B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/strong><\/p>\n 250-<\/strong> M\u00fcminler Calut ve ordusuyla kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131klar\u0131nda \u015f\u00f6yle dediler “Ey rabbimiz, \u00fczerimize sab\u0131r ya\u011fd\u0131r. Ayaklar\u0131m\u0131za kuvvet ve sebat ver ve k\u00e2fir kavme kar\u015f\u0131 bize yard\u0131m et.<\/p>\n Talut ve ordusu, Calut ve onun ordusuyla kar\u015f\u0131la\u015f\u0131nca \u015f\u00f6yle dua ettiler: “Ey rabbimiz, sen bizim \u00fczerimize sab\u0131r indir, ayaklanm\u0131z\u0131 yerlerinde sabit k\u0131l. Calut ve ordusu kar\u015f\u0131s\u0131nda ma\u011flup duruma d\u00fc\u015fmememiz i\u00e7in bize kuvvet ver. Sen, ilahl\u0131\u011f\u0131n\u0131 ink\u00e2r edip putlara tapan bu k\u00e2firlere kar\u015f\u0131 bize zafer nasibet. \u00a0<\/strong><\/p>\n 251-<\/strong> Allah\u0131n izniyle k\u00e2firleri bozguna u\u011fratt\u0131lar. Davut Calutu \u00f6l\u00add\u00fcrd\u00fc. Allah, Davuda h\u00fck\u00fcmdarl\u0131k ve hikmet verdi. Ve diledi\u011fi \u015fcy\u00eeeri ona \u00f6\u011fretti. E\u011fer Allah, insanlar\u0131n bir k\u0131sm\u0131n\u0131 di\u011fer bir k\u0131sm\u0131yla dcfctmcscydi yery\u00fcz\u00fc fesada u\u011frard\u0131. Fakat Allah, \u00e2lemlere kar\u015f\u0131 l\u00fctuf sahibidir.<\/p>\n Allah, m\u00fcminlerin duas\u0131n\u0131 kabul etti, Talut ve ordusu, Calutun taraftarla\u00adr\u0131m, Allan\u0131n izni ve takdiriyle ma\u011flup etli. M\u00fcminlerden biri olan Davud, azg\u0131n olan k\u00e2fir Calutu \u00f6ld\u00fcrd\u00fc. Allah, Davuda h\u00fck\u00fcmdarl\u0131k ve Peygamberlik verdi. Ve ona z\u0131rh yapma sanat\u0131 gibi, diledi\u011fi \u015feyleri \u00f6\u011fretti. E\u011fer Allah, iman ve itaat ehli vas\u0131tas\u0131yla \u015firk ve isyan ehlini defetmeseydi yery\u00fcz\u00fc fesada u\u011frar, orada bulunanlar helak olur ve orada fitne \u00e7\u0131kard\u0131. Fakat Allah, b\u00fct\u00fcn yarat\u0131klar\u0131na kar\u015f\u0131 l\u00fctuf sahibidir. Onun i\u00e7in b\u00f6yle yapt\u0131rd\u0131.<\/p>\n *Hz. Davudun, k\u00e2firlerin Kral\u0131 olan Calutu ne \u015fekilde \u00f6ld\u00fcrd\u00fc\u011f\u00fc husu\u00adsunda m\u00fcfessirler \u00e7e\u015fitli rivayetler nakletmi\u015flerdir.<\/p>\n a-<\/strong> Vehb b. M\u00fcnebbihten nakledilen bir rivayette Vehb \u00f6zetle \u015funlar\u0131 an\u00adlatm\u0131\u015ft\u0131r: Talut, Calutun kar\u015f\u0131s\u0131na \u00e7\u0131k\u0131nca Calut ona “Benimle teke tek vuru\u015fa\u00adcak bir kimseyi ortaya \u00e7\u0131kar\u0131n. E\u011fer beni \u00f6ld\u00fcr\u00fcrse benim \u00fclkem sizin olsun, \u015fa\u00adyet ben onu \u00f6ld\u00fcrecek olursam sizin \u00fclkeniz benim olsun” demi\u015ftir. Bunun \u00fcze\u00adrine Hz. Davud, Taluta getirilmi\u015f Talut da ona: “E\u011fer Calutu \u00f6ld\u00fcrecek olursa k\u0131z\u0131n\u0131 onunla evlendirece\u011fini ve onu, mallar\u0131n\u0131n idarecisi yapaca\u011f\u0131n\u0131 s\u00f6ylemi\u015f\u00adtir. Talut onu silahla te\u00e7hizattand\u0131rm\u0131\u015f Davud ise bunu istememi\u015f ve “E\u011fer Al\u00adlah, ona kar\u015f\u0131 bana yard\u0131m etmeyecek olursa silah\u0131n hi\u00e7bir faydas\u0131 olmaz.” de\u00admi\u015ftir. Davud, Caluta kar\u015f\u0131 sapanla ve i\u00e7ine ta\u015f doldurdu\u011fu bir sepetle \u00e7\u0131kt\u0131. Ca\u00adlut onu “Benimle sen mi sava\u015facaks\u0131n? dedi. Davud : “Evet” detli. Calut “vay ha\u00adline, benim kar\u015f\u0131ma k\u00f6pe\u011fin kar\u015f\u0131s\u0131na \u00e7\u0131k\u0131yormu\u015fcas\u0131na sapan ve ta\u015fla m\u0131 \u00e7\u0131k\u0131\u00adyorsun? Ben, senin etlerini