B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/strong><\/p>\n 13- \u0130nsanlara, el\u00e7ilerin geldi\u011fi \u015fu kent halk\u0131n\u0131 misal olarak anlat.<\/em><\/strong><\/p>\n 14- Biz onlara iki el\u00e7i g\u00f6nderdik, onlar\u0131 yalanlad\u0131lar, biz de el\u00e7ileri \u00fc\u00e7\u00fcnc\u00fc biriyle destekledik. Onlar “biz size g\u00f6nderilen el\u00e7ileriz” dediler.<\/em><\/strong><\/p>\n 15- Kentliler dediler ki; “siz de bizim gibi insans\u0131n\u0131z. Rahman’da bir \u015fey indirmemi\u015ftir. Siz sadece yalan s\u00f6yl\u00fcyorsunuz. “<\/em><\/strong><\/p>\n 16- El\u00e7iler dediler ki; “Rabb’imiz bilir ki, biz size g\u00f6nderilmi\u015f el\u00e7ileriz. “<\/em><\/strong><\/p>\n 17- Bizim \u00fczerimize d\u00fc\u015fen, yaln\u0131zca a\u00e7\u0131k\u00e7a duyurmakt\u0131r.<\/em><\/strong><\/p>\n 18- Kentliler dediler ki; “do\u011frusu biz sizin y\u00fcz\u00fcn\u00fczden u\u011fursuzlu\u011fa u\u011frad\u0131k. E\u011fer bu i\u015ften vazge\u00e7mezseniz sizi mutlaka ta\u015flar\u0131z ve bizden size ac\u0131 bir azab dokunur. “<\/em><\/strong><\/p>\n 19- El\u00e7iler dediler ki; “u\u011fursuzluk kendinizdendir. Bu u\u011fursuzluk size \u00f6\u011f\u00fct verildi\u011fi i\u00e7in mi oldu? Hay\u0131r, siz a\u015f\u0131r\u0131 giden bir kavimsiniz.”<\/em><\/strong><\/p>\n Kur’an kasaba sakinlerinin kimler oldu\u011funu ve o kasaban\u0131n nas\u0131l bir yer oldu\u011funu belirtmiyor. Bu konudaki rivayetler birbiri ile ayn\u0131 de\u011fildir. Dolay\u0131s\u0131 ile bu rivayetlerin arkas\u0131na tak\u0131l\u0131p da ko\u015fman\u0131n bir yarar\u0131 yoktur.<\/p>\n Kur’an’\u0131n o kasabay\u0131 a\u00e7\u0131klamay\u0131\u015f\u0131, kasaban\u0131n ad\u0131n\u0131 ve yerini belirtmeyi\u015fi, bunun verece\u011fi derse ve mesaja bir g\u00fc\u00e7 katmayaca\u011f\u0131na delildir. Bundan dolay\u0131 kasaban\u0131n ad\u0131 ve yeri belirtilmemi\u015f, do\u011frudan ibretin \u00f6z\u00fcne ve esas\u0131na ge\u00e7ilmi\u015ftir. Y\u00fcce Allah bu kasabaya iki el\u00e7i g\u00f6nderir. T\u0131pk\u0131 Hz. Musa ve karde\u015fi Hz. Harun’u -sel\u00e2m \u00fczerlerine olsun- Firavun ve onun burjuvas\u0131na g\u00f6nderdi\u011fi gibi, bu kasaba halk\u0131 gelen el\u00e7ileri yalanlarlar. Bunun \u00fczerine y\u00fcce Allah, bu iki el\u00e7iyi bir \u00fc\u00e7\u00fcnc\u00fcs\u00fcn\u00fc g\u00f6ndererek takviye etti. O da kendisinin ve o iki el\u00e7inin y\u00fcce Allah’\u0131n kat\u0131ndan gelen el\u00e7iler olduklar\u0131n\u0131 vurgular. Ve \u00fc\u00e7 el\u00e7i de davalar\u0131n\u0131 sunarak \u00e7a\u011fr\u0131lar\u0131n\u0131 yenilerler:<\/p>\n “Onlar; `Biz size g\u00f6nderilen el\u00e7ileriz’ derler.”