Rahman Rahim olan Allah\u2019\u0131n ad\u0131yla<\/strong><\/p>\n 1- T\u00e2,s\u00een. Bunlar, Kur’an’\u0131n ve apa\u00e7\u0131k(1) olan Kitab\u0131n ayetleridir.<\/strong> A\u00c7IKLAMA<\/strong><\/p>\n 1. “Kitab-\u0131 M\u00fcbin” terkibinin \u00fc\u00e7 anlam\u0131 vard\u0131r. 1) Bu Kitap, \u00f6\u011freti, talimat ve emirlerini apa\u00e7\u0131k ortaya koyan, g\u00f6steren bir kitapt\u0131r. 2) Hak ile b\u00e2t\u0131l\u0131 a\u00e7\u0131k\u00e7a ay\u0131r\u0131r ve 3) Onun il\u00e2h\u00ee bir Kitap olu\u015funda \u015f\u00fcphe yoktur. Uyan\u0131k bir g\u00f6zle inceleyen herkes onun bizzat Hz. Peygamber (s.a) taraf\u0131ndan uydurulmu\u015f olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 anlar.<\/p>\n 2. Yani ayetlerin bizzat kendileri birer “hidayet” (rehber) ve m\u00fcjdedirler. \u00c7\u00fcnk\u00fc onlar en m\u00fckemmel anlat\u0131mla m\u00fcminlere hidayeti g\u00f6sterir ve m\u00fcjde verirler.<\/p>\n 3. Yani, bu ayetler, yaln\u0131z \u015fu iki vasf\u0131 ta\u015f\u0131yanlara do\u011fru yolu g\u00f6sterir ve mutlu sonun m\u00fcjdesini verir: 1) \u0130man\u0131 benimseyenler, yani Kur’an ve Hz. Muhammed’in davetini kabul edenler, rab ve ilah olarak Bir Allah’a inananlar, Kur’an’\u0131 Allah’\u0131n Kitap’\u0131 kabul edenler, Hz. Peygamber’i (s.a) ger\u00e7ek bir peygamber ve kendisinin \u00f6nderi oldu\u011funu, d\u00fcnyadaki hayattan ba\u015fka bir hayat bulundu\u011fu inanc\u0131n\u0131 kabul edenler, orada yapt\u0131klar\u0131n\u0131n hesab\u0131n\u0131 vermek zorunda oldu\u011funu ve buna g\u00f6re \u00f6d\u00fcl veya ceza alaca\u011f\u0131na inananlar.<\/p>\n 2) Ayetlerin m\u00fcjdelerine lay\u0131k olmak isteyenlerin iman\u0131 yaln\u0131zca dille ikrar etmeleri yetmez. Ayn\u0131 zamanda il\u00e2h\u00ee emirlere itaat etmeleri ve fiiilen uygulamalar\u0131 gerekir. Bu teslimiyetin ilk g\u00f6stergesi de namaz k\u0131lmak ve zekat vermektir. Kur’an ancak bu \u015fartlar\u0131 ta\u015f\u0131yan kimselere do\u011fru yolu (hidayet) g\u00f6sterir. Hayat\u0131n her a\u015famas\u0131nda onlara hak ve b\u00e2t\u0131l aras\u0131ndaki fark\u0131 a\u00e7\u0131klar, hayat\u0131n her d\u00f6n\u00fcm noktas\u0131nda onlar\u0131 b\u00e2t\u0131ldan korur ve d\u00fcnyadaki Hak Yol’u takip etmenin mutluluk ve zevkleri ile m\u00fckafatland\u0131r\u0131r. \u015e\u00fcphesiz bu sayede ahirette ebed\u00ee kazan\u00e7 sahibi olacak ve dolay\u0131s\u0131yla Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131 kazanacaklard\u0131r. Nitekim bir kimsenin \u00f6\u011fretmenden tam olarak faydalanabilmesi i\u00e7in her\u015feyden \u00f6nce \u00f6\u011fretmenine g\u00fcvenmesi, sonra ona talebe olmay\u0131 kabul