\u0130bn ish\u00e2k naklediyor:<\/p>\n
Ben\u00ee Kaynuka olay\u0131 \u015f\u00f6yle olmu\u015ftur: Re sulu Hah (s.a.v.) onlar\u0131, Kaynuka o\u011fullar\u0131 pazar\u0131nda toplad\u0131. Sonra onlara: \u00abEy Yahudi top\u00adlulu\u011fu! Siz, Allah taraf\u0131ndan Kurey\u015f’in u\u011frad\u0131\u011f\u0131 azab gibi bir aza\u00adba u\u011framaktan korkunuz ve M\u00fcsl\u00fcman olunuz! \u0130yi bilirsiniz ki, ben Allah taraf\u0131ndan g\u00f6nderilmi\u015f bir peygamberim. Bunu da kitab\u0131\u00adn\u0131z (Tevrat)’ta ve Allah’\u0131n size olan ahdinde buluyorsunuz\u00bb dedi. Bunun \u00fczerine Kaynuka yahucLleri:<\/p>\n
\u00ab\u2014Y\u00e2 Muhammedi \u00c7arp\u0131\u015fmay\u0131 bilmez, da\u011f\u0131n\u0131k g\u00f6r\u00fc\u015fl\u00fc bir kavimle kar\u015f\u0131la\u015f\u0131p onlar\u0131 ezmek f\u0131rsat\u0131n\u0131 bulman seni aldatmas\u0131n! Sen bizi kendi kavmin gibi mi g\u00f6r\u00fcyorsun? E\u011fer bizimle \u00e7arp\u0131\u015facak olur\u00adsan, nas\u0131l adamlar oldu\u011fumuzu o zaman anlars\u0131n\u00bb dediler.<\/p>\n
\u0130bn Hi\u015f\u00e2m’\u0131n Abdullah bin Ca’fer’den, onun da Eb\u00fb Av\u00e2ne’den rivayetine g\u00f6re:<\/p>\n
Bir M\u00fcsl\u00fcman Arap kad\u0131n\u0131 baz\u0131 \u015feyler satmak \u00fczere, Kaynuka o\u011fullan pazar\u0131na gidip, sataca\u011f\u0131n\u0131 satt\u0131ktan sonra, bir kuyumcunun d\u00fckk\u00e2n\u0131na oturmu\u015ftu. Orada bulunan yahudiler, kad\u0131n\u0131n y\u00fcz\u00fcn\u00fc a\u00e7mak istedilerse de, kad\u0131n buna diretti. Kuyumcu, kad\u0131nca\u011f\u0131z\u0131n el\u00adbisesinin arka ete\u011fini s\u0131rt\u0131na ili\u015ftirdi. Kad\u0131n aya\u011fa kalk\u0131nca edeb yeri g\u00f6r\u00fcnd\u00fc. Yahudiler g\u00fcl\u00fc\u015fmeye ba\u015flad\u0131lar. Kad\u0131n fery\u00e2d etti. O s\u0131rada oralarda bulunan m\u00fcsl\u00fcmanlardan birisi, Yahudi kuyum\u00adcunun \u00fczerine at\u0131l\u0131p, onu \u00f6ld\u00fcrd\u00fc. Yahudiler de toplan\u0131p m\u00fcsl\u00fcma-n\u0131 \u00f6ld\u00fcrd\u00fcler. \u00d6ld\u00fcr\u00fclen m\u00fcsl\u00fcmamn ailesi de, yahudilere kar\u015f\u0131, m\u00fcsl\u00fcmanlardan imdad istedi. M\u00fcsl\u00fcmanlar yahudilere kar\u015f\u0131 \u00f6f\u00adkelendiler. Bu y\u00fczden Kaynuka o\u011fullar\u0131 yahudileri ile M\u00fcsl\u00fcmanlar aras\u0131nda hus\u00fbmet ba\u015flad\u0131. Res\u00fblullah ile aralar\u0131nda bulunan anla\u015f\u00admay\u0131 bozan yahudilerin ilki bunlar oldu[1]<\/a>[21].<\/p>\n Taberi ile V\u00e2k\u0131di’nin rivayetlerine g\u00f6re, bu olay Hicret’in ikin\u00adci y\u0131l\u0131nda, \u015eevval ay\u0131n\u0131n ortas\u0131nda oldu[2]<\/a>[22].<\/p>\n Bunun \u00fczerine, Res\u00fblullah (s.a.v.), Kaynuka o\u011fullar\u0131n\u0131 bir m\u00fcd\u00addet ku\u015fatma alt\u0131nda tuttu. Sonunda Res\u00fblullah’\u0131n karar\u0131na boyun e\u011fdiler. O s\u0131rada Abdullah bin Ubey bin Sel\u00fbl, Res\u00fblullah’a ba\u015f vurarak: \u00abY\u00e2 Muhammedi Benim m\u00fcttefiklerime Ve dostlar\u0131ma iyi\u00adlikte bulun!\u00bb dedi. Peygamberimiz ona y\u00fcz vermedi. Abdullah bin Ubey bin Sel\u00fbl, elini Res\u00fblullah’\u0131n g\u00f6mle\u011finin yakas\u0131ndan i\u00e7eri sok\u00adtu. Hz. Peygamber (s.a.v.) \u00f6fkelendi ve orada bulunanlar, Res\u00fblul\u00adlah’\u0131n y\u00fcz\u00fcnde k\u0131zg\u0131nl\u0131k belirtilerini g\u00f6rd\u00fcler. Peygamberimiz, onun bu k\u00fcstah\u00e7a davran\u0131\u015f\u0131na kar\u015f\u0131: \u00abYaz\u0131klar olsun sana, b\u0131rak yakam\u0131\u00bb dedi. O da: B\u0131rakmam vallahi! Beni K\u0131z\u0131l ve Karalara kar\u015f\u0131 koru\u00adyan \u015fu \u00fc\u00e7y\u00fcz z\u0131rhl\u0131, d\u00f6rty\u00fcz z\u0131rhs\u0131z ki\u015fileri, bir sabahta k\u0131l\u0131\u00e7tan m\u0131 ge\u00e7irmek istiyorsun? Vallahi ben bu kadar insanlar\u0131n y\u00fcz\u00fcnden fe\u00adl\u00e2ketin aleyhe d\u00f6nebilece\u011finden korkuyorum, dedi. Res\u00fblullah da: \u00abOnlar\u0131 sana ba\u011f\u0131\u015flad\u0131m. Onlara, Medine’den \u00e7\u0131kmalar\u0131n\u0131 ve civa\u00adr\u0131nda bile kalmamalar\u0131n\u0131 s\u00f6yle!