B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n <\/p>\n Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/p>\n 144- (Ey Muhammed) senin y\u00fcz\u00fcn\u00fc \u0131srarla g\u00f6\u011fe \u00e7evirdi\u011fini g\u00f6r\u00fcyoruz. Seni ho\u015funa gidecek bir k\u0131bleye kesinlikle d\u00f6nd\u00fcrece\u011fiz. Bundan b\u00f6yle y\u00fcz\u00fcn\u00fc Mescid-i Haram taraf\u0131na \u00e7evir. Nerede olursan\u0131z olun, y\u00fczlerinizi o tarafa \u00e7evirin. Hi\u00e7 \u015f\u00fcphesiz kendilerine kitap verilenler, bu k\u0131ble de\u011fi\u015fiminin Rabblerinin buyru\u011funa dayanan bir ger\u00e7ek oldu\u011funu biliyorlar. Allah onlar\u0131n neler yapt\u0131klar\u0131ndan habersiz de\u011fildir.<\/strong><\/p>\n 145- Kendilerine kitap verilenlere sen her t\u00fcrl\u00fc ayeti (delili) g\u00f6stersen bile onlar yine senin k\u0131blene uymazlar. Sen de onlar\u0131n k\u0131blesine uyacak de\u011filsin. Onlar birbirlerinin k\u0131blelerine de uymazlar. Sana gelen bilgiden sonra e\u011fer onlar\u0131n keyiflerine, arzular\u0131na uyacak olursan, o zaman, kesinlikle zalimlerden olursun.<\/strong><\/p>\n 146- Kendilerine kitap verdiklerimiz O’nu (Muhammed’i) o\u011fullar\u0131n\u0131 tan\u0131d\u0131klar\u0131 gibi tan\u0131rlar. Fakat onlardan bir grup, bile bile ger\u00e7e\u011fi gizler.<\/strong><\/p>\n 147- Bu, Rabbinden gelen bir ger\u00e7ektir. Bu konuda sak\u0131n ku\u015fkuya kap\u0131lanlardan olma.<\/strong><\/p>\n 148- Herkesin y\u00f6neldi\u011fi bir y\u00f6n vard\u0131r. Buna g\u00f6re, hay\u0131rl\u0131 i\u015flerde birbirinizle yar\u0131\u015fa girin. Nerede olursan\u0131z olun, Allah sizi bir yere getirecek (toplayacak)t\u0131r. Hi\u00e7 \u015f\u00fcphesiz, Allah her\u015feye kadirdir.<\/strong><\/p>\n 149- Nereden yola \u00e7\u0131km\u0131\u015f olursan ol, y\u00fcz\u00fcn\u00fc Mescid-i Haram’a do\u011fru \u00e7evir. Bu kesinlikle Rabbinden gelen bir ger\u00e7ektir. Hi\u00e7 \u015f\u00fcphesiz, Allah neler yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131zdan habersiz de\u011fildir.<\/strong><\/p>\n 150- Nereden yola \u00e7\u0131km\u0131\u015f olursan ol, y\u00fcz\u00fcn\u00fc Mescid-i Haram’a do\u011fru \u00e7evir. Nerede olursan\u0131z olun, y\u00fcz\u00fcn\u00fcz\u00fc o tarafa \u00e7evirin ki, insanlar\u0131n elinde aleyhinizde kullanacaklar\u0131 bir bahane bulunmas\u0131n. Yaln\u0131z, zalimler ba\u015fka. Onlardan da korkmay\u0131n, benden korkun. O tarafa d\u00f6n\u00fcn ki, size verece\u011fim nimeti tamama erdireyim ve b\u00f6ylece do\u011fru yolu bulas\u0131n\u0131z.<\/strong><\/p>\n Bu ayetlerin giri\u015finde, Peygamberimizin i\u00e7inde bulundu\u011fu durumu son derece canl\u0131 bir bi\u00e7imde tasvir eden bir ifade ile kar\u015f\u0131la\u015f\u0131yoruz. \u0130lk c\u00fcmleyi tekrar okuyal\u0131m:<\/p>\n “(Ey Muhammed) senin y\u00fcz\u00fcn\u00fc \u0131srarla g\u00f6\u011fe \u00e7evirdi\u011fini g\u00f6r\u00fcyorum.” Yahudilerin yo\u011fun sald\u0131r\u0131lar\u0131 ve m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n kendi k\u0131blelerine y\u00f6nelmelerini, onlar\u0131n yan\u0131ltma, yaygara ve \u015fa\u015f\u0131rtma kampanyalar\u0131n\u0131n vesilesi olarak kullanmalar\u0131 \u00fczerine Peygamberimizde uyanan, o g\u00fcne kadar y\u00f6neldi\u011fi k\u0131blenin y\u00fcce Allah taraf\u0131ndan de\u011fi\u015ftirilmesi ile ilgili g\u00fc\u00e7l\u00fc arzuyu, bu ifade son derece \u00e7arp\u0131c\u0131 bir bi\u00e7imde anlat\u0131yor. Peygamberimiz o g\u00fcnlerde \u0131srarla bay\u0131 g\u00f6\u011fe do\u011fru \u00e7eviriyor, fakat Rabb’ine kar\u015f\u0131 sayg\u0131s\u0131zl\u0131k olur, O’na bir\u015fey \u00f6nermek, huzuruna bir teklif sunmak gibi bir yersizlik olur diye \u00e7ekinerek bu konuda a\u00e7\u0131k\u00e7a dua etmekten ka\u00e7\u0131n\u0131yordu.