B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/strong><\/p>\n 37- (Bunlar,) B\u00fcy\u00fck g\u00fcnahlardan ve \u00e7irkin -utanmazl\u0131klardan ka\u00e7\u0131nanlar(58) ve gazabland\u0131klar\u0131 zaman ba\u011f\u0131\u015flayanlar,(59)<\/strong> A\u00c7IKLAMA<\/strong><\/p>\n 58. \u0130zah i\u00e7in bkz. Nisa an: 53-54, En’am an: 130-131, Nahl an: 89, Necm an: 32. 60. Yani, Allah onlar\u0131 \u00e7a\u011f\u0131r\u0131rsa, onlar hemen buyur diyerek ko\u015far, Allah’\u0131n davetine icabet eder ve O’nun her emrini yerine getirmeye \u00e7al\u0131\u015f\u0131rlar. a) \u015eayet bir mesele iki ya da ikiden fazla kimseyi ilgilendiriyorsa ve buna ra\u011fmen s\u00f6zkonusu mesele hakk\u0131nda bir ki\u015fi karar verirse, di\u011ferlerine haks\u0131zl\u0131k etmi\u015f olur. Dolay\u0131s\u0131yla ortak yap\u0131lan bu i\u015fte hi\u00e7 kimsenin kendi keyfine g\u00f6re karar vermeye hakk\u0131 yoktur. \u0130\u015fte bu nedenden \u00f6t\u00fcr\u00fc adil bir sonuca varabilmek i\u00e7in, konuyla ilgili t\u00fcm \u015fah\u0131slarla isti\u015farede bulunmak gerekir. Yine bir mesele karara ba\u011flanacaksa ve karardan \u00e7ok b\u00fcy\u00fck bir kitle etkilenece\u011fi i\u00e7in isti\u015fare m\u00fcmk\u00fcn de\u011filse, o insanlar\u0131n se\u00e7tikleri ve g\u00fcvendikleri kimselerle isti\u015fare yap\u0131lmal\u0131 ve sonra mesele karara ba\u011flanmal\u0131d\u0131r.<\/p>\n b) \u015eayet bir kimse, ortak \u00e7al\u0131\u015fmalarda sorunu kendi ba\u015f\u0131na g\u00f6re halletmeye \u00e7al\u0131\u015f\u0131yorsa, bilinmelidir ki onun b\u00f6yle davranmas\u0131n\u0131n ard\u0131ndaki neden, ya kendi \u00e7\u0131karlar\u0131d\u0131r, ya da o \u015fah\u0131s kendisini herkesten \u00fcst\u00fcn g\u00f6rerek ba\u015fkalar\u0131n\u0131 a\u015fa\u011f\u0131lamaktad\u0131r. Oysa, ahl\u00e2k bak\u0131m\u0131ndan bu iki neden de k\u00f6t\u00fcd\u00fcr ve bir m\u00fc’min bu iki \u00e7irkin \u00f6zellikten beridir. M\u00fc’min ki\u015fi, ba\u015fkalar\u0131n\u0131n hakk\u0131n\u0131 me\u015fru olmayan bir yolla ele ge\u00e7irerek haks\u0131zl\u0131k yapmaz. Yine bir m\u00fc’min, kendini be\u011fenmi\u015f bir halde herkesten daha iyi bildi\u011fi zann\u0131na kap\u0131lmaz.<\/p>\n c) Bir i\u015f, \u015fayet ba\u015fkalar\u0131n\u0131n hak ve \u00e7\u0131karlar\u0131 ile ilgili ise o i\u015f hakk\u0131nda karar vermek \u00e7ok b\u00fcy\u00fck bir sorumlulu\u011fu m\u00fcdrik olmay\u0131 gerektirir. Kalbinde Allah korkusu olan bir kimse, bu y\u00fck\u00fc yaln\u0131z ba\u015f\u0131na ta\u015f\u0131may\u0131 katiyetle istemez. Aksi bir davran\u0131\u015f, yani, b\u00f6ylesine bir sorumsuzluk ancak, kalbinde Allah korkusu