<\/strong><\/p>\n Burada kasaba halk\u0131; onlara peygamberler ve peygamberlik tarihinde tekrarlana gelen itirazlar\u0131n ayn\u0131s\u0131 ile kar\u015f\u0131 gelirler..<\/p>\n “Kentliler dediler ki; siz de bizim gibi insans\u0131n\u0131z. Rahman da bir \u015fey indirmemi\u015ftir. Siz sadece yalan s\u00f6yl\u00fcyorsunuz.”<\/strong><\/p>\n Peygamberlerin insan olmas\u0131na kar\u015f\u0131 tekrarlan\u0131p duran bu itirazda peygamberin g\u00f6revini bilmemenin yan\u0131nda, d\u00fc\u015f\u00fcnce ve alg\u0131laman\u0131n da ne kadar s\u0131\u011f ve basit oldu\u011fu apa\u00e7\u0131k g\u00f6r\u00fclmektedir. \u0130nsanlar daima \u00f6teden beri peygamberin ki\u015fili\u011finde gizemli bir s\u0131r oldu\u011funu onun ve ya\u015fant\u0131s\u0131n\u0131n mitolojilerin ard\u0131nda gizli olaca\u011f\u0131n\u0131 tahmin ediyorlard\u0131. O ki\u015fi g\u00f6\u011f\u00fcn yery\u00fcz\u00fcne g\u00f6nderdi\u011fi peygamber de\u011fil midir? O halde onu \u00fctopik efsanevi perdeler nas\u0131l olur da perdelemez? Bir peygamber nas\u0131l olur da, sade, a\u00e7\u0131k, s\u0131r ve gizemden uzak bir ki\u015filik sahibi olur? \u00c7ar\u015f\u0131larda, pazarlarda ve evlerde benzerlerine hep rastlanabilen normal ki\u015filik sahibi bir insan, nas\u0131l olur da peygamber olabilir?<\/p>\n \u0130\u015fte d\u00fc\u015f\u00fcnce basitli\u011fi ve s\u0131\u011fl\u0131\u011f\u0131 buna denir. S\u0131r ve muammalar peygamberlik ve el\u00e7ili\u011fin ayr\u0131lmaz niteli\u011fi de\u011fildir ki. Peygamberlik ger\u00e7e\u011fi b\u00f6ylesine basit ve \u00e7ocuk\u00e7a de\u011fildir. Ortada b\u00fcy\u00fck ve deh\u015fet dolu bir ger\u00e7ek vard\u0131r. Fakat bu korkun\u00e7 ger\u00e7ek, yal\u0131n ve ya\u015fan\u0131lan hayat i\u00e7inde canlanmaktad\u0131r. Bu gizemli ger\u00e7ek \u015fu insanlar aras\u0131ndan birine -Y\u00fcce Allah kendisini bu hayret verici vahyi almas\u0131 i\u00e7in se\u00e7ti\u011fi zaman- g\u00f6\u011f\u00fcn vahyini alabilecek il\u00e2hi yetene\u011fin verilmesidir. Bu bir peygamberin onlar\u0131n teklifi gibi melek olmas\u0131ndan \u00e7ok daha ilgin\u00e7tir.<\/p>\n Peygamberlik, insanlar\u0131n ya\u015fayaca\u011f\u0131 il\u00e2hi bir sistemdir. Peygamberin hayat\u0131, bu il\u00e2hi sistem uyar\u0131nca ya\u015fanacak bir hayat\u0131n somut \u00f6rne\u011fidir. Peygamberin, i\u00e7inde ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 insanlar\u0131 uymaya \u00e7a\u011f\u0131rd\u0131\u011f\u0131 \u00f6rnek… Bunlar insand\u0131r. O halde bu peygamberlerin, onlara uyacaklar\u0131 \u00f6rnek