B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/strong><\/p>\n 8- E\u011fer Allah dileseydi, onlar\u0131 herhalde tek bir \u00fcmmet k\u0131lm\u0131\u015f olurdu. Ancak O, diledi\u011fini kendi rahmetine sokar. Zalimlere gelince; onlar i\u00e7in ne bir veli vard\u0131r, ne de bir yard\u0131mc\u0131.(11)<\/strong> A\u00c7IKLAMA<\/strong><\/p>\n 11. Bu ifade \u015fu \u00fc\u00e7 gayeye matuf olmak \u00fczere kullan\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. b) Burada muhatab, d\u00fcn de ve bug\u00fcn de h\u00e2l\u00e2, “Allah, ger\u00e7ekten insanlar\u0131n iman edip akidev\u00ee ve amel\u00ee olarak hidayet \u00fczere olmas\u0131n\u0131 isteseydi, kitab ve peygamber g\u00f6ndermez ve herkesi m\u00fcsl\u00fcman olarak yarat\u0131rd\u0131.” \u015feklinde d\u00fc\u015f\u00fcnen kimselerdir. \u0130\u015fte kafirler s\u0131rf b\u00f6yle bir mant\u0131\u011fa dayanarak, “Allah yapt\u0131klar\u0131m\u0131zdan ho\u015flanmasayd\u0131 \u015fayet, bizi pekala durdurabilirdi.” derler. Ayn\u0131 hususa Kur’an’\u0131n di\u011fer b\u00f6l\u00fcmlerinde de de\u011finilmi\u015ftir. Bkz. En’am: 80-110-124-125, Yunus an: 101, Hud an: 116, Nahl an: 10, 31-32.<\/p>\n c) Bununla, m\u00fcminlere, kendileri tebli\u011f ve islah \u00e7al\u0131\u015fmalar\u0131 i\u00e7indeyken \u0130sl\u00e2m’\u0131n yava\u015f bir \u015fekilde yay\u0131lmas\u0131ndan meyus olmamalar\u0131 gerekti\u011fi, \u00e7\u00fcnk\u00fc Allah’\u0131n, insanlara kendi iradeleriyle \u0130sl\u00e2m’\u0131 se\u00e7ebilmeleri i\u00e7in bir serbesti tan\u0131d\u0131\u011f\u0131 anlat\u0131lmak isteniyor. Elbette m\u00fc’minler do\u011fal olarak, Allah bir mucize g\u00f6stersin de, kafirler \u0130sl\u00e2m’\u0131 kabul ederek m\u00fcsl\u00fcman olsunlar, diye arzu ederler. Hatta s\u0131rf \u0131slahat heyecan\u0131yla, tebli\u011f i\u00e7in uygun olmayan metodlar\u0131 dahi denemeye \u00e7al\u0131\u015f\u0131rlar. Kur’an, bu hususu a\u00e7\u0131kl\u0131\u011fa kavu\u015fturmak amac\u0131yla \u00e7e\u015fitli yerlerde de\u011finilerde bulunmu\u015ftur. (Bkz. Rad an: 47-49, Nahl an: 89-97.)<\/p>\n Bu ba\u011flamda, \u00e7ok k\u0131sa ama \u00e7ok \u00f6nemli bir konuya \u015f\u00f6yle de\u011finmi\u015ftir: Allah’\u0131n insanlara halifelik vermesi ve cenneti va’d etmesi, di\u011fer mahlukata da ba\u011f\u0131\u015flanacak kadar basit nimetler de\u011fildir. \u00d6yle ki, bu s\u00f6z konusu nimetlere melekler bile lay\u0131k g\u00f6r\u00fclmemi\u015ftir.