B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/strong><\/p>\n 15- Bununla birlikte, onlar\u0131n ikisi (annen ve baban) hakk\u0131nda bir bilgin olmayan(24) \u015feyi bana \u015firk ko\u015fman i\u00e7in, sana kar\u015f\u0131 \u00e7aba harcayacak olurlarsa, bu durumda onlara itaat etme ve d\u00fcnya (hayat\u0131n) da onlara iyilikle (ma’ruf \u00fczere) sahiplen (onlarla ge\u00e7in) ve bana ‘g\u00f6n\u00fclden-kat\u0131ks\u0131z olarak y\u00f6nelenin’ yoluna tabi ol. Sonra d\u00f6n\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcz yaln\u0131zca banad\u0131r,(25) b\u00f6ylece ben de size yapmakta olduklar\u0131n\u0131z\u0131 haber verece\u011fim.”(26)<\/strong> A\u00c7IKLAMA<\/strong><\/p>\n 24. Yani, “Hakk\u0131nda, orta\u011f\u0131m olup olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 bilmedi\u011fin kimseyi.”<\/p>\n 25. “Hepiniz” yani anne, baba gibi \u00e7ocuklar da.<\/p>\n 26. A\u00e7\u0131klama i\u00e7in bkz. Ankebut an: 11-12<\/p>\n 27. Lokman’\u0131n di\u011fer \u00f6\u011f\u00fctleri, Ras\u00fbl\u00fcllah’\u0131n (s.a) sundu\u011fu t\u00fcrden temel inan\u00e7 ve ahl\u00e2ki \u00f6\u011fretilerin Arabistan’da yeni bir \u015fey olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 vurgulamak i\u00e7in burada zikredilmektedir.<\/p>\n 28. Yani, “Hi\u00e7bir \u015fey Allah’\u0131n ilmi ve ku\u015fatmas\u0131ndan kurtulamaz. Kayan\u0131n i\u00e7indeki bir tohum sizin i\u00e7in gizli olabilir fakat Allah’a malumdur. G\u00f6klerdeki bir zerre size \u00e7ok uzak olabilir. Fakat Allah’a \u00e7ok yak\u0131nd\u0131r. Topra\u011f\u0131n derinliklerinde yatan bir \u015fey sizin i\u00e7in karanl\u0131klarda yat\u0131yor olabilir fakat Allah i\u00e7in ayd\u0131nl\u0131klar i\u00e7indedir. Bu y\u00fczden iyi yada k\u00f6t\u00fc, istedi\u011finiz yer yahut zamanda Allah’a gizli kalacak bir \u015fey yapamazs\u0131n\u0131z. O yaln\u0131zca olup biteni bilmekle kalmaz: hesap g\u00fcn\u00fc geldi\u011fi zaman yapt\u0131klar\u0131n\u0131z\u0131n tam kayd\u0131n\u0131 \u00f6n\u00fcn\u00fcze koyacakt\u0131r.<\/p>\n 29. Burada, iyili\u011fi emredip k\u00f6t\u00fcl\u00fckten sak\u0131nd\u0131ran kimselerin bu d\u00fcnyada eninde sonunda bel\u00e2 ve s\u0131k\u0131nt\u0131larla kar\u015f\u0131laca\u011f\u0131 ger\u00e7e\u011fine ince bir ima vard\u0131r.<\/p>\n 30. Di\u011fer anlam\u0131 \u015fu olabilir: ” Bunlar cesaret ve metaneti gerektiren i\u015flerdendir. Halk\u0131n \u0131slah\u0131 i\u00e7in k\u0131yam etmek ve bu yolun zorluklar\u0131na g\u00f6\u011f\u00fcs germek p\u0131s\u0131r\u0131k ve korkak kimselerin harc\u0131 olamaz. ”<\/p>\n 31. “tusa\u0131r” k\u00f6k itibariyle “saara” dan gelir; bu kelime, devenin dizinde bulunan ve onu y\u00fcz\u00fcn\u00fc hep ayn\u0131 yanda tutmaya zorlayan bir hastal\u0131k anlam\u0131na gelir. Deyim ise kibir ve b\u00fcy\u00fckl\u00fck taslayan, ba\u015fkalar\u0131n\u0131 k\u00fc\u00e7\u00fck g\u00f6rerek y\u00fcz\u00fcn\u00fc \u00e7eviren \u015fahs\u0131n tavr\u0131n\u0131 ifade eder.