111-<\/strong> Onlar, eziyet I en ba\u015fka, size bir zarar veremezler. Sizinle sava\u015f\u00adt\u0131klar\u0131 zaman arkalar\u0131n\u0131 d\u00f6n\u00fcp ka\u00e7arlar. Sonra onlara yard\u0131m da edilmez.<\/p>\n Ey iman edenler, o fas\u0131klar size bir \u015fey yapamazlar. Sadece, Al\u0130aha ortak ko\u015fmak, ink\u00e2rda bulunmak ve sizleri sap\u0131kl\u0131\u011fa davet etmek suretiyle size eziyet verirler. O kitap ehli olan fas\u0131klar, sizinle sava\u015ft\u0131ktan zaman ma\u011flup olup ka\u00e7ar\u00adlar. Sonra da, Allah\u0131 ve Peygamberini ink\u00e2r ettikleri i\u00e7in, Allah taraf\u0131ndan ken\u00addilerine yard\u0131m edilmez.<\/p>\n Bu \u00e2yet-i kerime, m\u00fcminlere bir vaadciir. Allah, vaadinden asla d\u00f6n\u00admez. Bizler ne zaman hakk\u0131yla iman edersek i\u015fte o zaman Allah\u0131n vaadine eri\u015f\u00admi\u015f oluruz.<\/p>\n \u00a0<\/strong><\/p>\n 112-<\/strong> Allah ve insanlar\u0131n himayesinde olanlar m\u00fcstesna, nerede olur\u00adlarsa olsunlar, onlara zillet damgas\u0131 vurulmu\u015ftur. Allah\u0131n gazab\u0131n\u0131 hak et\u00admi\u015flerdir. Onlara a\u015fa\u011f\u0131l\u0131k damgas\u0131 vurulmu\u015ftur. Bu onlar\u0131n, Allan\u0131n \u00e2yetlerini ink\u00e2r etmeleri ve haks\u0131z yere Peygamberleri \u00f6ld\u00fcrmelerindendir. Bu, isyan etmelerinden haddi a\u015fmalar\u0131ndand\u0131r.<\/p>\n Yahudiler, yery\u00fcz\u00fcnde nerede bulunurlarsa bulunsunlar, onlara zillet de damgas\u0131 vurulmu\u015ftur. O damgadan kurtulamazlar. Allah\u0131n himayesi ve insanla\u00adr\u0131n himayesinde bulunanlar m\u00fcstesnad\u0131r. Di\u011ferleri Allah\u0131n gazab\u0131na u\u011fram\u0131\u015flar\u00add\u0131r. Ayr\u0131ca onlara a\u015fa\u011f\u0131l\u0131k ve miskinlik damgas\u0131 vurulmu\u015ftur. Bunlar\u0131n zelil, adi ve miskin olmalar\u0131n\u0131n sebebi, Allah\u0131n Peygamberinin do\u011frulu\u011funu g\u00f6steren de\u00adlillerini ink\u00e2r etmeleri ve haks\u0131z yere, Allah\u0131n, insani ara .g\u00f6nderdi\u011fi Peygamber\u00adlerini \u00d6ld\u00fcrmeleridir. Bir de bunlar\u0131n, allah\u0131n emirlerine kar\u015f\u0131 gelmeleri ve ha\u00adram k\u0131ld\u0131klar\u0131n\u0131 helal, helal k\u0131ld\u0131klar\u0131m ise haram k\u0131larak haddi a\u015fmalar\u0131d\u0131r.<\/p>\n Ayet-i kerimede ge\u00e7en “Allah\u0131n himeyisi”nden maksat, Allah\u0131n emriyle m\u00fcsl\u00fcmanlarm, kitap ehlinden cizye alarak onlarla zimmilik s\u00f6zle\u015fmesi yapma\u00adlar\u0131 ve bu s\u00f6zle\u015fmenin gere\u011fi olarak g\u00fcven sa\u011flamal and\u0131r.<\/p>\n \u00c2yette zikredilen ve “Himaye” diye terc\u00fcme edilen kelimesin\u00adden maksat, M\u00fccahid, Katade, \u0130krime, S\u00fcddi, Reb1 b. Enes, Abdullah b. Abas ve \u0130bn-i Zeyde g\u00f6re, s\u00f6z verme ve ahitte bulunmad\u0131r. Buna g\u00f6re \u00e2yetin m\u00e2n\u00e2s\u0131 “Yahidiler nerede bulunurlarsa bulunsunlar, onlann \u00fczerine zillet damgas\u0131 vu\u00adrulmu\u015ftur. Ancak, Allah\u0131n, ya\u015fama\u00eeanna dair m\u00fcsaadesi bulunan ve m\u00fcminle\u00adrin, cizye alarak eman verdikleri kimseler hari\u00e7tir. Bunlar, bulunduklan yerler\u00adde, canlar\u0131n\u0131 ve mallann\u0131 g\u00fcven i\u00e7inde hissederler.