<\/p>\n \u0130nsanlara bunca geni\u015f imkanlar\u0131n sa\u011flanmas\u0131, say\u0131s\u0131z kuvvetlerin tasarruflar\u0131 alt\u0131na verilmesi, s\u0131rf imtihan\u0131 ba\u015far\u0131yla kazan\u0131p, Allah’\u0131n \u00f6zel nimetlerini hak edebilmesi dolay\u0131s\u0131ylad\u0131r. S\u00f6zkonusu \u00f6zel nimetleri vermek sadece Allah’a mahsus oldu\u011fu gibi kendi ba\u015f\u0131na bu nimetleri elde etmeye de kimse muktedir de\u011fildir. Ancak Allah’\u0131 “veli” edinen, O’na ibadet eden ve O’nun g\u00f6sterdi\u011fi yolu izleyen kimseler, Allah’\u0131n izniyle d\u00fcnyadaki imtihan\u0131 ba\u015far\u0131yla verebilirlerse, o takdirde bu nimetleri kazanmalar\u0131 m\u00fcmk\u00fcn olur. Kim Allah’tan y\u00fcz \u00e7evirir ve ba\u015fkalar\u0131n\u0131 “veli” edinirse Allah da ona “veli” olmak istemez. \u0130\u015fte b\u00f6yle bir kimseyi azaba du\u00e7ar olmaktan hi\u00e7bir \u015fah\u0131s kurtaramaz. \u00c7\u00fcnk\u00fc, Allah’\u0131n d\u0131\u015f\u0131nda onu kurtarabilecek velayet sahibi yoktur.<\/p>\n 12. Yani, “velayet” sizlerin keyfine ba\u011fl\u0131 de\u011fildir ki, diledi\u011finizi “veli” edinebilesiniz. Ger\u00e7ek “velayet”, Allah’a aittir ve bu sadece O’nun hakk\u0131d\u0131r. Sizlerin ba\u015fkalar\u0131n\u0131 “veli” olarak kabul etmeniz s\u00f6zkonusu ger\u00e7e\u011fi de\u011fi\u015ftirmeyecektir. Dolay\u0131s\u0131yla Allah’tan ba\u015fka birine “velayet hakk\u0131” tan\u0131mak mant\u0131ken do\u011fru de\u011fildir. \u00c7\u00fcnk\u00fc cans\u0131z maddeye ruh vererek insan\u0131 yaratmas\u0131, Allah’\u0131n velayet sahibi olmas\u0131n\u0131n kuvvetli bir kan\u0131t\u0131d\u0131r. Fakat buna ra\u011fmen, ba\u015fkalar\u0131na “velayet sahibi” olma hakk\u0131n\u0131 vererek onlar\u0131 veli edinirseniz \u015fayet, bu, ak\u0131ls\u0131zl\u0131k ve intihardan ba\u015fka bir\u015fey olmaz. 14. Bu, Allah’\u0131n kainat\u0131n hakimi ve velisi olmas\u0131n\u0131n do\u011fal bir sonucudur. \u015eayet velayet sahibi Allah ise, hakim de O olmal\u0131 ve insanlar\u0131n ihtilaflar\u0131n\u0131 O karara ba\u011flamal\u0131d\u0131r. Bu ba\u011flamda baz\u0131 kimseler, s\u00f6zkonusu hususu ahirete m\u00fcteallik anlam\u0131\u015flard\u0131r, ama bu d\u00fc\u015f\u00fcnce yanl\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\n \u00c7\u00fcnk\u00fc Allah’\u0131n hakimiyetini, bu d\u00fcnyaya de\u011fil de ahirete hasretmek i\u00e7in bir delil yoktur. Bunun yan\u0131s\u0131ra baz\u0131 kimseler de bunu d\u00fcnyada sadece itikad\u00ee ve bir tak\u0131m din\u00ee meselelerle s\u0131n\u0131rl\u0131yorlar ki bu d\u00fc\u015f\u00fcnce de di\u011feri gibi yanl\u0131\u015ft\u0131r. \u00c7\u00fcnk\u00fc Kur’an, genel bir ifade bi\u00e7imiyle, apa\u00e7\u0131k olarak sadece Allah’\u0131n t\u00fcm ihtilaflar hakk\u0131nda karar vermeye yetkili oldu\u011funu bildirmi\u015ftir. Dolay\u0131s\u0131yla Allah nas\u0131l “Din G\u00fcn\u00fc”n\u00fcn Maliki ise, d\u00fcnyada da “Hakimlerin en Hakimi”dir. Yine O, itikad\u00ee ihtilaflarda hangi taraf\u0131n hak, hangi taraf\u0131n bat\u0131l oldu\u011funa h\u00fckmediyorsa, d\u00fcnyada