B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n

Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/strong><\/p>\n

101-<\/strong> Ne zaman Allah kat\u0131ndan kendilerine, yanlar\u0131nda bulunan\u0131 tasdik eden bir Peygamber geldiyse, kendilerine kitap verilenlerden bir toplu\u00adluk, Allah’\u0131n kitab\u0131n\u0131 hi\u00e7 bilmiyorlarm\u0131\u015f gibi arkalar\u0131na att\u0131lar.<\/p>\n

Allah’\u0131n, kendilerine Tevrat vas\u0131tas\u0131yla bilgi verdi\u011fi Yahudi \u00e2limlerine, Tevrat\u2019\u0131 tasdik eden ve Tevrat\u2019\u0131n da gelece\u011fini haber verdi\u011fi Muhammed gelince bu Yahudiler, Allah’\u0131n kitab\u0131n\u0131 arkalar\u0131na att\u0131lar ve ondan y\u00fcz \u00e7evirdiler. Bu Yahudiler, sanki Tevrat\u2019taki, Muhammed’i tasdik edip ona uymalar\u0131n\u0131 emreden h\u00fckm\u00fc bilmiyorlarm\u0131\u015f gibi hareket ettiler.<\/p>\n

* Herhangi bir i\u015fi kabul etmemeye: “Onu arkas\u0131na att\u0131.” denir. Yani onu kabul etmedi, ondan y\u00fcz \u00e7evirdi ve ondan uzakla\u015ft\u0131.” demektir. \u0130\u015fte burada ge\u00ad\u00e7en “Kitab\u0131 arkalar\u0131na att\u0131lar” ifadesi bu m\u00e2n\u00e2ya gelmektedir. Yine \u00e2yet-i keri\u00admede ge\u00e7en “Sanki onu hi\u00e7 bilmiyorlarm\u0131\u015f gibi ” ifadesi, onlar\u0131n, ger\u00e7e\u011fi bile bile ink\u00e2r ettiklerine i\u015faret etmektedir.<\/p>\n

 <\/p>\n

102-<\/strong> Onlar, \u015eeytanlar\u0131n, S\u00fcleyman\u2019\u0131n m\u00fclk\u00fc hakk\u0131nda uydurup oku\u00adduklar\u0131na tabi oldular. Oysa S\u00fcleyman ink\u00e2r etmemi\u015fti. Fakat o \u015eeytanlar ink\u00e2r etmi\u015flerdi. \u0130nsanlara sihiri ve Babilde, Harut ve Marut denen iki me\u00adle\u011fe indirilen \u015feyi \u00f6\u011fretiyorlard\u0131. Halbuki bu iki melek: “Biz ancak bir im\u00adtihan vas\u0131tas\u0131y\u0131z, sak\u0131n ink\u00e2r etme.” demedik\u00e7e hi\u00e7 kimseye bir \u015fey \u00f6\u011fret\u00admiyorlard\u0131. Fakat insanlar bu meleklerden, ki\u015fi ile kar\u0131s\u0131n\u0131n aras\u0131n\u0131 ay\u0131ra\u00adcak \u015feyler \u00f6\u011freniyorlard\u0131. Halbuki Allah’\u0131n izni olmad\u0131k\u00e7a onlar, bununla kimseye zarar verecek de\u011fillerdi. Onlar, kendilerine zarar verecek, faydal\u0131 olmayacak \u015feyler \u00f6\u011freniyorlard\u0131. Halbuki onlar, o sihiri sat\u0131n alan kimse\u00adnin, \u00e2hirette bir nasibi olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 \u00e7ok iyi biliyorlard\u0131. Kendilerini kar\u015f\u0131l\u0131\u00ad\u011f\u0131nda satt\u0131klar\u0131 \u015fey ne k\u00f6t\u00fcd\u00fcr. Ke\u015fke bilselerdi.<\/p>\n

Yahudi bilginleri. \u015eeytan\u0131n, S\u00fcleyman\u2019\u0131n iktidar\u0131 hakk\u0131nda uydurup riva\u00adyet ettikleri sihire tabi oldular. Oysa S\u00fcleyman sihir yapmam\u0131\u015f, zaten onu \u00f6\u011frenmemi\u015fti de. O, sihirbaz da de\u011fildi. Zira sihir yapmak k\u00e2firliktir. Fakat \u015eeytanlar, insanlara sihiri \u00f6\u011fretmeleri sebebiyle k\u00e2fir olmu\u015flard\u0131. \u0130nsanlara sihiri \u00f6\u011fretip onu nakledenler \u015feytanlard\u0131. Yoksa S\u00fcleyman de\u011fildi. Yine Yahudiler, Babil \u015fehrinde bulunan Harut ve Marut isimli iki mele\u011fe indirilen sihire tabi oluyorlard\u0131. Halbuki bu iki melek, hi\u00e7bir kimseye, bu sinirin bir imtihan ve bela oldu\u011funu, onu \u00f6\u011frenmenin ve onunla amel etmenin yasakland\u0131\u011f\u0131n\u0131 pe\u015finen s\u00f6ylemeden onu kimseye \u00f6\u011fretmiyorlard\u0131. Fakat insanlar bu iki melekten, ki\u015fi ile kar\u0131s\u0131n\u0131n aras\u0131n\u0131 a\u00e7acak, onlar\u0131 birbirinden ay\u0131racak sihiri \u00f6\u011freniyorlard\u0131. Ger\u00e7ekte ise onlar bu \u00f6\u011frendikleri sihir ile hi\u00e7bir kimseye zarar verecek de\u011fillerdi. Ancak, Allah’\u0131n zarar g\u00f6rmesini takdir etti\u011fi kimseler m\u00fcstesna. Bu kimseler, dinlerine zarar verecek ve \u00e2hiretlerine hi\u00e7bir faydas\u0131 olmayacak sihiri \u00f6\u011freniyorlard\u0131. Bunlar, o sihirin, \u00e2hirette kendilerine hi\u00e7bir faydas\u0131 olmayaca\u011f\u0131n\u0131 da \u00e7ok iyi biliyorlard\u0131. O sihiri \u00f6\u011frenmenin kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda kendilerini satmalar\u0131 ne k\u00f6t\u00fcd\u00fcr. O sihirin sonucunun k\u00f6t\u00fc oldu\u011funu bir bilseler.<\/p>\n

\u00c2yet-i kerimenin ba\u015f\u0131nda “Onlar” \u015feklinde zikredilen zamirden maksat:<\/p>\n