<\/p>\n Fakat y\u00fcce Allah O’nun sessiz dile\u011fini ho\u015funa gidecek \u015fekilde cevapland\u0131rmakta gecikmedi. O’nun dile\u011finin kabul edildi\u011fini belirten ilahi ifade, Allah ile aras\u0131ndaki merhamet y\u00fckl\u00fc, cana yak\u0131n ve sevgi dolu ili\u015fkiyi \u00e7arp\u0131c\u0131 bi\u00e7imde a\u00e7\u0131\u011fa vurur niteliktedir:<\/p>\n “Seni ho\u015funa gidecek bir k\u0131bleye kesinlikle d\u00f6nd\u00fcrece\u011fiz”<\/p>\n Y\u00fcce Allah bu c\u00fcmlenin hemen arkas\u0131ndan Peygamberimizi ho\u015fnut edece\u011fini bildi\u011fi k\u0131bleyi belirliyor:<\/p>\n “Bundan b\u00f6yle y\u00fcz\u00fcn\u00fc Mescid-i Haram taraf\u0131na \u00e7evir.”<\/p>\n O’nun ve \u00fcmmetinin k\u0131blesi olacak buras\u0131… O anda \u00e7evresinde bulunan sahabilerin, onlardan sonra gelecek olanlar\u0131n; k\u0131saca yery\u00fcz\u00fcnde Allah’\u0131n tek ba\u015f\u0131na kalaca\u011f\u0131 g\u00fcne kadar yery\u00fcz\u00fcnde gelip ge\u00e7ecek olan b\u00fct\u00fcn m\u00fcsl\u00fcman ku\u015faklar\u0131n ortak k\u0131blesi olacak buras\u0131. Devam ediyoruz:<\/p>\n “Nerede olursan\u0131z olun, y\u00fczlerinizi o tarafa \u00e7evirin.”<\/p>\n Yani; “Yery\u00fcz\u00fcn\u00fcn neresinde bulunursan\u0131z bulunun Kabe’ye \u00e7evirin y\u00fcz\u00fcn\u00fcz\u00fc.” Yurtlar\u0131n\u0131n farkl\u0131l\u0131\u011f\u0131na, y\u00f6nlerinin de\u011fi\u015fikli\u011fine; \u0131rklar\u0131n\u0131n, dillerinin ve deri renklerinin ba\u015fkal\u0131\u011f\u0131na ra\u011fmen, bu \u00fcmmeti ayn\u0131 noktada toplay\u0131p birle\u015ftiren tek bir k\u0131ble. Do\u011fusundan Bat\u0131s\u0131na kadar yery\u00fcz\u00fcn\u00fcn her taraf\u0131na yay\u0131lm\u0131\u015f tek bir \u00fcmmetin y\u00f6neldi\u011fi, bunun sonucu olarak kendisini ayn\u0131 hedefe y\u00f6nelmi\u015f, ayn\u0131 ya\u015fama d\u00fczeninin egemenli\u011fini ger\u00e7ekle\u015ftirmeye \u00e7al\u0131\u015fan bir tek organizma ve bir tek varl\u0131k olarak hissetmesini sa\u011flayan tek bir k\u0131ble. Ger\u00e7ekle\u015ftirilmesine \u00e7al\u0131\u015f\u0131lan bu hayat d\u00fczeni; bu \u00fcmmetin t\u00fcm\u00fc ile tek bir \u0130l\u00e2ha kulluk etmesinin, tek bir peygambere inanmas\u0131n\u0131n ve tek bir k\u0131bleye y\u00f6nelmesinin \u00fcr\u00fcn\u00fcd\u00fcr.<\/p>\n \u0130\u015fte y\u00fcce Allah bu \u00fcmmeti bu \u015fekildeki ba\u011flarla birle\u015ftirdi. Onu \u0130l\u00e2h\u0131nda, peygamberinde, dininde ve k\u0131blesinde birle\u015ftirdi. Yurt, \u0131rk, deri rengi ve dil farkl\u0131l\u0131klar\u0131na ra\u011fmen bu birli\u011fi meydana getirdi. O, bu \u00fcmmetin birli\u011fini, son olarak sayd\u0131\u011f\u0131m\u0131z bu sosyal etmenlerden hi\u00e7biri \u00fczerine oturtmad\u0131; tersine bu birli\u011fi inan\u00e7 sistemi ve k\u0131ble ortakl\u0131\u011f\u0131 \u00fczerine oturttu; yurt, \u0131rk, deri rengi ve dil farkl\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131 bu birli\u011fe engel saymad\u0131. \u0130nsano\u011fluna yara\u015fan birlik budur. \u0130nsanlar kalplerindeki inanc\u0131n \u00fcr\u00fcn\u00fc olan ibadetleri s\u0131ras\u0131nda y\u00f6neldikleri k\u0131ble \u00fczerinde birle\u015firler. Oysa hayvanlar merada, \u00e7ay\u0131rda a\u011f\u0131llarda ve ah\u0131rda biraraya gelirler!<\/p>\n Sonra… Acaba Kitap Ehlinin bu yeni k\u0131ble ile ilgili durumu nedir?<\/p>\n “Hi\u00e7 \u015f\u00fcphesiz, kendilerine kitap verilenler bu k\u0131ble de\u011fi\u015fiminin Rabblerinin buyru\u011funa dayanan bir ger\u00e7ek oldu\u011funu bilirler.”<\/p>\n Onlar K\u00e2be’nin, hem bu do\u011fru yol miras\u00e7\u0131s\u0131 \u00fcmmetin ve hem de t\u00fcm m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n ortak atas\u0131 olan Hz. \u0130brahim taraf\u0131ndan yap\u0131lm\u0131\u015f ilk Allah evi oldu\u011funu ve buraya y\u00f6nelmenin y\u00fcce Allah’\u0131n emrine dayal\u0131, tart\u0131\u015fma g\u00f6t\u00fcrmez kesin bir ger\u00e7ek oldu\u011funu kesinlikle biliyorlar.<\/p>\n Fakat onlara bu kesin bilgilerine ra\u011fmen, bu bilgilerinin gere\u011fi ile ba\u011fda\u015fmayan y\u0131k\u0131c\u0131 giri\u015fimlere kalk\u0131\u015facaklard\u0131r. Ama m\u00fcsl\u00fcmanlara zarar dokunduramayacaklard\u0131r. \u00c7\u00fcnk\u00fc y\u00fcce Allah m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n vekilidir, onlar\u0131n oyunlar\u0131n\u0131 ve tuzaklar\u0131n\u0131 bo\u015fa \u00e7\u0131karmay\u0131 bizzat \u00fcstlenmi\u015ftir.