B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/strong><\/p>\n M\u00dcRSEL\u00c2T SURES\u0130<\/strong> B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. M\u00dcRSEL\u00c2T SURES\u0130 G\u0130R\u0130\u015e Ad\u0131: Bu sure, ad\u0131n\u0131 birinci ayette ge\u00e7en “mursel\u00e2t” kelimesinden alm\u0131\u015ft\u0131r. N\u00fczul Zaman\u0131: Surenin konusundan, Mekke d\u00f6neminin ba\u015flar\u0131nda nazil oldu\u011fu anla\u015f\u0131lmaktad\u0131r. Bundan \u00f6nceki iki […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":29691,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"class_list":["post-29690","post","type-post","status-publish","format-standard","has-post-thumbnail","hentry","category-gundem"],"yoast_head":"\n
\nG\u0130R\u0130\u015e<\/strong>
\nAd\u0131: Bu sure, ad\u0131n\u0131 birinci ayette ge\u00e7en “mursel\u00e2t” kelimesinden alm\u0131\u015ft\u0131r.
\nN\u00fczul Zaman\u0131: Surenin konusundan, Mekke d\u00f6neminin ba\u015flar\u0131nda nazil oldu\u011fu anla\u015f\u0131lmaktad\u0131r. Bundan \u00f6nceki iki sure olan K\u0131yamet ve Dehr Sureleri ile, sonraki iki sure olan Nebe’ ve Naziat Surelerini birle\u015ftirerek okursak, M\u00fcrsel\u00e2t da dahil b\u00fct\u00fcn bu surelerin ayn\u0131 d\u00f6nemde nazil oldu\u011fu sonucuna var\u0131r\u0131z. M\u00fcrsel\u00e2t Suresi, ayn\u0131 konuyu \u00e7e\u015fitli a\u00e7\u0131lardan Mekke’lilerin zihinlerine yerle\u015ftirmek istemi\u015ftir.
\nKonu: Bu sure, k\u0131yamet ve ahiretin varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 ispat etmeyi esas al\u0131r. Ayr\u0131ca bu ger\u00e7ekleri inkar ya da ikrar edenlerin sonunun ne olaca\u011f\u0131 hakk\u0131nda bilgi verilmektedir. \u0130lk yedi ayette r\u00fczgarlara yemin edilmesi, Kur’an ve Hz. Muhammed’e (s.a) k\u0131yamet hakk\u0131nda verilen bilginin ger\u00e7ek oldu\u011funa, bunun yan\u0131s\u0131ra k\u0131yametin muhakkak vukubulaca\u011f\u0131na dikkat \u00e7ekmek i\u00e7indir. K\u0131yametin ger\u00e7ekle\u015fmesinin delili, yery\u00fcz\u00fcnde hayret verici bir nizam kuran Kadir-i Mutlak’\u0131n bundan aciz olmad\u0131\u011f\u0131d\u0131r. Apa\u00e7\u0131k hikmete dayanan bu nizam, ahiretin muhakkak ger\u00e7ekle\u015fece\u011fine \u015fehadet etmektedir. \u00c7\u00fcnk\u00fc hikmet sahibi olan Allah, hi\u00e7bir \u015feyi maksats\u0131z ve abes yere yaratmaz. E\u011fer ahiret olmasayd\u0131 b\u00fct\u00fcn kainat anlams\u0131z olurdu.
\nMekkeliler tekrar tekrar “k\u0131yamet dedi\u011fin \u015feyi getir, ne zaman gelecek?” diyorlard\u0131. Kur’an, 8. ayetten 15. ayete kadar Mekkelilerin bu talebini zikretmeden, k\u0131yametin bir oyun olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131, dolay\u0131s\u0131yla her maskaran\u0131n iste\u011fi ile hemen ger\u00e7ekle\u015fmeyece\u011fini belirtmi\u015ftir.
\nK\u0131yamet g\u00fcn\u00fc, b\u00fct\u00fcn insanl\u0131\u011f\u0131n yapt\u0131klar\u0131n\u0131n ceza ve m\u00fckafat g\u00fcn\u00fcd\u00fcr. Bu nedenle Allah belli bir g\u00fcn tayin etmi\u015ftir. O g\u00fcn, ancak kararla\u015ft\u0131r\u0131lm\u0131\u015f anda gelecektir. K\u0131yamet g\u00fcn\u00fc ile alay eden kafirler, o korkun\u00e7 olayla kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131klar\u0131nda deh\u015fete kap\u0131lacaklard\u0131r. O g\u00fcn, k\u0131yamet hakk\u0131nda kendilerine bilgi getiren ancak yalanlanan Rasuller, Allah’\u0131n huzurunda onlar\u0131n sonlar\u0131na \u015fehadet edeceklerdir. O zaman kafirler sonlar\u0131n\u0131, felaketlerini kendi elleriyle haz\u0131rlam\u0131\u015f olduklar\u0131n\u0131 bileceklerdir.