a-<\/strong>S\u00fcddi, Rebi’ b. Enes ve \u0130bn-i Zeyd’e g\u00f6re Resulullah’\u0131n hicret etti\u011fi Medine’nin \u00e7evresinde bulunan Yahudi Hahamlar\u0131 ve bilginleridir. Resulullah, bunlar\u0131 M\u00fcsl\u00fcman olmaya davet edince onlar, Resulullah1 a kar\u015f\u0131 Tevrat\u2019a dayanarak tart\u0131\u015fmaya giri\u015fmi\u015flerdir. Fakat Tevrat\u2019\u0131n \u00e2yetleri, Hz. Muhammed’e uymay\u0131 emretme bak\u0131m\u0131ndan Kur\u2019an\u2019\u0131n \u00e2yetleriyle ayn\u0131 olunca bu defa Yahudiler Tevrat\u2019\u0131 b\u0131rak\u0131p \u015feytanlar\u0131n, Hz. S\u00fcleyman\u2019\u0131n m\u00fclk\u00fc hakk\u0131nda uydurduklar\u0131 yaz\u0131lara dayanm\u0131\u015flar, Resulullah’a kar\u015f\u0131 o yaz\u0131larla tan\u0131\u015fmaya giri\u015fmi\u015flerdir. Ayet-i kerime bunu yapan Yahudilerin ger\u00e7ek y\u00fczlerim g\u00f6stermektedir. \u015eeytan\u00adlar\u0131n uydurduklar\u0131 \u015feyler hakk\u0131nda S\u00fcddi diyor ki: “\u015eeytanlar g\u00f6klere t\u0131rman\u0131\u00adyorlard\u0131. Oralarda meleklerin konu\u015ftuklar\u0131n\u0131 i\u015fitecekleri yerlerde oturup bekli\u00adyorlard\u0131. Meleklerin, yery\u00fcz\u00fcnde meydana “gelecek olan, \u00f6l\u00fcmler, ya\u011fmurlar vb. \u015feyleri konu\u015funca \u015eeytanlar onlar\u0131 dinleyip yery\u00fcz\u00fcnde bulunan k\u00e2hinlere ula\u015ft\u0131r\u0131yorlar, k\u00e2hinler bunlar\u0131 insanlara anlat\u0131yorlard\u0131 ve insanlar olaylar\u0131n, kininlerin anlatt\u0131klar\u0131 gibi \u00e7\u0131kt\u0131\u011f\u0131n\u0131 g\u00f6r\u00fcyorlard\u0131. \u015eeytanlar k\u00e2hinlerin kentlilerine g\u00fcvendiklerini g\u00f6r\u00fcnce bu defa yalan s\u00f6ylemeye ba\u015fl\u0131yorlard\u0131. Meleklerden duyduklar\u0131na ba\u015fka \u015feyler soku\u015fturuyorlard\u0131. \u00d6yle ki, herbir kelimeye yetmi\u015f Kelime kat\u0131yorlard\u0131. \u0130\u015fte insanlar, k\u00e2hinlerin s\u00f6yledikleri bu s\u00f6zleri yazarak kitap haline getirmi\u015flerdi. \u0130srailo\u011fullar\u0131n\u0131n aras\u0131nda, cinlerin gayb\u0131 bildikleri haberi yay\u0131lm\u0131\u015ft\u0131. Bunun \u00fczerine Hz. S\u00fcleyman her tarafa insanlar g\u00f6nderip bu hususta yaz\u0131lan kitaplar\u0131 toplatt\u0131. Bir sand\u0131\u011f\u0131n i\u00e7ine koyup taht\u0131n\u0131n alt\u0131na g\u00f6md\u00fc. Hi\u00e7bir \u015eeytan, Hz. S\u00fcleyman\u2019\u0131n taht\u0131na yakla\u015fam\u0131yordu. Yakla\u015ft\u0131\u011f\u0131 takdirde ise yan\u0131yordu. Hz. S\u00fcleyman, “Kimin, “\u015eeytanlar gayb\u0131 biliyor” dedi\u011fini duyar\u00adsan\u0131z boynunu vurun.” demi\u015fti. Nihayet Hz. S\u00fcleyman vefat etti. Onun bu halini bilen \u00e2limler de zamanla yok oldular. Arkadan ba\u015fka nesiller geldi. \u015eeytan, in\u00adsan suretine girerek bu insanlara yakla\u015ft\u0131 ve bunlara “Ben size, yeyip bitiremeyece\u011finiz bir hazineyi g\u00f6stereyim mi?” dedi. \u0130srailo\u011fullar\u0131 da “Evet” dediler. \u015eeytan “O halde siz, S\u00fcleyman\u2019\u0131n taht\u0131n\u0131n alt\u0131n\u0131 kaz\u0131n.” dedi. Kendisi de gidip yeri bizzat g\u00f6sterdi ve \u00e7ekilip bir kenarda durdu. Kendisine “Yakla\u015f” dedikle\u00adrinde “Hay\u0131r, ben burada \u00f6n\u00fcn\u00fczde bulunaca\u011f\u0131m. \u015eayet o defineyi bulamazsan\u0131z beni \u00f6ld\u00fcr\u00fcn.” dedi. \u0130srailo\u011fullar\u0131 taht\u0131n alt\u0131n\u0131 kazd\u0131lar. \u0130nsanlar\u0131n yazd\u0131\u011f\u0131 ki\u00adtaplar\u0131 buldular. \u015eeytan onlara “S\u00fcleyman, insanlar\u0131, \u015feytanlar\u0131 ve ku\u015flar\u0131 i\u015fte bu sihirlerle kontrol\u00fcne alm\u0131\u015ft\u0131.” dedi ve kaybolup gitti. Bunun \u00fczerine, \u0130srailo\u011fullar\u0131n\u0131n aras\u0131nda, “S\u00fcleyman sihir yazd\u0131.” g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fc yay\u0131ld\u0131. \u0130srailo\u011fullar\u0131 bu kitap\u00adlara inand\u0131lar. Hz. Muhammed (s.a.v.) gelince bu kitaplara dayanarak onunla tart\u0131\u015fmaya giri\u015ftiler. \u0130\u015fte \u00e2yet-i kerime bu olay\u0131 zikretmektedir.<\/p>\n

b-<\/strong> \u0130bn-i C\u00fcreyc ve \u0130bn-i \u0130shak’a g\u00f6re ise, \u00e2yet-i kerimenin ba\u015f\u0131nda zikre\u00addilen “Onlar” kelimesinden. maksat, Hz. S\u00fcleyman\u2019\u0131n d\u00f6neminde bulunan Yahudilerdir. Zira o d\u00f6nemde bulunan Yahudilere \u015eeytanlar siniri \u00f6\u011fretmi\u015fler onlar da bu hususta \u015eeytanlara uymu\u015flard\u0131r. \u00c2yet-i kerime o g\u00fcn\u00fcn Yahudilerin! zikretmektedir. Bu hususta \u0130bn-i \u0130shak eliyor ki: “\u015eeytanlar Davut (a.s.)\u0131n o\u011flu S\u00fcleyman\u2019\u0131n \u00f6l\u00fcm\u00fcn\u00fc \u00f6\u011frenince \u00e7e\u015fitli sihirleri yazmaya giri\u015ftiler. Onlar\u0131 kitap haline getirdiler. \u00dczerini Hz. S\u00fcleymanm m\u00fch\u00fcr\u00fc ile m\u00fch\u00fcrlediler ve kitab\u0131n \u00fczerine \u015funu yazd\u0131lar.”Bu yaz\u0131lar. Davudo\u011flu, Kral S\u00fcleyman\u2019\u0131n arkada\u015f\u0131 Berhiya o\u011flu As\u0131f\u0131n yazd\u0131\u011f\u0131 ilmi hazinelerdir.” Sonra bu kitab\u0131 taht\u0131n alt\u0131na g\u00f6md\u00fcler, israilo\u011fullar\u0131ndan, sonra gelenler bu kitab\u0131 \u00e7\u0131kard\u0131lar. Onu okuyunca “Davudo\u011flu S\u00fcleyman i\u015fte bunlarla eri\u015fti\u011fi hallere eri\u015fmi\u015ftir.” dediler. \u0130nsanlar aras\u0131nda sihiri yayd\u0131lar. Onu hem kendileri \u00f6\u011frendi hem de insanlara \u00f6\u011frettiler. \u00d6yleki sihir, Yahudilerde oldu\u011fu kadar hi\u00e7 bir \u00fcmmette reva\u00e7 bulmam\u0131\u015ft\u0131. Kur’an Hz. Muhammed\u2019e inip te onun, Hz. S\u00fcleyman\u2019\u0131 da Peygamberlerden saymas\u0131 \u00fczerine Medine’de bulunan Yahudiler “Muhammedin s\u00f6ylediklerine hayret etmiyor musunuz”? O, Davudo\u011flu S\u00fcleyman\u2019\u0131n Peygamber oldu\u011funu zannediyor. Halbuki o, sadece bir sihirbazd\u0131.” dediler. \u0130\u015fte Allah teala bir Ayeti indirerek onlara cevap verdi.<\/p>\n