<\/p>\n 32. “muhtal\u00een” lugatte kendisini be\u011fenmi\u015f: “feh\u00fbr” ise ba\u015fkalar\u0131na kendini \u00f6ven kimse demektir. Bir insan, gururla \u015fi\u015fip ba\u015fkalar\u0131n\u0131n kendi \u00fcst\u00fcnl\u00fc\u011f\u00fcn\u00fc kabul etmesini istedi\u011fi zaman gurur ve kibirle, kendini be\u011fenerek y\u00fcr\u00fcr.<\/p>\n 33. Baz\u0131 m\u00fcfessirlere g\u00f6re ayetin anlam\u0131 \u015fudur: ” Ne h\u0131zl\u0131 ne de yava\u015f y\u00fcr\u00fc; ikisinin ortas\u0131 bir yol tut.” Fakat ayetin siyak ve sibak\u0131 g\u00f6steriyor ki; buradaki mesele, ne ad\u0131m ne de y\u00fcr\u00fcy\u00fc\u015f \u015feklidir. H\u0131zl\u0131 veya yava\u015f y\u00fcr\u00fcmenin kendisinde ahl\u00e2ken hatal\u0131 bir \u015fey olmad\u0131\u011f\u0131 gibi y\u00fcr\u00fcmek i\u00e7in konmu\u015f bir kural da olamaz. Bir kimsenin acelesi varsa h\u0131zl\u0131 y\u00fcr\u00fcmek zorundad\u0131r ve \u015f\u00f6yle bir dola\u015fmaya \u00e7\u0131kan birinin yava\u015f y\u00fcr\u00fcmesinde herhangi bir sak\u0131nca yoktur. Mutedil y\u00fcr\u00fcme i\u00e7in bir \u00f6l\u00e7\u00fc bulunsa bile her \u015fah\u0131s ve her zaman i\u00e7in ge\u00e7erli bir kanun konamaz. Ayette as\u0131l kastedilen kibirli kibirli y\u00fcr\u00fcyen kimsenin ruh durumunu \u0131slaht\u0131r. Bir kimsenin kibir ve gururu, onun ruh durumunu ve kibrinin sebebini g\u00f6steren y\u00fcr\u00fcy\u00fc\u015f bi\u00e7iminde, ad\u0131m at\u0131\u015f\u0131nda yans\u0131r.<\/p>\n Servet, iktidar, g\u00fczellik, bilgi,kuvvet ve bu t\u00fcr \u015feyler bu insan\u0131 gururlu ve kibirli hale getirir ve her biriyle birlikte olu\u015fan bir y\u00fcr\u00fcy\u00fc\u015f bi\u00e7imi vard\u0131r. Buna mukabil bir tevazu g\u00f6sterisi i\u00e7inde y\u00fcr\u00fcmek de bir ba\u015fka ruh\u00ee hastal\u0131\u011f\u0131n sonucudur. Bazen bir insan\u0131n kendini be\u011fenmi\u015fli\u011fi g\u00f6steri\u015fe ka\u00e7an bir tevazu, takva ve dindarl\u0131k \u015feklini al\u0131r ve bu durum, y\u00fcr\u00fcy\u00fc\u015f\u00fcnde yans\u0131r. Ve bazen insan bu d\u00fcnyan\u0131n s\u0131k\u0131nt\u0131lar\u0131ndan o kadar bunal\u0131r ki, d\u00fcnyaya k\u00fcser ve hasta kimseler gibi y\u00fcr\u00fcmeyi \u00e2det edinir. \u0130\u015fte Lokman’\u0131n demek istedi\u011fi \u015fudur: ” Bu ak\u0131l ve ruh durumlar\u0131ndan ka\u00e7\u0131n; g\u00f6steri\u015fsiz, m\u00fctevazi ve asil bir kimse gibi y\u00fcr\u00fc; ne herhangi bir gurur ve kibir g\u00f6steri\u015fi olsun, ne acziyet ifadesi ve ne de bir takva tevazu g\u00f6steri\u015fi.”