\nKur’an, 16. ayetten 28. ayete kadar s\u00fcrekli, k\u0131yamet ve ahiretin vuku ve gereklili\u011fi hakk\u0131nda deliller vermi\u015ftir. \u0130nsanl\u0131\u011f\u0131n do\u011fu\u015fu, tarih\u00e7esi ve \u00fczerinde hayat s\u00fcrd\u00fc\u011f\u00fc yery\u00fcz\u00fcn\u00fcn mahiyeti, k\u0131yametin gelece\u011fine ve ahiretin vukuunun da m\u00fcmk\u00fcn oldu\u011funa \u015fehadet etmektedir. Bu, Allah’\u0131n hikmetinin gere\u011fidir. \u0130nsanl\u0131k tarihi, \u00e7e\u015fitli milletlerin, ahireti inkar ettikleri zaman bozguna u\u011frad\u0131klar\u0131na ve helak olduklar\u0131na \u015fahittir. Buradan \u015fu anlam\u0131 \u00e7\u0131karmak m\u00fcmk\u00fcnd\u00fcr. Bir milletin tutumu ahiret inanc\u0131na ters ise, o milletin durumu, k\u00f6r bir insan\u0131n dikkatsiz \u015fekilde kar\u015f\u0131dan gelen trene do\u011fru ko\u015fmas\u0131 gibidir. Bu insan\u0131n sonu nas\u0131l olacaksa s\u00f6z konusu milletin de sonu \u00f6yle olacakt\u0131r. \u0130\u015fte ahiret b\u00f6yle bir ger\u00e7ekliktir. Ayr\u0131ca bu kainatta sadece tabiat kanunu (Phsical laws) ge\u00e7erli de\u011fil, ayn\u0131 zamanda ahl\u00e2k\u00ee kanun da (moral laws) y\u00fcr\u00fcrl\u00fcktedir. Asl\u0131nda bu d\u00fcnyada da ceza ve m\u00fckafaat ger\u00e7ekle\u015febilir. Ancak bunun kendili\u011finden ve m\u00fckemmel bir \u015fekilde vukubulmas\u0131 beklenemez. Bu nedenle, kainat\u0131n ahl\u00e2k\u00ee kanununun gere\u011fi olarak, iyilik ve k\u00f6t\u00fcl\u00fc\u011f\u00fcn ger\u00e7ek kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131n verilece\u011fi ahiret olay\u0131n\u0131n gelmesi gerekir. D\u00fcnyada baz\u0131lar\u0131 m\u00fckafattan mahrum kalm\u0131\u015f ya da cezadan kurtulmu\u015fsa bile sonradan adalet ger\u00e7ekle\u015fmelidir. Onun i\u00e7in \u00f6l\u00fcmden sonra bir hayat daha olmal\u0131d\u0131r. E\u011fer bir kimse akl\u0131n\u0131 tamamen kaybetmedi ise ve ayr\u0131ca d\u00fcnyadaki do\u011fu\u015funu d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcrse, kendisini hakir bir nutfeden yaratarak m\u00fckemmel hale getiren Allah’\u0131n, insan\u0131 tekrar diriltmesinin imkan\u0131n\u0131 inkar edemez. Ya\u015fant\u0131s\u0131n\u0131 s\u00fcrd\u00fcrd\u00fc\u011f\u00fcnde \u00f6l\u00fcmden sonra par\u00e7alar\u0131n\u0131n kaybolaca\u011f\u0131 da d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fclemez. \u00c7\u00fcnk\u00fc insan\u0131n b\u00fct\u00fcn par\u00e7alar\u0131 toprakta mevcuttur. Ayn\u0131 topra\u011f\u0131n hazinesinden v\u00fccut bulur, geli\u015fir, b\u00fcy\u00fcr ve sonunda yine topra\u011f\u0131n bir par\u00e7as\u0131 olarak geri d\u00f6ner. Onu ilk olarak bu topra\u011f\u0131n hazinesinden yaratan Allah, tekrar topraktan diriltmeye nas\u0131l kadir olamaz? \u0130nsan e\u011fer Allah’\u0131n kudretini d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcrse bu ger\u00e7e\u011fi inkar edemez.
\nYery\u00fcz\u00fcnde insana baz\u0131 yetkiler verilmesini ve bu yetkileri do\u011fru ya da yanl\u0131\u015f kullan\u0131m\u0131n\u0131n sonunda bir hesap vermesi gerekti\u011fini hikmetle d\u00fc\u015f\u00fcnse bu ger\u00e7e\u011fi inkar edemez. \u00c7\u00fcnk\u00fc yapt\u0131klar\u0131n\u0131n kar\u015f\u0131l\u0131ks\u0131z b\u0131rak\u0131lmas\u0131 hikmete ayk\u0131r\u0131d\u0131r.
\nBundan sonra, 28. ayetten 40’a kadar ahireti inkar edenlerin durumu; 41. ayetten 45.’e kadar da sonlar\u0131n\u0131 d\u00fczeltmek i\u00e7in gayret g\u00f6steren, fikir, akide, amel, ya\u015fay\u0131\u015f ve karakterlerini k\u00f6t\u00fcl\u00fckten uzak tutan, bu d\u00fcnyada ne kadar yararl\u0131 olursa olsun e\u011fer ahiretine zarar verecekse bu t\u00fcr bir i\u015ften uzak duran iman ehlinin durumu a\u00e7\u0131klanm\u0131\u015ft\u0131r.
\nSonunda ahireti inkar edenlere, Allah’a itaat etmekten y\u00fcz \u00e7evirenlere; bu ge\u00e7ici d\u00fcnyay\u0131 kendilerine e\u011flence edinebilecekleri, ama sonlar\u0131n\u0131n \u00e7ok korkun\u00e7 olaca\u011f\u0131 ikaz edilmi\u015ftir. S\u00f6ze, Kur’an’dan hidayet almayan bir kimseye bu d\u00fcnyada hi\u00e7bir \u015feyin do\u011fru yolu g\u00f6steremeyece\u011fi ile son verilmi\u015ftir.<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"