par\u00e7alayaca\u011f\u0131m ve bug\u00fcn seni ku\u0131tlara ku\u015flara yem edece\u011fim.” dedi. Davud da ona : “Ey Allah\u0131n d\u00fc\u015fman\u0131, sen, k\u00f6pekten daha k\u00f6t\u00fc\u00ads\u00fcn.” dedi. Bir Ta\u015f al\u0131p sapan\u0131na koydu ve Caluta do\u011fru att\u0131. Ta\u015f Calutun iki g\u00f6\u00adz\u00fcn\u00fcn aras\u0131na isabet etti. Kafas\u0131n\u0131 k\u0131rarak i\u00e7ine girdi. Calut yere d\u00fc\u015ft\u00fc. Ordusu ma\u011flup oldu. Davud, Calutun kafas\u0131n\u0131 kesti. Ordu, Calutu ma\u011flup ettikten sonra Taluta d\u00f6n\u00fcnce herkes Calutu, kendisinin \u00d6ld\u00fcrd\u00fc\u011f\u00fcn\u00fc idda etmeye ba\u015flad\u0131. Ba\u00adz\u0131lar\u0131 k\u0131l\u0131c\u0131n\u0131 getiriyor, baz\u0131lar\u0131 di\u011fer silahlar\u0131n\u0131 getiriyor baz\u0131lar\u0131 da Calutun v\u00fc\u00adcudundan bir k\u0131s\u0131m par\u00e7alar kopararak getiriyordu. Davud, Calutun kesti\u011fi kafa\u00ads\u0131n\u0131 saklam\u0131\u015ft\u0131. Talut, “Kim Calutun ba\u015f\u0131n\u0131 getirirse onu \u00f6ld\u00fcren odur.” dedi. Bunun \u00fczerine Davut Calutun ba\u015f\u0131n\u0131 getirdi ve Taluta: “Bana vaa\u00fcetti\u011fini ver” dedi. Fakat Talut daha \u00f6nce vermi\u015f oldu\u011fu s\u00f6zden dolay\u0131 pi\u015fman oldu ve Davu\u00adda “Biliyorsun ki Krallar\u0131n k\u0131zlar\u0131n\u0131n mehirleri pahal\u0131d\u0131r. Sen cesaretli bir adams\u0131n. K\u0131z\u0131m\u0131n mehiri, d\u00fc\u015fmanlar\u0131m\u0131zdan \u00fc\u00e7 y\u00fcz ki\u015finin, s\u00fcnnet edilirken ke\u00adsilmesi gereken kabukland\u0131r” dedi. Talut, bu davran\u0131\u015f\u0131yla Davudu \u00f6ld\u00fcrtmek is\u00adtiyordu. Fakat Davut sava\u015ft\u0131, d\u00fc\u015fmanlar\u0131ndan \u00fc\u00e7 y\u00fcz ki\u015fiyi esir ald\u0131. Onlar\u0131 s\u00fcn\u00adnet edip kabuklar\u0131n\u0131 ald\u0131 ve Taluta g\u00f6t\u00fcrd\u00fc. Talut bu durumda k\u0131z\u0131n\u0131 Davuda vermekten ba\u015fka \u00e7are bulamad\u0131. Fakat daha sonra buna pi\u015fman oldu ve Davudu \u00d6ld\u00fcrmek istedi. Davud ka\u00e7\u0131p da\u011flara s\u0131\u011f\u0131nd\u0131. Talut onu takibetti ve \u00e7enber i\u00e7i\u00adne ald\u0131. Bir gece Talut ve muhaf\u0131zlar\u0131 uykuya dald\u0131lar. Davud da\u011fdan gelip Ta\u00adlutun su i\u00e7ti\u011fi ve abdest ald\u0131\u011f\u0131 ibri\u011fi ald\u0131. Sakal\u0131ndan k\u0131llar, elbisesinden de par\u00ad\u00e7alar kesip ald\u0131. Sonra yerine d\u00f6n\u00fcp Taluta \u015f\u00f6yle ba\u011f\u0131rd\u0131: “Muhaf\u0131zlar\u0131n\u0131 de\u011fi\u015f\u00adtir. E\u011fer ben isteseydim seni d\u00fcn \u00f6ld\u00fcr\u00fcrd\u00fcm. \u0130\u015fte senin ibri\u011fin, sakallar\u0131n\u0131n k\u0131l\u00adlar\u0131 ve elbisenin par\u00e7alan “Davud bu ald\u0131\u011f\u0131 \u015feyleri Taluta g\u00f6nderdi. Talut anlad\u0131 ki, E\u011fer Davud isteseydi kendisini \u00f6ld\u00fcrm\u00fc\u015f olurdu.” bunun \u00fczerine Talut Da\u00advuda yumu\u015fak davranmaya ba\u015flad\u0131. Ona g\u00fcven verdi. Kendisinden Davuda her\u00adhangi bir k\u00f6t\u00fcl\u00fck gelmeyece\u011fine dair Allaha s\u00f6z verdi ve \u00e7ekilip gitti. Talut, son zamanlarda yine de Davudu \u00f6ld\u00fcm\u0131ek i\u00e7in planlar kuruyordu. Fakat ona bir \u015fey yapamadan \u00f6ld\u00fc.<\/p>\n Talut, sava\u015ft\u0131\u011f\u0131 her d\u00fc\u015fman\u0131 ma\u011flup ediyordu. Vehb b. M\u00fcnebbihe “Ta\u00adlut Peygamber miydi?” diye sorulunca o \u015feyle cevap vermi\u015ftir: “Taluta vahiy gelmi\u015ftir. Fakat onun yan\u0131nda, kentlisine vahiy gelen “\u0130\u015fmoil” isimli bir Pey\u00adgamber vard\u0131. Talutu h\u00fck\u00fcmdar yapan da o idi.