<\/p>\n “Allah onlar\u0131n neler yapt\u0131klar\u0131ndan habersiz de\u011fildir”<\/p>\n Onlar hi\u00e7bir delil ile ikna olmazlar. \u00c7\u00fcnk\u00fc onlar\u0131n yoksunu olduklar\u0131 \u015fey delil de\u011fil samimiyet, nefsin arzular\u0131ndan ar\u0131nm\u0131\u015fl\u0131k ve \u00f6\u011frenecekleri ger\u00e7e\u011fe teslim olma yetene\u011fidir.<\/p>\n “Kendilerine kitap verilenlere sen her t\u00fcrl\u00fc ayeti (delili) g\u00f6stersen de onlar yine senin k\u0131blene uymazlar.”<\/p>\n Yani onlar, nefsin arzular\u0131n\u0131n y\u00f6nlendirdi\u011fi, menfaatlerinin k\u00f6r\u00fckledi\u011fi ve kinlerinin biledi\u011fi k\u00f6r bir inat\u00e7\u0131l\u0131\u011f\u0131n tutsa\u011f\u0131d\u0131rlar. \u00c7o\u011fu saf kimseler, yahudiler ile h\u0131ristiyanlar\u0131n, \u0130sl\u00e2m’\u0131 bilmedikleri ya da bu din onlara inand\u0131r\u0131c\u0131 bir bi\u00e7imde sunulmad\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in ona inanmad\u0131klar\u0131n\u0131 san\u0131rlar. Bu as\u0131ls\u0131z bir vehimdir. Tersine onlar \u0130sl\u00e2m’\u0131 bildikleri i\u00e7in onu istemiyorlar. \u0130yi bildikleri bu dinin, onlar\u0131n rnenfaatlerine ve saltanatlar\u0131na dokunaca\u011f\u0131ndan korktuklar\u0131 i\u00e7in ona kar\u015f\u0131d\u0131rlar. \u0130sl\u00e2m’a kar\u015f\u0131 bunca ard\u0131-arkas\u0131 gelmez, s\u00fcrekli oyunlar ve komplolar d\u00fczenlemeleri, bunun i\u00e7in de\u011fi\u015fik yollar ve usuller denemekten geri durmay\u0131\u015flar\u0131, kimi zaman do\u011frudan kimi zaman da dolayl\u0131 yollardan giderek bu kirli oyunlar\u0131n\u0131 ve d\u00fc\u015fmanl\u0131klar\u0131n\u0131 s\u00fcrd\u00fcrmelerinin nedeni budur. Bu y\u00fczden de \u0130sl\u00e2m ile yapt\u0131klar\u0131 sava\u015f\u0131 bazen kar\u015f\u0131 kar\u015f\u0131ya gelerek bazan da perde arkas\u0131ndan s\u00fcrd\u00fcr\u00fcyorlar. Kimi zaman bizzat kendileri sava\u015fa giriyorlar, kimi zaman da herhangi bir bahane ile \u0130sl\u00e2m’a kar\u015f\u0131 sava\u015fa giri\u015ferek kendilerine u\u015fakl\u0131k eden s\u00f6zde m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131 piyon olarak kullan\u0131yorlar. Onlar\u0131n t\u00fcm sald\u0131r\u0131lar\u0131 her zaman ve her yerde y\u00fcce Allah’\u0131n Peygamber efendimize y\u00f6nelik \u015fu uyar\u0131s\u0131n\u0131n i\u015faret etti\u011fi nokta do\u011frultusundad\u0131r:<\/p>\n “Kendilerine kitap verilenlere sen her t\u00fcrl\u00fc ayeti (delili) g\u00f6stersen de onlar yine senin k\u0131blene uymazlar.”<\/p>\n Yahudiler ile h\u0131ristiyanlar\u0131n \u0130sl\u00e2m’\u0131n \u00f6nerdi\u011fi hayat tarz\u0131n\u0131 ve bu hayat d\u00fczenini sembolize eden \u0130sl\u00e2m k\u0131blesini b\u00f6ylesine \u0131srarla reddetmeleri kar\u015f\u0131s\u0131nda, y\u00fcce Allah Peygamberimizin (sal\u00e2t ve sel\u00e2m \u00fczerine olsun) normal olarak tak\u0131nmas\u0131 gereken tutumu ve tavr\u0131n\u0131 \u015fu \u015fekilde belirliyor:<\/p>\n “Sen de onlar\u0131n k\u0131blelerine uyacak de\u011filsin.”<\/p>\n Sen asla onlar\u0131n k\u0131blesine uyacak durumda ve konumda de\u011filsin. Burada olumsuz bir isim c\u00fcmlesinin kullan\u0131lm\u0131\u015f olmas\u0131, bu konudaki Peygamberimizin de\u011fi\u015fmesi s\u00f6z konusu olmayan s\u00fcrekli tutumunu daha etkili \u015fekilde belirtir ve O’nu izleyen m\u00fcsl\u00fcman cemaate d\u00f6n\u00fck telkine daha g\u00fc\u00e7l\u00fc bir vurgu katar niteliktedir. Buna g\u00f6re bu \u00fcmmet, y\u00fcce Allah taraf\u0131ndan sevgili Peygamberi i\u00e7in se\u00e7ilen, O’nu ho\u015fnut etmek i\u00e7in be\u011fenilen k\u0131bleden ba\u015fka bir k\u0131bleye asla y\u00f6nelmeyecektir; kendisini y\u00fcce Allah’a ba\u011flayan sanca\u011f\u0131 d\u0131\u015f\u0131nda ba\u015fka hi\u00e7bir bayrak ta\u015f\u0131mayacak, dalgaland\u0131rmayacakt\u0131r; Allah taraf\u0131ndan belirlenen bu k\u0131blesinin sembolize etti\u011fi il\u00e2hi d\u00fczenden ba\u015fka hi\u00e7bir d\u00fczenin pe\u015finden gitmeyecektir. M\u00fcsl\u00fcman kald\u0131k\u00e7a tak\u0131nabilece\u011fi tutum budur. E\u011fer b\u00f6yle yapmazsa \u0130sl\u00e2m ile hi\u00e7bir ilgisi kalmaz; o zaman “m\u00fcsl\u00fcman\u0131 m” demesi kuru bir iddiadan ibaret kal\u0131r.