\u00bb diye buyurdu. Bunun \u00fczerine ya\u00adhudiler \u00e7\u0131k\u0131p, \u015eam Ezraat\u0131’na gittiler. \u00c7o\u011funlu\u011fu orada helak oldu.<\/p>\n Abdullah bin Ubey gibi, Ub\u00e2de bin S\u00e2mit de bu yahud\u00fcer ile m\u00fcttefik idi. Hemen Res\u00fblullah’a ko\u015fup:\u00a0 \u00abY\u00e2 Res\u00fbl\u00e2llah!\u00a0 Ben, Allah’\u0131, Peygamberini ve m\u00fc’minleri dost edindim, \u015eu k\u00e2firlerin itti\u00adfak\u0131ndan ve dostlu\u011fundan uzakla\u015ft\u0131m\u00bb, dedi.<\/p>\n Abdullah bin Ubey bin Sel\u00fbl ile Ub\u00e2de bin S\u00e2mit hakk\u0131nda \u015fu a\u015fa\u011f\u0131daki \u00e2yetler indi:<\/p>\n \u00abEy iman edenler! Yahudileri de, h\u0131ristiyanlar\u0131 da kendinize dost edinmeyiniz! Onlar ancak birbirlerinin dostlar\u0131d\u0131rlar. \u0130\u00e7inizden kim onlar\u0131 dost edinirse, o onlardan olur. \u015e\u00fcbhe yok ki Allah, o zalimler g\u00fcruhunu do\u011fru yola \u00e7\u0131karmaz.<\/p>\n Y\u00fcreklerinde hastal\u0131k bulunan kimselerin (devrin aleyhimize d\u00f6nmesinden ve ba\u015f\u0131m\u0131za bir fel\u00e2ket gelmesinden korkuyoruz!) di\u00adyerek, onlar\u0131n aras\u0131nda (yardak\u00e7\u0131l\u0131k edip) konu\u015ftuklar\u0131n\u0131 g\u00f6r\u00fcrs\u00fcn. Umulur ki, Allah yak\u0131nda o fethi veya kendi taraf\u0131ndan bir emri ih\u00adsan ediverir de, onlar y\u00fcreklerinde gizledikleri \u015feye pi\u015fman olur\u00adlar.[3]<\/a>[23]<\/p>\n Bu olay, ba\u015ftan sonuna kadar, Yahudilerde bulunan, h\u0131yanet ve d\u00f6neklik huyunu sergiliyor. Etraflar\u0131nda kom\u015fu olan veya aralar\u0131\u00adna kar\u0131\u015fm\u0131\u015f olan insanlara k\u00f6t\u00fcl\u00fck etmeden veya h\u0131yanette bulun\u00admadan onlarla birlikte ya\u015famak, yahudilerin ho\u015funa gitmez. Yahu\u00addiler, h\u0131yanet i\u00e7in b\u00fct\u00fcn yollar\u0131 ve metodlar\u0131 kullanmakta en m\u00fc\u00adkemmel istidada sahiptirler. Biz, bu olay\u0131n geni\u015f\u00e7e a\u00e7\u0131klamas\u0131n\u0131 ara\u015f\u00adt\u0131r\u0131rken bir\u00e7ok dersleri ve prensipleri \u00e7\u0131karaca\u011f\u0131z. Onlar\u0131 a\u015fa\u011f\u0131da \u015f\u00f6y\u00adle \u00f6zetliyoruz:<\/p>\n 1-<\/strong> M\u00fcsl\u00fcman kad\u0131n\u0131n \u00f6rt\u00fcs\u00fc:<\/p>\n G\u00f6rd\u00fck ki bu h\u00e2disenin sebebi, yahudilerin, M\u00fcsl\u00fcman Arap ka\u00add\u0131n\u0131n\u0131n y\u00fcz\u00fcn\u00fc a\u00e7mak istemeleri idi. Bu olay, M\u00fcsl\u00fcman kad\u0131n\u0131n kendi \u00f6zel bir i\u015fini g\u00f6rmek i\u00e7in Yahudi \u00e7ar\u015f\u0131s\u0131na girdi\u011fi vakit ol\u00admu\u015ftu. \u0130bn Hi\u015f\u00e2m’\u0131n nakletti\u011fi bu sebeb ile di\u011fer seyircilerin ri\u00advayeti aras\u0131nda tezad yoktur. \u00c7\u00fcnk\u00fc bu ikincilere g\u00f6re, m\u00fcsl\u00fcman-lann Bedir sava\u015f\u0131nda kazand\u0131klar\u0131 zaferi, yahudiler \u00e7ekemedi\u011fin\u00adden bu t\u00fcr ta\u015fk\u0131nl\u0131klara giri\u015fmi\u015flerdi. Yahudilerin, Peygamberimi\u00adze: \u00abE\u011fer bizimle \u00e7arp\u0131\u015facak olursan, bizim nas\u0131l adamlar oldu\u011fu\u00admuzu sen o zaman anlars\u0131n\u00bb diye sarfettiklen s\u00f6zler, onlar\u0131n kinini ortaya koyuyor. \u00d6yle g\u00f6r\u00fcn\u00fcyor ki, iki sebeb de birlikte vukubulmu\u015f-tur.\u00a0 Onlardan biri di\u011ferini\u00a0 tamaml\u0131yor.\u00a0 \u00c7\u00fcnk\u00fc,\u00a0 yahudilerin\u00a0 sadece kinlerini kelimelerde ve y\u00fczlerinde a\u00e7\u0131\u011fa vurmas\u0131ndan dolay\u0131, Res\u00fblullah’\u0131n aralar\u0131ndaki anla\u015fmay\u0131 bozmas\u0131 \u00e7ok uzak bir d\u00fc\u015f\u00fcn\u00adcedir. \u0130bn Hi\u015f\u00e2m’m rivayetine g\u00f6re, bil\u00e2kis yahudilerin m\u00fcsl\u00fcman-lara kar\u015f\u0131 k\u00f6t\u00fc davranm\u0131\u015f olmalar\u0131 gerekir…<\/p>\n Bu olay g\u00f6steriyor ki, \u0130sl\u00e2m’\u0131n kad\u0131na farz k\u0131ld\u0131\u011f\u0131 \u00f6rt\u00fcnme, ka\u00add\u0131n\u0131n y\u00fcz\u00fcn\u00fc de i\u00e7ine almaktad\u0131r.