bir hayat\u0131 sunabilmesi i\u00e7in, insan olmalar\u0131 ka\u00e7\u0131n\u0131lmazd\u0131r. Bundan dolay\u0131 Resulullah’\u0131n hayat\u0131 \u00fcmmetinin g\u00f6zleri \u00f6n\u00fcne sergilenmi\u015f bulunuyordu. Y\u00fcce Allah’\u0131n ebedi Kitab\u0131 Kur’an bu hayat\u0131n belli ba\u015fl\u0131 \u00f6zelliklerini en k\u00fc\u00e7\u00fck ayr\u0131nt\u0131lar\u0131 ve olaylar\u0131 ile kaydeder. \u00c7\u00fcnk\u00fc onun hayat\u0131 y\u00fczy\u0131llar ve \u00e7a\u011flar boyu \u00fcmmetinin g\u00f6zleri \u00f6n\u00fcne serilmi\u015f bir sayfa niteli\u011findedir. Resulullah’\u0131n ki\u015fisel ve aile ya\u015fant\u0131s\u0131 s\u00f6z\u00fcn\u00fc etti\u011fimiz ayr\u0131nt\u0131lara birer \u00f6rnektir. Hatta Kur’an, zaman zaman onun kalbinden ge\u00e7irdi\u011fi baz\u0131 duygu ve d\u00fc\u015f\u00fcncelere bile yer verir. Ki, bunlar\u0131 gelecek nesiller \u00f6\u011frensinler ve bu \u00f6rneklerde kendileri gibi bir insan olan \u015fu Peygamber’in kalbini g\u00f6rs\u00fcnler…<\/p>\n Fakat i\u015fin tuhaf\u0131 a\u00e7\u0131k ayn\u0131 zamanda insan\u0131n kavramas\u0131na ve mant\u0131\u011f\u0131na uygun olan bu ger\u00e7ek insano\u011flu taraf\u0131ndan itiraza konu olmu\u015ftur.<\/p>\n \u015eu kasaba halk\u0131 kendilerine g\u00f6nderilen \u00fc\u00e7 el\u00e7iye “Siz de bizim gibi insans\u0131n\u0131z.” <\/strong>derler. Yani siz Allah el\u00e7isi de\u011filsiniz demek istemektedirler. “Rahman da bir \u015fey<\/strong> indirmemi\u015ftir.” <\/strong>Yani size indirdi\u011fini iddia etti\u011finiz vahyin ve bizi \u00e7a\u011f\u0131rd\u0131\u011f\u0131n\u0131z davan\u0131n asli yoktur. “Siz sadece yalan s\u00f6yl\u00fcyorsunuz” <\/strong>Yalan s\u00f6yl\u00fcyor ve peygamber oldu\u011funu iddia ediyorsunuz. Do\u011fru oldu\u011funa g\u00f6n\u00fclden inanan ve <\/strong>g\u00f6revinin s\u0131n\u0131rlar\u0131n\u0131 bilen peygamberlerin onlara verdi\u011fi cevap:<\/p>\n “El\u00e7iler dediler ki; Rabb’imiz bilir ki, biz size g\u00f6nderilmi\u015f el\u00e7ileriz.” “Bizim \u00fczerimize d\u00fc\u015fen, yaln\u0131zca a\u00e7\u0131k\u00e7a duyurmakt\u0131r.”<\/strong><\/p>\n \u015e\u00fcphesiz Allah biliyor… Ve bu yeterlidir. Peygamberlerin g\u00f6revi bildirmektir. Onu da yerine getirmi\u015flerdir. Art\u0131k bundan sonra insanlar kendi davran\u0131\u015flar\u0131n\u0131 diledikleri gibi belirlemede ve davran\u0131\u015flar\u0131yla istedikleri kadar g\u00fcnah\u0131 y\u00fcklenmekte serbesttirler. Peygamberlerle insanlar aras\u0131ndaki ili\u015fki sadece y\u00fcce Allah’\u0131n emrini bildirmekten ibarettir. Bildirme i\u015flemi ger\u00e7ekle\u015fince, bundan sonras\u0131 t\u00fcm\u00fcyle y\u00fcce Allah’a aittir.