etmesi, daha sonra da talimatlar\u0131 do\u011frultusunda \u00e7al\u0131\u015fmas\u0131 gerekir. Doktordan \u015fifa g\u00f6rmeyi uman hastan\u0131n durumu da buna benzer. Hastan\u0131n \u00f6ncelikle o kimseyi doktor olarak kabul etmesi ve ona g\u00fcven duymas\u0131, sonra da ila\u00e7lar\u0131n dozaj\u0131 ve alaca\u011f\u0131 tedbirler konusunda kendisine verilecek talimata uymas\u0131 ve dikkat etmesi gerekir. Ancak bu takdirde hekim hastaya, istenen neticeleri elde etme hususunda umut verebilir.<\/p>\n Bu ayetteki “yu’t\u00fbnez-zekat” ibaresini baz\u0131 kimseler “ahlak temizli\u011fini benimseyenler” anlam\u0131nda tefsir etmi\u015flerdir. Fakat Kur’an’da “ikamet-i salat” tabiri ile birlikte kullan\u0131lan b\u00fct\u00fcn “ita’\u00fcz-zekat” ibareleri “zekat vermek” anlam\u0131n\u0131 dile getirir. Bilindi\u011fi gibi Zekat, ‘Namaz’dan hemen sonra gelen \u0130slam’\u0131n ikinci temel dire\u011fidir. Ayr\u0131ca Kur’an burada ‘Zekat’ vermek manas\u0131nda olan ‘it\u00e2’ tabirini de\u011fil de, takva ve temizlenmek (ar\u0131nma) anlam\u0131na gelen “tezekka” kelimesini kullanm\u0131\u015ft\u0131r. Ger\u00e7ekte, burada vurgulanmak istenen m\u00e2n\u00e2 \u015fudur: Kur’an’\u0131n hidayetinden hakk\u0131yla faydalanabilmek i\u00e7in, \u0130man’\u0131 kabul, ‘Namaz’\u0131 ifa ve ‘Zekat’\u0131 verdikten sonra ki\u015finin benimseyece\u011fi ilk a\u00e7\u0131k hareket, hayat\u0131 ya\u015farken itaat ve teslimiyet tavr\u0131n\u0131 fiilen kabul edip ya\u015famas\u0131d\u0131r. \u015eayet g\u00f6r\u00fcn\u00fcrde b\u00f6yle bir teslimiyetin alametleri yoksa, ki\u015finin asi olaca\u011f\u0131 a\u00e7\u0131kt\u0131r. Bu haliyle o, bir idarecinin varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 kabul etmekle birlikte onun emirlerini yerine getirmekten ka\u00e7\u0131nan ki\u015fi gibi olur.<\/p>\n 4. Ahiret’e inanmak iman\u0131n bir r\u00fckn\u00fcd\u00fcr. Tevh\u00eed ve peygamberlik m\u00fcessesesiyle beraber bir m\u00fcmin, buna da inan\u0131r. Ancak bu husus burada, onun as\u0131l \u00f6nemli y\u00f6n\u00fcn\u00fc \u00f6zellikle ortaya koymak i\u00e7in ayr\u0131ca zikredilmi\u015ftir. Burada gaye, ahirete inanmayan kimseler i\u00e7in, Kur’an’\u0131n ta’lim etti\u011fi yolu takip etmenin imkans\u0131zl\u0131\u011f\u0131n\u0131 vurgulamakt\u0131r. \u00c7\u00fcnk\u00fc bu \u015fekilde d\u00fc\u015f\u00fcnen kimselerin, hay\u0131r ve \u015fer konusundaki \u00f6l\u00e7\u00fclerini, tabi\u00ee olarak, bu d\u00fcnyada g\u00f6r\u00fclen sonu\u00e7lar\u0131 tayin eder. Bundan dolay\u0131, bu gibi insanlar\u0131n hayr\u0131 ve \u015ferri ahiretteki kazan\u00e7 veya kay\u0131p \u00f6l\u00e7\u00fcs\u00fcyle tayin etmeyi hedef alan herhangi bir nasihat\u0131 veya hidayeti kabul etmeleri m\u00fcmk\u00fcn de\u011fildir.