<\/p>\n \u00a0\u00a0\u00a0\u00a0\u00a0\u00a0\u00a0\u00a0\u00a0 Yok e\u011fer b\u00f6yle olmasayd\u0131, kad\u0131\u00adn\u0131n y\u00fcz\u00fcn\u00fc \u00f6rterek yolda y\u00fcr\u00fcmesine herhangi bir ihtiya\u00e7 kalmaz\u00add\u0131. M\u00fcsl\u00fcman kad\u0131n\u0131n y\u00fcz\u00fcn\u00fc \u00f6rtmesi, kendisine emredilen dini bir h\u00fckm\u00fc yerine getirme duygusuyla olmam\u0131\u015f olsayd\u0131, elbette yahudiler, kendilerini bunu yapmaya iten bir\u015fey bulamazlard\u0131. \u00c7\u00fcnk\u00fc Yahudiler bununla, kad\u0131ndaki, a\u00e7\u0131k\u00e7a g\u00f6r\u00fclen dini \u015fuuru rencide et\u00admek istediler.<\/p>\n Denilebilir ki, \u00eebn Hi\u015f\u00e2m’\u0131n rivayetinde tek kald\u0131\u011f\u0131 bu olayda biraz zay\u0131fl\u0131k vard\u0131r. Bu gibi bir h\u00fckme, delil te\u015fkil edecek kuvvet\u00adte de de\u011fildir. Ancak buna \u015fehadet edecek di\u011fer sahih had\u00eesler \u00e7ok\u00adtur. Onlar\u0131 tenkid etmeye de imk\u00e2n yoktur.<\/p>\n Buh\u00e2r\u0130’nin Hz. \u00c2i\u015fe (r.aJ’den, ihrama giren ki\u015finin giyece\u011fi el\u00adbise bahsinde rivayet etti\u011fi \u015fu s\u00f6z bunlardan biridir. Hz. \u00c2i\u015fe \u015f\u00f6y\u00adle demi\u015ftir: \u00ab\u00eehrama giren kad\u0131n a\u011fz\u0131n\u0131 burnunu \u00f6rtemez, y\u00fcz\u00fcn\u00fc pe\u00e7e vs. ile \u00f6rtemez, Za’feran veya Vers s\u00fcr\u00fclm\u00fc\u015f elbise de giye\u00admez.\u00bb Bunun bir benzerini de tmam M\u00e2lik; Muvatta’\u0131nda V\u00e2fi’den, o da Abdullah bin \u00d6mer’den rivayet etmi\u015ftir ki, ihraml\u0131 kad\u0131n y\u00fc\u00adz\u00fcn\u00fc pe\u00e7e ile \u00f6rtemez, eldiven giyemez[4]<\/a>[24]..<\/p>\n Kad\u0131n\u0131n, hacda ihram esnas\u0131nda y\u00fcz\u00fcn\u00fc ya\u015fmaklamas\u0131 veya pe\u00ad\u00e7e takmas\u0131n\u0131n yasaklanmas\u0131n\u0131n anlam\u0131 nedir? Bu yasak, erke\u011fe de\u00ad\u011fil de, ni\u00e7in \u00f6zellikle kd\u0131na konulmu\u015ftur? Bu yasa\u011f\u0131n, o zaman M\u00fcs\u00adl\u00fcman kad\u0131n\u0131n y\u00fcz\u00fcn\u00fc pe\u00e7e ile kapamas\u0131ndan ve ya\u015fmaklamas\u0131ndan dolay\u0131 meydana geldi\u011finde \u015f\u00fcbhe yoktur. \u00d6yle ise var olan bu h\u00fc\u00adk\u00fcm, hacda bu istisnay\u0131 gerekli k\u0131ld\u0131.<\/p>\n M\u00fcslim’in ve di\u011fer hadis imamlar\u0131n\u0131n rivayet etti\u011fi F\u00e2t\u0131ma bin-ti Kays had\u00eesi de yine bunlardan biridir. F\u00e2t\u0131ma binti Kays’\u0131 kocas\u0131 bo\u015fam\u0131\u015ft\u0131. Bo\u015fama i\u015fi kesinle\u015fince, Res\u00fblullah (s.a.v.) ona; \u00dcmm\u00fc \u015eer\u00eek’in evinde, iddetini beklemesini emretmi\u015fti. Sonra Res\u00fblullah (s.a.v.) ona haber g\u00f6ndererek; \u00dcmm\u00fc \u015eerik’in evini ashab\u0131n\u0131n s\u0131k s\u0131k ziyaret etti\u011fini ona bildirdi. Ve ona, \u015f\u00f6yle emretti: \u00abSen amca\u00adn\u0131n o\u011flu \u0130bn \u00dcmm\u00fc Mekt\u00fbm’un yan\u0131nda iddetini bekle. \u00c7\u00fcnk\u00fc o, g\u00f6zleri g\u00f6rmeyen bir adamd\u0131r. Sen, ba\u015f\u00f6rt\u00fcn\u00fc b\u0131rakt\u0131\u011f\u0131n zaman o, seni g\u00f6rmez\u00bb, buyurdu.<\/p>\n Bu had\u00ees, kad\u0131n\u0131n y\u00fcz\u00fcn\u00fc ve v\u00fccudunun di\u011fer k\u0131s\u0131mlar\u0131n\u0131, yaban\u00adc\u0131 erkeklere kar\u015f\u0131, setretmesinin farz oldu\u011funa del\u00e2let etmesi cihetiyle v\u00e2rid olmu\u015ftur.<\/p>\n Erke\u011fin, kad\u0131n\u0131n y\u00fcz\u00fcne bakmas\u0131n\u0131n haram olmas\u0131na del\u00e2let y\u00f6n\u00fcne gelince; bu hususta da, bir\u00e7ok hadis-i \u015ferifler v\u00e2rld olmu\u015f\u00adtur :<\/p>\n imam Ahmed’in, Eb\u00fb D\u00e2vud ve Tirmiz\u00ee’nin de Berire’den riva\u00adyet etti\u011fi hadis-i \u015ferif bunlardand\u0131r. Berire demi\u015ftir ki; Res\u00fblullah (s.a.v.), Hz. Ali’ye \u015f\u00f6yle buyurdu: -\u2014 Y\u00e2 Ali! Bir bak\u0131\u015ftan sonra tek\u00adrar bakma. Zira birinci bak\u0131\u015f senin i\u00e7in caiz ise de, ikincisi de\u011fildir.