<\/p>\n \u00a0<\/strong><\/p>\n 113-<\/strong> Onlar\u0131n hepsi bir de\u011fildir. Ehl-i Kitaptan bir cemaat vard\u0131r ki, dosdo\u011frudurlar. Gece vakitlerinde Allah\u0131n \u00e2yetlerini okurlar ve secdeye var\u0131rlar.<\/p>\n Kitap ehlinin hepsi e\u015fit de\u011fildir. Bir k\u0131sm\u0131 m\u00fcsl\u00fcman, di\u011ferleri gayri-i m\u00fcslimdif. Kitap ehlinden bazdan hakta kararl\u0131d\u0131r, do\u011fru yol \u00fczeredir. Allah\u0131n nizam\u0131na ba\u011fl\u0131d\u0131r. Gece vakitlerinde ibadetlerinde Allah\u0131n \u00e2yetlerini okurlar. Ve secdeye kapan\u0131rlar.<\/p>\n Bu \u00e2yet-i kerimenin kimleri anlatt\u0131\u011f\u0131 hususunda iki g\u00f6r\u00fc\u015f zikredilmi\u015ftir.<\/p>\n a-<\/strong> Abdullah b. Abbas, Katade ve \u0130bn-i C\u00fcreyce g\u00f6re bu \u00e2yet-i kerime, bundan \u00f6nce, iki s\u0131n\u0131fa ayr\u0131ld\u0131klar\u0131 belirtilen ehl-i kitab\u0131 beyan etmekte, onlar\u00addan, m\u00fcmin olanlar\u0131n s\u0131fatlar\u0131n\u0131 zikretmektedir. Zira, y\u00fcz onuncu \u00e2yette ehl-i ki\u00adtab\u0131n bir k\u0131sm\u0131n\u0131n m\u00fcmin oldu\u011fu, \u00e7o\u011funlu\u011funun ise \u0130slam\u0131 kabul etmeyerek kendi dinlerinden dahi \u00e7\u0131kt\u0131klan beyan edilmi\u015f, bu \u00e2yet-i kerimede de ehl-i kita\u00adb\u0131n m\u00fcminlerinin s\u0131fatlar\u0131 zikredilmi\u015f ve \u00f6v\u00fclm\u00fc\u015flerdir. Bu hususta Abdullah b. Abbas diyor ki: “Yahudilerden Abdullah b. Selam, Sa’lebe b. Saye, \u00dcseyd b. Saye, Esed b. \u00dcbeyd ve benzeri ki\u015filer m\u00fcsl\u00fcman olunca Yahudilerin Hahamla-n ve iman etmeyen k\u00e2firleri, m\u00fcsl\u00fcman olanlar hakk\u0131nda \u015funlar\u0131 s\u00f6ylemeye ba\u015f\u00adlad\u0131lar. “Muhammede ancak \u015ferlilerimiz iman edip tabi olmu\u015flard\u0131r. \u015eayet onlar se\u00e7kinlerimiz olsalard\u0131 atalar\u0131n\u0131n dinini b\u0131rak\u0131p ba\u015fka bir dine gitmezlerdi” \u0130\u015fte bunun \u00fczerine bu \u00e2yet-i kerime nazil oldu.<\/p>\n b-<\/strong> Abdullah b. Mes’ud ve S\u00fcddiye g\u00f6re ise bu \u00e2yet-i kerime, \u0130slam\u0131 kabul etmeyen ehl-i kitap ile Muhammed \u00fcmmetini anlatmaktad\u0131r. Ehl-i kitab\u0131n, Mu-hammed \u00fcmmetine e\u015fit olmayaca\u011f\u0131m ve Muhammed \u00fcmmetinin, \u00e2yette zikredi\u00adlen s\u0131fatlan ta\u015f\u0131d\u0131klar\u0131n\u0131 beyan etmektedir.<\/p>\n Taberi, daha \u00f6nceki \u00e2yetlerle irtibatl\u0131 olmas\u0131 bak\u0131m\u0131ndan birinci g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fcn tercihe \u015fayan oldu\u011funu s\u00f6ylemi\u015ftir. \u00c7\u00fcnk\u00fc y\u00fcz onuncu \u00e2yette ehl-i kitab\u0131n, m\u00fc\u00admin ve dinden ayr\u0131lan fas\u0131klar olarak iki s\u0131n\u0131fa ayr\u0131ld\u0131klar\u0131 zikredildikten sonra bu \u00e2yette de ehl-i kitab\u0131n hepsinin e\u015fit olmad\u0131\u011f\u0131, m\u00fcmin olanlar\u0131n\u0131n, zikredilen s\u0131fatlarla k\u00e2firlerden \u00fcst\u00fcn olduklar\u0131 beyan edilmi\u015ftir.<\/p>\n \u00c2yet-i kerimede ge\u00e7en ve “Dosdo\u011frudurlar” diye terc\u00fcme edilen s\u0131fat\u0131, MUcahid taraf\u0131ndan “Adaletlidirler.” \u015feklinde, Katade, Rebi b. Enes ve Abdullah b. Abbas taraf\u0131ndan “Allan\u0131n kitab\u0131 ve emirleri \u00fczeredirler.” \u015feklinde, S\u00fcddi taraf\u0131ndan ise “\u0130taatk\u00e2rd\u0131rlar.” \u015feklinde izah edilmi\u015ftir.