<\/p>\n Bu ayetin devam\u0131nda kitap ehlini olu\u015fturan gruplar\u0131n birbirlerine kar\u015f\u0131 olan tutumlar\u0131 a\u00e7\u0131klan\u0131yor. Bu gruplar aras\u0131nda uyum ve dirlik yoktur. \u00c7\u00fcnk\u00fc nefislerinin arzular\u0131 ve ihtiraslar\u0131 onlar\u0131 birbirinden ayr\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcr\u00fcr. \u0130\u015fte ayet:<\/p>\n “Onlar birbirlerinin k\u0131blelerine de uymazlar.”<\/p>\n Gerek yahudiler ile h\u0131ristiyanlar aras\u0131nda, gerek yahudilerin de\u011fi\u015fik mezhepleri aras\u0131nda ve gerekse farkl\u0131 h\u0131ristiyan mezhepleri aras\u0131nda son derece amans\u0131z bir d\u00fc\u015fmanl\u0131k h\u00fck\u00fcm s\u00fcrer.<\/p>\n Peygamberimizin durumu bu, Kitap Ehlinin durumu da b\u00f6yleyken ve bu konuda do\u011frunun ne oldu\u011funu \u00f6\u011frenmi\u015fken, Peygamberimizin kendisine gelen bu bilgiden sonra Kitap Ehlinin arzu ve ihtiraslar\u0131na uymas\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fclemezdi.<\/p>\n “Sana gelen bu bilgiden sonra e\u011fer onlar\u0131n keyiflerine, arzular\u0131na uyacak olursan, o zaman, kesinlikle zalimlerden olursun.”<\/p>\n Y\u00fcce Allah’\u0131n Peygamberimize y\u00f6neltti\u011fi az \u00f6nceki yumu\u015fak ve sevgi dolu s\u00f6zlerin hemen arkas\u0131ndan gelen yine O’na d\u00f6n\u00fck bu sert ve kesin il\u00e2hi ifade \u00fczerinde bir par\u00e7a durmak gerekiyor.<\/p>\n Burada s\u00f6zkonusu olan \u015fey; ‘y\u00fcce Allah’\u0131n hidayetine ve y\u00f6nlendirmesine ba\u011fl\u0131 kalmak, ba\u015fkalar\u0131ndan farkl\u0131 olmak, Allah’a itaatten ve O’nun \u00f6nerdi\u011fi ya\u015fama d\u00fczeninden ba\u015fka her \u015feyden s\u0131yr\u0131lmak, uzak kalmakt\u0131r. \u0130l\u00e2h\u00ee hitab\u0131n bu kadar kesin, sert, a\u00e7\u0131k-se\u00e7ik ve uyar\u0131c\u0131 olmas\u0131 bundan dolay\u0131d\u0131r.<\/p>\n “O zaman kesinlikle zalimlerden olursun.”<\/p>\n Gidilecek olan yol gayet belirli ve dosdo\u011frudur. Ya y\u00fcce Allah’\u0131n kat\u0131ndan gelen bilgiye ya da -kim olursa olsun- O’nun d\u0131\u015f\u0131ndakilerin arzu ve ihtiraslar\u0131na uyulacak. M\u00fcsl\u00fcman, Allah’tan ba\u015fkas\u0131ndan direktif alamaz… M\u00fcsl\u00fcman, kesin bilgiyi bir yana b\u0131rakarak de\u011fi\u015fken arzu ve ihtiraslara uyamaz… Allah’tan gelmeyen her direktif, hi\u00e7 teredd\u00fcts\u00fcz, arzu ve ihtirast\u0131r.<\/p>\n Hi\u00e7bir zaman unutmamam\u0131z gereken bu uyar\u0131n\u0131n \u015fiddeti bize ayn\u0131 zamanda \u015funu da d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fcr\u00fcyor: M\u00fcsl\u00fcmanlar, yahudilerin yan\u0131lt\u0131c\u0131 propaganda ve \u00e7e\u015fitli sinsi oyunlar\u0131ndan o derece etkilenmi\u015flerdi ki y\u00fcce Allah bu derece sert bir uyar\u0131da bulunma gere\u011fi duydu.<\/p>\n Bu k\u0131sa a\u00e7\u0131klamalardan sonra tekrar ayetlerin ak\u0131\u015f\u0131na d\u00f6nd\u00fc\u011f\u00fcm\u00fczde gerek bu konudaki ve gerekse di\u011fer b\u00fct\u00fcn konulardaki ger\u00e7e\u011fin Kur’an-\u0131 Kerim’de belirtildi\u011fi ve Peygamberimizin emretti\u011fi gibi oldu\u011funu, yahudi ve h\u0131ristiyanlar\u0131n ger\u00e7e\u011fi bilmelerine ra\u011fmen, i\u00e7lerindeki arzu ve ihtiraslar\u0131n d\u00fcrt\u00fcs\u00fc ile bu ger\u00e7e\u011fi gizlediklerinin if\u015fa edilmesine devam edildi\u011fini g\u00f6r\u00fcyoruz:<\/p>\n “Kendilerine kitap verdiklerimiz O’nu (Muhammed’i) o\u011fullar\u0131n\u0131 tan\u0131d\u0131klar\u0131 gibi tan\u0131rlar. Fakat onlardan bir grup bile bile ger\u00e7e\u011fi gizler.”<\/p>\n \u0130nsanlar\u0131n evl\u00e2tlar\u0131n\u0131 tan\u0131malar\u0131, tan\u0131ma kavram\u0131n\u0131n doru\u011funu, son noktas\u0131n\u0131 olu\u015fturur. Bu s\u00f6z, Arap dilinde hi\u00e7 ku\u015fku kald\u0131rmayan kesinlikleri ifade etmek i\u00e7in kullan\u0131lan bir deyimdir.