\u00bb Yine Buh\u00e2ri bu konuda \u0130bn Abb\u00e2s’tan \u015funu rivayet eder: \u00abRes\u00fb\u00adlullah (s.a.v.) kurban g\u00fcn\u00fcnde, Min\u00e2’da Fadl bin Abbas’\u0131 bine\u011finin arkas\u0131na alm\u0131\u015ft\u0131. Bu esnada Has’am kabilesinden gen\u00e7 ve g\u00fczel bir kad\u0131n Res\u00fblullah’a fetva sormak i\u00e7in gelmi\u015fti. Fadl bin Abbas bu kad\u0131na bakmaya ba\u015flad\u0131. Bunun \u00fczerine Res\u00fblullah (s.a.v.), Fadl’\u0131n \u00e7enesinden tutup, kad\u0131na bakmas\u0131n diye y\u00fcz\u00fcn\u00fc ba\u015fka tarafa \u00e7e\u00advirdi\u00bb.<\/p>\n Oukuyucu, bu hadislerde iki yasa\u011f\u0131n biraraya geldi\u011fini g\u00f6r\u00fcyor: Biri, kad\u0131n\u0131n yabanc\u0131 erkekler kar\u015f\u0131s\u0131nda y\u00fcz\u00fcn\u00fc veya v\u00fccudunun bir ba\u015fka yerini a\u00e7mas\u0131n\u0131n yasak olu\u015fu. Di\u011feri ise; erke\u011fin kad\u0131na bakmas\u0131n\u0131n yasak olu\u015fu… Bu hadislerde, kad\u0131n\u0131n y\u00fcz\u00fcn\u00fcn yabanc\u0131 erkekler kar\u015f\u0131s\u0131nda avret (kapanmas\u0131 gereken yer) oldu\u011funa de\u00adl\u00e2let vard\u0131r. Ancak, \u00f6\u011frenme, \u015fahidlik, tedavi zarureti g bi \u00f6zel durum\u00adlar bundan m\u00fcstesnad\u0131r.<\/p>\n Kad\u0131n\u0131n y\u00fcz\u00fcn\u00fcn ve ellerim avret olmad\u0131\u011f\u0131 g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fcne sahib olan mezheb imamlar\u0131na g\u00f6re, onlar\u0131 \u00f6rtmek v\u00e2cib de\u011fildir. O imam\u00adlar, bunun aksine del\u00e2let eden yukar\u0131daki hadis-i \u015feriflerin, v\u00fcc\u00fbb de\u011fil de mend\u00fbb oldu\u011funa hamlettiler. \u015eu kadar var ki; b\u00fct\u00fcn imam\u00adlar, kad\u0131n\u0131n v\u00fccudundan herhangi bir yere \u015fehvetle bakman\u0131n ca\u00adiz olmad\u0131\u011f\u0131nda, g\u00fcnah i\u015flemenin yayg\u0131nla\u015f\u0131p, kad\u0131na bakan f\u00fbs\u0131k-lar\u0131n ve k\u00f6t\u00fc niyetlilerin \u00e7o\u011funlu\u011fu te\u015fkil etti\u011fi zaman ve zuminde, kad\u0131n\u0131n y\u00fcz\u00fcn\u00fc \u00f6rtmesinin v\u00e2cib oldu\u011funda ittifak etm \u015flerdir.<\/p>\n Bug\u00fcnk\u00fc m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n durumu : F\u0131sk u f\u00fccurun, k\u00f6t\u00fc ahl\u00e2k ve terbiyenin yayg\u0131nla\u015ft\u0131\u011f\u0131 g\u00f6z\u00f6n\u00fcndc bulundurulunca; bu durum\u00adda, kad\u0131n\u0131n y\u00fcz\u00fcn\u00fc a\u00e7mas\u0131n\u0131n caiz oldu\u011funu s\u00f6ylemeye imk\u00e2n bu\u00adlunmad\u0131\u011f\u0131 anla\u015f\u0131lm\u0131\u015f olur… Hakikaten bug\u00fcn \u0130sl\u00e2m toplumunun g\u00f6s\u00adterdi\u011fi bu tehlikeli d\u00fc\u015f\u00fc\u015f kar\u015f\u0131s\u0131nda m\u00fcsl\u00fcmanlara \u015fu yara\u015f\u0131r; Bu tehlikeli d\u00f6nemi atlat\u0131ncaya, dizginleri kendi ellerine al\u0131ncaya ka\u00addar, daha dikkatli y\u00fcr\u00fcmeleri, daha tedbirli olmalar\u0131\u2026<\/p>\n Yukar\u0131daki a\u00e7\u0131klamalardan anla\u015f\u0131l\u0131yor ki, imam \u015fafii bir g\u00f6z\u00fcn haricinde y\u00fcz\u00fcn avret olup tamamen \u00f6rt\u00fclmesi gerekti\u011fine; Hanefiler ise sa\u00e7lar, kulaklar, boyun, gerdan, \u00e7ene alt\u0131 tamamen avret olup \u00f6rt\u00fclmeleri laz\u0131m geldi\u011finde \u015fafii ile ayn\u0131 g\u00f6r\u00fc\u015fte olmakla beraber, yaln\u0131z \u00e7enenin \u00fcst\u00fcnden al\u0131na var\u0131ncaya kadar b\u00fct\u00fcn y\u00fcz ve g\u00f6zlerin avret olmad\u0131\u011f\u0131na velakin fitneye yol a\u00e7abilece\u011fi i\u00e7in gen\u00e7 kad\u0131nlar\u0131n bu yerleri \u00f6rtmeleri gerekti\u011fi kanaatinde olup bu a\u00e7\u0131dan tesett\u00fcr\u00fcn keyfiyetinde ihtilaf etmi\u015flerse de, her iki \u00e7e\u015fit hicab ve tesett\u00fcr\u00fcn as\u0131l ve esas\u0131 kat\u2019i naslar ve hadis-i \u015feriflerle sabit kesin bir h\u00fck\u00fcm oldu\u011funda b\u00fct\u00fcn m\u00fcctehidler ittifak etmi\u015flerdir. Bu sebeple oru\u00e7 ve namaz\u0131n farz oldu\u011funu inkar edenlerin kafir oldu\u011fu gibi ayn\u0131 \u015fekilde tesett\u00fcr\u00fcn farz oldu\u011funu da inkar edenler kafirdirler.