<\/p>\n Rasulullah (a.s) ashab\u0131n\u0131n bu meseleyi nas\u0131l anlad\u0131\u011f\u0131 birka\u00e7 olaydan \u00e7\u0131kar\u0131labilir. Bir keresinde Hz. \u00d6mer bir adam\u0131n ba\u015f\u0131 \u00f6n\u00fcnde, omuzlar\u0131 d\u00fc\u015fm\u00fc\u015f, s\u00fckl\u00fcm p\u00fckl\u00fcm y\u00fcr\u00fcd\u00fc\u011f\u00fcn\u00fc g\u00f6r\u00fcnce ona \u015f\u00f6yle ba\u011f\u0131rd\u0131: ” Ba\u015f\u0131n\u0131 kald\u0131rda \u00f6yle y\u00fcr\u00fc; \u0130slam acizlik de\u011fildir. ” Aciz ve hasta gibi y\u00fcr\u00fcyen bir ba\u015fkas\u0131n\u0131 g\u00f6rd\u00fc ve \u015f\u00f6yle dedi: “Ey sefil; Dinimizi lekeleme.” Bu iki olay g\u00f6steriyor ki, Hz. \u00d6mer’in g\u00f6z\u00fcnde dindarl\u0131\u011f\u0131n s\u00fckl\u00fcm p\u00fckl\u00fcm y\u00fcr\u00fcmekle ve y\u00fcr\u00fcrken gereksiz bir tevazu g\u00f6stermekle ilgisi yoktur. O zaman b\u00f6yle y\u00fcr\u00fcyen bir adam g\u00f6rse bu davran\u0131\u015f\u0131n \u0130slam\u0131 yanl\u0131\u015f temsil edece\u011fini ve di\u011fer m\u00fcsl\u00fcmanlara da kasvet verece\u011fini d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcrd\u00fc. Benzeri bir olaya da Hz. Ai\u015fe \u015fahit olmu\u015ftu. Peri\u015fan ve bitkin bir vaziyette y\u00fcr\u00fcyen birini g\u00f6r\u00fcn\u00e7e ona ne oldu\u011funu sordu. Kendisine: ” O Kurra’dan (yani Kur’an’\u0131 okumak, \u00f6\u011fretmek ve ibadetle me\u015fgul kimselerden biri) ” dendi. Bunun \u00fczerine \u015f\u00f6yle dedi: ” \u00d6mer Kurr\u00e2’n\u0131n reisiydi. Fakat yere sa\u011flam basar, bast\u0131ra bast\u0131ra konu\u015fur ve mecbur kald\u0131\u011f\u0131nda da iyi bir sopa \u00e7ekerdi. ” (Daha fazla a\u00e7\u0131klama i\u00e7in bkz. \u0130sra an:43, Furkan an:79)<\/p>\n 34. Bu bir kimsenin daima al\u00e7ak sesle konu\u015fmas\u0131 ve asla sesini y\u00fckseltmemesi anlam\u0131na gelmez. E\u015fe\u011fin an\u0131rmas\u0131 zikredilerek, konu\u015furken hangi t\u00fcr ses ve tondan ka\u00e7\u0131n\u0131lmas\u0131 gerekti\u011fine a\u00e7\u0131k\u00e7a i\u015faret edilmektedir. Sesin ve tonun bir al\u00e7ak ve y\u00fcksek, sert ve yumu\u015fak \u015fekli vard\u0131r ki tabii ve ger\u00e7ek ihtiya\u00e7 anlar\u0131nda ihtiya\u00e7 hissedilir. Mesela yak\u0131n mesafeden veya k\u00fc\u00e7\u00fck bir toplulu\u011fa konu\u015fan bir insan al\u00e7ak sesle konu\u015fur; uzak mesafeden veya kalabal\u0131k bir toplulu\u011fa konu\u015fan insan ise y\u00fcksek sesle konu\u015fmak zorundad\u0131r. Ayn\u0131 \u015fekilde \u015fart ve duruma ba\u011fl\u0131 olarak ses tonu da zorunlu olarak farkl\u0131 olur. Dua ederken sesin tonu, bir \u015feyi tel’in ederken ki tondan; iyi dilekte bulunurken ki ses tonu, \u00f6fke an\u0131ndakinden farkl\u0131 olmak zorundad\u0131r. Bunda itiraz edilecek bir\u015fey yoktur. Ayn\u0131 \u015fekilde Lokman’\u0131n \u00f6\u011f\u00fcd\u00fc de, bir insan\u0131n durum ve l\u00fczumu g\u00f6zetmeksizin sesi daima al\u00e7ak, tonunu daima yumu\u015fak tutmak zorunda oldu\u011funa dair bir anlam\u0131 ihtiva etmez. Kar\u015f\u0131 \u00e7\u0131k\u0131lmas\u0131 gereken ses bir insan\u0131n ba\u015fkas\u0131n\u0131n g\u00f6z\u00fcn\u00fc korkutmak, k\u00fc\u00e7\u00fck d\u00fc\u015f\u00fcrmek ve kabaday\u0131ca sindirmek i\u00e7in e\u015fe\u011fin an\u0131rmas\u0131 gibi bir ses \u00e7\u0131karmas\u0131 ve an\u0131r\u0131r gibi ba\u011f\u0131rmas\u0131d\u0131r.<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":" B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. 15- Bununla birlikte, onlar\u0131n ikisi (annen ve baban) hakk\u0131nda bir bilgin olmayan(24) \u015feyi bana \u015firk ko\u015fman i\u00e7in, sana kar\u015f\u0131 \u00e7aba harcayacak olurlarsa, bu durumda onlara itaat etme […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":19758,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"class_list":["post-19757","post","type-post","status-publish","format-standard","has-post-thumbnail","hentry","category-gundem"],"yoast_head":"\n
\n16- “Ey o\u011flum,(27) (yapt\u0131\u011f\u0131n i\u015f) ger\u00e7ekten bir hardal tanesi a\u011f\u0131rl\u0131\u011f\u0131nda olsa da, (bu,) ister bir kaya par\u00e7as\u0131ndan ya da g\u00f6klerde veya yer(in derinliklerinde) de bulunsa bile, Allah onu getirir (a\u00e7\u0131\u011fa \u00e7\u0131kar\u0131r) .(28) Hi\u00e7 \u015f\u00fcphesiz Allah, l\u00e2tif oland\u0131r, (her \u015feyden) haberdard\u0131r.”<\/strong>
\n17- “Ey o\u011flum, dosdo\u011fru namaz\u0131 k\u0131l, ma’ruf olan\u0131 emret, m\u00fcnker olandan sak\u0131nd\u0131r ve sana isabet eden (musibetler) e kar\u015f\u0131 sabret.(29) \u00c7\u00fcnk\u00fc bunlar, azmedilmesi gereken i\u015flerdendir.(30)<\/strong>
\n18- “insanlara yana\u011f\u0131n\u0131 \u00e7evirip(31) (b\u00fcy\u00fcklenme) ve b\u00f6b\u00fcrlenmi\u015f olarak yery\u00fcz\u00fcnde y\u00fcr\u00fcme. \u00c7\u00fcnk\u00fc Allah, her b\u00fcy\u00fckl\u00fck taslay\u0131p b\u00f6l\u00fcrleneni sevmez.”(32)<\/strong>
\n19- “Y\u00fcr\u00fcy\u00fc\u015f\u00fcnde orta bir yol tut,(33) sesinden de (y\u00fcksek perdeleri) eksilt. \u00c7\u00fcnk\u00fc, seslerin en \u00e7irkin olan\u0131 ger\u00e7ekten e\u015feklerin sesidir.”(34)<\/strong><\/p>\n