<\/p>\n Vehb b. M\u00fcnebbihin, Hz. Davudla Talutun aras\u0131nda ge\u00e7en bu olay\u0131, daha farkl\u0131 \u015fekilde izah etti\u011fi de rivayet edilmi\u015ftir. Mesela, di\u011fer bir rivayette Vehb’in \u00f6zetle \u015funlar\u0131 s\u00f6yledi\u011fi nakledilmektedir.<\/p>\n \u0130srailo\u011fullar\u0131 Talutun h\u00fck\u00fcmdarl\u0131\u011f\u0131n\u0131 kabul edince, Peygamberlerine \u015f\u00f6y\u00adle bir vahiy gelmi\u015ftir: “Taluta s\u00f6yle, Medyen halk\u0131na kar\u015f\u0131 sava\u015fs\u0131n. Orada hi\u00e7\u00adbir cani b\u0131rakmayarak hepsini \u00f6ld\u00fcrs\u00fcn. \u00c7\u00fcnk\u00fc ben onu onlara galip getirece\u00ad\u011fim.” bunun \u00fczerine Talut, ordusuyla birlikte Medyenin \u00fczerine y\u00fcr\u00fcd\u00fc. Kralla\u00adr\u0131 hari\u00e7 orada bulunanlar\u0131n hepsini \u00f6ld\u00fcrd\u00fc. Krallar\u0131n\u0131 ise esir edip getirdi. Ayr\u0131\u00adca canl\u0131 hayvanlar\u0131n\u0131 da s\u00fcr\u00fcp getirdi. Bunun \u00fczerine Allah teala, Peygamberi \u0130\u015fmoile: “Talutun yapt\u0131klar\u0131na hayret etmiyor musun? Ben ona bir \u015fey emrettim. O ise emrime kar\u015f\u0131 geldi. Medyenlilerin Kral\u0131m sa\u011f b\u0131rak\u0131p esir ald\u0131 ve hayvan\u00adlar\u0131n\u0131 da s\u00fcr\u00fcp getirdi. Git ve ona de ki: “Ben, h\u00fck\u00fcmdarl\u0131\u011f\u0131 onun ailesinden mutlaka alaca\u011f\u0131m. Sonra da, k\u0131yamete kadar bir daha bu duruma d\u00f6nemeyecek\u00adtir. \u00c7\u00fcnk\u00fc ben, bana itaat edene ikram eder, emrimi tutmayan\u0131 da hor ve hakir hale getiririm.” diye vahyetti. \u0130\u015fmoil Talutu g\u00f6rd\u00fc ve ona “Ne yapt\u0131n? Ni\u00e7in on\u00adlar\u0131n Kral\u0131n\u0131 esir alarak getirdin ve hayvanlar\u0131n\u0131 da s\u00fcr\u00fcp getirdin?” dedi. Talut, “Ben, hayvanlar\u0131n\u0131 kurban etmek i\u00e7in getirdim.” dedi. \u0130\u015fmoil Taluta, “Allah, h\u00fc\u00adk\u00fcmdarl\u0131\u011f\u0131 senin ailenden ald\u0131. Bir daha k\u0131yamete kadar ona d\u00f6nmeyeceksin.” dedi. Sonra Allah, \u0130\u015fmoile \u015funu vahyetti: “Sen \u00ee\u015fi’ye git. O, o\u011fullar\u0131n\u0131 sana g\u00f6s\u00adtersin. Sana emretti\u011fim o\u011flunu Kud\u00fcs\u00fcn ya\u011f\u0131 ile ya\u011fla. O, \u0130srailo\u011fulh\u0131r\u0131n\u0131n h\u00fc\u00adk\u00fcmdar\u0131 olsun’.” \u0130\u015fmoil \u00ee\u015fi’ye gitti ve “O\u011fullar\u0131n\u0131 bana g\u00f6ster” dedi. \u00ee\u015fi1 en b\u00fc\u00ady\u00fck o\u011flunu \u00e7a\u011f\u0131rd\u0131, O, v\u00fccudu iri ve yak\u0131\u015f\u0131kl\u0131 bir gen\u00e7 olarak \u00e7\u0131k\u0131p geldi. \u0130\u015fmoil ona bakmca be\u011fendi ve “Alh\u0131ha hamdolsun, \u015f\u00fcphesiz ki Allah, kullar\u0131n\u0131 \u00e7ok iyi g\u00f6rendir.” dedi. Allah teala da ona “Senin g\u00f6zlerin zahiri g\u00f6r\u00fcyor. Ben ise kalblerde olan\u0131 bilirim.” diye vahyetti. Bunun \u00fczerine \u0130\u015fmoil “Bu o\u011flunu de\u011fil di\u011fer o\u011flunu g\u00f6ster.” dedi. \u00ee\u015fi’, \u00ee\u015fmoile, alt\u0131 o\u011flunu da g\u00f6sterdi. Herbirinde \u0130\u015fmoil “Bu de\u011fil” dedi. Nihayet ona “Senin bunlardan ba\u015fka herhangi bir \u00e7ocu\u011fun var-m\u0131?” dedi. \u00ee\u015fi’, “Benim, \u00e7obanl\u0131k yapan k\u00fc\u00e7\u00fck bir o\u011flum daha var.” dedi. \u0130\u015fmoil “Birini g\u00f6nderip onu getirt.” dedi. Bunun \u00fczerine Davud geldi. O, beyaz ve k\u0131r\u00adm\u0131z\u0131 tenli birisiydi. \u0130\u015fmoil onu Kud\u00fcs ya\u011f\u0131 ile ya\u011flad\u0131 ve babas\u0131na “Sen bunu gizle, zira Talut bunun