Hamd, sena ve \u00f6vg\u00fclerin en g\u00fczeli, ezelde ve ebedde var olan, lutfuyla kainat\u0131 ve bizleri yarat\u0131p var eden, say\u0131s\u0131z nimetlerle ya\u015fatan ve rahmetiyle do\u011fru yolu g\u00f6steren Allah (cc.)\u2019a mahsustur.<\/p>\n

Salat ve selam da, alemlerin Rabbi taraf\u0131ndan sevilen, insanlar\u0131n ise tan\u0131y\u0131p, idrak edebilme nisbet\u00eence sevebildikleri, efendimiz, \u00f6nderimiz, rehberimiz Hz. Muhammed Mustafa(sav)ya, a\u2019line, ashab\u0131na ve O\u2019nun yolunu izlemeye \u00e7al\u0131\u015fan \u00fcmmetinin \u00fczerine olsun.<\/p>\n

\u0130nsanlar\u0131n d\u00fc\u015f\u00fcncesi s\u0131k s\u0131k de\u011fi\u015febilir. S\u0131k s\u0131k unutmak, insano\u011flunun bir di\u011fer \u00f6zelli\u011fidir, \u00f6yleyse g\u00f6n\u00fcllerin s\u0131k s\u0131k uyar\u0131lmas\u0131 gerekir. \u00c7\u00fcnk\u00fc uyar\u0131lan g\u00f6n\u00fcller, parlakl\u0131k kazan\u0131r ve nurdan \u0131\u015f\u0131nlar yayar. Uzun s\u00fcre uyar\u0131l\u0131p nasihatla beslenmeyen g\u00f6n\u00fcller, kat\u0131la\u015fma ve donuklu\u011fa mahkumdur. I\u015f\u0131k ve ayd\u0131nl\u0131\u011f\u0131n\u0131 kaybeden bir g\u00f6n\u00fcl, kararmakla kar\u015f\u0131 kar\u015f\u0131yad\u0131r.<\/p>\n

“\u0130man eden kimselerin, g\u00f6n\u00fcllerinin Allah’\u0131n zikri ve inen hak (Kur’anla) hu\u015fu duymas\u0131 ve b\u00f6ylece kendilerine daha \u00f6nce kitap verilip de aradan zaman ge\u00e7tikten sonra g\u00f6n\u00fclleri kat\u0131la\u015fan kimseler gibi olmamalar\u0131 vakti gelmedi mi? Ki onlar\u0131n pek \u00e7o\u011fu fas\u0131klard\u0131r.”<\/em><\/strong> (Hadid\/16)<\/em><\/p>\n

\u00d6yleyse bu t\u00fcr g\u00f6n\u00fclleri \u00f6\u011f\u00fct vererek yoklamak ve s\u00fcrekli bir uyar\u0131 alt\u0131nda tutmak gerekir. Maksat \u00f6\u011f\u00fctlenip hu\u015fu duymas\u0131n\u0131 sa\u011flamakt\u0131r. Duyarl\u0131l\u0131k ve inceli\u011fini korumakt\u0131r. Kat\u0131l\u0131k ve donmu\u015flu\u011fa meydan vermemektir.<\/p>\n

Her \u015feye ra\u011fmen s\u00f6n\u00fck, donuk, kat\u0131 ve kararm\u0131\u015f g\u00f6n\u00fcllerden umut kesmemek laz\u0131md\u0131r. \u00c7\u00fcnk\u00fc bir daha canlanabilir. Bir daha ayd\u0131nlan\u0131p Allah’\u0131n zikriyle hu\u015fu duyabilir. Allah (Subhabehu ve Teal\u00e2)<\/em>‘n\u0131n diriltti\u011fi \u00f6l\u00fc bir toprak yeniden hayat emarelerini g\u00f6sterip \u00e7i\u00e7ek ve bitkiler \u00e7\u0131kard\u0131\u011f\u0131, \u00fcr\u00fcn ve meyveler verdi\u011fi gibi kalblerin de bir daha canlanmas\u0131 m\u00fcmk\u00fcnd\u00fcr. Tabi ki Allah (Subhabehu ve Teal\u00e2)<\/em> dilerse…<\/p>\n

“Bilin ki Allah, \u00f6lm\u00fc\u015f topra\u011f\u0131 tekrar diriltir.”<\/em><\/strong> (Hadid\/17)<\/em><\/p>\n

 <\/p>\n

Sahabe-i Kiram ilk iman ettikleri d\u00f6nemde \u00e7ok \u00e7e\u015fitli maddi sorunlarla kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131lar. Hatta muhacirler Mekke’den Medine’ye hicret ettikleri zaman b\u00fct\u00fcn mal varl\u0131klar\u0131n\u0131 Mekke’de b\u0131rakm\u0131\u015flard\u0131. Medine’ye hicret ettiklerinde biraz da d\u00fcnyam\u0131z i\u00e7in \u00e7al\u0131\u015fal\u0131m dediler. Bunun \u00fczerine Allah\u00fc Teala (cc) onlar\u0131 k\u0131namak i\u00e7in a\u015fa\u011f\u0131daki ayet-i kerimeleri nazil buyurmu\u015ftur:<\/p>\n