[5]<\/a><\/p>\n 2-<\/strong> Ben\u00ee Kaynuka yahudileri y\u00fcz\u00fcnden \u00e7\u0131kan bu h\u00e2dise, on\u00adlar\u0131n m\u00fcslumanlara kar\u015f\u0131 kalblerinde bulunan gizli kine i\u015faret edi\u00adyor. Fakat yahudilerin, m\u00fcslumanlara kar\u015f\u0131 olan kinlerini gzleme-yi ve hilelerini saklamay\u0131 ba\u015fard\u0131klar\u0131 bu \u00fc\u00e7 y\u0131l s\u00fcresince, neden bu kinin belirtileri ortaya \u00e7\u0131kmakta gecikti?<\/p>\n Cevab:<\/strong> Onlar\u0131n duygular\u0131n\u0131 alevlendiren, i\u00e7lerinde bulunan giz\u00adli kini ortaya \u00e7\u0131karan as\u0131l sebeb m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n Bedir sava\u015f\u0131nda elde ettikleri zaferdir. Bu zafer yahudilerin hi\u00e7 beklemedikleri bir sonu\u00e7tu. B\u00f6yle olunca da, i\u00e7lerinde ta\u015f\u0131d\u0131klar\u0131 kin ve \u00f6fke onlar\u0131 s\u0131kmaya ba\u015flad\u0131 ve ba\u015fvurduklar\u0131 bu gibi \u015feylerle hasetlerini or\u00adtaya koymaktan ba\u015fka bir yol bulamad\u0131lar. Nihayet onlar\u0131n kinle\u00adri, m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n Bedir’de elde ettikleri parlak zaferi m\u00fcteakip or\u00adtaya att\u0131klar\u0131 s\u00f6zlerde ve yorumlarda a\u00e7\u0131k bir \u015fekilde kendini g\u00f6s\u00adterdi…<\/p>\n \u00eebn Cer\u00eer, Medine yahudilerinden biri olan M\u00e2lik bin Sayf’\u0131n Bedir d\u00f6n\u00fc\u015f\u00fcnde, bir k\u0131s\u0131m m\u00fcslumanlara \u015f\u00f6yle dedi\u011fini rivayet eder: \u00abSava\u015fmay\u0131 bilmeyen bir Kurey\u015f toplulu\u011fu ile kar\u015f\u0131la\u015fman\u0131z sizi aldatmas\u0131n. \u015eayet biz, sizin aleyhinize ald\u0131\u011f\u0131m\u0131z karar\u0131 uygula\u00adma alan\u0131na koysak, bizimle sava\u015fmaya g\u00fcc\u00fcn\u00fcz yetmez.\u00bb<\/p>\n E\u011fer yahudiler, m\u00fcsl\u00fcmanlarla kendileri aralar\u0131nda bulunan an\u00adla\u015fma ve s\u00f6zle\u015fmelere sayg\u0131 g\u00f6sterselerdi, elbette m\u00fcsl\u00fcmanlardan onlara bir k\u00f6t\u00fcl\u00fck gelmez, onlar\u0131 evlerinde ve yurtlar\u0131nda rahats\u0131z edecek bir kimse de \u00e7\u0131kmazd\u0131. Ancak onlar, \u015ferre r\u0131z\u00e2 g\u00f6sterdiler. B\u00f6ylece de \u015fer, d\u00f6n\u00fcp dola\u015ft\u0131 kendi ba\u015flar\u0131na geldi.<\/p>\n 3-<\/strong> \u0130sl\u00e2m’da m\u00fcn\u00e2f\u0131k’a yap\u0131lan muamele :<\/p>\n Bu olay ve bunun ard\u0131ndan, Abdullah bin Ubey’in g\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fcm\u00fcz \u015fekliyle yahudileri savunmas\u0131 olay\u0131, bu adam\u0131n m\u00fcnaf\u0131kl\u0131k halin\u00adden hi\u00e7bir \u015feyi hemen hemen gizli b\u0131rakm\u0131yor. Onun bu durumun\u00addan anla\u015f\u0131l\u0131yor ki, bu adam, isl\u00e2m’a nifak sokmak istiyor, kalbinin derinliklerinde \u0130sl\u00e2m’a ve m\u00fcsl\u00fcmanlara yaln\u0131zca k\u00f6t\u00fcl\u00fck besli\u00adyordu.<\/p>\n Ancak Res\u00fblullah ts.a.v.) buna ra\u011fmen ona bir M\u00fcsl\u00fcman mu\u00adamelesi yap\u0131yordu. Onun hukukunu \u00e7i\u011fnemiyor, ona verdi\u011fi s\u00f6zden asla caym\u0131yordu. Res\u00fblullah (s.a.v.) hi\u00e7bir zaman ona bir m\u00fc\u015frik veya bir m\u00fcrted ya da m\u00fcsl\u00fcmanh\u011f\u0131nda yalanc\u0131 bir ki\u015fi muame\u00adlesi yapmad\u0131. Israr etti\u011fi ve \u00e7ok yalvard\u0131\u011f\u0131 hususlarda Res\u00fblullah, onun bu arzular\u0131n\u0131 yerine getirdi.<\/p>\n Bu olay – b\u00fct\u00fcn \u00e2limlerin ittifak etti\u011fi gibi – bir m\u00fcnaf\u0131\u011fa, \u015fu d\u00fcnyada m\u00fcsl\u00fcmanlann bir m\u00fcsl\u00fcmanm\u0131\u015f gibi davranmalar\u0131 ge\u00adrekti\u011fine i\u015faret ediyor. Bir m\u00fcnaf\u0131\u011f\u0131n m\u00fcnaf\u0131kl\u0131\u011f\u0131 kesin olsa bile yine de b\u00f6yle muamele g\u00f6r\u00fcr. Bunun sebebi, \u00eesl\u00e2m\u00ee h\u00fck\u00fcmlerin iki y\u00f6nden olu\u015fmas\u0131d\u0131r. Biri bu d\u00fcnyada uygulanma y\u00f6n\u00fc. M\u00fcsl\u00fc\u00admanlar, kendi aralar\u0131nda ve kendi toplumlar\u0131nda bunu tatbik et\u00admekle m\u00fckelleftirler. Bunun denetiminin, halife veya devlet ba\u015fkan\u0131 \u00fczerine al\u0131r. Di\u011fer y\u00f6n\u00fc ise \u00e2hirette tatbik edilenidir ki, o da sadece Allah’a kalm\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\n Birincisi d\u00fcnyevi olup, maddi ve duyularla anla\u015f\u0131labilen kazi deliller \u00fczerine kurulur. \u00c7\u00fcnk\u00fc bu h\u00fck\u00fcmlerin neticelerinden yal\u00adn\u0131zca zahirin icab\u0131 ne ise o yap\u0131l\u0131r. Bu i\u015fte vicdani delillerin ve istin\u00adta\u00e7 edilen karinelerin hi\u00e7biri etkisi yoktur.