gelecekteki durumunu anlayacak olursa onu \u00f6ld\u00fcr\u00fcr.” dedi. \u0130\u015fte o d\u00f6nemlerde Calut, ordusuya birlikte \u0130sraio\u011fullannm \u00fczerine y\u00fcr\u00fcd\u00fc. Talut da, \u0130srailo\u011fullan ile birlikte Calutun kar\u015f\u0131s\u0131na y\u0131\u011f\u0131nak yapt\u0131. Her iki ordu da sava\u015f haz\u0131rl\u0131\u011f\u0131 yaparken, Calut, Taluta bir adam g\u00f6ndererek ona “Ni\u00e7in sen benim kavmimi ben de senin kavmini \u00f6ld\u00fcrece\u011fiz? Seninle ben teke tek sava\u015fa\u00adl\u0131m veya sen diledi\u011fin kimseyi benimle teke tek sava\u015ft\u0131r. E\u011fer ben seni \u00f6ld\u00fcre\u00adcek olursam iktidar benim olsun. Sen beni \u00f6ld\u00fcrecek olursan iktidar senin ol\u00adsun.” dedi. Bunun \u00fczerine Talut, askerinin i\u00e7ine bir adam g\u00f6ndererek Calutla te\u00adke tek sava\u015facak kim var? E\u011fer o Calutu \u00f6ld\u00fcrecek olursa, Kral Talut k\u0131z\u0131n\u0131 onunla evlendirecek ve onu m\u00fclk\u00fcne ortak yapacak.” diye ilan ettirdi. Bu s\u0131rada, Davudim babas\u0131 \u00ee\u015fi’, Davudu Talutun ordusunun i\u00e7inde bulunan di\u011fer karde\u015fle\u00adrinin yan\u0131na g\u00f6nderdi ve ona “Git karde\u015flerini bana \u00e7a\u011f\u0131r ve di\u011fer insanlar\u0131n du\u00adrumunun ne oldu\u011funu \u00f6\u011fren ve bana bildir.” dedi. Davud, karde\u015flerinin yan\u0131na geldi ve orada, Kral Talut, Caluta kar\u015f\u0131 sava\u015f\u0131p onu \u00f6ld\u00fcrene k\u0131z\u0131n\u0131 verecek ” \u015feklinde bir ilan duydu. Davut, karde\u015flerine “Sizin i\u00e7inizde Calutla teke tek sa\u00adva\u015f\u0131p ta Kral\u0131n k\u0131z\u0131 ile evlenecek birisi yok mu?” dedi. Onlar da: “Sen, ahmak bir \u00e7ocuksun, Caluta kar\u015f\u0131 kim g\u00fc\u00e7 yetirebilir? O, zorbalar\u0131n hayatta kalanlar\u0131n-dandir.” dediler, Davut, karde\u015flerinin istekli olmad\u0131klar\u0131n\u0131 g\u00f6r\u00fcnce “Ben, gidip onu \u00d6ld\u00fcrece\u011fim.” dedi. Karde\u015fleri onu azarlad\u0131lar ve ona k\u0131zd\u0131lar. Fakat Davut, onlar\u0131n bir ara dalg\u0131nl\u0131klar\u0131ndan istiafade ederek gidip Kral\u0131n tellal\u0131n\u0131n yan\u0131na vard\u0131 ve ona: “Caluta kar\u015f\u0131 teke tek ben sava\u015faca\u011f\u0131m.” dedi. Tellal onu al\u0131p Kra\u00adla g\u00f6t\u00fcrd\u00fc. Kral ona: “Bana \u0130srailo\u011fullanndan bu gencin d\u0131\u015f\u0131nda kimse cevap vermedi ha? O da bu gen\u00e7 \u00f6yle mi?” dedi. Sonra gence “Yavrum, sen Caluta kar\u015f\u0131 teke tek sava\u015f\u0131p onu \u00f6ld\u00fcrecek misin?” dedi. Davud, “Evet” dedi. Kral, “Sen, \u015fimdiye kadar, kendine g\u00fcvenece\u011fin bir \u015fey yapt\u0131n m\u0131?” dedi. Davud: “Evet, ben koyunlara \u00e7obanl\u0131k yap\u0131yordum. Bir arslan bana h\u00fccum etti. Ben onun iki \u00e7enesini tutup a\u011fz\u0131n\u0131 ay\u0131rd\u0131m.” dedi. Bunun \u00fczerine Talut ona bir yay ve di\u011fer b\u00fct\u00fcn te\u00e7hizat\u0131 istetti. Davut onlar\u0131 giyip ata bindi. Halk\u0131n yan\u0131na vard\u0131. Ve orada attan inerek tekrar Kral\u0131n yan\u0131na d\u00f6nd\u00fc. Kral ve yan\u0131nda bulunanlar “Bu gen\u00e7 korktu” demeye ba\u015flad\u0131lar. Davut gelip Kral\u0131n yan\u0131nda durdu. Kral ona “Ne var?” dedi. Davut, “E\u011fer Allah onu \u00d6ld\u00fcrmeyecek olursa bu at ve bu si\u00adlahlar onu \u00f6ld\u00fcremez. B\u0131rak beni de onunla diledi\u011fim gibi sava\u015fay\u0131m.” dedi. Kral ona “Peki yavrum.” dedi. Bunun \u00fczerine Davut, torbas\u0131n\u0131 ald\u0131, i\u00e7ine ta\u015f doldurdu. \u00c7obanl\u0131k yaparken yan\u0131nda