da \u015fer’an insanlar i\u00e7in neyin tayyib, neyin necis, neyin helal, neyin haram oldu\u011funa, ayr\u0131ca neyin caiz, neyin caiz olmad\u0131\u011f\u0131na O karar verir. Ahl\u00e2kta iyilik ve k\u00f6t\u00fcl\u00fc\u011f\u00fcn niteli\u011fini, muamelatta hakl\u0131 veya haks\u0131z\u0131n kim oldu\u011funu, sosyal bilimlerde, siyasette, ekonomide hangi yolun do\u011fru hangi yolun yanl\u0131\u015f oldu\u011funu Allah belirler. Bu nedenlerden \u00f6t\u00fcr\u00fc s\u00f6zkonusu husus Kur’an’da bir prensip olarak beyan edilmi\u015ftir. “Allah ve Rasulu bir i\u015fte h\u00fck\u00fcm verdi\u011fi zaman, art\u0131k m\u00fc’min kad\u0131n ve erke\u011fe, o i\u015fi kendi isteklerine g\u00f6re se\u00e7me hakk\u0131 yoktur. Kim Allah’a ve Rasulune kar\u015f\u0131 gelirse, apa\u00e7\u0131k bir sap\u0131kl\u0131\u011fa d\u00fc\u015fm\u00fc\u015f olur.” (Ahzab: 36)<\/p>\n “Rabbinizden size indirilene uyun ve asla O’ndan ba\u015fka veliler aramay\u0131n” (A’raf: 3) 16. Burada biri ge\u00e7mi\u015f zaman, di\u011feri geni\u015f zaman olmak \u00fczere iki fiil kullan\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. Fiil ge\u00e7mi\u015f zamanda, “Ben O’na dayand\u0131m” \u015feklinde ifade edilmi\u015ftir. Yani, “Ben hayatta her \u015fey i\u00e7in, her tehlikeye kar\u015f\u0131 Allah’a g\u00fcvenmeye karar verdim.” \u0130kinci fiil geni\u015f zamanda “Ben O’na y\u00f6nelirim”, \u015feklindedir. Yani, “Ben Allah’a y\u00f6nelir, her zorlukta O’ndan yard\u0131m ister, beni korumas\u0131 i\u00e7in her tehlike kar\u015f\u0131s\u0131nda O’na yalvar\u0131r, hidayeti O’ndan bekler, her ihtilaf ve m\u00fcnaka\u015fada O’nun karar vermesini arzu eder ve verdi\u011fi karara tart\u0131\u015fmas\u0131z teslim olurum.”<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":" B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. 8- E\u011fer Allah dileseydi, onlar\u0131 herhalde tek bir \u00fcmmet k\u0131lm\u0131\u015f olurdu. Ancak O, diledi\u011fini kendi rahmetine sokar. Zalimlere gelince; onlar i\u00e7in ne bir veli vard\u0131r, ne de […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":23207,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"class_list":["post-23206","post","type-post","status-publish","format-standard","has-post-thumbnail","hentry","category-gundem"],"yoast_head":"\n
\n9- Yoksa O’nun d\u0131\u015f\u0131nda birtak\u0131m veliler mi edindiler? \u0130\u015fte Allah; veli olan O’dur, \u00f6l\u00fc olanlar\u0131 da dirilten O’dur. O, her \u015feye g\u00fc\u00e7 yetirendir.(12)<\/strong>
\n10- Hakk\u0131nda ihtil\u00e2fa d\u00fc\u015ft\u00fc\u011f\u00fcn\u00fcz herhangi bir \u015fey;(13) art\u0131k O’nun h\u00fckm\u00fc Allah’\u0131nd\u0131r.(14) \u0130\u015fte benim Rabbim olan Allah.(15) Ben O’na tevekk\u00fcl ettim ve yaln\u0131zca O’na d\u00f6n\u00fcp-y\u00f6nelirim.(16)<\/strong><\/p>\n