<\/p>\n \u0130kincisi ise, vicdani kanaatlere dayan\u0131r. Bu konudaki karar Al\u00adlah’a havale edilir. Bu kaideyi belirtmek maksad\u0131yla Res\u00fblullah (s.a.v.) \u015f\u00f6yle buyuruyor: \u00ab\u015eimdi biz, amellerinizin bize g\u00f6r\u00fcnen ya\u00adn\u0131yla sizi de\u011fe\u0131iend’riyoruz.\u00bb Bu hadisi Buhar\u0131 rivayet etmi\u015ftir. Yi\u00adne Res\u00fblullah (s.a.v.), Buh\u00e2r\u0130 ile M\u00fcslim’in rivayet etti\u011fi had\u00eeste \u015f\u00f6yle buyurur: \u00abSizler d\u00e2valar\u0131n\u0131z\u0131 bana arzediyorsunuz. Baz\u0131n\u0131z (hak\u00ads\u0131z iken) h\u00fcccetini daha d\u00fczg\u00fcn ifadelere g\u00f6re (do\u011fru zannederek) onun lehine h\u00fckmedebilirim. Bin\u00e2enaleyh kimin lehine, bir M\u00fcsl\u00fc\u00adman karde\u015finin hakk\u0131 ile h\u00fckmetmi\u015f isem, sak\u0131n bu hakk\u0131 \u00fczerine almas\u0131n. Ancak o, ate\u015ften bir par\u00e7ad\u0131r.\u00bb<\/p>\n Bu kaidenin me\u015fru k\u0131l\u0131m\u015f\u0131ndaki hikmet; insanlar aras\u0131nda, ada\u00adletin, tam bir g\u00fcven i\u00e7inde, oyuncak haline getirilmeden ve haklar ihl\u00e2l edilmeden icra edilmesidir. \u00c7\u00fcnk\u00fc, bazan bir k\u0131s\u0131m h\u00e2kimler,<\/p>\n nefsan\u00ee ve \u015fahs\u00ee i\u00e7tihadlar\u0131na kap\u0131larak,\u00a0 baz\u0131 ki\u015filere haks\u0131z yere zarar verme yolunu tutabilirler.<\/p>\n Bu \u015fer’i kaidenin uygulamas\u0131 olarak; Res\u00fblullah (s.a.v.), m\u00fcna\u00adf\u0131klar\u0131n i\u00e7lerinde gizledikleri ve g\u00f6r\u00fcn\u00fcrde bulunan bir\u00e7ok halleri\u00adni bilmesine ve Allah kat\u0131ndan kendisine vahiyle bildirilmesine ra\u011f\u00admen, m\u00fcnaf\u0131klara ahk\u00e2m-\u0131 \u015feY’iyyede hi\u00e7bir ay\u0131r\u0131m yapmadan; m\u00fcs-l\u00fcmanlara yapt\u0131\u011f\u0131 muamelenin aynisini yap\u0131yordu…<\/p>\n Bu durum, m\u00fcsl\u00fcmanlann, m\u00fcnaf\u0131klara kar\u015f\u0131 daima dikkatli ol\u00admalar\u0131na ve onlar\u0131n davran\u0131\u015flar\u0131 kar\u015f\u0131s\u0131nda tam bir uyan\u0131kl\u0131k i\u00e7inde bulunmalar\u0131na ayk\u0131r\u0131 de\u011fildir. Bu, her yerde ve her zamanda m\u00fcs\u00adl\u00fcmanlann ba\u015fta gelen \u00f6devlerindendir. [6]<\/a>[25]<\/p>\n Biz bu h\u00e2disenin te\u015fri\u00ee sonucu hakk\u0131nda (ki, o da, bu olay\u0131 a\u00e7\u0131k\u00adlamak i\u00e7in inen Kur’an \u00e2yetleridir) d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fc\u011f\u00fcm\u00fcz zaman; herhangi bir M\u00fcsl\u00fcman\u0131n, bir gayr-\u00e2 m\u00fcslimi kendisine dost (y\u00e2ni aralannda yard\u0131mla\u015fma ve dostluk mes’\u00fbliyetinin m\u00fc\u015fterek oldu\u011fu) bir arka\u00adda\u015f edinmesinin caiz olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 anlam\u0131\u015f oluyoruz.<\/p>\n M\u00fcsl\u00fcmanlar aras\u0131nda, \u00fczerinde ihtil\u00e2fa d\u00fc\u015f\u00fclmemi\u015f \u0130sl\u00e2m\u0130 h\u00fc\u00adk\u00fcmlerden biri de budur. \u00c7\u00fcnk\u00fc bu konudaki sarih Kur’an \u00e2yetle\u00adri bir\u00e7ok yerde tekrar edilmi\u015ftir. Ayr\u0131ca bunlar\u0131 tavzih eden hadis-i \u015ferifler de m\u00e2nevi tevat\u00fcr derecesine ula\u015f\u0131yor. Bu delilleri burada serdetmeye imk\u00e2n yoktur. Zaten onlar, herkes taraf\u0131ndan bilinen, ara\u015ft\u0131rmac\u0131ya gizli kalmayan \u015feylerdir.