<\/p>\n \u0130lk \u00f6rnekteki kimseler, \u00f6\u011fretilerine asla ald\u0131rmazlar. Ancak herhangi bir sebebten \u00f6t\u00fcr\u00fc m\u00fcminler aras\u0131nda say\u0131lsalar da iman ve \u0130sl\u00e2m yolunda ilk ad\u0131mlar\u0131 atmak bile g\u00fc\u00e7 gelir. Bu da, ahirete olan inan\u00e7 eksikli\u011finden dolay\u0131d\u0131r. Onlar, d\u00fcnyev\u00ee kazan\u00e7 ve ahiretle ilgili menfaat aras\u0131nda kald\u0131klar\u0131 ilk durumda, ahiret kay\u0131plar\u0131 hususunda en ufak kayg\u0131 duymaks\u0131z\u0131n kendilerini rahatl\u0131kla d\u00fcnya menfaatlerinin bulundu\u011fu y\u00f6ne b\u0131rak\u0131verirler.<\/p>\n 5. Yani, “Bu, Allah’\u0131n tabiattaki kanununun (=S\u00fcnnetullah) ve insan ruh yap\u0131s\u0131n\u0131n tabi\u00ee mant\u0131\u011f\u0131n\u0131n bir sonucudur: \u0130nsan, hayattaki m\u00fccadele sonu\u00e7lar\u0131n\u0131n sadece bu d\u00fcnya ile s\u0131n\u0131rl\u0131 oldu\u011funa, d\u00fcnyada yapt\u0131\u011f\u0131 i\u015flerinden dolay\u0131 hesaba \u00e7ekilmeyece\u011fi ve neticede, yapt\u0131klar\u0131n\u0131n hay\u0131r ve ya \u015fer oldu\u011fu konusunda karar verecek herhangi bir mahkemenin varl\u0131\u011f\u0131na inanmad\u0131\u011f\u0131 zaman, bunun ka\u00e7\u0131n\u0131lmaz bir sonucu olarak hayata kar\u015f\u0131, kendi i\u00e7 d\u00fcnyas\u0131nda maddeci bir g\u00f6r\u00fc\u015f ve anlay\u0131\u015f geli\u015ftirir. Yine ayn\u0131 \u015fekilde ki\u015fi, d\u00fcnya hayat\u0131nda i\u015fledi\u011fi amellerin ger\u00e7ek de\u011ferleriyle m\u00fctenasip olarak mutlaka kar\u015f\u0131l\u0131k g\u00f6rece\u011fi bir \u00f6te d\u00fcnya hayat\u0131n\u0131n varl\u0131\u011f\u0131na inanmazsa, o kimse, tabi\u00ee olarak hayat konusunda bencil bir kanaate sahip olur. Bunun neticesi olarak, Hakk ile b\u00e2t\u0131l, hay\u0131r ile \u015fer ve ahl\u00e2k ile ahl\u00e2ks\u0131zl\u0131k aras\u0131nda ge\u00e7en her t\u00fcrl\u00fc m\u00fccadele bu insana b\u00fct\u00fcn\u00fcyle m\u00e2n\u00e2s\u0131z gelir. O takdirde kendisine, zevk ve ne\u015feyi, madd\u00ee geli\u015fme ve serveti, g\u00fc\u00e7 ve otoriteyi sa\u011flayan her\u015fey ona g\u00f6re iyi olacakt\u0131r. Bunlar\u0131 sa\u011flayan hayat anlay\u0131\u015f\u0131, hayat tarz\u0131 ve ahl\u00e2k sisteminin \u015fu veya bu felsefeye dayanm\u0131\u015f olmas\u0131 onun i\u00e7in \u00f6nemli de\u011fildir. Neticede, b\u00f6yle bir kimsenin, hak ve ger\u00e7ekle al\u00e2kas\u0131 kalmaz. Onun tek d\u00fc\u015f\u00fcncesi, sadece bu d\u00fcnya hayat\u0131n\u0131n ba\u015far\u0131lar\u0131n\u0131 elde etmek