<\/p>\n Yahudiler ile h\u0131ristiyanlar, Peygamberimizin getirdi\u011fi mesajlar\u0131n kesinlikle do\u011fru oldu\u011funu, k\u0131ble de\u011fi\u015fimi ile ilgili mesaj\u0131n\u0131n da bu nitelikte oldu\u011funu bildiklerine, fakat onlardan bir grubun kesinlikle bildikleri bu ger\u00e7e\u011fi sakl\u0131 tuttuklar\u0131na g\u00f6re, bu durum kar\u015f\u0131s\u0131nda m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n tutaca\u011f\u0131 yol, yahudiler ile h\u0131ristiyanlar\u0131n yayd\u0131klar\u0131 as\u0131ls\u0131z s\u00f6ylentilerin ve yalanlar\u0131n etkisi alt\u0131nda kalmak de\u011fildir. Yine m\u00fcsl\u00fcmanlar sad\u0131k ve g\u00fcvenilir Peygamberleri taraf\u0131ndan kendilerine tebli\u011f edilen dinlerinin herhangi bir meselesinde a\u011f\u0131zlar\u0131na bakacaklar\u0131 ki\u015filer kesin oldu\u011funu bildikleri ger\u00e7e\u011fi gizleyen h\u0131ristiyan ve yahudiler olamaz!..<\/p>\n Yahudiler ile h\u0131ristiyanlar\u0131n bu tutumu a\u00e7\u0131kland\u0131ktan sonra, y\u00fcce Allah Peygamberimize d\u00f6nerek O’na \u015f\u00f6yle buyuruyor:<\/p>\n “Bu, Rabbinden gelen bir ger\u00e7ektir. O halde sak\u0131n ku\u015fkuya kap\u0131lanlardan olma.”<\/p>\n Asl\u0131nda Peygamber efendimiz hi\u00e7bir g\u00fcn ne ku\u015fkuland\u0131, ne \u015f\u00fcpheye d\u00fc\u015ft\u00fc. Nitekim y\u00fcce Allah kendisine ba\u015fka bir ayette “E\u011fer sana indirdiklerimiz hakk\u0131nda ku\u015fkulu isen senden \u00f6nce inen kitaplar\u0131 okuyanlara sor.” buyurunca; “Hay\u0131r, ne ku\u015fkum var ve ne de sorar\u0131m.” diye cevap vermi\u015fti.(Yunus Suresi, 94)<\/p>\n Fakat hitab\u0131n bu \u015fekilde Peygamberimizin \u015fahs\u0131na y\u00f6neltilmesi, O’nun arkas\u0131ndaki m\u00fcsl\u00fcmanlara g\u00fc\u00e7l\u00fc bir telkin, sert bir tenbih anlam\u0131 ta\u015f\u0131r. Hem Peygamberimizin zaman\u0131ndaki yahudi s\u00f6ylentilerinden ve kand\u0131rmacalar\u0131ndan etkilenen m\u00fcsl\u00fcmanlar ve hem de daha sonraki d\u00f6nemlerde ya\u015fayan ve kendi d\u00f6nemlerinin yahudi ya da di\u011fer k\u00e2firlerin as\u0131ls\u0131z propagandalar\u0131ndan etkilenen m\u00fcsl\u00fcmanlar bu kategoriye girer.<\/p>\n Bug\u00fcn herkesten \u00e7ok bizler bu uyar\u0131ya kulak vermek mecburiyetindeyiz. Zira -e\u015fine rastlanmam\u0131\u015f bir aptall\u0131kla gidiyor, yahudi, h\u0131ristiyan veya kom\u00fcnist k\u00e2firlerin m\u00fcste\u015frik (Do\u011fu bilimciler) denen \u0130sl\u00e2m d\u00fc\u015fmanlar\u0131ndan dinimizin meseleleri hakk\u0131nda fetva soruyor, tarihimizi \u00f6\u011freniyor, k\u00fclt\u00fcr\u00fcm\u00fcz hakk\u0131nda s\u00f6ylediklerine inan\u0131yoruz; gerek Kuran’\u0131m\u0131z, gerek Peygamberimizin hadisleri ve gerekse b\u00fcy\u00fcklerimizin hayat hik\u00e2yeleri ile ilgili ara\u015ft\u0131rmalar\u0131na soku\u015fturduklar\u0131 sinsi ku\u015fkulara kulak veriyoruz; Onlara, \u0130sl\u00e2m bilimleri \u00f6\u011frenerek \u00fcniversitelerinden mezun olduktan sonra kafalar\u0131 ve kalpleri zehirlenmi\u015f olarak tekrar bize d\u00f6ns\u00fcnler diye grup grup \u00f6\u011frenci g\u00f6nderiyoruz.<\/p>\n Bu Kur’an, bizim Kur’an’\u0131m\u0131zd\u0131r… \u0130sl\u00e2m \u00fcmmetinin Kur’an\u0131! Y\u00fcce Allah bu kitapta, bu \u00fcmmetin yapaca\u011f\u0131 ve sak\u0131naca\u011f\u0131 \u015feyleri a\u00e7\u0131kl\u0131yor. Ehl-i Kitap; ayn\u0131 Ehl-i Kitap, k\u00e2firler; ayn\u0131 k\u00e2fir ve din de ayn\u0131 dindir!<\/p>\n Tekrar ayetlerin ak\u0131\u015f\u0131na d\u00f6n\u00fcyor ve \u015funlar\u0131 g\u00f6r\u00fcyoruz: Kur’an-\u0131 Kerim, m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131, yahudiler ile h\u0131ristiyanlar\u0131n s\u00f6zlerine kulak asmamaya, onlar\u0131n y\u00f6nlendirme giri\u015fimleri ile oyalanmamaya \u00e7a\u011f\u0131r\u0131yor; onlara kendilerine \u00f6zg\u00fc yolda sebatla ilerlemeyi ve y\u00f6neldikleri kendilerine has yoldan geriye d\u00f6nmemeyi, her z\u00fcmrenin se\u00e7ti\u011fi bir y\u00f6n oldu\u011funa g\u00f6re hi\u00e7 kimsenin oyalama taktiklerine ald\u0131rmaks\u0131z\u0131n hay\u0131rl\u0131 i\u015flerde birbirleriyle yar\u0131\u015fmay\u0131 telkin ediyor. Zira sonunda hepsi kendilerini biraraya toplay\u0131p davran\u0131\u015flar\u0131n\u0131n kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131 vermeye kadir olan y\u00fcce Allah’\u0131n huzuruna varacaklard\u0131r.