Taberi bu g\u00f6r\u00fc\u015flerden birinci g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fcn tercihe \u015fayan oldu\u011funu, \u00e2yet-i Ke\u00adrimenin Resulullah’\u0131n d\u00f6neminde ya\u015fayan Yahudileri fcmadt\u011f\u0131m, zira bunlar\u0131n Resulullah’a kar\u015f\u0131 \u00e7\u0131kt\u0131klar\u0131n\u0131 bu sebeple de \u00e2yete muhatap olduklar\u0131n\u0131 s\u00f6yle\u00admi\u015ftir. Ayr\u0131ca atalar\u0131n\u0131n izlerini takib eden insanlara, atalar\u0131n\u0131n i\u015fledikleri su\u00e7la\u00adr\u0131 kemlilerinin i\u015flemi\u015f olduklar\u0131n\u0131 s\u00f6ylemek Arap\u00e7a ifadede kullan\u0131lan bir \u00fcslup \u015feklidir. Bu bak\u0131mdan \u00e2yetin sadece ge\u00e7mi\u015fteki Yahudileri zikretti\u011fini s\u00f6yle\u00admek delilsiz bir iddiad\u0131r.<\/p>\n

\u00c2yet-i kerimede zikredilen ve “Tabi oldular” diye terc\u00fcme edilen kelimesi Arap\u00e7a’da “Okuma” ve “tabi olma” m\u00e2n\u00e2lar\u0131na gelmektedir. M\u00fccahid, Katade ve At\u00e2’ya ve Abdullah b.Abbastan nakledilen nakledilen bir g\u00f6r\u00fc\u015fe g\u00f6re buradaki kelimesi ‘Okuma” anlam\u0131ndad\u0131r. Buna g\u00f6re \u00e2yetin izah\u0131 \u015f\u00f6yledir: “Yahudiler, \u015eeytan\u0131n. S\u00fcleyman\u2019\u0131n m\u00fclk\u00fc hakk\u0131nda insanlara, okuyup \u00f6\u011frettikleri sihirlere uydular.”<\/p>\n

Abdullah b. Abbas ve Ebu Rezin’den nakledilen ba\u015fka bir g\u00f6r\u00fc\u015fe g\u00f6re ise burada n\u00fcn m\u00e2n\u00e2s\u0131 “Tabi oima”demektir. Buna g\u00f6re ise \u00e2yetin m\u00e2n\u00e2s\u0131 “Yahudiler, \u015eeytanlar\u0131n, S\u00fcleyman’\u0131n m\u00fclk\u00fc hakk\u0131nda uyduklar\u0131 ve amel ettikle\u00adri sihirlere tabi oldular.” demektir. Taberi \u00e2yeti kerimenin mutlak ifadesinin her iki g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fc de kapsar mahiyette oldu\u011funu s\u00f6ylemi\u015f. \u015eeytanlar\u0131n, sihiri hem in\u00adsanlara \u00f6\u011fretmi\u015f olabileceklerini hem de kendilerinin bizzat sihir yapm\u0131\u015f olabi\u00adleceklerini zikretmi\u015ftir.<\/p>\n

\u00c2yeti kerimede “Oysa S\u00fcleyman ink\u00e2r etmemi\u015fti fakat o \u015eeytanlar ink\u00e2r etmi\u015flerdi.” buyurulmaklad\u0131r. Taberi diyor ki: “\u00c2yetin bu b\u00f6l\u00fcm\u00fcn\u00fcn, bundan \u00f6nceki b\u00f6l\u00fcm\u00fcyle irtibat\u0131 \u015f\u00f6yledir: Yahudiler, Allah’\u0131n haram k\u0131ld\u0131\u011f\u0131 sihiri. \u015eeytanlar\u0131n telkini ile \u00f6\u011frendikleri halde bunu bilmeyen halk tabakas\u0131na, sihiri S\u00fcleymandan \u00f6\u011frendiklerini ve dolay\u0131s\u0131yla bunun caiz oldu\u011funu s\u00f6yl\u00fc\u00adyorlard\u0131. B\u00f6ylece Hz. S\u00fcleyman’\u0131 sihirbazl\u0131kla itham ‘erek onu inkarc\u0131l\u0131kla su\u00e7lam\u0131\u015f oluyorlard\u0131. Allah teala bu \u00e2yet-i kerimede, Hz. S\u00fcleyman’\u0131n sihirle ilgisi olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131, dolay\u0131s\u0131yla inkarc\u0131l\u0131\u011fa d\u00fc\u015fmedi\u011fini, asl\u0131nda sihiri ortal\u0131\u011fa yayarak inkarc\u0131l\u0131\u011fa d\u00fc\u015fenlerin \u015eeytanlar oldu\u011funu ve Yahudilerin Hz. S\u00fcleyman\u2019a iftirada bulunduklar\u0131n\u0131 beyan etmi\u015ftir. B\u00f6ylece \u00e2yetin bu b\u00f6l\u00fcm\u00fc, ba\u015f taraftaki, Yahudilerin, \u015eeytanlar\u0131n aktard\u0131klar\u0131 sinire uyduklar\u0131n\u0131 beyan eden b\u00f6l\u00fcm\u00fcne mutab\u0131k d\u00fc\u015fmektedir. Nitekim Said b. C\u00fcbeyr, Ebu Miclez. katade, M\u00fccahid, \u015eehr b. Hav\u015feb, \u0130bn-i \u0130shak ve Abdullah b. Abbas\u0131n bu hususta rivayet ettikleri g\u00f6r\u00fc\u015fler, \u00e2yetin bu b\u00f6l\u00fcm\u00fcn\u00fc, zikredikli\u011fi \u015fekilde anlatmaktad\u0131r.<\/p>\n

Said b. C\u00fcbeyr. Katade. M\u00fccahid, \u015eehr b. Hav\u015feb ve \u0130bn-i ishak. \u015eeytanlar\u0131n. sihirle ilgili yaz\u0131lar yazd\u0131klar\u0131n\u0131, Hz. S\u00fcleyman’\u0131n da bunlar\u0131 toplat\u0131p taht\u0131\u00adn\u0131n alt\u0131na g\u00f6md\u00fcrd\u00fc\u011f\u00fcn\u00fc, daha sonra da \u015eeytanlar\u0131n, onlar\u0131 \u00e7\u0131kartt\u0131r\u0131p-insanlara yayd\u0131klar\u0131n\u0131 ve Hz. S\u00fcleymanm bu sihirler sayesinde varl\u0131klar\u0131n bir k\u0131sm\u0131n\u0131 sevk ve iderisi alt\u0131na akl\u0131\u011fn\u0131 s\u00f6ylemi\u015fler insanlar da bu yalanlara inanm\u0131\u015flard\u0131r.<\/p>\n