ve nimetlerini dev\u015firmek olacakt\u0131r. Bunlar\u0131 elde etme kayg\u0131s\u0131 tabi\u00ee olarak onu, her hususta yoldan \u00e7\u0131karacakt\u0131r. Daha sonra bu kanaatle d\u00fcnya menfaatini elde etmek i\u00e7in yapaca\u011f\u0131 her hareket, ona g\u00fczel ve ho\u015f g\u00f6r\u00fcnecektir. Ayr\u0131ca, kendisi gibi d\u00fcnya nimetlerini elde etme konusunda a\u015f\u0131r\u0131 tutku g\u00f6stermeyen, bu hususta fazla bir \u015fey yapmayan ve bu gaye i\u00e7in hi\u00e7bir ahl\u00e2k\u00ee s\u0131n\u0131rlamay\u0131 tan\u0131madan her\u015feyi g\u00f6ze almayanlar\u0131 da saf kimseler olarak g\u00f6recektir.<\/p>\n Kur’an’da kafirlerin amellerinin kendilerine g\u00fczel g\u00f6sterilmesi olay\u0131, baz\u0131 yerlerde Allah’a, baz\u0131 yerlerde ise \u015eeytan’a atfen zikredilir. Ki\u015finin dal\u00e2lete saplan\u0131p, f\u0131trat\u0131n\u0131n bozulmas\u0131 durumunda yapt\u0131\u011f\u0131 k\u00f6t\u00fc i\u015fler kendine ho\u015f gelir. \u0130\u015fte bu durumlarda ki\u015finin amellerinin kendisine ho\u015f g\u00f6sterilmesi Allah’a izafe edilir. Ki\u015finin \u015feytan taraf\u0131ndan k\u00f6t\u00fc yola s\u00fcr\u00fcklenmesi ve \u015feytan\u0131n ona bu yolu g\u00fczel g\u00f6stermesi durumunda ise, tabiat\u0131 icab\u0131 burada \u015feytan zikredilir.<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":" Rahman Rahim olan Allah\u2019\u0131n ad\u0131yla 1- T\u00e2,s\u00een. Bunlar, Kur’an’\u0131n ve apa\u00e7\u0131k(1) olan Kitab\u0131n ayetleridir. 2- M\u00fc’minler i\u00e7in bir hidayet ve bir m\u00fcjdedir.(2) 3- Ki onlar, namaz\u0131 dosdo\u011fru k\u0131larlar, zek\u00e2t\u0131(3) verirler ve onlar, ahirete kesin bilgiyle iman edenlerdir. 4- Ahirete(4) inanmayanlara gelince; biz onlara kendi yapmakta olduklar\u0131n\u0131 s\u00fcsleyivermi\u015fiz; b\u00f6ylece onlar, ‘k\u00f6rl\u00fck i\u00e7inde \u015fa\u015fk\u0131nca(5) dola\u015fmaktad\u0131rlar.’ A\u00c7IKLAMA 1. […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":17804,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"class_list":["post-17803","post","type-post","status-publish","format-standard","has-post-thumbnail","hentry","category-gundem"],"yoast_head":"\n
\n2- M\u00fc’minler i\u00e7in bir hidayet ve bir m\u00fcjdedir.(2)<\/strong>
\n3- Ki onlar, namaz\u0131 dosdo\u011fru k\u0131larlar, zek\u00e2t\u0131(3) verirler ve onlar, ahirete kesin bilgiyle iman edenlerdir.<\/strong>
\n4- Ahirete(4) inanmayanlara gelince; biz onlara kendi yapmakta olduklar\u0131n\u0131 s\u00fcsleyivermi\u015fiz; b\u00f6ylece onlar, ‘k\u00f6rl\u00fck i\u00e7inde \u015fa\u015fk\u0131nca(5) dola\u015fmaktad\u0131rlar.’<\/strong><\/p>\n