<\/p>\n “Herkesin y\u00f6neldi\u011fi bir y\u00f6n vard\u0131r. Buna g\u00f6re hay\u0131rl\u0131 i\u015flerde birbiriniz ile yar\u0131\u015fa giri\u015fin. Nerede olursan\u0131z olun, Allah sizi bir yere getirecektir. Hi\u00e7 \u015f\u00fcphesiz, Allah her\u015feye kadirdir.”<\/p>\n B\u00f6ylece bu ayet, m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131, yahudiler ile h\u0131ristiyanlar\u0131n k\u00f6r\u00fckledikleri fitnelerle, oyunlarla, yan\u0131lt\u0131c\u0131 yorumlar ve as\u0131ls\u0131z s\u00f6ylentilerle oyalanmaktan men ediyor; bunun yerine kendilerini \u00e7al\u0131\u015fmaya ve hay\u0131rl\u0131 i\u015flerde birbirleri ile yar\u0131\u015fmaya y\u00f6neltiyor. Bu arada onlara varacaklar\u0131 son yerin y\u00fcce Allah’\u0131n huzuru oldu\u011funu, O’nun her \u015feyi yapmaya g\u00fcc\u00fcn\u00fcn yetti\u011fini, hi\u00e7bir \u015feyin O’nu aciz d\u00fc\u015f\u00fcremeyece\u011fini ve hi\u00e7bir \u015feyin bilgisi d\u0131\u015f\u0131nda kalamayaca\u011f\u0131n\u0131 hat\u0131rlat\u0131yor.<\/p>\n Bu ciddi realite kar\u015f\u0131s\u0131nda b\u00fct\u00fcn kof iddialar, b\u00fct\u00fcn yan\u0131ltma ama\u00e7l\u0131 yorumlar k\u00fc\u00e7\u00fck kal\u0131r.<\/p>\n Daha sonra yeni se\u00e7ilmi\u015f k\u0131bleye y\u00f6nelme emri, devam\u0131n\u0131 olu\u015fturan yukardakinden farkl\u0131 a\u00e7\u0131klamalar\u0131n e\u015fli\u011finde tekrar vurgulan\u0131yor:<\/p>\n “Nereden yola \u00e7\u0131km\u0131\u015f olursan ol, y\u00fcz\u00fcn\u00fc Mescid-i Haram taraf\u0131na \u00e7evir. Bu kesinlikle Rabbinden gelen bir ger\u00e7ektir. Hi\u00e7 \u015f\u00fcphesiz, Allah neler yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131zdan habersiz de\u011fildir.”<\/p>\n Bu defaki yeni k\u0131bleye y\u00f6nelme emrinde yahudiler ile h\u0131ristiyanlardan ve onlar\u0131n tutumlar\u0131ndan s\u00f6zedilmiyor. Bunun yerine hitap, Peygamberimizin nereden yola \u00e7\u0131km\u0131\u015f olursa olsun ve nerede bulunursa bulunsun K\u00e2be’ye y\u00f6nelmesini i\u00e7eriyor. Ayr\u0131ca bu k\u0131ble de\u011fi\u015fiminin y\u00fcce Allah’dan gelen bir ger\u00e7ek oldu\u011fu vurgulanarak bu ger\u00e7e\u011fe kesinlikle uyulmas\u0131 konusunda gizli bir uyar\u0131ya yer veriliyor. “Hi\u00e7 \u015f\u00fcphesiz, Allah neler yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131zdan habersiz de\u011fildir.” c\u00fcmlesinin i\u00e7erdi\u011fi bu gizli uyar\u0131dan, Peygamberimizin yan\u0131ndaki baz\u0131 m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n kalplerinde bu vurgulamay\u0131 ve bu a\u011f\u0131r uyar\u0131y\u0131 gerektiren bir durum oldu\u011funu seziyoruz.<\/p>\n Arkas\u0131ndan ayn\u0131 emir ba\u015fka ve yeni bir maksatla bir kere daha vurgulan\u0131yor. Buna g\u00f6re; yahudiler m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n kendileriyle ayn\u0131 k\u0131bleye y\u00f6neldiklerini g\u00f6r\u00fcnce kendi dinlerinin bu yeni dinden daha \u00fcst\u00fcn ve ger\u00e7ek k\u0131blenin kendi k\u0131bleleri oldu\u011funu ayr\u0131ca bunun sonucu olarak da hayat d\u00fczenlerinin daha \u00fcst\u00fcn oldu\u011funu iddia etmeye ba\u015flad\u0131lar. Buna ek olarak, Kabe’yi \u00f6teden beri kutsal bir dini merkez olarak kabul eden Araplar, m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n bir s\u00fcre Yahudilerin k\u0131blesi olan Mescid-i Aksa’y\u0131 k\u0131ble olarak benimsemelerini f\u0131rsat bilerek yanda\u015flar\u0131n\u0131 etkilemek, onlar\u0131n m\u00fcsl\u00fcman olmas\u0131n\u0131 engellemek i\u00e7in m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n Kabe’ye y\u00f6nelmemelerini \u00f6ne s\u00fcrerek bu olay\u0131 koz olarak kullan\u0131yorlard\u0131. Bu ayetler hem yahudilerin propagandas\u0131n\u0131n \u00f6n\u00fcn\u00fc al\u0131yor hem de m\u00fc\u015frik Araplar\u0131n kozlar\u0131n\u0131 etkisiz hale getiriyor.