olmayan ve ahirette verece\u011fi hesaba ald\u0131rmayan kimseler taraf\u0131ndan yap\u0131l\u0131r. Allah’tan korkan ve ahiret hesab\u0131na iman eden insanlar, kat’\u00ee surette herkesi ilgilendiren meseleler hakk\u0131nda, kendi ba\u015flar\u0131na karar vermek istemezler. Onlar s\u00f6z konusu meseleyle ilgili olan kimselerle veya onlar\u0131n se\u00e7ti\u011fi ve ilgilendi\u011fi temsilcilerle isti\u015fare eder ve tarafs\u0131z bir \u015fekilde karara var\u0131rlar. Sonu\u00e7ta verilen kararda herhangi bir yanl\u0131\u015fl\u0131k dahi s\u00f6zkonusu olsa, bir tek ki\u015fi sorumlu olmaz.<\/p>\n Bu \u00fc\u00e7 hususa dikkat edecek olursak \u015fayet, isti\u015farenin \u0130sl\u00e2m’\u0131n ahl\u00e2k\u00ee yap\u0131s\u0131n\u0131n temel ta\u015f\u0131 oldu\u011funu ve ondan (isti\u015fareden) ka\u00e7\u0131nman\u0131n \u0130sl\u00e2m’\u0131n tahamm\u00fcl edemeyece\u011fi derecede bir ahl\u00e2ks\u0131zl\u0131k oldu\u011funu m\u00fc\u015fahede ederiz. \u0130sl\u00e2m, b\u00fcy\u00fck veya k\u00fc\u00e7\u00fck her i\u015fte isti\u015fare ile karara varmay\u0131 emreder. \u00d6yle ki, evdeki i\u015flerin bile evin beyi ile han\u0131m\u0131 aras\u0131ndaki isti\u015farenin sonucunda karara ba\u011flanm\u0131\u015f olmas\u0131n\u0131 ister. Hatta \u00e7ocuklar\u0131n ya\u015f\u0131 b\u00fcy\u00fckse isti\u015fareye kat\u0131l\u0131m\u0131n\u0131n sa\u011flanmas\u0131 gerekir.<\/p>\n Ayr\u0131ca k\u00f6y, kasaba vs. hakk\u0131nda bir karar al\u0131nacaksa akil ve bali\u011f olan herkes ile isti\u015fare yap\u0131lmal\u0131d\u0131r. \u015eayet bir toplumu idare etmek i\u00e7in bir y\u00f6netici se\u00e7ilecekse, o y\u00f6netici toplumun t\u00fcm bireylerinin onay\u0131yla se\u00e7ilmelidir. Toplumun g\u00fcvenini kazanm\u0131\u015f olan ehli rey toplumun i\u015flerini y\u00fcr\u00fctmeli, ancak bu g\u00fcveni kaybettiklerinde ise istifa etmelidirler. Zorla toplumun ba\u015f\u0131na musallat olmamal\u0131d\u0131rlar. M\u00fc’minlerden toplumun onay\u0131n\u0131 cebir, hile ve r\u00fc\u015fvet ile etkilemeye \u00e7al\u0131\u015f\u0131p, kendini se\u00e7tiren veya y\u00f6netimde kalmaya \u00e7al\u0131\u015fan bir kimse k\u00f6t\u00fc niyetlidir ve sadece kendi \u00e7\u0131kar\u0131 i\u00e7in b\u00f6yle davranmaktad\u0131r. Bu kimseler “Onlar\u0131n i\u015fleri aralar\u0131nda isti\u015fare iledir” ayetine zahiren uyduklar\u0131n\u0131 g\u00f6stermeye \u00e7al\u0131\u015f\u0131rlar, fakat asl\u0131nda bu ilahi beyana uymazlar. Onlar hem Allah’\u0131 hem de halk\u0131 aldatmaya \u00e7al\u0131\u015f\u0131rlar. Ancak halk onlar\u0131n bu sahtekarl\u0131klar\u0131n\u0131 anlamayacak kadar ahmak de\u011fildir. Ve