bulundurdu\u011fu sapan\u0131n\u0131 ald\u0131. Caluta do\u011fru ilerledi. Ordusuna yakla\u015f\u0131nca, “Calut nerede Benimle teke tek sava\u015fs\u0131n.” dedi. Calut, b\u00fct\u00fcn silahlar\u0131n\u0131 ku\u015fanm\u0131\u015f bir \u015fekilde at\u0131n\u0131n \u00fczerinde geldi. Davudu g\u00f6\u00adr\u00fcnce “Teke tek seninle mi sava\u015faca\u011f\u0131m?” dedi. Davut, “Evet.” dedi. Calut: “Sen benim kar\u015f\u0131ma k\u00f6pe\u011fin kar\u015f\u0131s\u0131na \u00e7\u0131karm\u0131\u015f gibi sapan ve ta\u015flarla m\u0131 \u00e7\u0131k\u0131\u00adyorsun?” dedi. Davut “Evet \u00f6ye.” dedi. Calut: “Peki \u015fimdi senin etlerini g\u00f6kler\u00addeki ku\u015flara ve yerdeki kurtlara yem edece\u011fim.” dedi. Davut, “Belki de Allah senin etini \u00f6yle yapar.” dedi. Bunun \u00fczerine sapan\u0131na bir ta\u015f koyup onu Caluta do\u011fru f\u0131rlatt\u0131. Ta\u015f, Calutun ba\u015f\u0131nda bulunan mi\u011fferin burun taraf\u0131na isabet etti. Onun kafas\u0131n\u0131 k\u0131r\u0131p beynine i\u015fledi. Calut, kafas\u0131 \u00fczerine yere d\u00fc\u015ft\u00fc. Davut iler\u00adleyip kafas\u0131n\u0131 k\u0131lmayla kesti. Boynundaki torbas\u0131yl\u00ee\u0131 birlikte, Talutu techizat\u0131y-la birlikte s\u00fcr\u00fckleyerek g\u00f6t\u00fcr\u00fcp Talutun \u00f6n\u00fcne att\u0131. Herkes sevin\u00e7 i\u00e7indeydi. Talut geri d\u00f6nerken, \u015fehrin kap\u0131s\u0131na var\u0131nca, b\u00fct\u00fcn insanlar\u0131n Davultan bahset\u00adtiklerini g\u00f6rd\u00fc. \u0130\u00e7inden onu k\u0131skand\u0131. Bu arada Davut, Taluta gelip “Han\u0131m\u0131m\u0131 ver.” dedi. Talut, “Sen Kral\u0131n k\u0131z\u0131yla mehirsiz olarak m\u0131 evlenmek istiyorsun?” dedi. Davut ona: Sen bana mehiri \u015fart ko\u015fmam \u0131\u015ft\u0131n. Benim verecek bir \u015feyim yok.” dedi. Talut ona: “Ben seni g\u00fcc\u00fcn\u00fcn yetmedi\u011fi bir \u015feyle y\u00fck\u00fcml\u00fc tutmaya\u00adca\u011f\u0131m. Sen cesaretli bir adams\u0131n. Bizim da\u011flar\u0131m\u0131zda insanlara kar\u015f\u0131 sava\u015f a\u00e7an baz\u0131 insanlar var. Bunlar s\u00fcnnetsiz ki\u015filerdir. Onlardan iki y\u00fcz ki\u015fiyi \u00f6ld\u00fcr ve kabuklar\u0131n\u0131 bana getir.” dedi. Bunun \u00fczerine Davut, \u00f6ld\u00fcrd\u00fc\u011f\u00fc her ki\u015finin, s\u00fcn\u00adnet eder gibi kabu\u011funu kesip ipe d\u00fcz\u00fcyordu. \u0130ki y\u00fcz ki\u015fi tamamlan\u0131nca onlar\u0131n kabuklan\u0131n getirip Taluta verdi. Ve ona: “Art\u0131k han\u0131m\u0131m\u0131 bana ver. \u015eart ko\u015ftu\u00ad\u011fun \u015feyi getirdim.” dedi. Talut da k\u0131z\u0131n\u0131 onunla evlendirmek zorunda kald\u0131. Bu\u00adnun \u00fczerine insanlar Davudu daha fazla \u00d6vmeye ba\u015flad\u0131lar. Bu defa Talut o\u011flu\u00adna: “Davudu \u00f6ld\u00fcreceksin.” dedi. Talutun o\u011flu, “S\u00fcbhanallah, bu sana yak\u0131\u015f\u0131r m\u0131?” dedi. Talut “Sen ahmak bir \u00e7ocuksun, yak\u0131nda o seni de aileni de iktidar\u00addan uzakla\u015ft\u0131racakt\u0131r.” dedi. Talutun o\u011flu, babas\u0131ndan bunlar\u0131 i\u015fitince, k\u0131zkarde-\u015finin yan\u0131na gitti ve ona: “Ben babam\u0131n, senin kocan Davudu \u00d6ld\u00fcrece\u011finden korkuyorum. Kocana s\u00f6yle de tedbirini als\u0131n ve babam\u0131n g\u00f6z\u00fcn\u00fcn \u00f6n\u00fcnden kay-bolsun.” dedi. Davudun kar\u0131s\u0131 durumu kocas\u0131na anlatt\u0131. Bunun \u00fczerine Davut ortadan kayboldu. Sabah olunca Talut, Davudu \u00e7a\u011f\u0131rmas\u0131 i\u00e7in bir adam g\u00f6nder\u00addi. Davudun kans\u0131, yatakta birisi yat\u0131yormu\u015f gibi bir \u015fekil