<\/p>\n Fakat yolunu sap\u0131tm\u0131\u015f ve peygamberi yalanlayan ki\u015filer konuya b\u00f6ylesine a\u00e7\u0131k, sade ve kolayca yakla\u015fmazlar. Hidayete davet edenlerin varl\u0131\u011f\u0131na bile katlanamazlar. Gururlar\u0131 kendilerini g\u00fcnah i\u015flemeye te\u015fvik eder. Hakk’\u0131n kar\u015f\u0131s\u0131na <\/strong>ona kar\u015f\u0131 koymak i\u00e7in kaba ve sert y\u00f6ntemlere \u00e7\u0131karlar. \u00c7\u00fcnk\u00fc bat\u0131l dayan\u0131ks\u0131zd\u0131r ve \u00e7ok kabad\u0131r.<\/p>\n “Kentliler dediler ki; “Do\u011frusu biz sizin y\u00fcz\u00fcn\u00fczden u\u011fursuzlu\u011fa u\u011frad\u0131k. E\u011fer bu i\u015ften vazge\u00e7mezseniz sizi mutlaka ta\u015flar\u0131z ve bizden size ac\u0131 bir azab dokunur.”<\/strong><\/p>\n Diyorlar ki: Sizin y\u00fcz\u00fcn\u00fczden u\u011fursuzlu\u011fa u\u011frad\u0131k. Sizin \u00e7a\u011fr\u0131n\u0131zdan dolay\u0131 k\u00f6t\u00fcl\u00fc\u011f\u00fcn isabet edece\u011fini zannediyoruz. E\u011fer bu davan\u0131zdan vazge\u00e7mezseniz, bizde susmayaca\u011f\u0131z ve davetinize engel olmak i\u00e7in her \u015feyi yapaca\u011f\u0131z. “E\u011fer<\/strong> bu i\u015ften vazge\u00e7mezseniz sizi mutlaka ta\u015flar\u0131z ve bizden size ac\u0131 bir azab dokunur.”<\/strong><\/p>\n \u0130\u015fte bat\u0131la saplananlar zul\u00fcmlerini b\u00f6yle a\u00e7\u0131\u011fa vurmu\u015flar, davet\u00e7ilere tehdit savurmu\u015flar, g\u00fcvenle sunulan bu hak \u00e7a\u011fr\u0131s\u0131na kar\u015f\u0131 b\u00f6ylesine azm\u0131\u015flar, s\u00f6z ve d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde b\u00f6yle kaba olmu\u015flard\u0131r.<\/p>\n Fakat peygamberlerin omuzlar\u0131na y\u00fcklenen g\u00f6rev yollar\u0131na devam etmelerini gerektiriyordu.<\/p>\n “El\u00e7iler dediler ki; u\u011fursuzluk kendinizdendir.”<\/strong><\/p>\n Herhangi bir \u00e7a\u011fr\u0131n\u0131n veya konunun u\u011fursuz oldu\u011funu s\u00f6ylemek cahiliye safsatalar\u0131ndan biridir. Peygamberler ise g\u00f6nderildikleri topluma bu anlay\u0131\u015f\u0131n hurafe oldu\u011funu, ba\u015flar\u0131na gelen iyilik veya k\u00f6t\u00fcl\u00fc\u011f\u00fcn d\u0131\u015flar\u0131ndan gelmedi\u011fini aksine bunun kayna\u011f\u0131n\u0131n i\u00e7lerinde oldu\u011funu, kendi d\u00fc\u015f\u00fcncelerinin ve davran\u0131\u015flar\u0131n\u0131n bir sonucu oldu\u011funu, bu sebeple u\u011frad\u0131klar\u0131 iyilik veya k\u00f6t\u00fcl\u00fc\u011f\u00fcn kendi ellerinde oldu\u011funu ifade etmektedirler. \u00c7\u00fcnk\u00fc y\u00fcce Allah’\u0131n