Allah’\u0131 da zaten hi\u00e7 kimsenin aldatmaya g\u00fcc\u00fc yetmez. a) Karara ba\u011flanacak bir meseleyle ilgili olan ve karardan etkilenecek herkes mesele hakk\u0131nda ayd\u0131nlat\u0131lmal\u0131d\u0131r. Ayr\u0131ca meseleyle ilgili kendi d\u00fc\u015f\u00fcncelerini s\u00f6yleyebilmeleri i\u00e7in her t\u00fcrl\u00fc hak istisnas\u0131z onlara verilmelidir. Bunun yan\u0131s\u0131ra al\u0131nacak kararlar\u0131 a\u00e7\u0131k\u00e7a ele\u015ftirebilmeli, protesto edebilmeli ve kararlara itiraz edebilme hakk\u0131na sahip olmal\u0131d\u0131rlar. T\u00fcm bu haklar\u0131n\u0131 kullanmalar\u0131na ra\u011fmen, gidi\u015fat hakk\u0131nda olumlu bir de\u011fi\u015fiklik g\u00f6zlenmemi\u015fse, y\u00f6neticileri de\u011fi\u015ftirebilmelidirler. Toplumun \u00f6zg\u00fcrl\u00fc\u011f\u00fcn\u00fc ellerinden almak ve onlara dan\u0131\u015fmadan, yine onlar\u0131n i\u015flerini y\u00fcr\u00fctmek a\u00e7\u0131k\u00e7a o topluma hiyanet etmektir. B\u00f6ylesine bir tav\u0131r i\u00e7erisinde halk\u0131 idare etmeye yeltenenler, s\u00f6zkonusu ayeti \u00e7i\u011fnemi\u015f olurlar.<\/p>\n b) Toplumsal sorumluluk alacak olan kimseler, halk\u0131n onay\u0131yla se\u00e7ilmelidirler. Halk onlar\u0131 hi\u00e7bir korku duymadan, hi\u00e7bir bask\u0131ya maruz kalmadan ve serbest\u00e7e se\u00e7ilebilirken, se\u00e7ilme durumunda olanlar da gayri me\u015fru metodlara (\u00d6rne\u011fin, r\u00fc\u015fvet, hile, tehdit vs.) ba\u015fvurmamal\u0131d\u0131rlar. \u00c7\u00fcnk\u00fc bu t\u00fcr y\u00f6ntemlerle halktan al\u0131nan onay, onay de\u011fildir. Bu \u015fekilde toplumun ba\u015f\u0131na ge\u00e7en kimse, o toplumun ger\u00e7ek lideri de\u011fildir. Ger\u00e7ek lider, halk\u0131n kendisini sevdi\u011fi ve onu \u00f6zg\u00fcr iradesiyle se\u00e7ti\u011fi ki\u015fidir.<\/p>\n c) Toplumun ba\u015f\u0131ndaki liderin \u015fura heyeti, o toplumun g\u00fcven duydu\u011fu kimselerden olu\u015fmal\u0131d\u0131r. Halk\u0131n onay\u0131n\u0131 para, tehdit, yalan ve hile gibi yollarla elde etmi\u015f olan kimseler asl\u0131nda halk\u0131n g\u00fcvenini hak etmi\u015f de\u011fildirler.<\/p>\n d) \u0130sti\u015fare esnas\u0131nda \u015fura heyetine mensup temsilciler, tercihlerini iman, ilim ve samimiyet \u00e7er\u00e7evesi dahilinde kullanmal\u0131d\u0131rlar. Tercihlerini \u00f6zg\u00fcrce yapabilmeleri i\u00e7in bask\u0131, r\u00fc\u015fvet ve grup \u00e7\u0131karlar\u0131ndan etkilenmeden, kendi inand\u0131klar\u0131 ve bildikleri do\u011frultuda hareket etmelidirler. \u015eayet onlar tercihlerini bu \u015fekilde kullanmayacak olurlarsa, mezkur ayeti ihlal etmi\u015f olurlar. Bu ba\u011flamda, isti\u015fare yoluyla karar