Abdullah b. Abbastan bu hususta Said b. C\u00fcbeyr \u015fu g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fc nakletmi\u015ftir. Hz. S\u00fcleyman, han\u0131mlar\u0131ndan biri olan Ceradeyi \u00e7ok seviyordu ve onun akraba\u00adlar\u0131na iyilikte bulunmak istiyordu. Bu hususta Allah onu imtihana tabi tuttu. Hz.. S\u00fcleyman tuvalete gitti\u011finde veya cinsi ili\u015fkide bulundu\u011funda m\u00fch\u00fcr\u00fc Ceradeye veriyordu. Birg\u00fcn \u015eeytan, S\u00fcleymanm suretinde gelerek Ceradeye “M\u00fch\u00fcr\u00fcm\u00fc ver bana” dedi. Cerade m\u00fch\u00fcr\u00fc verdi. \u015eeytan onu parma\u011f\u0131na tak\u0131nca di\u011fer \u015eeytanlar, Cinler ve insanlar onun itaat\u0131na girdiler. S\u00fcleyman gelip m\u00fch\u00fcr\u00fcn\u00fc isteyince Cerade ona: “Sen S\u00fcleyman de\u011filsin, sen yalanc\u0131s\u0131n.” dedi. S\u00fcleyman bu halin, kendisi i\u00e7in bir imtihan oldu\u011funu anlad\u0131. \u0130\u015fte o g\u00fcnlerde \u015eeytanlar, i\u00e7inde sihir ve inkarc\u0131l\u0131k bulunan bir kitap yazd\u0131lar. Sonra onu S\u00fcleyman’\u0131n taht\u0131n\u0131n alt\u0131na g\u00f6md\u00fcler. Daha sonra da \u00e7\u0131kar\u0131p insanlara okudular ve onlara: “\u0130\u015fte S\u00fcleyman insanlara bu yaz\u0131larla galip geliyordu.” dediler. Bunun \u00fczerine insanlar S\u00fcleyman’dan uzakla\u015ft\u0131lar, onu inkarc\u0131l\u0131kla su\u00e7lad\u0131lar. \u0130\u015fte Allah teala bu \u00e2yet-i kerimeyi indirerek Hz. S\u00fcleyman’\u0131n su\u00e7suz oldu\u011funu ortaya koydu.<\/p>\n

Ebu Miclez ise bu hususta \u015funu rivayet etmektedir. “Hz. S\u00fcleyman, b\u00fct\u00fcn canl\u0131 varl\u0131klardan, insanlara dokunmayacaklar\u0131na dair s\u00f6z alm\u0131\u015ft\u0131. Herhangi bir insan bir varl\u0131ktan k\u00f6t\u00fcl\u00fcbg\u00f6r\u00fcr ve o varl\u0131\u011f\u0131n, Hz. S\u00fcleyman’a verdi\u011fi s\u00f6z\u00fc ha\u00adt\u0131rlat\u0131rsa o varl\u0131k o ki\u015fiye dokunmazd\u0131. \u0130nsanlar \u015fiir ve sihir gibi \u015feyleri g\u00f6r\u00fcnce “S\u00fcleyman i\u015fte bunu yap\u0131yordu” demeye ba\u015flad\u0131lar. Allah teala bu \u00e2yeti indirip Hz. S\u00fcleyman’\u0131n, sihir ve benzeri \u015feylerle alakas\u0131 olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 beyan etti.<\/p>\n

Taberi diyor ki: “Sinirin varl\u0131\u011f\u0131 Hz. S\u00fcleyman zaman\u0131nda ortaya \u00e7\u0131kma\u00adm\u0131\u015ft\u0131r. \u00c2yetler, Firavunun sihirbazlar\u0131ndan ve Hz. Nuhun kavminin, onu sihir\u00adbazl\u0131kla su\u00e7lad\u0131klar\u0131ndan bahsetmektedir. Ban\u0131mla beraber Yahudilerin, \u015eeytan\u00adlar\u0131n uydurdu\u011fu sihirlere tabi olduklar\u0131n\u0131n zikredilmesi, Hz. S\u00fcleyman\u0131 Yahudi\u00adlerin ithamlar\u0131ndan tenzih etmek i\u00e7indir. Yoksa sinirin, Hz. S\u00fcleyman d\u00f6nemin\u00adde ba\u015flad\u0131\u011f\u0131n\u0131 beyan etmek i\u00e7in de\u011fildir.<\/p>\n

M\u00fcfessirler, bu \u00e2yet-i kerimede ge\u00e7en kelimesini \u00e7e\u015fitli \u015fekil\u00adlerde tefsir etmi\u015flerdir.<\/p>\n

Abdullah b. Abbas ve Rebi’ b. Enesten nakledilen bir rivayete g\u00f6re onlar deki kelimesinin olumsuzluk edat\u0131 oldu\u011funu s\u00f6ylemi\u015flerdir. Buna g\u00f6re \u00e2yetin m\u00e2n\u00e2s\u0131 \u015f\u00f6yledir: “B\u00e2bilde Hamt ve Marut denen iki mele\u011fe bir \u015fey indirilmemi\u015ftir.” Yahudiler, \u015eeytanlar\u0131n, S\u00fcleyman\u0131n m\u00fclk\u00fc hakk\u0131nda naklettikleri sihire tabi oldular. Halbuki S\u00fcleyman ink\u00e2ra d\u00fc\u015fmemi\u015fti. Allah, si-hiri, Yahudilerin iddia ettikleri gibi iki melek olan Cebrail ve Mikaile indirme-mi\u015fti. Fakat \u015eeytanlar ink\u00e2ra d\u00fc\u015fm\u00fc\u015flerdi. B\u00e2bil \u015fehrinde insanlara sihiri \u00f6\u011freti\u00adyorlard\u0131. \u00d6zellikle Hamt ve Marul ismindeki iki ki\u015fiye \u00f6\u011fretiyorlar, onlar da di\u00ad\u011fer insanlara \u00f6\u011fretiyorlard\u0131…”<\/p>\n

b- Abdullah b. Mes’ud, Katade, S\u00fcddi ve Ibn-i Zeyd’e ve Ali b. Eni Talha’n\u0131n Abdullah b. Abbas’tan nakletti\u011fine g\u00f6re buradaki m\u00e2n\u00e2s\u0131na gelen ba\u011fla\u00e7t\u0131r. Bu g\u00f6r\u00fc\u015fe g\u00f6re \u00e2yetin m\u00e2n\u00e2s\u0131 \u015f\u00f6yledir: “Yahudiler, \u015eeytanlar\u0131n, S\u00fcleyman\u0131n m\u00fclk\u00fc hakk\u0131nda naklettikleri sihire bir de Babil \u015fehrin\u00adde, Allah’\u0131n Harut ve Marut isimli iki mele\u011fe indirdi\u011fi sihire uydular. Asl\u0131nda S\u00fcleyman inkarc\u0131l\u0131\u011fa d\u00fc\u015fmemi\u015fti. \u015eeytanlar inkarc\u0131l\u0131\u011fa d\u00fc\u015fm\u00fc\u015flerdi. \u0130nsanlara sihiri \u00f6\u011fretiyorlard\u0131. Kendilerine sihir indirilen iki melek te “Biz ancak bir imti\u00adhan vesilesiyiz, ink\u00e2ra d\u00fc\u015fme” demedik\u00e7e kimseye sihir \u00f6\u011fretmiyorlard\u0131,” Bu izah tarz\u0131na g\u00f6re, Allah teala, Harut ve Marut isimli iki mele\u011fe sihir yapma bil-<\/p>\n

gisini indirmi\u015ftir. Bu izah\u0131 benimseyen \u00e2limler, Allah tealanin, haram olan sihiri meleklere indirmesinin mahzurlu olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 zira hay\u0131n da \u015ferri de Allah’\u0131n yaratt\u0131\u011fn\u0131 s\u00f6ylemi\u015flerdir. Bunlar, Allah tealan\u0131n, zina etme, h\u0131rs\u0131zl\u0131k yapma vb. g\u00fcnahlar\u0131 kullar\u0131na tan\u0131t\u0131p onlan yasaklad\u0131\u011f\u0131 gibi sihiri de kullar\u0131na tan\u0131tarak yasaklad\u0131\u011f\u0131m s\u00f6ylemi\u015flerdir. Bunlar “Sihiri \u00f6\u011frenmek haram de\u011fil yapmak haramd\u0131r.” demi\u015flerdir.<\/p>\n

c- <\/strong>M\u00fccahid ise buradaki yani “ki” m\u00e2n\u00e2s\u0131nda oldu\u00ad\u011funu ancak \u015eeytanlar\u0131n, insanlara \u00f6\u011frettikleri sinirin genel sihir oldu\u011funu me\u00adleklerin, insanlara \u00f6\u011frettikleri sinirin ise, ki\u015fi ile kar\u0131s\u0131n\u0131n aras\u0131n\u0131 a\u00e7ma \u00f6zelli\u011fi-ni ta\u015f\u0131yan bir sihir oldu\u011funu s\u00f6ylemi\u015ftir.<\/p>\n

d- <\/strong>Kas\u0131m b. Muhammed ise buradaki n\u0131n olumsuzluk edat\u0131 da olabilece\u011fini ba\u011fla\u00e7 ta olabilece\u011fini s\u00f6ylemi\u015ftir.<\/p>\n