<\/p>\n Bu h\u00fck\u00fcmden yaln\u0131zca bir durum istisna edilmi\u015ftir. O da, m\u00fcs-l\u00fcmanlar\u0131n \u00e7ok zay\u0131f olu\u015flar\u0131 sebebiyle,\u00a0 bu dostlu\u011fa mecbur b\u0131ra\u00adk\u0131ld\u0131klar\u0131 zamand\u0131r. \u00c7ok zay\u0131f olmalar\u0131, jstemiyerek onlar\u0131 buna sev-keder. Cen\u00e2b-\u0131 Hak, bu konuda \u015f\u00f6yle buyurarak izin vermi\u015ftir: \u00abM\u00fc’-minler, m\u00fc’minleri b\u0131rak\u0131p da k\u00e2firleri dost edinmesinler. Kim b\u00f6y\u00adle yaparsa, Allah kat\u0131nda bir de\u011feri yoktur. Ancak onlardan gelebile\u00adcek\u00a0 bir tehlikeden dolay\u0131 sak\u0131nman\u0131z m\u00fcstesnad\u0131r. Allah size as\u0131l kendisinden\u00a0\u00a0 korkman\u0131z\u0131\u00a0\u00a0\u00a0 emreder.\u00a0\u00a0\u00a0 Nihayet\u00a0\u00a0 gidi\u015f\u00a0\u00a0 de\u00a0\u00a0 ancak\u00a0\u00a0 Al\u00adlah’ad\u0131r[7]<\/a>[26]\u00bb.<\/p>\n \u015euras\u0131n\u0131 bilmemiz gerekir ki, gayr-i m\u00fcslimleri dost edinmeyi yasaklamak, onlara kar\u015f\u0131 kin g\u00fctmeyi emretmek anlam\u0131na gelmez. Zaten M\u00fcsl\u00fcman\u0131n, insanlardan herhangi birine kar\u015f\u0131 kin ta\u015f\u0131mas\u0131 yasaklanm\u0131\u015ft\u0131r. Yaln\u0131z burada, insan\u0131n herhangi bir ki\u015fiye Allah i\u00e7in bu\u011fz etmesi Ue kin tutmas\u0131 aras\u0131nda b\u00fcy\u00fck bir fark\u0131n oldu\u011funu bilmek gerekir. Birincisinin kayna\u011f\u0131 Allah’\u0131n raz\u0131 olmad\u0131\u011f\u0131 bir m\u00fcn-kerdir ki; Y\u00fcce Allah’\u0131n bir M\u00fcsl\u00fcmandan, onu i\u015fleyene kar\u015f\u0131 bu\u011fz etmesini istemesi kendi hakk\u0131d\u0131r. Ama ikincisinin kayna\u011f\u0131, ki\u015finin amellerine ve davran\u0131\u015flar\u0131na bak\u0131lmaks\u0131z\u0131n, bizzat kendi \u015fahs\u0131d\u0131r. \u0130\u015f\u00adte ts\u00ee\u00e2m bunu yasakl\u0131yor.<\/p>\n Allah i\u00e7in \u00f6fkelenmenin temelinde, \u00f6fkeyi hak etmi\u015f bir k\u00e2\u00c7i-re veya isyank\u00e2ra kar\u015f\u0131 ac\u0131man\u0131n etkisi vard\u0131r. \u00c7\u00fcnk\u00fc kendi nefsi i\u00e7in istedi\u011fi \u015feyi b\u00fct\u00fcn insanl\u0131\u011fa da istemesi, m\u00fc’minin \u015fiar\u0131d\u0131r. Bir m\u00fc’min, sadece kendi nefsini k\u0131yamet azab\u0131ndan kurtarma ve ken\u00addi nefsi i\u00e7in ebedi saadeti garanti etme gayret ve d\u00fc\u015f\u00fcncesinde ol\u00admaz. \u00c7\u00fcnk\u00fc, m\u00fc’minin k\u00e2tirlere ve \u00e2silere kar\u015f\u0131 \u00f6fkelenmesindeki etken, yaln\u0131zca onlara ac\u0131mas\u0131, onlar\u0131n nefislerini ebedi azaba; \u00e2hi-rette Allah’\u0131n azab\u0131na atmalar\u0131ndan duydu\u011fu \u00fcz\u00fcnt\u00fcs\u00fcd\u00fcr. A\u015fik\u00e2r\u00add\u0131r ki, bu \u00f6fke herhangi bir husustaki kinden dolay\u0131 olmamakta\u00add\u0131r. B\u00f6yle olsa, mutlulu\u011fu ve iyili\u011fi i\u00e7in, baban\u0131n o\u011fluna veya kar\u00adde\u015fe k\u0131zmas\u0131 kin olurdu.[8]<\/a><\/p>\n Bu durum, bir\u00e7ok zamanlarda k\u00e2firlere kar\u015f\u0131 muamelede kat\u0131 dav\u00adranman\u0131n me\u015fruiyetine ayk\u0131r\u0131 d\u00fc\u015fmez. \u00c7ok kerre, bu t\u00fcr bir kat\u0131 davran\u0131\u015f, biricik \u0131sl\u00e2h vesilesi olur, o da \u015fefkat ve merhamet i\u00e7in ge\u00adrekli olan neticedir. Nitekim \u015f\u00e2ir \u015f\u00f6yle diyor:<\/p>\n \u00abIsl\u00e2h olmalar\u0131 i\u00e7in sert davranm\u0131\u015ft\u0131.<\/p>\n O halde merhametli kimse,<\/p>\n Ac\u0131d\u0131\u011f\u0131 ki\u015fiye bazen sert davrans\u0131n.\u00bb<\/p>\n B\u00f6ylece \u015funu da bilmek gerekir ki; k\u00e2firlerle dostlu\u011fun yasak\u00adlanmas\u0131; onlarla m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n aras\u0131nda \u00e7\u0131kan anla\u015fmazl\u0131klar da, adalet prensibini uygulamada veya m\u00fcsl\u00fcmanlarla onlar\u0131n aras\u0131nda yap\u0131lan anla\u015fmalara riayet hususunda, ihl\u00e2l edici davran\u0131\u015f\u0131n ceva\u00adz\u0131n\u0131 gerektirmez. \u00c7\u00fcnk\u00fc s\u00fcrekli olarak adaletin uygulanmas\u0131 gere\u00adkir. Allah i\u00e7in \u00f6fkelenme ve nefretin, adalet prensibinin uygulanma\u00ads\u0131 kar\u015f\u0131s\u0131nda, asla engel olarak dikilmemesi gerekir. Bu konuda, Ce-n\u00e2b-\u0131 Hak : \u00abEy iman edenler! Allah i\u00e7in hakk\u0131 ayakta tutanlar ve adaletle \u015fahldHk edenler olunuz! Bir toplulu\u011fa kar\u015f\u0131 olan \u00f6fkeniz, sizi adaletli davranmaktan al\u0131koymas\u0131n! Adaletli davran\u0131n ki, O, tak\u00advaya daha \u00e7ok yak\u0131n oland\u0131r. Allah’tan korkun. \u015e\u00fcbhesiz ki, Allah ne yaparsan\u0131z hakk\u0131yla haberdard\u0131r[9]<\/a>[27]\u00bb buyuruyor.