<\/p>\n Taberi, “Alah\u0131n kitab\u0131 ve emirleri \u00fczeredirler.” \u015feklindeki izah\u0131 tercih et\u00admi\u015f, di\u011fer g\u00f6r\u00fc\u015flerin de buna yak\u0131n olduklar\u0131n\u0131 s\u00f6ylemi\u015ftir. Zira, Allah\u0131n kitab\u0131 ve dini \u00fczere olanlar, ayn\u0131 zamanda adaletli ve itaak\u00e2r olurlar.<\/p>\n Taberi, Numan b. Be\u015firin Resulullahtan rivayet etti\u011fi \u015fu hadisin ifadesi\u00adnin bu \u00e2yetteki kelimesinin ifade \u015fekline benzedi\u011fini s\u00f6ylemi\u015ftir. Ha-dis-i \u015eerifte buyuruluyor ki:<\/p>\n “Allah\u0131n koydu\u011fu s\u0131n\u0131rlar\u0131n \u00f6n\u00fcnde durup \u00f6teye ge\u00e7meyenlerle, o a\u015fanla\u00adr\u0131n misali, bir geminin \u00e7e\u015fitli b\u00f6l\u00fcmlerine binmek isteyen \u015fu topluluk gibidirler. Kavimden baz\u0131lar\u0131 kur’a neticesinde geminin \u00fcst taraf\u0131na baz\u0131lar\u0131 da alt taraf\u0131na d\u00fc\u015fm\u00fc\u015flerdir. Alt tarafta olanlar su almaya gittiklerinde \u00fcst tarafta bulunanlar\u0131n yan\u0131ndan ge\u00e7mek zorundad\u0131rlar. Bu nedenle onlar “Bizler, kendi bulundu\u011fumuz yerde bir delik a\u00e7sak ta \u00fcst\u00fcm\u00fczde bulunanlara s\u0131k\u0131nt\u0131 vermesek nas\u0131l olur?” derler, \u015eayet \u00fcstte bulunanlar, altta bulunanlar\u0131, bu isteklerinde serbest b\u0131raka\u00adcak olurlarsa (Gemi delinmi\u015f olaca\u011f\u0131 i\u00e7in) hepsi birden helak olurlar. \u015eayet \u00fcst\u00adte bulunanlar alttakilere engel olacak olurlarsa hem kendileri kurtulmu\u015f hem de onlar kurtulmu\u015f olurlar.<\/p>\n Ayet-i kerimede, ehl-i kitaptan olan m\u00fcminlerin s\u0131fatlan zikredilirken “Gece vakitlerinde Allah\u0131n \u00e2yetlerini okurlar…” buyurulmaktad\u0131r. Bu ifadeden maksat, Katade, Rebi1 b. Enes ve \u0130bn-i C\u00fcreyce g\u00f6re, “Gecenin belli vakitlerin\u00adde Allah\u0131n \u00e2yetlerini okurlar.” demektir.<\/p>\n S\u00fcddiye g\u00f6re, bundan maksat, “Gecenin i\u00e7inde Allah\u0131n \u00e2yetlerini okur\u00adlar.” demektir. Abdullah b. Mes’uda g\u00f6re “Yats\u0131 namaz\u0131n\u0131 k\u0131larlar.” demektir. Mansura g\u00f6re “Ak\u015famla yats\u0131 aras\u0131nda namaz k\u0131larlar.” demektir,<\/p>\n Taberi diyor ki: “Bu g\u00f6r\u00fc\u015fler, zahirde farkl\u0131 iseier de ger\u00e7ekte birbirlerine yak\u0131nd\u0131rlar. Zira, Allah\u0131n \u00e2yetlerini, yats\u0131 namaz\u0131nda okuyan da, yats\u0131yla ak\u015fam namaz\u0131 aras\u0131nda k\u0131lm\u0131\u015f oldu\u011fu herhangi bir-namaz\u0131n i\u00e7inde okuyan da Allah\u0131n \u00e2yetlerini gecenin bir an\u0131nda veya i\u00e7inde okumu\u015f oland\u0131r. Taberi s\u00f6zlerine de\u00advamla diyor ki: “Bu g\u00f6r\u00fc\u015flerin birbirlerine \u00e7ok yak\u0131n olmalar\u0131yla birlikte, g\u00f6r\u00fc\u00adn\u00fcrde tercihe \u015fayan olan\u0131 “Yats\u0131 namaz\u0131n\u0131 k\u0131larken AHah\u0131n \u00e2yetlerini okumak\u00adt\u0131r.” diyen g\u00f6r\u00fc\u015ft\u00fcr. Zira, hi\u00e7bir ehl-i kitap, yatsv vaktinde namaz k\u0131lmamakta\u00add\u0131r. Allah tea\u00eea, bu \u00e2yette \u00f6zellikle Muhammed \u00dcmmetini yats\u0131 namaz\u0131n\u0131 k\u0131l\u00admakla \u00f6vmektedir.<\/p>\n <\/p>\n