\u00a0<\/strong><\/p>\n

“\u0130man edenlerin Allah’\u0131 zikretmekten ve inen haktan dolay\u0131 kalplerinin sayg\u0131 ile \u00fcrpermesinin zaman\u0131 gelmedi mi? <\/strong><\/p>\n

Daha \u00f6nce kendilerine kitap verilip de, \u00fczerinden uzun zaman ge\u00e7en, b\u00f6ylece kalpleri kat\u0131la\u015fanlar gibi olmas\u0131nlar. <\/strong><\/p>\n

Onlardan bir\u00e7o\u011fu fas\u0131k kimselerdir. <\/strong><\/p>\n

Bilin ki Allah, yery\u00fcz\u00fcn\u00fc \u00f6l\u00fcm\u00fcnden sonra diriltmektedir. D\u00fc\u015f\u00fcnesiniz diye ger\u00e7ekten, size ayetleri a\u00e7\u0131klad\u0131k.”<\/strong> Hadid 16-17<\/strong><\/p>\n

“Ya o iman edenlere \u00e7a\u011fr\u0131 gelmedi mi?” Bu ayetin de i\u00e7eri\u011fi onun Medine’de indi\u011fini g\u00f6sterir. Ancak Mekki oldu\u011funa dair de iki ayr\u0131 rivayet vard\u0131r. Bunlardan biri, \u0130bn-i Mes’ud’dan nakledilmektedir:<\/strong> “M\u00fcsl\u00fcman olmam\u0131z\u0131n \u00fczerinden hen\u00fcz d\u00f6rt sene<\/strong> ge\u00e7mi\u015fti ki bu ayet ile uyar\u0131ld\u0131k.” Di\u011feri ise \u0130bn-i Abbas’\u0131nd\u0131r<\/strong>: “<\/strong>Allah Teala, m\u00fc’minlerin kalplerinde bir a\u011f\u0131rl\u0131k (yava\u015f hareket) g\u00f6rerek, Kur’an’\u0131n ini\u015finin on \u00fc\u00e7\u00fcnc\u00fc senesine<\/strong> girerken bizi azarlad\u0131.”<\/p>\n

\u015eu halde bu iki rivayet birbirine z\u0131t oldu\u011fu i\u00e7in birini tercih edecek durumda de\u011filiz. Bir de, m\u00fc’minler Mekke’de s\u0131k\u0131nt\u0131 i\u00e7inde idiler. Medine’ye hicret ettiklerinde r\u0131z\u0131k ve nimete ula\u015f\u0131nca eski hallerine nazaran i\u00e7lerinde uyu\u015fukluk g\u00f6sterenler oldu. Bunun \u00fczerine s\u00f6z konusu ayet indirildi denilmi\u015ftir<\/strong>. Lakin bu da, ayetin i\u00e7eri\u011fine pek uygun d\u00fc\u015fmemektedir. Ger\u00e7i ayetin son taraf\u0131nda “\u00dczerlerinden uzun zaman ge\u00e7mi\u015f de kalpleri kat\u0131la\u015fm\u0131\u015f … ” denilmekle bu manaya temas ediliyor gibi ise de, esasen s\u00f6z geliminde bir a\u015fa\u011f\u0131lanma olmay\u0131p, hen\u00fcz vakti gelmedi mi? diye hitab edilerek bir olgunla\u015fman\u0131n meydana gelmesine te\u015fvik ve sevk edilme bulunmaktad\u0131r.<\/strong> Asl\u0131nda ayette bir azarlama vard\u0131r. Fakat bu azarlama, ayetin ini\u015fine sebeb olan sahabiler i\u00e7in dini men\u015fe\u2019de bir a\u015fa\u011f\u0131lanma azarlamas\u0131 de\u011fil, imanda kemal izlerini g\u00f6stermek \u015fart\u0131yla \u0130slam’\u0131n faaliyete ge\u00e7mesi i\u00e7in a\u015fk ve heyecan y\u00fckseli\u015fini uyand\u0131rmak istikbalde de o ne\u015fe’nin s\u00f6nmemesi i\u00e7in \u015fart olan ruhi bir kanuna i\u015faret etmekle heyecan ifade eden bir te\u015fvik azarlamas\u0131d\u0131r. Muhacirlerden olan sahabilerin derecesine yak\u0131\u015fan da bu te\u015fvik ve ahvaldir. Onun i\u00e7in buyuruluyor ki, o iman edenlere vakti ve zaman\u0131 gelmedi mi? Ki kalpleri Allah’\u0131n zikrine ve inen hakka sayg\u0131 duysun sayg\u0131 ile boyun e\u011fip itaat eylesin. Allah’\u0131n zikrinden maksat<\/strong>, Allah’\u0131n ad\u0131n\u0131n an\u0131lmas\u0131, yahut Kur’an’d\u0131r. \u0130nen Hak da,<\/strong> meydana gelen olaylara g\u00f6re Kur’an ile Allah taraf\u0131ndan indirilen h\u00fck\u00fcmlerdir. \u0130man, \u00f6nce bilgi ve sevgi gibi iki ruh halini ihtiva eder. Sonra da Hak Teala taraf\u0131ndan gelen emir ve nehiylere g\u00f6re hay\u0131rl\u0131 i\u015flere te\u015febb\u00fcs etmeyi ve g\u00fczel ahlak ile ahlaklanmay\u0131 gerektirir. Yeni imana gelen kalplerde ilk duygular\u0131n vicdanlara \u00e7arp\u0131\u015f\u0131 kuvvetli ve bu y\u00fczden muhabbet ne\u015fesi \u015fiddetli olsa da, gerek bilgi ve gerek iman\u0131n gerektirdi\u011fi \u015feyin tatbikat\u0131 itibariyle olgunlu\u011fa ula\u015fm\u0131\u015f bir kalp gibi y\u00fcksek faziletlere eremez. Yapt\u0131\u011f\u0131 i\u015flerde ve g\u00f6sterdi\u011fi tepkilerde usul\u00fcne uygun ve normal bir hareket tarz\u0131na sahip olamaz. Nitekim uzun zaman ge\u00e7mesiyle duygular kocayarak ne\u015f’esini kaybeder. Arzulara gev\u015feklik ve kalbe kat\u0131l\u0131k gelir ve bu kanun ruhundan dolay\u0131 ferdler gibi cemiyetler de dini ne\u015felerinde bir ba\u015flang\u0131\u00e7 \u00e7ocukluk, gen\u00e7lik, r\u00fc\u015fd, kemal ve olgunluk sonra da ya\u015flanmak ve ihtiyarl\u0131k gibi tav\u0131rdan tav\u0131ra \u00e7e\u015fitli devirler ya\u015far. Bu s\u00fcre\u00e7te ya\u015flanan cemiyetler, ancak ne\u015fenin yenilenmesi yoluyla, \u00f6ld\u00fckten sonra dirilme gibi yeniden hayat kazanarak varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 devam ettirebilir ve yine o suretle geli\u015fmesini sa\u011flayabilirler. Hakk\u0131n birli\u011fi ile \u0130slam, aleme bir Likaullah (Allah’a kavu\u015fma) ne\u015f’esi getirmi\u015fti ki, onun sona ermesi d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fclemez ve hi\u00e7bir ne\u015f’e ile de\u011fi\u015ftirilmesi s\u00f6z konusu edilemez.<\/p>\n