\na) Hz. Peygamber’e (s.a) Mekke’deki m\u00fc\u015friklerin cehalet ve sap\u0131kl\u0131k \u00fczerinde direnmelerine fazla \u00fcz\u00fclmemesi s\u00f6ylenerek, tesellide bulunuluyor. Allah’\u0131n insanlara se\u00e7me serbestisi vermesi kendi takdiriyledir. Dileyen hidayeti, dileyen de dal\u00e2leti se\u00e7er. \u015eayet, Allah b\u00f6yle dilememi\u015f olsayd\u0131, Kitab ve Peygamber g\u00f6ndermesi gerekmeyecekti. Nitekim Allah i\u00e7in, insanlar\u0131, deniz, da\u011f, a\u011fa\u00e7, toprak gibi mutlak bir f\u0131trata tabi olarak yaratmas\u0131 \u00e7ok kolay olurdu. \u0130zah i\u00e7in Bkz. En’am: 23-25 ve 71<\/p>\n
\n13. Her ne kadar bu ifade Allah’\u0131n vahyi ise de, burada Hz. Peygamber’in (s.a) s\u00f6z\u00fcym\u00fc\u015f gibi g\u00f6z\u00fckmektedir. Adeta Allah el\u00e7isine, “Sen il\u00e2n et” diye i\u015faret etmi\u015ftir. Nitekim bu t\u00fcr ifadeler Kur’an’da “kul” (de ki) \u015feklinde ba\u015flar. Fakat baz\u0131 yerlerde ifade bi\u00e7iminden konu\u015fan\u0131n (m\u00fctekellim) Hz. Peygamber (s.a) oldu\u011fu anla\u015f\u0131l\u0131r. Baz\u0131 yerlerde de ifade, Allah’tand\u0131r ama, konu\u015fan (m\u00fctekellim) m\u00fc’minlerdir. S\u00f6z gelimi Fatiha Suresi’nde bu \u015fekildedir. Baz\u0131 yerlerde ise (Meryem: 64-65’de oldu\u011fu gibi) konu\u015fan meleklerdir.<\/p>\n
\n“\u015eayet aran\u0131zda bir anla\u015fmazl\u0131\u011fa d\u00fc\u015ferseniz onu Allah ve Rasul\u00fcne d\u00f6nd\u00fcr\u00fcn. \u015eayet Allah’a ve Ahiret g\u00fcn\u00fcne iman ediyorsan\u0131z” (Nisa: 59)<\/p>\n
\nMezkur ayetin siyak ve sibak\u0131ndan da anla\u015f\u0131laca\u011f\u0131 \u00fczere, Allah’\u0131n ihtilaflarda sadece karar vermeye yetkili olmas\u0131n\u0131n \u00f6tesinde, karar\u0131na uyup uymaman\u0131n ki\u015fiyi kafir, ya da m\u00fc’min k\u0131laca\u011f\u0131 ortaya \u00e7\u0131kar. Yani, Allah bir fiilin hak veya bat\u0131l oldu\u011funa karar verdi\u011fi gibi, karar\u0131n\u0131 uygulamaya da muktedirdir. Sonu\u00e7ta Hakk\u0131 ve Hakka inananlar\u0131 zafere ula\u015ft\u0131r\u0131r, bat\u0131l\u0131 ve bat\u0131la uyanlar\u0131 da hel\u00e2k eder. Nitekim m\u00fc’minler, Allah’\u0131n belki karar\u0131n\u0131 uygulamay\u0131 tehir etti\u011fine ve insanlara m\u00fchlet tan\u0131d\u0131\u011f\u0131na fakat sonunda karar\u0131n\u0131n muhakkak surette yerini buldu\u011funa \u015fahit olurlar. Ayn\u0131 bahis ileride gelecek olan ayetlerde de i\u015flenmi\u015ftir. S\u00f6zkonusu bahse Kur’an’da daha \u00f6nce de de\u011finilmi\u015fti. Bkz. Rad an: 34-60, \u0130brahim an: 26-34-40, \u0130sra an: 100, Enbiya an: 15-18 ve 44-46.
\n15. Yani, ihtilaflar\u0131 hakk\u0131nda karar vermeye yetkili tek merci.<\/p>\n