Taberi bu g\u00f6r\u00fc\u015flerden ikinci g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fcn daha do\u011fru oldu\u011funu, m\u00e2n\u00e2s\u0131na geldi\u011fini, g\u00f6kten Harut ve Marut isimli iki mele\u011fe sihir in\u00addirildi\u011fini, bunlar\u0131n da, insanlar\u0131 uyard\u0131ktan sonra onlara sihir \u00bb\u00f6\u011frettiklerini s\u00f6ylemi\u015ftir Taberi buravdaki olumsuzluk kabul edildi\u011fi takdirde \u015fu iki ihtimalin s\u00f6z konusu olabilece\u011fini ve bu ihtimallerin de uygun olmayaca\u011f\u0131n\u0131 s\u00f6ylemi\u015ftir.<\/p>\n

aa- \u0130ki Melekten maksad\u0131n Harut ve Marut olduklar\u0131 s\u00f6ylenecektir. Hemde bunlara sihir indirilmedi\u011fi ileri s\u00fcr\u00fclecektir. Bu takdirde \u00e2yetin devam\u0131ndaki “O iki melek, biz ancak bir imtihan vas\u0131tas\u0131y\u0131z sak\u0131n ink\u00e2r etme.” deme\u00addik\u00e7e hi\u00e7 kimseye bir\u015fey \u00f6\u011fretmiyorlard\u0131.” ifadesi anlams\u0131z olacakt\u0131r.<\/p>\n

bb- Veya, Harut ve Marut, \u015eeytanlar\u0131n kendilerine sihir \u00f6\u011fretti\u011fi kimse\u00adler olacakt\u0131r. Bu takdirde Harut ve Marut iki melek kabul edilecek olursa bunla\u00adr\u0131n \u015eeytanlardan sihir \u00f6\u011frendikleri ve ink\u00e2ra d\u00fc\u015ft\u00fckleri s\u00f6ylenmi\u015f olur ki bu , meleklere yak\u0131\u015ft\u0131nlamaz. Ayr\u0131ca onlar\u0131n \u00f6\u011frettikleri insanlara “Sak\u0131n ink\u00e2ra d\u00fc\u015fmeyin” \u015feklindeki uyar\u0131lan da bu iddiay\u0131 reddeder. Yahut ta Harut ve Marut, \u015eeytanlar\u0131n kendilerine sihir \u00f6\u011fretti\u011fi iki insan kabul edilecektir. Bu takdirde de Hamt ve Marut \u00f6l\u00fcnce sihirin son bulmas\u0131 gerekecektir. Sinirin varl\u0131\u011f\u0131 devam etti\u011fine g\u00f6re bu faraziye de reddedilir. Dolay\u0131siyle olumsuzluk tak\u0131s\u0131 olmad\u0131\u011f\u0131 ve ba\u015flang\u0131\u00e7 edat\u0131 oldu\u011fu ortaya \u00e7\u0131kar.<\/p>\n

Harut ve Marut: \u00c2yette zikredilen Hamt ve Marulun kimler okluklar\u0131 hakk\u0131nda \u00e7e\u015fitli rivayetler zikredilmi\u015ftir. Abdullah b. Abbas, Abdullah b. Mes’ud. Hz. Ali, K\u00e2’bul Ahbar. S\u00fcddi, Reb’ b. Enes ve M\u00fccahid’den nakledilen rivayetlere g\u00f6re bunlar iki melektir. Yery\u00fcz\u00fcne indirilme ve insanlara sihir \u00f6\u011f\u00adretme cezas\u0131 ile cezaland\u0131r\u0131lm\u0131\u015flard\u0131r. Bu cezan\u0131n sebebi ise \u015fudur? B\u00fct\u00fcn me\u00adlekler g\u00fcnah i\u015fleyen insanlar\u0131 k\u0131nam\u0131\u015flard\u0131. Allah teala da onlara i\u00e7lerinden iki melek se\u00e7ip yery\u00fcz\u00fcne g\u00f6ndermelerini emretmi\u015fti. Onlar, Harut ve Man\u0131t isimli iki mele\u011fi yery\u00fcz\u00fcne g\u00f6ndermi\u015flerdi. Bu melekler insanlar aras\u0131nda h\u00fck\u00fcm ve\u00adrirken bir kad\u0131na iltimas yapm\u0131\u015flar yahut g\u00fczelli\u011finden dolay\u0131 kendilerini o ka\u00add\u0131na kapt\u0131rm\u0131\u015f ve g\u00fcnah i\u015flemi\u015flerdi. Bunun \u00fczerine kendilerine ya d\u00fcnya ha\u00adyat\u0131nda cezaland\u0131nlacaklar\u0131 veya \u00e2hirette azap edilece\u011fi bildirilmi\u015fti. Onlar ise, d\u00fcnya hayat\u0131 ge\u00e7ici oldu\u011fu i\u00e7in d\u00fcnyada cezaland\u0131r\u0131lmay\u0131 kabul edip \u00e2hirette cezaland\u0131rmamalar\u0131n\u0131 istemi\u015flerdi. \u0130\u015fte bu sebeple onlar Babil’de hapsedilip orada insanlara siniri \u00f6\u011fretmekle cezaland\u0131r\u0131lm\u0131\u015flard\u0131. Onlar insanlara “Biz ancak bir imtihan vesilesiyiz. Sak\u0131n inkarc\u0131l\u0131\u011fa d\u00fc\u015fmeyin.” dedikten sonra sihiri \u00f6\u011fretiyorlar insanlarda onlardan sinirin en k\u00f6t\u00fcs\u00fc olan, ki\u015fiyi han\u0131m\u0131ndan ay\u0131rma i\u015fini \u00f6\u011freniyorlard\u0131.<\/p>\n