alma yetkisinin s\u0131n\u0131rs\u0131z olmad\u0131\u011f\u0131 iyice bilinmelidir. \u00c7\u00fcnk\u00fc, \u00fczerinde isti\u015fare edilmesi s\u00f6zkonusu olan saha dinin kaideleriyle s\u0131n\u0131rlanm\u0131\u015ft\u0131r. Ana prensip \u015fu \u015fekilde belirlenmi\u015ftir: “\u015eayet bir konuda anla\u015fmazl\u0131\u011fa d\u00fc\u015ferseniz, onu Allah ve Rasul\u00fc’ne d\u00f6nd\u00fcr\u00fcn” veya “Aran\u0131zda anla\u015fmazl\u0131klar hakk\u0131nda karar vermek sadece Allah’a aittir.” Bu ana prensip dolay\u0131s\u0131yla m\u00fcsl\u00fcmanlar, ancak naslardan \u00e7\u0131kar\u0131lan yorum ve d\u00fc\u015f\u00fcnceler ile, kendisiyle amel edilen kurallar hakk\u0131nda isti\u015farede bulunabilirler. Yoksa hi\u00e7kimse Allah ve Rasul\u00fc’n\u00fcn a\u00e7\u0131k a\u00e7\u0131k bildirdi\u011fi bir husus \u00fczerinde isti\u015farede bulunmaya yetkili de\u011fildir.<\/p>\n 62. Bu ifade, \u00fc\u00e7 anlama birden gelmektedir: 1) “Bizim verdi\u011fimiz hel\u00e2l r\u0131z\u0131ktan harcarlar, ihtiya\u00e7lar\u0131 oldu\u011fundan dolay\u0131 haram ve gayri me\u015fru yollarla mal kazanmaya \u00e7al\u0131\u015fmazlar.” 2) “Cimrilik yapmazlar.” 3) “Verilen r\u0131z\u0131klar\u0131 sadece kendi nefisleri i\u00e7in de\u011fil, ancak hak yolunda da sarfederler.”<\/p>\n Birinci \u015f\u0131k, “O kimseler, sadece Allah’\u0131n verdi\u011fi hel\u00e2l ve tayyib olan mal\u0131 r\u0131zk olarak telakki ederler.” anlam\u0131na gelir. \u0130kinci \u015f\u0131k, “R\u0131zk\u0131n sarfedilmek \u00fczere verildi\u011fi, toplay\u0131p y\u0131\u011fmak ve \u00fczerinde bek\u00e7ilik yapmak i\u00e7in verilmedi\u011fi” anlam\u0131n\u0131 tazammun eder. \u00dc\u00e7\u00fcnc\u00fc \u015f\u0131k ise, Kur’an’daki “infak etmek” (sarf etmek) kelimesinin, insan\u0131n salt kendi ihtiya\u00e7lar\u0131 i\u00e7in kullan\u0131lmad\u0131\u011f\u0131 ve Allah yolunda harcamay\u0131 kapsad\u0131\u011f\u0131n\u0131 anlat\u0131r. \u0130\u015fte bu \u00fc\u00e7 neden dolay\u0131s\u0131yla infak etmek, m\u00fc’minlerin en \u00f6nemli \u00f6zelliklerinden biri olarak nitelendirilmi\u015ftir.<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":" B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. 37- (Bunlar,) B\u00fcy\u00fck g\u00fcnahlardan ve \u00e7irkin -utanmazl\u0131klardan ka\u00e7\u0131nanlar(58) ve gazabland\u0131klar\u0131 zaman ba\u011f\u0131\u015flayanlar,(59) 38- Rablerine icabet edenler,(60) dosdo\u011fru namaz\u0131 k\u0131lanlar, i\u015fleri kendi aralar\u0131nda \u015f\u00fbr\u00e2 ile olanlar(61) ve kendilerine […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":23332,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"class_list":["post-23331","post","type-post","status-publish","format-standard","has-post-thumbnail","hentry","category-gundem"],"yoast_head":"\n