bu konudaki iradesi kulun kendisinin, tutumunun ve davran\u0131\u015flar\u0131n\u0131n kanal\u0131ndan ge\u00e7er ve bu yolla ger\u00e7ekle\u015fir. \u015eu halde kul kendi bedbahtl\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131 kendisi ile birlikte ta\u015f\u0131r. \u0130\u015fte de\u011fi\u015fmez ve sa\u011flam temele oturan ger\u00e7ek budur. Baz\u0131 insanlar\u0131 veya birtak\u0131m yerleri, ya da s\u00f6zleri u\u011fursuz saymak… B\u00fct\u00fcn bunlar anla\u015f\u0131labilir bir temele dayanmayan birer hurafeden ibarettir.<\/p>\n Peygamberler kasaba halk\u0131na “Bu u\u011fursuzluk size \u00f6\u011f\u00fct verildi\u011fi i\u00e7in mi oldu?”<\/strong><\/p>\n Yani bizi ta\u015fa tutman\u0131z ve bize i\u015fkence etmek isteyi\u015finiz, size \u00f6\u011f\u00fct ve nasihatte <\/strong>bulundu\u011fumuz i\u00e7in midir? Uyarman\u0131n kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131 bu mudur?<\/p>\n “Hay\u0131r, siz a\u015f\u0131r\u0131 giden bir kavimsiniz.”<\/strong><\/p>\n Siz d\u00fc\u015f\u00fcncenizde ve olaylar\u0131 de\u011ferlendirmenizde \u00f6l\u00e7\u00fcy\u00fc ka\u00e7\u0131r\u0131yorsunuz. Bunun i\u00e7in de \u00f6\u011f\u00fct ve uyar\u0131ya tehditle kar\u015f\u0131l\u0131k veriyor, hak yola \u00e7a\u011fr\u0131ya ta\u015fa tutma ve i\u015fkence ile cevap veriyorsunuz.<\/p>\n DAVETTEN KES\u0130TLER<\/strong><\/p>\n Buraya kadar olan kesitler, kalpleri kapal\u0131 olanlar\u0131n peygamberlerin davetine kar\u015f\u0131 tutumlar\u0131n\u0131 sergiliyordu. Bu sergilenen tutumlar, surenin ilk b\u00f6l\u00fcm\u00fcnde s\u00f6z\u00fcn\u00fc etti\u011fi kalplerin canl\u0131 bir \u00f6rne\u011fi ve orada \u00e7izilen insan tipinin bir g\u00f6r\u00fcnt\u00fcs\u00fcd\u00fcr.<\/p>\n Kur’an’\u00e0 uyup, g\u00f6rmedi\u011fi halde Rahman’dan korkan \u00f6b\u00fcr insan tipine gelince, onun ba\u015fka bir tutumu ve bunlar\u0131n davran\u0131\u015flar\u0131ndan ayr\u0131 bir davran\u0131\u015f\u0131 vard\u0131r.<\/p>\n <\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":" B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. 13- \u0130nsanlara, el\u00e7ilerin geldi\u011fi \u015fu kent halk\u0131n\u0131 misal olarak anlat. 14- Biz onlara iki el\u00e7i g\u00f6nderdik, onlar\u0131 yalanlad\u0131lar, biz de el\u00e7ileri \u00fc\u00e7\u00fcnc\u00fc biriyle destekledik. Onlar “biz […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":30182,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"class_list":["post-30181","post","type-post","status-publish","format-standard","has-post-thumbnail","hentry","category-gundem"],"yoast_head":"\n