<\/p>\n “Nereden yola \u00e7\u0131km\u0131\u015f olursan ol, y\u00fcz\u00fcn\u00fc Mescid-i Haram’a \u00e7evir. Nerede olursan\u0131z olun, y\u00fcz\u00fcn\u00fcz\u00fc o tarafa \u00e7evirin ki, insanlar\u0131n elinde aleyhinizde kullanacaklar\u0131 bir bahane bulunmas\u0131n.”<\/p>\n Bu ayette Peygamberimize (sal\u00e2t ve sel\u00e2m \u00fczerine olsun) nereden yola \u00e7\u0131km\u0131\u015f olursa olsun, y\u00fcz\u00fcn\u00fc K\u00e2be’ye do\u011fru d\u00f6nd\u00fcrmesi ve b\u00fct\u00fcn m\u00fcsl\u00fcmanlara, nerede bulunurlarsa bulunsunlar, oraya y\u00f6nelmeleri emredildikten sonra bu yeni y\u00f6neli\u015fin gerek\u00e7esi, “\u0130nsanlar\u0131n elinde aleyhinizde kullanacaklar\u0131 bir bahane bulunmas\u0131n” c\u00fcmleci\u011fi ile a\u00e7\u0131klan\u0131yor.<\/p>\n Ayetin bundan sonraki b\u00f6l\u00fcm\u00fcnde delil ve mant\u0131k \u00f6n\u00fcnde e\u011filmeyerek, k\u00f6r inatlar\u0131n\u0131n ve ba\u011fnazl\u0131klar\u0131n\u0131n pe\u015finden s\u00fcr\u00fcklenmeyi tercih eden “zalimler.”in iddialar\u0131 k\u00fc\u00e7\u00fcmseniyor. B\u00f6ylelerini susturman\u0131n hi\u00e7bir yolu yoktur. Onlar ba\u011fnazl\u0131klar\u0131n\u0131 s\u00fcrd\u00fcreceklerdir. Fakat m\u00fcsl\u00fcmanlara zarar dokundurmalar\u0131 s\u00f6zkonusu de\u011fildir.<\/p>\n “Onlardan korkmay\u0131n\u0131z, benden korkunuz.”<\/p>\n Yani “Ey m\u00fcsl\u00fcmanlar, b\u00f6ylelerinin \u00fczerinizde hi\u00e7bir egemenlikleri yoktur; size hi\u00e7 bir \u015fey yapamazlar. Buna g\u00f6re onlar\u0131n s\u00f6zlerini kafan\u0131za takarak benim size g\u00f6nderdi\u011fim talimatlardan sapmaya kalk\u0131\u015fmamal\u0131s\u0131n\u0131z; \u00e7\u00fcnk\u00fc d\u00fcnya ve Ahiretinize y\u00f6n vermek benim elimde oldu\u011fu i\u00e7in benden korkman\u0131z gerekir, ba\u015fkalar\u0131ndan de\u011fil.” Ayetin bu b\u00f6l\u00fcm\u00fcnde “zalimler”in konumu hafife al\u0131nd\u0131ktan ve y\u00fcce Allah’\u0131n azab\u0131 konusunda uyar\u0131 yap\u0131ld\u0131ktan sonra O’nun nimetleri hat\u0131rlat\u0131lmakta ve il\u00e2hi \u00e7a\u011fr\u0131ya olumlu cevap verip bu yolda sebat etti\u011fi takdirde, m\u00fcsl\u00fcman \u00fcmmete, bu nimetlerin artt\u0131r\u0131larak devam ettirilece\u011fi \u00fcmidi a\u015f\u0131lanmaktad\u0131r:<\/p>\n “O tarafa y\u00f6nelin ki, size vermi\u015f oldu\u011fum nimeti tamama erdireyim ve b\u00f6ylece do\u011fru yolu bulas\u0131n\u0131z.”<\/p>\n Bu ifade hayal g\u00fcc\u00fcn\u00fc kam\u00e7\u0131lay\u0131c\u0131 bir hat\u0131rlatma, at\u0131l\u0131mc\u0131 bir \u00fcmitlendirme, b\u00fcy\u00fck bir ba\u011f\u0131\u015f\u0131n ard\u0131ndan gelen yeni bir b\u00fcy\u00fck ba\u011f\u0131\u015f\u0131n haberci p\u0131r\u0131lt\u0131s\u0131d\u0131r. Y\u00fcce Allah’\u0131n m\u00fcsl\u00fcmanlara hat\u0131rlatt\u0131\u011f\u0131 nimet somut bi\u00e7imde kar\u015f\u0131lar\u0131nda<\/p>\n duruyordu. Onu kendi \u00fczerlerinde alg\u0131layabiliyor, pratik hayatlar\u0131nda alg\u0131layabiliyor, toplum yap\u0131lar\u0131nda alg\u0131layabiliyor, yery\u00fcz\u00fcndeki durumlar\u0131nda alg\u0131layabiliyor ve evrendeki konumlar\u0131nda alg\u0131layabiliyorlard\u0131.<\/p>\n \u00c7\u00fcnk\u00fc onlar, karanl\u0131\u011f\u0131, i\u011fren\u00e7li\u011fi ve cehaleti ile daha \u00f6nceki cahiliye d\u00f6nemini kendileri ya\u015fam\u0131\u015flar, arkas\u0131ndan iman\u0131n ayd\u0131nl\u0131\u011f\u0131na, temizli\u011fine ve bilgisine ge\u00e7mi\u015flerdi. Bu y\u00fczden bu yeni nimetin \u00fczerlerindeki etkisini, belirgin ve k\u00f6kl\u00fc bi\u00e7imde g\u00f6r\u00fcyorlard\u0131.<\/p>\n Onlar cahiliye d\u00f6neminde birbirinin kan\u0131na susam\u0131\u015f, b\u00f6l\u00fck-p\u00f6r\u00e7\u00fck kabileler halinde ya\u015f\u0131yorlard\u0131. Hedefleri basit, idealleri s\u0131n\u0131rl\u0131 idi. Sonra bu inan\u00e7 sisteminin sanca\u011f\u0131 alt\u0131nda birli\u011fe, g\u00fc\u00e7l\u00fcl\u00fc\u011fe, Sars\u0131lmazl\u0131\u011fa, y\u00fcce ama\u00e7lara, rakip kabileden \u00f6\u00e7 almaya de\u011fil, b\u00fct\u00fcn insanl\u0131\u011f\u0131n gelece\u011fi ile ilgili b\u00fcy\u00fck ideallere ge\u00e7tiler. Buna g\u00f6re, Allah’\u0131n ba\u011f\u0131\u015flad\u0131\u011f\u0131 nimetin izlerini, etkisini kendi \u00fczerlerinde oldu\u011fu kadar \u00e7evrelerinde de g\u00f6r\u00fcyorlard\u0131.