yapt\u0131 vq \u00fczerine yar-gan\u0131 \u00f6\u0131tt\u00fc. Talutun g\u00f6nderdi\u011fi adam geldi ve “Davut nerede? Kral onu \u00e7a\u011f\u0131r\u0131yor gelsin.” dedi. K\u0131z ona: “Geceleyin hastalanm\u0131\u015ft\u0131. \u015eu anda g\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fcn\u00fcz gibi yata\u00ad\u011f\u0131nda uyuyor.” dedi. Adamlar gidip Taluta durumu anlatt\u0131lar. Talut biraz durdu, sonra tekrar adam g\u00f6nderdi. K\u0131z\u0131 yine: “G\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fcn\u00fcz gibi hen\u00fcz uyanmad\u0131.” de\u00addi. Gelen bu adamlar Krala gidip durumu anlat\u0131nca bu defa Kral, “Uyu\u015fa da kal\u00add\u0131r\u0131p getirin.” dedi. Onlar gidip yata\u011f\u0131 kontrol ettiler fakat i\u00e7inde kimseyi bula\u00admad\u0131lar. Tekrar Kralagidip durumu anlatt\u0131lar. Kral bu sefer k\u0131z\u0131n\u0131 \u00e7a\u011f\u0131rtt\u0131 ve ona “Bana kar\u015f\u0131 yalan s\u00f6ylemene sebep neydi?” dedi. K\u0131z\u0131 da: “B\u00f6yle yapmam\u0131 benden Davut istemi\u015fti. E\u011fer \u00f6yle yapmayacak olsayd\u0131m beni \u00f6ld\u00fcrece\u011finden korkuyordum.” dedi. Davut da\u011flarda ka\u00e7ak olarak ya\u015famaya devam etti. Nihayet Talut \u00f6ld\u00fcr\u00fcld\u00fc. Ondan sonra Davut gelip \u0130srailo\u011fullanna h\u00fck\u00fcmdar oldu.<\/p>\n b-<\/strong> S\u00fcddi ise Hz. Davulla Talutun aras\u0131nda ge\u00e7en bu hadiseyi \u00f6zetle \u015f\u00f6yle nakletmi\u015ftir. “Talutla birlikte nehirden Davudun babas\u0131 on \u00fc\u00e7 o\u011flu ile birlikte ge\u00e7ti. Davut, babas\u0131n\u0131n en k\u00fc\u00e7\u00fck evlad\u0131 idi. Bir g\u00fcn babas\u0131na geldi ve ona: “Ey babaca\u011f\u0131m, bu sapan\u0131mla her att\u0131\u011f\u0131m\u0131 \u00f6ld\u00fcr\u00fcyorum,” dedi. Babas\u0131 ona: “M\u00fcjde\u00adler olsun sana evlad\u0131m. Allah senin r\u0131zk\u0131n\u0131, bu sapan\u0131na ba\u011flad\u0131.” dedi. Yine bir g\u00fcn Davut, babas\u0131na gelerek: “Ey babac\u0131\u011f\u0131m ben, da\u011flar\u0131n aras\u0131nda y\u00fcr\u00fcd\u00fcm. Orada yatan bir arslan g\u00f6rd\u00fcm onun s\u0131rt\u0131na binip kulaklar\u0131ndan tuttum. O bana bir \u015fey yapmad\u0131.” dedi. Bunun \u00fczerine babas\u0131 ona: “M\u00fcjdeler olsun o\u011flum. Bu b\u00fcy\u00fck bir \u015fey, Allah bunu sana verdi.” dedi. Yine ba\u015fka bir g\u00fcn, Davut babas\u0131na gelerek “Ey babac\u0131\u011f\u0131m, ben da\u011flar\u0131n aras\u0131nda y\u00fcr\u00fcyor ve Allah\u0131 te\u015fbih ediyo\u00adrum. Benimle birlikte, Allah\u0131 te\u015fbih etmeyen hi\u00e7bir da\u011f kalm\u0131yor.” dedi. Bunun \u00fczerine babas\u0131 ona: “M\u00fcjdeler olsun evlad\u0131m. Bu, hay\u0131rl\u0131 bir \u015feydir. Allah bunu sana verdi.” dedi. Davut, \u00e7obanl\u0131k yap\u0131yordu. Babas\u0131 ona ve di\u011fer karde\u015flerine az\u0131k getiriyordu. Bu s\u0131rada tsrailo\u011fullann\u0131n Peygamberleri, i\u00e7inde ya\u011f bulunan bir boynuzu, demirden yap\u0131lm\u0131\u015f bir elbiseyi (Z\u0131rh\u0131) Taluta g\u00f6ndermi\u015f ve ona “Sizin arkada\u015flar\u0131n\u0131zdan Calutu \u00f6ld\u00fcrecek olan ki\u015finin ba\u015f\u0131na bu boynuz konul\u00addu\u011funda boynuz kaynayacak, ondan akan ya\u011flarla o ki\u015fi ba\u015f\u0131n\u0131 ya\u011flayacak fa\u00adkat o ya\u011flar, ki\u015finin y\u00fcz\u00fcne akmayacak ve sadece ba\u015f\u0131nda bir ta\u00e7 gibi kalacak\u00adt\u0131r. O ki\u015fi bu elbiseyi onlara giydirdi. Fakat hi\u00e7birinin v\u00fccuduna uygun gelme\u00addi. Onlar\u0131 elbiseyi giyecek ve v\u00fccuduyla onu dolduracakt\u0131r.”Bunun \u00fczerine Ta\u00adlut b\u00fct\u00fcn \u0130srailo\u011fullarm\u0131 \u00e7a\u011f\u0131r\u0131p bu elbiseyi onlara giydirdi. Fakat hi\u00e7birinin v\u00fccuduna uygun gelmedi. Onlar elbiseyi deneme i\u015fini bitirdikten sonra Talut, Da\u00advudun babas\u0131na : “Senin bizim g\u00f6remedi\u011fimiz herhangi bir o\u011flun kald\u0131 m\u0131?” de\u00addi. Davudun babas\u0131: “Evet, o\u011flum Davut kald\u0131. O bize az\u0131\u011f\u0131m\u0131z\u0131 getiriyor.” de\u00addi. Davut yolda gelirken, kendisine \u00fc\u00e7 ta\u015f tesad\u00fcf etti. Ta\u015flar onunla konu\u015flu ve ona “ey Davut, sen bizi al Calutu bizimle \u00f6ld\u00fcr\u00fcrs\u00fcn.” dediler. Davut onlar\u0131 al\u0131p torbas\u0131n\u0131n i\u00e7ine koydu. Talut: “Kim Calutu \u00f6ld\u00fcr\u00fcrse k\u0131z\u0131m\u0131 onunla evlendirece\u00ad\u011fim ve onu m\u00fclk\u00fcme ortak edece\u011fim.” demi\u015fti. Davut gelince, boynuzu ba\u015f\u0131na koydular. Boynuz kaynad\u0131 ve i\u00e7indeki akan ya\u011f ile ya\u011fland\u0131. Elbiseyi giydi. As\u00adl\u0131nda Davut hastal\u0131kl\u0131 ve sararm\u0131\u015f birisiydi. Elbiseyi daha \u00f6nce kim giyini\u015f idiy\u00adse, onun i\u00e7inde kaybolur gibi olmu\u015ftu. Fakat Davut giyince ona dar geldi. Da\u00advut, Caluta do\u011fru ilerledi. Calut insanlar\u0131n v\u00fccut\u00e7a en irileri ve en g\u00fc\u00e7l\u00fcleri idi. Davudu g\u00f6r\u00fcnce kalbine korku d\u00fc\u015ft\u00fc. Ve ona: “Ey gen\u00e7, geri d\u00f6n ben .sana ac\u0131\u00adyorum ve seni \u00d6ld\u00fcrmek istemiyorum.” dedi. Davut, “Bilakis ben seni \u00f6ld\u00fcrece\u00ad\u011fim.” dedi. Torbas\u0131ndan ta\u015f\u0131 \u00e7\u0131kar\u0131p sapana yerle\u015ftirdi. Her ta\u015f\u0131 \u00e7\u0131kard\u0131\u011f\u0131nda ona bir \u015fey okudu. Birinciye “Bu, atam \u0130brahim ad\u0131yla” \u0130kinciye “Bu, Atam \u0130s-hakin ad\u0131yla.” \u00dc\u00e7\u00fcnc\u00fcye de: “Bu, atam Yakubun ad\u0131yla.” dedi. Sonra ta\u015flan at\u00admaya girin\u015fince hepsi tek ta\u015f haline geldi. Davut pnlan f\u0131rlat\u0131p att\u0131. Ta\u015f Calutun iki g\u00f6z\u00fcn\u00fcn aras\u0131ndan girip kafas\u0131n\u0131 deldi ve onu \u00f6ld\u00fcrd\u00fc. Bundan sonra Davut, Talutun k\u0131z\u0131yla evlendi. Fakat Talut bu sefer Davudu k\u0131skanmaya ba\u015flad\u0131 ve onu \u00f6ld\u00fcrmeye kalkt\u0131. Bunu hisseden Davut, yata\u011f\u0131na i\u00e7ki dolu bir k\u00fcp koyarak ka\u00e7t\u0131. Davudun yatakta oldu\u011funu sanan Talut, k\u00fcp’e bir k\u0131l\u0131\u00e7 vurdu. K\u00fcpten a\u011f\u00adz\u0131na bir damla s\u0131\u00e7ray\u0131nca “Allah Davuda rahmet etsin. Ne de \u00e7ok i\u00e7ki i\u00e7iyor-mu\u015f.” dedi. Ertesi g\u00fcn Davut, Tuluk uyurken onun evine vard\u0131. Ba\u015f\u0131na iki, ayak\u00adlar\u0131 ucuna \u0130ki, sa\u011f\u0131na \u0130ki, soluna da iki ok b\u0131rakt\u0131. Talut uyan\u0131nca oklar\u0131 g\u00f6rd\u00fc ve meseleyi anlad\u0131. Kendi kendine \u015f\u00f6yle dedi: “Allah Davuda rahmet eylesin, o benden daha hay\u0131rl\u0131. Zira ben onu yakalad\u0131\u011f\u0131mda vurdum. Fakat o beni yakala\u00add\u0131\u011f\u0131nda bana dokunmad\u0131.” dedi. Sonra bir g\u00fcn Talut, at\u0131n\u0131n \u00fczerinde \u00e7\u00f6lde ge\u00ad\u00e7erken Davudun oralarda dola\u015ft\u0131\u011f\u0131n\u0131 g\u00f6rd\u00fc ve “All\u0131k bug\u00fcn Davudu \u00f6ld\u00fcrece\u00ad\u011fim.” dedi. Davut, korktu\u011fu zaman ka\u00e7arken ona hi\u00e7bir \u015fey kavu\u015famazd\u0131. Talut kovalad\u0131. Davut ka\u00e7t\u0131. Nihayet Davut bir ma\u011franin i\u00e7ine girdi. Allah \u00f6r\u00fcmce\u011fi, ma\u011faran\u0131n \u00f6n\u00fcne, a\u011f\u0131n\u0131 \u00d6rmesini ilham etti. Talut ma\u011faran\u0131n \u00f6n\u00fcne var\u0131nca, \u00f6r\u00fcmce\u011fin a\u011f\u0131n\u0131 g\u00f6rd\u00fc ve “\u015eayet Davut buraya girmi\u015f olsayd\u0131 bu a\u011f\u0131 delerdi.” dedi. B\u00f6ylece Allah, Talutun Davuda dokunmas\u0131na engel oldu.