\u0130stikbalin imkan zemininde gizlenen hi\u00e7bir devlet, hi\u00e7bir nimet ne\u015fesi onun kavray\u0131\u015f\u0131 d\u0131\u015f\u0131na \u00e7\u0131kamaz. En b\u00fcy\u00fck ho\u015fnutluk, b\u00fct\u00fcn ne\u015f’elerin ve mutluluklar\u0131n gayesidir. \u00d6ncekiler, o ne\u015fenin a\u015fk\u0131yla \u0130man ve \u0130slam’a sar\u0131l\u0131yorlard\u0131. M\u00fc\u015friklerin k\u0131zg\u0131n ta\u015flarla i\u015fkenceleri alt\u0131nda hi\u00e7 gev\u015feklik g\u00f6stermeyerek “ehad, “ehad” (birdir) diye Allah’\u0131 zikretmek suretiyle iman\u0131n sevincini ilan eden Bilal-i Habe\u015fi (r.a.) gibi, Ashab-\u0131 Kiram, hep o ne\u015f’enin \u015fevkiyle zevk i\u00e7inde ya\u015f\u0131yorlard\u0131.<\/p>\n

Rabbim bizlere de de ayn\u0131 a\u015fk ve heyecan\u0131 yakalayabilmeyi nasip etsin. AM\u0130N.<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"

Hamd, sena ve \u00f6vg\u00fclerin en g\u00fczeli, ezelde ve ebedde var olan, lutfuyla kainat\u0131 ve bizleri yarat\u0131p var eden, say\u0131s\u0131z nimetlerle ya\u015fatan ve rahmetiyle do\u011fru yolu g\u00f6steren Allah (cc.)\u2019a mahsustur. Salat ve selam da, alemlerin Rabbi taraf\u0131ndan sevilen, insanlar\u0131n ise tan\u0131y\u0131p, idrak edebilme nisbet\u00eence sevebildikleri, efendimiz, \u00f6nderimiz, rehberimiz Hz. Muhammed Mustafa(sav)ya, a\u2019line, ashab\u0131na ve O\u2019nun yolunu […]<\/p>\n","protected":false},"author":4,"featured_media":37981,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1,251],"tags":[],"class_list":["post-37980","post","type-post","status-publish","format-standard","has-post-thumbnail","hentry","category-gundem","category-makaleler"],"yoast_head":"\n