Bu hususta Abdullah b. Abbas \u00f6zetle \u015funlar\u0131 zikretmektedir: “Bir zaman Allah teala melekler i\u00e7in g\u00f6\u011f\u00fc a\u00e7t\u0131. Onlar, \u00c2demo\u011fullannm yery\u00fcz\u00fcnde ne yapt\u0131klar\u0131na bakt\u0131lar. Melekler, \u00c2demo\u011fuUar\u0131nm g\u00fcnah i\u015flediklerini g\u00f6r\u00fcnce “Ey rabbimiz bunlar, senin bizzat elinle yaratt\u0131\u011f\u0131n, melekleri kendisine secde ettirdi\u011fin ve her\u015feyin ismini kendisine \u00f6\u011fretti\u011fin \u00c2demo\u011fulland\u0131r. Bunlar g\u00fcnah i\u015fliyorlar.” dediler. Allah teala da: “Dikkat edin siz de onlar\u0131n yerinde olsan\u0131z onlar\u0131n i\u015flediklerini i\u015flersiniz.” buyurdu. Melekler: “Biz seni tenzih ederiz. Bunlar\u0131 i\u015flemek bize yak\u0131\u015fmaz.” dediler.Bunun \u00fczerine Allah teala meleklere, i\u00e7lerinden yery\u00fcz\u00fcne inecek baz\u0131 melekleri se\u00e7melerini emretti. Onlarda Harut ve Marutu se\u00e7tiler. Harut ve Marut yery\u00fcz\u00fcne indirildi. BunlanuAlk\u0131h’a ortak ko\u015fma, h\u0131rs\u0131zl\u0131k yapma, zina etme, i\u00e7ki i\u00e7me ve Allah’\u0131n haram k\u0131ld\u0131\u011f\u0131 cana haks\u0131z yere k\u0131yma d\u0131\u015f\u0131nda her \u015fey helal k\u0131l\u0131nm\u0131\u015ft\u0131. Aradan \u00e7ok ge\u00e7meden (Baz\u0131 rivayetlere g\u00f6re indirildikleri g\u00fcn\u00fcn ak\u015fam\u0131 olmadan) kendilerine “Bizaht” diye adland\u0131r\u0131lan g\u00fczel bir kad\u0131n musallat oldu. Bunlar o kad\u0131n\u0131 g\u00f6r\u00fcnce kendilerini ona kapt\u0131rd\u0131lar ve ona \u00e7irkin i\u015fi teklif ettiler. Kad\u0131n ise onlara “Hay\u0131r olmaz. Ancak Allah’a ortak ko\u015far, i\u00e7ki i\u00e7er, adam \u00f6ld\u00fcr\u00fcr ve \u015fu puta secde ederseniz olur.” dedi. Harut ve Marut: “Biz Allah’a asla ortak ko\u015fmay\u0131z.” dediler. Bunlardan biri di\u011ferine: “Sen yine kad\u0131na bir git bakal\u0131m.” dedi. Kad\u0131n ona: “Hay\u0131r olmaz. Ancak i\u00e7ki i\u00e7erseniz olur.” dedi. Harut ve Marut i\u00e7ki i\u00e7tiler sarho\u015f oldular. O s\u0131rada yanlar\u0131na bir dilenci geldi. Durumlar\u0131n\u0131n ortaya \u00e7\u0131kmas\u0131ndan korkarak dilenciyi \u00f6ld\u00fcrd\u00fcler.Bunlar bu gibi g\u00fcnahlara d\u00fc\u015f\u00fcnce Allah tekrar g\u00f6\u011f\u00fc me\u00adleklere a\u00e7t\u0131. Harut ve Marulun durumunu g\u00f6ren melekler: “Ey rabbimiz, seni tenzih ederiz sen bizden daha iyi biliyorsun.” dediler. Allah teala Davudo\u011flu S\u00fcleymana vahiy g\u00f6ndererek Harut ve Marutun, d\u00fcnya ve \u00e2hiret azab\u0131ndan birini se\u00e7melerini bildirdi. Harut ve Marut d\u00fcnya azab\u0131n\u0131 se\u00e7tiler. Bunun \u00fczerine onlar, topuklar\u0131ndan boyunlar\u0131na kadar ba\u011flan\u0131p Babil \u015fehrinde ya\u015famaya mecbur edildiler ve kendilerine, insanlara sihiri \u00f6\u011fretme vazifesi verildi.<\/p>\n

Yukar\u0131da zikredilen ki\u015filerden nakledilen rivayetlerin baz\u0131lar\u0131nda, melek\u00adlere musallat olan kad\u0131n\u0131n “Z\u00fchre” y\u0131ld\u0131z\u0131 oldu\u011fu ve Allah tealan\u0131n, Harut ve Marutu, bu y\u0131ld\u0131z\u0131 kad\u0131n haline getirerek imtihan etti\u011fi zikredilmi\u015ftir. Harut ve Marut hakk\u0131nda, Taberi taraf\u0131ndan di\u011fer rivayetler de zikredilmi\u015f ise de hepsi\u00adnin ortak olduklar\u0131 nokta, Abdullah b. Abbastan nakledilen rivayette toplanmak\u00adtad\u0131r. Bu nedenle bu rivayetle yet inil m i\u015ftir.<\/p>\n

B\u00c2B\u0130L: B\u00e2bil \u015fehri S\u00fcddiye g\u00f6re “Denb\u00e2vend” diye adland\u0131r\u0131lan b\u00f6lge\u00addeki B\u00e2bild’ir. Urve b. Z\u00fcbeyrin Hz. Ai\u015feden nakletti\u011fi ba\u015fka bir rivayete g\u00f6re \u00e2yette zikredilen B\u00e2bil’den maksat, \u0131raktaki B\u00e2bil’dir. Bu da Keldanilerin h\u00fck\u00fc\u00admet merkezi olan \u015fehirdir. Ba\u011fdat\u0131n doksan kilometre kadar g\u00fcneyinde Nemrut taraf\u0131ndan yapt\u0131r\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. Bu \u015fehir, bir\u00e7ok h\u00fck\u00fcmdar\u0131n eline ge\u00e7tikten sonra harap olup gitmi\u015ftir.<\/p>\n

S\u0130H\u0130R; M\u00fcfessirler sihirin ne demek oldu\u011fu, etkisinin bulunup bulunma\u00add\u0131\u011f\u0131 ve etki derecesinin ne oldu\u011fu hususunda farkl\u0131 g\u00f6r\u00fc\u015fler zikretmi\u015flerdir.<\/p>\n

a-<\/strong> Baz\u0131lar\u0131na g\u00f6re sihir, sihirbaz\u0131n yapt\u0131\u011f\u0131 aldatmalar, hokkabazl\u0131klar ve hilelerdir. \u00d6yleki bunlar\u0131 yapt\u0131\u011f\u0131 takdirde b\u00fcy\u00fclenen ki\u015fi e\u015fyay\u0131 ger\u00e7ek mahiyetinden farkl\u0131 bir \u015fekilde g\u00f6r\u00fcr. Susayan insan\u0131n serab\u0131 su zannetmesi, gemide gi\u00adden insan\u0131n, \u00e7evresindeki da\u011flann ve a\u011fa\u00e7lar\u0131n gemiyle birlikte y\u00fcr\u00fcd\u00fc\u011f\u00fcn\u00fc zannetmesi gibi. B\u00fcy\u00fclenen insan da bir k\u0131s\u0131m hayallere kap\u0131l\u0131r ve e\u015fyay\u0131 ger\u00ad\u00e7ek \u015feklinin d\u0131\u015f\u0131nda g\u00f6nneye ba\u015flar. Bu g\u00f6r\u00fc\u015fte olan \u00e2limlere g\u00f6re sihirbaz e\u015f\u00adyan\u0131n hakikatini de\u011fi\u015ftiremez. Mesela denizi karaya \u00e7eviremez. Yine Allah’\u0131n yarat\u0131klamdan herhangi birini, yapt\u0131\u011f\u0131 sihirle emrine alamaz. Sihirbaz da ancak di\u011fer insanlar\u0131n yapt\u0131\u011f\u0131 \u015feyleri yapar. Fakat b\u00fcy\u00fcledi\u011fi kimseleri etkileyerek yapt\u0131klar\u0131n\u0131 ger\u00e7ek gibi g\u00f6sterir ve inand\u0131r\u0131r. Bunlara g\u00f6re sihirin hayalden ibaret oldu\u011fu, \u015fu Nass’lardan anla\u015f\u0131lmaktad\u0131r. “Sihirbazlar “Ey Musa, ya sen at veya \u00f6nce atan biz olal\u0131m” dediler.” “Musa “Hay\u0131r siz at\u0131n” dedi. Bir anda onlar\u0131n ipleri ve de\u011fnekleri, sihirleri y\u00fcz\u00fcnden Musaya, hareket ediyorlarm\u0131\u015f gibi g\u00f6r\u00fcnd\u00fc. ^{[1]<\/a>[270]<\/sup><\/p>\n}