<\/p>\n Bu olay\u0131 \u0130bn-i \u0130shak, M\u00fccahid, Rebi’ b. Enes, \u0130bn-i Zeyd ve \u0130bn-i C\u00fcreyc de baz\u0131 farklarla zikretmi\u015flerdir…<\/p>\n \u00c2yet-i kerimede: “Allah Davuda h\u00fck\u00fcmdarl\u0131k ve hikmet verdi ve diledi\u011fi \u015feyleri ona \u00d6\u011fretti.” bu yortmaktad\u0131r. Burada zikri ge\u00e7en “H\u00fck\u00fcm d arl\u0131k “tan maksat, iktidar, “Hikmef’ten maksat, Peygamberlik, kendisine \u00f6\u011fretilen \u015feyler\u00adden maksat ise, z\u0131rh yapma sanat\u0131 ve sa\u011flam \u00f6m\u0131e i\u015fidir. S\u00fcddiye g\u00f6re burada zikredilen “H\u00fck\u00fcmdarl\u0131k”tan maksat, Talutun h\u00fck\u00fcmdarl\u0131\u011f\u0131, “Hikmef’ten mak\u00adsat da, \u015eem’unun Peygamberli\u011fidir. Allah Te\u00e2l\u00e2 Hz. Davuda hem h\u00fck\u00fcmdarl\u0131\u011f\u0131 hem de Peygamberli\u011fi vermi\u015ftir.<\/p>\n \u00c2yet-i kerimede: “E\u011fer Allah, insanlar\u0131n bir k\u0131sm\u0131n\u0131 di\u011fer bir k\u0131sm\u0131yla def etmeseydi yery\u00fcz\u00fc fesada u\u011frard\u0131. Fakat Allah, \u00e2lemlere kar\u015f\u0131 l\u00fctuf sahibi\u00addir.” buyrulmaktad\u0131r.<\/p>\n Taberi diyor ki: “Allah teala bu \u00e2yet-i kerime ile, Resulullah\u0131n d\u00f6nemin\u00adde bulunan ve cihaddan geri kalan m\u00fcnaf\u0131klar\u0131, kalblerindeki \u015f\u00fcphelerinden do\u00adlay\u0131, m\u00fc\u015frik ve k\u00e2firleri de inan\u00e7lar\u0131n\u0131n sakatl\u0131\u011f\u0131ndan dolay\u0131 uyarmakta, ge\u00e7mi\u015f \u00fcmmetlerde oldu\u011fu gibi Muhammed \u00fcmmetinde de, iman edenleri onlara galip geticerek s\u0131rlam\u0131 bertaraf edece\u011fini bildinnektedir. Evet, Allah Te\u00e2l\u00e2, salih bir kulu sayesinde salih olmayan kullar\u0131n\u0131 d\u00fczeltir. Ve salih kul, \u00e7evresinde bulu\u00adnan akrabalar\u0131na ve kom\u015fular\u0131na da faydal\u0131 olur. Bu hususta Abdullah b. \u00d6mer-den Resulullah\u0131n \u015f\u00f6yle buyurdu\u011fu rivayet edilmi\u015ftir. “\u015e\u00fcphesiz ki Allah, salih bir m\u00fcminle,, kom\u015fular\u0131ndan y\u00fcz evin ailesinden belay\u0131 defeder.” Cebir b. Ab\u00addullah da bu hususta Resulullah\u0131n \u015f\u00f6yle buyurdu\u011funu rivayet etmektedir. “\u015e\u00fcp\u00adhesiz ki Allah, m\u00fc\u015fl\u00fcman bir insan\u0131n salih olmas\u0131yla onun \u00e7ocu\u011funu ve \u00e7ocu\u011fu\u00adnun \u00e7ocu\u011funu ev halk\u0131n\u0131 ve \u00e7evresinde bulunan evlerin balk\u0131n\u0131 salih k\u0131lar. O salih kul, i\u00e7lerinde bulundu\u011fu m\u00fcddet\u00e7e onlar Allah\u0131n himayesindedirler.”<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":" B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. 250- M\u00fcminler Calut ve ordusuyla kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131klar\u0131nda \u015f\u00f6yle dediler “Ey rabbimiz, \u00fczerimize sab\u0131r ya\u011fd\u0131r. Ayaklar\u0131m\u0131za kuvvet ve sebat ver ve k\u00e2fir kavme kar\u015f\u0131 bize yard\u0131m et. Talut […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":38200,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"class_list":["post-38199","post","type-post","status-publish","format-standard","has-post-thumbnail","hentry","category-gundem"],"yoast_head":"\n