\n38- Rablerine icabet edenler,(60) dosdo\u011fru namaz\u0131 k\u0131lanlar, i\u015fleri kendi aralar\u0131nda \u015f\u00fbr\u00e2 ile olanlar(61) ve kendilerine r\u0131z\u0131k olarak verdiklerimizden infak edenler,(62)<\/strong><\/p>\n
\n59. Yani, onlar \u00f6fkeli de\u011fil, sakin bir mizaca sahiptirler, kinci de\u011fildirler, Allah’\u0131n kullar\u0131n\u0131n noksanl\u0131klar\u0131na g\u00f6z yumarlar. Ve \u00f6fkelendiklerinde \u00f6fkelerini bast\u0131r\u0131rlar. Bu \u00f6zellik, iman\u0131n en \u00f6nemli vas\u0131flar\u0131ndan birisidir ve Kur’an da \u00f6v\u00fclm\u00fc\u015ft\u00fcr. (Bkz. Al-i \u0130mran: 134) Ayr\u0131ca, Hz. Peygamber’in (s.a.) ba\u015far\u0131 kazanmas\u0131ndaki en m\u00fchim amillerden biri olma keyfiyetine haizdir. (Bkz. Al-i \u0130mran: 159) Hz. Ai\u015fe’den (r.a) \u015f\u00f6yle bir hadis rivayet edilmi\u015ftir: “Rasulullah hi\u00e7bir surette nefsi i\u00e7in intikam alma yoluna gitmemi\u015ftir. O sadece, Allah’\u0131n hududlar\u0131na tecav\u00fcz eden kimselere ceza vermi\u015ftir.” (Buhari, M\u00fcslim)<\/p>\n
\n61. Bu, m\u00fcminlerin en iyi \u00f6zelliklerinden kabul edilir. \u00d6yle ki bu husus Al-i \u0130mran: 159’da “emir” \u015feklinde beyan edilmi\u015ftir. Dolay\u0131s\u0131yla, \u0130sl\u00e2m toplumunda isti\u015fare \u00f6nemli bir yer i\u015fgal eder. \u0130sl\u00e2m toplumunda isti\u015fare yapmaks\u0131z\u0131n i\u015fleri y\u00fcr\u00fctmeye \u00e7al\u0131\u015fmak sadece cahillik de\u011fil, Allah’\u0131n nizam\u0131na kar\u015f\u0131 gelmektir de.
\n\u0130sl\u00e2m isti\u015fareye ni\u00e7in \u00f6nem vermi\u015ftir? Bu soru \u00fc\u00e7 temel nedene dayal\u0131 olarak cevapland\u0131r\u0131labilir:<\/p>\n
\n“Onlar\u0131n i\u015fleri aralar\u0131nda isti\u015fare iledir” ayeti be\u015f temel d\u00fcsturu tazammun eder:<\/p>\n
\ne) Ehli rey, yani, “\u015fura” mensuplar\u0131, bir konuda ittifak ile ve \u00e7o\u011funlukla karar al\u0131rlarsa, o karar itirazs\u0131z kabul edilmelidir \u00c7\u00fcnk\u00fc, her \u015fah\u0131s veya grup kendi bildi\u011fini okursa \u015fayet, isti\u015farenin bir anlam\u0131 olmaz. Nitekim Allah, sadece “Onlar\u0131n i\u015fleri aralar\u0131nda isti\u015fare iledir”, demekle kalmam\u0131\u015f ve “Yapaca\u011f\u0131n i\u015fler hakk\u0131nda onlarla isti\u015fare et” diye emretmi\u015ftir. Bu, “Onlara sadece dan\u0131\u015f\u0131n” demek de\u011fildi, aksine “Onlarla isti\u015fare ettikten sonra, ittifak ve \u00e7o\u011funlukla al\u0131nan karara uyun” demektir.<\/p>\n