Hz. Ai\u015fe (r.a.) diyor ki:<\/p>\n

“Resulullah’a sihir yap\u0131ld\u0131. \u00d6yle ki o, yapmad\u0131\u011f\u0131 bir \u015feyi yapm\u0131\u015f zannedi\u00adyordu. Bir g\u00fcn benim yan\u0131mdayken Allah’a \u00e7ok\u00e7a dua etti sonra \u015f\u00f6yle dedi: “Ey Ai\u015fe hissettin m\u00ee? Allah bana neden \u015fifa bulaca\u011f\u0131m\u0131 bildirdi. (Dedim ki: “Ey Allah’\u0131n Resul\u00fc, o nedir?) Resulullah dedi ki: ” Yan\u0131ma iki ki\u015fi geldi. Biri ba\u015f ucu mu di\u011feri de ayak taraf\u0131ma oturdu. Sonra biri di\u011ferine: “Bu adam\u0131n a\u011fr\u0131s\u0131 nedir. ” diye sordu. Di\u011feri: “Kendisine b\u00fcy\u00fc yap\u0131lm\u0131\u015f.” dedi. O da : “Kim b\u00fcy\u00fc yapm\u0131\u015f?” dedi. Di\u011feri: “Z\u00fcrcyk o\u011fullar\u0131 Yahudilerinden Lcbid b. El-A’sam yapm\u0131\u015f” dedi. o “Ne ile yapm\u0131y\u015f?” dedi. Di\u011feri: “Tarak, tarak di\u015finde kalan sa\u00e7lar, burman\u0131n erkek tomurcu\u011funun kap\u00e7\u0131\u011f\u0131 ile yapm\u0131\u015f. ” dedi. O, “\u015eimdi onlar nerede.” dedi. Di\u011feri: “O, Zicrvan kuyusundad\u0131r (Ba\u015fka bir rivayette Zcrvan kuyusu \u015fcklindcrdir) diye cevap verdi. [2]<\/a>[271]<\/sup><\/p>\n

Di\u011fer bir k\u0131s\u0131m \u00e2limlere g\u00f6re ise sihirbaz, yapt\u0131\u011f\u0131 sihirle bir k\u0131s\u0131m e\u015fyay\u0131 ba\u015fka bir \u015fekle sokabilir. Yok olan bir tak\u0131m \u015feyleri ortaya \u00e7\u0131karabilir. \u00d6yle ki bir insan\u0131 ba\u015fka bir varl\u0131\u011fa \u00e7evirebilir. Bunlar, g\u00f6r\u00fc\u015flerine delil olarak \u00e2yet-i kerimenin “… \u0130nsanlar bu meleklerden ki\u015fi ile kar\u0131s\u0131n\u0131n aras\u0131n\u0131 ay\u0131racak \u015fey\u00adler \u00f6\u011freniyorlard\u0131….” b\u00f6l\u00fcm\u00fcn\u00fc zikretmi\u015flerdir. \u015eayet sihirbaz, sihiriyle bir \u015fey yapma g\u00fcc\u00fcnde olmasayd\u0131 insanlar, meleklerden, ki\u015fi ile kar\u0131s\u0131n\u0131n aras\u0131n\u0131 ay\u0131racak \u015feyleri nas\u0131l \u00f6\u011frenmi\u015f olacaklard\u0131? Bu g\u00f6r\u00fc\u015fte olanlar, sihirin etkileyi\u00adci oldu\u011fu hususunda delil olarak Urve b. Z\u00fcbeyrin Hz. Ai\u015feden nakletti\u011fi ve \u00f6zetle anlatmaya \u00e7al\u0131\u015ft\u0131\u011f\u0131m\u0131z \u015fu k\u0131ssay\u0131 da zikretmi\u015flerdir. Uz. Ai\u015fe (r.a.) diyor ki: “D\u00fbmet\u00fcl Cendel halk\u0131ndan bir kad\u0131n Resulullah’\u0131n vefat\u0131ndan sonra geldi ve i\u00e7ine s\u00fcr\u00fcklendi\u011fi bizzat kendisinin yapmad\u0131\u011f\u0131 bir sihir hakk\u0131nda Resulullah ile konu\u015fmak istedi\u011fini s\u00f6yledi. Fakat derdine \u00e7are olmas\u0131n\u0131 istedi\u011fi Resulullah’\u0131 bulamay\u0131nca a\u011flamaya ba\u015flad\u0131. Ben ona ac\u0131yor ve kendisini teskin etmeye \u00e7al\u0131\u00ad\u015f\u0131yordum. O ise: “Ben helak oklu\u011fumdan korkuyorum.” diyordu. O kad\u0131n, ba\u00ad\u015f\u0131ndan ge\u00e7eni \u015f\u00f6yle anlatt\u0131: Kocam vard\u0131, o, bir ara yan\u0131mda de\u011fildi. \u0130\u015fte o s\u0131ra-da yan\u0131ma bir kad\u0131n geldi. Ben kocam\u0131 ona \u015fikayet ettim. Kad\u0131n bana “E\u011fer dediklerimi yaparsan ben onu sana getiririm.” dedi. O gece olunca katini benim yan\u0131ma iki siyah k\u00f6pekle geldi. Birine o bindi birine ben. Birden B\u00e2bil \u015fehrinin kap\u0131s\u0131nda bulduk kendimizi. Bir de ne g\u00f6relim, orada aykalar\u0131ndan ba\u011fl\u0131 iki adam. Onlar bana: “Seni buraya getiren sebep nedir?” dediler. Ben de: “Sihir \u00f6\u011frenmek” dedim. Onlar bana: “Bizler ancak bir imtihan vasatas\u0131y\u0131z, ink\u00e2ra d\u00fc\u015fme, geri don dediler. Fakat ben \u0131srar ettim ve: “Hay\u0131r d\u00f6nm\u00fcyorum.” dedim. Bunun \u00fczerine onlar bana: “Git \u015fu tand\u0131ra idrar\u0131n\u0131 yap.” dediler. Tand\u0131ra gittim\u00a0 fakat korktum bir \u015fey yapmadan onlar\u0131n yan\u0131na d\u00f6nd\u00fcm. Bana “Yapl\u0131m m\u0131?” diye sordular. Ben de “Evet” dedim. Bana “Bir \u015fey g\u00f6rd\u00fcm m\u00fc?” dediler. Ben “Hay\u0131r bir \u015fey g\u00f6rmedim.” dedim. Onlar: ” O halde sen idrar\u0131m yapmam\u0131\u015fs\u0131n, d\u00f6n memleketine git, inkara d\u00fc\u015fme.” dediler. Ben yine \u0131srar ettim: Hay\u0131r d\u00f6nmem.” dedim. Onlar bana: “Git o tand\u0131ra idrar\u0131n\u0131 yap.” dediler.Be\u0131\u0131 yine gittim, korkumdan bir \u015fey yapamad\u0131m ve geri d\u00f6nd\u00fcm. Onlar sorduklar\u0131nda da “Yap\u00adt\u0131m” diye cevap verdim. Onlar bana “Bir \u015fey g\u00f6rd\u00fcn m\u00fc?” diye sorunca yine “Hay\u0131r” dedim. Onlar yine bana “Memleketine d\u00f6n.\u0130nk\u00e2rc\u0131l\u0131\u011fa d\u00fc\u015fme. Zira sen daha i\u015fin bas\u0131ndas\u0131n.” dediler. Ben yine \u0131srar etlim. Onlar da yine bana, gidip o tand\u0131ra idrar\u0131m\u0131 yapmam\u0131 s\u00f6ylediler. Bu defa gidip oraya idrar\u0131m\u0131 yapt\u0131m. Bir ed ne g\u00f6reyim, y\u00fcz\u00fcne demirden ya\u015fmak \u00e7ekmi\u015f olan bir s\u00fcvari i\u00e7imden \u00e7\u0131k\u0131p g\u00f6\u011fe do\u011fru y\u00fckseldi. Sonra g\u00f6kte kayboldu gitti. Sonra d\u00f6n\u00fcp o iki ki\u015fiye geldim? Durumu onlara anlatt\u0131m. Onlar: “\u015eimdi do\u011fru s\u00f6yledin i\u015fte..Bu senin ima\u00adn\u0131nd\u0131. Senden \u00e7\u0131k\u0131p gitti. \u015eimdi gil.” dediler. Ben d\u00f6n\u00fcp ihtiyar kad\u0131na dedim ki: “Vallahi ben bir \u015fey \u00f6\u011frenemedim. O iki adam da bana bir \u015fey s\u00f6ylemedi. Ka\u00add\u0131n bana: “Evet \u00f6\u011frendin istedi\u011fin her\u015fey art\u0131k olacak.” dedi. Ben de \u015fu bu\u011fdaylar\u0131 al da etrafa serp.” dedim bu\u011fdaylar\u0131 serpti. “\u015eimdi bu\u011fdaylar\u0131 bitirip \u00e7\u0131\u00adkar.” dedim. Bitirip \u00e7\u0131kard\u0131: “Onlar\u0131 bi\u00e7” dedim. Bi\u00e7ti, “ovalay\u0131p tanelerini \u00e7\u0131kar.” dedim. Ovalay\u0131p \u00e7\u0131kard\u0131. “Kurut” dedim. Kuruttu. “\u00d6\u011f\u00fcr dedim \u00f6\u011f\u00fctt\u00fc. “Ekmek pi\u015fir” dedim pi\u015firdi. \u0130stedi\u011fim her \u015feyin oklu\u011funu g\u00f6r\u00fcnce pi\u015fman oldum, \u00fcz\u00fcld\u00fcm. Vallahi ey m\u00fcminlerin annesi ben \u015fimdiye kadar hi\u00e7bir \u015fey yap\u00admad\u0131m. \u015eimdiden sonra da asla yapmayaca\u011f\u0131m.” dedi.<\/p>\n