<\/p>\n Onlar cahiliye d\u00f6neminde y\u0131k\u0131l\u0131\u015f halinde, kirli, d\u00fc\u015f\u00fcnceleri karma-kar\u0131\u015f\u0131k ve de\u011fer yarg\u0131lar\u0131 sars\u0131lm\u0131\u015f bir toplumda ya\u015fam\u0131\u015f kimselerdi. Sonra temiz, y\u00fcce, d\u00fc\u015f\u00fcnce ve inan\u00e7lar\u0131 belirgin, de\u011fer yarg\u0131lar\u0131 ve kriterleri oturmu\u015f \u0130sl\u00e2m toplumuna ge\u00e7tiler. Bu y\u00fczden s\u00f6zkonusu nimetin izlerini, etkisini kalplerinde ve kom\u015fular\u0131 olan milletler aras\u0131ndaki yeni konumlar\u0131nda oldu\u011fu kadar, sosyal hayatlar\u0131nda da g\u00f6r\u00fcyorlard\u0131.<\/p>\n Bu y\u00fczden y\u00fcce Allah m\u00fcsl\u00fcmanlara “Size vermi\u015f oldu\u011fum nimeti tamama erdireyim” buyururken, onlara hayal g\u00fcc\u00fcn\u00fc kam\u00e7\u0131lay\u0131c\u0131 bir hat\u0131rlatma, at\u0131l\u0131mc\u0131 bir \u00fcmitlendirme ve b\u00fcy\u00fck bir ba\u011f\u0131\u015f\u0131n arkas\u0131ndan gelen yeni bir b\u00fcy\u00fck ba\u011f\u0131\u015f\u0131n haberci p\u0131r\u0131lt\u0131s\u0131n\u0131 sunmaktad\u0131r.<\/p>\n K\u0131ble ile ilgili emrin bu ayetlerdeki her tekrarlan\u0131\u015f\u0131nda yeni bir mana ile kar\u015f\u0131la\u015f\u0131yoruz. Mescid-i Haram’a do\u011fru d\u00f6nmeyi buyuran ilk emir, bak\u0131\u015flar\u0131n\u0131 \u0131srarla g\u00f6\u011fe \u00e7evirme ve Rabbine sessizce yakarma d\u00f6neminin arkas\u0131ndan Peygamberimizin arzusunun yerine getirilmesi anlam\u0131 ta\u015f\u0131rken, bu emrin ikinci kez tekrarlan\u0131\u015f\u0131, bu k\u0131ble de\u011fi\u015fikli\u011finin O’nun arzu ve yakar\u0131\u015f\u0131 ile uyumlu, Rabbinden kaynaklanan bir ger\u00e7ek oldu\u011fu anlam\u0131na geliyor. Bu emrin \u00fc\u00e7\u00fcnc\u00fc kez tekrarlan\u0131\u015f\u0131n\u0131n alt\u0131nda ise m\u00fcsl\u00fcman olmayanlar\u0131n olumsuz propaganda gerek\u00e7elerini ortadan kald\u0131rma, ger\u00e7ek ile delil \u00f6n\u00fcnde durmayan pervas\u0131zlar\u0131n tutumunu k\u0131nama amac\u0131 yatmaktad\u0131r.<\/p>\n Ayr\u0131ca biz bu emir tekrar\u0131n\u0131n arkas\u0131nda \u015f\u00f6yle bir amac\u0131n da g\u00fcd\u00fcld\u00fc\u011f\u00fcn\u00fc seziyoruz: Anla\u015f\u0131lan m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n i\u00e7ine d\u00fc\u015ft\u00fckleri psikolojik durum bu tekrarlamay\u0131, bu vurgulamay\u0131, bu a\u00e7\u0131klama giri\u015fimini ve bu gerek\u00e7elendirmeyi gerektirir nitelikteydi. Bu da kafalar\u0131 kar\u0131\u015ft\u0131r\u0131c\u0131 s\u00f6ylenti ve as\u0131ls\u0131z iddia kampanyas\u0131n\u0131n b\u00fcy\u00fck \u00e7apta oldu\u011funu ve bir k\u0131s\u0131m m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n vicdanlar\u0131 ile kalplerini etkiledi\u011fini kan\u0131tlar. \u0130\u015fte Kur’an-\u0131 Kerim o g\u00fcnlerde bu etkiyi silmeye \u00e7al\u0131\u015f\u0131yordu. Nitekim, daha sonra g\u00fcn\u00fcm\u00fcze kadar uzanan zaman boyunca durulma, yumu\u015fama ve gev\u015feme nedir bilmeksizin devam eden bu amans\u0131z sava\u015fta m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n i\u00e7ine d\u00fc\u015ft\u00fckleri benzer psikolojik sars\u0131nt\u0131lar\u0131n tedavisini de s\u00fcrekli olarak elimizdeki ayn\u0131 Kur’an ayetleri \u00fcstlenmi\u015f, ger\u00e7ekle\u015ftirmi\u015ftir.<\/p>\n <\/p>\n <\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":" B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. 144- (Ey Muhammed) senin y\u00fcz\u00fcn\u00fc \u0131srarla g\u00f6\u011fe \u00e7evirdi\u011fini g\u00f6r\u00fcyoruz. Seni ho\u015funa gidecek bir k\u0131bleye kesinlikle d\u00f6nd\u00fcrece\u011fiz. Bundan b\u00f6yle y\u00fcz\u00fcn\u00fc Mescid-i Haram taraf\u0131na \u00e7evir. Nerede olursan\u0131z olun, […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":5524,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"class_list":["post-5523","post","type-post","status-publish","format-standard","has-post-thumbnail","hentry","category-gundem"],"yoast_head":"\n