\u00a0\u00a0\u00a0\u00a0\u00a0\u00a0\u00a0\u00a0\u00a0\u00a0\u00a0\u00a0\u00a0\u00a0\u00a0\u00a0\u00a0\u00a0\u00a0\u00a0\u00a0\u00a0\u00a0\u00a0\u00a0\u00a0 As\u0131l maksad, m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n gayr-i m\u00fcslimlere kar\u015f\u0131 bir tek \u00fcmmet olduklar\u0131n\u0131 bilmektir.\u00a0\u00a0 Nitekim\u00a0\u00a0 \u00f6nceki konularda a\u00e7\u0131klamas\u0131n\u0131 yapt\u0131\u011f\u0131m\u0131z (BELGE: Hz. Peygamber’in Anayasas\u0131) bu hususu kaidele\u015ftirmi\u015flir. Durum b\u00f6yle olunca, gayr-i m\u00fcslimlerle dostluk ve karde\u015fli\u011fin s\u0131n\u0131rl\u0131 olmas\u0131 gerekir. Ama b\u00fct\u00fcn insanlarla birlikte, gayr-i m\u00fcslimlerle olan muamelelerde de, adalet prensibinin hassas bir \u015fekilde uygulanmas\u0131 gerekir. Ayr\u0131ca b\u00fct\u00fcn insanl\u0131\u011f\u0131n hayr\u0131m istemek, t\u00fcm \u0130nsanlara, kurtulu\u015fa ermeleri ve do\u011fru yolu bulmalar\u0131 i\u00e7in du\u00e2 etmek icabeder… [10]<\/a>[28] Dostluk konusunda yukar\u0131da s\u00f6z\u00fcn\u00fc etti\u011fimiz iki olguyu birbirine kar\u0131\u015ft\u0131ranlar\u0131n eksiklikleri, inanc\u0131n \u00f6z\u00fcne ili\u015fkin sa\u011fduyudan ve de sava\u015f\u0131n bu kitap ehline kar\u015f\u0131 izlenecek tutumun niteli\u011fini bilin\u00e7lice kavrayabilmekten yoksun olu\u015flar\u0131d\u0131r. Onlar, Kur’an’\u0131n bu konudaki son derece net olan buyruklar\u0131ndan habersizdirler. Bu nedenle de \u0130sl\u00e2m’\u0131n, t\u00fcm haklar\u0131 garanti alt\u0131na al\u0131nm\u0131\u015f olarak \u0130sl\u00e2m toplumunda ya\u015famakta olan kitap ehline kar\u015f\u0131 ho\u015fg\u00f6r\u00fcl\u00fc davran\u0131lmas\u0131n\u0131 ve onlara iyilik yap\u0131lmas\u0131n\u0131 isteyen buyruklar\u0131 ile dostlu\u011fun sadece Allah, peygamberi ve m\u00fcsl\u00fcmanlara \u00f6zg\u00fc k\u0131l\u0131nmas\u0131n\u0131 isteyen buyruklar\u0131n\u0131 birbirine kar\u0131\u015ft\u0131rmaktad\u0131rlar. Onlar Kur’an’da kitap ehline ili\u015fkin yap\u0131lan tespitleri unutmaktad\u0131rlar. Onlar Kur’an’da belirtildi\u011fi \u00fczere, onlar \u0130sl\u00e2m toplumuna kar\u015f\u0131 sava\u015fma noktas\u0131nda birbirlerinin dostudurlar. Bu, onlar i\u00e7in sabitle\u015fmi\u015f bir olgudur. Onlar, ne m\u00fcsl\u00fcmandan ho\u015flan\u0131rlar, ne de onun dini olan \u0130sl\u00e2m’dan. M\u00fcsl\u00fcmandan, kendi dinini terk edip onlar\u0131n dinine ge\u00e7medik\u00e7e de ho\u015flanmayacaklard\u0131r. Onlar, \u0130sl\u00e2m’a ve m\u00fcsl\u00fcmanlara kar\u015f\u0131 sava\u015fmakta son derece \u0131srarl\u0131d\u0131rlar. Onlar\u0131n bu noktada i\u00e7lerinde gizledikleri \u00f6fke ve kin, a\u011f\u0131zlar\u0131ndan \u00e7\u0131kan s\u00f6zlerdekinden \u00e7ok daha b\u00fcy\u00fckt\u00fcr… Burada ele ald\u0131\u011f\u0131m\u0131z ayetlerin bitimine dek, onlar\u0131n nitelikleri dile getirilmektedir[11]<\/a><\/p>\n [1]<\/a>[21] \u0130bn Hi\u015f\u00e2m, 2\/47.<\/p>\n [2]<\/a>[22] Taber\u00ee:\u00a0 2\/480, Tabakat:\u00a0 3\/67.<\/p>\n [3]<\/a>[23] M\u00e2ide s\u00fbresi, ftyef\u00a0\u00a0 51-52.<\/p>\n Dr. M. Said Ramazan El-B\u00fbti, F\u0131khu\u2019s Siyre, Gonca Yay\u0131nevi: 239-241.<\/p>\n [4]<\/a>[24] Buh\u00e2r\u00ee: 3\/146, Muvatta’:\u00a0 1\/328.<\/p>\n [5]<\/a> Medeniyet-i \u015fer\u2019iyye ve terakkiyat-\u0131 diniyye \u2013 \u0130skilipli Mehmet at\u0131f<\/p>\n [6]<\/a>[25] Dr. M. Said Ramazan El-B\u00fbti, F\u0131khu\u2019s Siyre, Gonca Yay\u0131nevi: 241-246.<\/p>\n [7]<\/a>[26] \u00c2l-i \u00eemr\u00e2n s\u00fbresi, \u00e2yet: 28.<\/p>\n [8]<\/a> Fizilal\u00a0 kuran ali imran 28<\/p>\n [9]<\/a>[27] Nisa s\u00fbresi, \u00e2yet:\u00a0 135.<\/p>\n<\/h3>\n
Dersler ve \u0130bretler<\/h3>\n
<\/h3>\n
Gayr-i M\u00fcslimleri Dost Edinmek –<\/h3>\n