c-<\/strong> Di\u011fer bir k\u0131s\u0131m \u00e2limler “Bu sihir g\u00f6z boyamaktan ba\u015fka bir \u015fey de\u011fil\u00addir.” demi\u015flerdir.<\/p>\n

Ayet-i kerimede meleklerin insanlara sihiri \u00f6\u011fretirken “Biz ancak bir im\u00adtihan vasatas\u0131y\u0131z sak\u0131n ink\u00e2r etme” dedikleri zikredilmektedir. Katade. Hasan-\u0131 Basri ve \u0130hn-i C\u00fcreyc, meleklerden insanlara b\u00f6yle s\u00f6yleyeceklerine dair ahit al\u0131nd\u0131\u011f\u0131n\u0131 zikretmi\u015flerdir. \u00c2yet-i kerimede: “\u0130nsanlar hu meleklerden, ki\u015fi ile kar\u0131s\u0131n\u0131n aras\u0131n\u0131 ay\u0131racak \u015feyer \u00f6\u011freniyorlard\u0131.” buyurulmaktad\u0131r.<\/p>\n

Taheri diyor ki: “E\u011fer denilecek olursa ki “Nas\u0131l olurda bir sihirbaz, ki\u015fi ile kar\u0131s\u0131n\u0131n aras\u0131n\u0131 ay\u0131r\u0131r? “Cevaben denilir Ki: “Sihir yapan kimse baz\u0131 e\u015fyay\u0131 b\u00fcy\u00fclenen ki\u015finin g\u00f6z\u00fcne ger\u00e7e\u011fin tersine g\u00f6sterir, onu vehme d\u00fc\u015f\u00fcr\u00fcr. B\u00f6yle\u00adce ki\u015fiye han\u0131m\u0131n\u0131 bulundu\u011fu durumdan \u00e7irkin ve k\u00f6t\u00fc g\u00f6sterir. Ki\u015fi de han\u0131m\u0131\u00adn\u0131 sevmez olur. \u0130\u015fte bu yolla ki\u015fi ile kar\u0131s\u0131n\u0131n aras\u0131 a\u00e7\u0131l\u0131r. Asl\u0131nda onlar\u0131n a\u0131as\u0131n\u0131 a\u00e7an Allah’t\u0131r, sihir yapan kimse buna sebep olur. Arap\u00e7a’da bir \u015feye sebep olan ki\u015fiye “O iv i yapan” denir.<\/p>\n

\u00c2yette zikredilen “Allah’\u0131n izni”ndcn maksat, Allah’\u0131n h\u00fckm\u00fc ve Allah’\u0131n hilg\u0130Mdir. Sihirbaz, Allah’\u0131n ca-H ilmiyle bildi\u011fi \u015feyin haricinde hi\u00e7bir\u015fey yapamaz. Yani sihir kaza ve kaderi de\u011fi\u015ftiremez.<\/p>\n

\u00c2yette “Halbuki onlar sihiri sat\u0131n alan kimsenin \u00e2hiretten bir nasibi olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 \u00e7ok iyi biliyorlard\u0131.” buyuru im aktad\u0131r. Bu ifadeden maksat \u015fudur: “Allah’\u0131n el\u00e7isi olan Muhammed, Yahudilere geldi\u011finde Allah’\u0131n kitab\u0131 olan Tevrat\u0131 sanki hi\u00e7 bilmiyorlarm\u0131\u015fcas\u0131na arkalar\u0131na att\u0131lar ve onlar, \u015eeytanlar\u0131n, S\u00fcleyman\u0131n m\u00fclk\u00fc hakk\u0131nda uydurup yayd\u0131klar\u0131 sihirlere ve Babil \u015fehrinde iki mele\u011fe indirilen sihirlere uydular. S\u00fcleyman sihir yaparak ink\u00e2ra d\u00fc\u015fmemi\u015fti. \u015eeytanlar ink\u00e2ra d\u00fc\u015fm\u00fc\u015flerdi. \u0130nsanlara sihiri onlar \u00d6\u011fretiyorlard\u0131. Bir de kendi\u00adlerine sihir indirilen Harut ve Marut adl\u0131 melekler \u00f6\u011fretiyorlard\u0131. Halbuki Yahu\u00addiler, Peygamberlerine indirdi\u011fim kitab\u0131 verip te sihiri sat\u0131n alanlar\u0131n \u00e2hirette herhangi bir paylan olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 \u00e7ok iyi biliyorlard\u0131. B\u00f6ylece onlar, bu g\u00fcnah\u0131 bi\u00adle bile i\u015flemi\u015f oldular.”<\/p>\n

\u00c2yette zikredilen ve “Nasip” diye terc\u00fcme edilen kelimesi M\u00fc-cahid, S\u00fcddi ve Sevri taraf\u0131ndan “Nasip” olarak izah edilmi\u015f Katade taraf\u0131ndan “Delil” olarak Hasan-\u0131 Basri taraf\u0131ndan “Din” olarak ve Abdullah b. Abbas tara\u00adf\u0131ndan “Destek” ve “G\u00fc\u00e7” olarak izah edilmi\u015ftir. Taberi bu kelimeyi “Nasip” m\u00e2n\u00e2s\u0131nda izah edenlerin g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcn daha isabetli oldu\u011funu s\u00f6ylemi\u015ftir.<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"

B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. 101- Ne zaman Allah kat\u0131ndan kendilerine, yanlar\u0131nda bulunan\u0131 tasdik eden bir Peygamber geldiyse, kendilerine kitap verilenlerden bir toplu\u00adluk, Allah’\u0131n kitab\u0131n\u0131 hi\u00e7 bilmiyorlarm\u0131\u015f gibi arkalar\u0131na att\u0131lar. Allah’\u0131n, […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":34674,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"class_list":["post-34673","post","type-post","status-publish","format-standard","has-post-thumbnail","hentry","category-gundem"],"yoast_head":"\n