B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n

 <\/p>\n

Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/p>\n

248- Peygamberi, onlara (\u015f\u00f6yle) dedi: “Onun h\u00fck\u00fcmdarl\u0131\u011f\u0131n\u0131n belgesi, size Tabut’un (270) gelmesi (olacakt\u0131r ki) onda Rabbinizden ‘bir g\u00fcven duygusu ve huzur’ ile Musa ailesinden ve Harun ailesinden artakalanlar var; onu melekler ta\u015f\u0131r.(270\/a) E\u011fer inanm\u0131\u015flarsan\u0131z, bunda \u015f\u00fcphesiz sizin i\u00e7in bir delil vard\u0131r.”<\/strong>
\n249- Talut, ordusuyla birlikte ayr\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda dedi ki: “Do\u011frusu Allah sizi bir \u0131rmakla imtihan edecektir. Kim bundan i\u00e7erse, art\u0131k o benden de\u011fildir ve kim de -eliyle bir avu\u00e7 avu\u00e7layanlar hari\u00e7- onu tadmazsa o bendendir. Onlardan az bir b\u00f6l\u00fcm\u00fc d\u0131\u015f\u0131nda ondan i\u00e7tiler.(271) O, kendisiyle beraber iman edenlerle onu (\u0131rma\u011f\u0131) ge\u00e7ince onlar (geride kalanlar) : “Bug\u00fcn bizim Calut’a ve ordusuna kar\u015f\u0131 (koyacak) g\u00fcc\u00fcm\u00fcz yok.” dediler.(272) (O zaman) Elbette Allah’a kavu\u015facaklar\u0131n\u0131 umanlar (\u015f\u00f6yle) dediler: “Nice az bir topluluk, daha \u00e7ok olan bir toplulu\u011fa Allah’\u0131n izniyle galib gelmi\u015ftir; Allah sabredenlerle beraberdir.”<\/strong>
\n250- Onlar, Calut ve ordusuna kar\u015f\u0131 meydana (sava\u015fa) \u00e7\u0131kt\u0131klar\u0131nda, dediler ki: “Rabbimiz, \u00fczerimize sab\u0131r ya\u011fd\u0131r, ad\u0131mlar\u0131m\u0131z\u0131 sabit k\u0131l (kayd\u0131rma) ve k\u00e2firler toplulu\u011funa kar\u015f\u0131 bize yard\u0131m et.”<\/strong><\/p>\n

A\u00c7IKLAMA<\/strong><\/p>\n

270.<\/strong> Kitab-\u0131 Mukaddes Tabut’un ayr\u0131nt\u0131lar\u0131 konusunda Kur’an’dan farkl\u0131d\u0131r, fakat buna ra\u011fmen ondan \u00e7ok \u015feyler \u00f6\u011frenmemiz m\u00fcmk\u00fcnd\u00fcr.
\n\u0130srailo\u011fullar\u0131 Tabut’u, yani Tabut ahdini \u00e7ok kutsal say\u0131yorlard\u0131. Onlar bu Tabut sayesinde “Allah’\u0131n gelip kendilerini d\u00fc\u015fman g\u00fc\u00e7lerinden kurtaraca\u011f\u0131na” inan\u0131yorlard\u0131. Bu nedenle onun geri gelmesi \u0130srailo\u011fullar\u0131’n\u0131 bu denli sevindiriyor ve cesaretlendiriyordu.
\nTabut, Hz. Musa (a.s) ve Hz. Harun’un (a.s) evinin kutsal emanetlerini ihtiva ediyordu. Bunlar Hz. Musa’ya (a.s) Sina da\u011f\u0131nda verilen levhalard\u0131. Bunun yan\u0131s\u0131ra Hz. Musa’n\u0131n (a.s) rehberli\u011finde yaz\u0131lan ve Levilere verilen Tevrat’\u0131n orijinal bir n\u00fcshas\u0131 da vard\u0131.
\nTabut’ta, gelecek \u0130srail nesillerinin atalar\u0131na \u00e7\u00f6lde l\u00fctfetti\u011fi nimetler i\u00e7in Allah’a \u015f\u00fckretmelerini sa\u011flamak \u00fczere bir \u015fi\u015fe de (kudret helvas\u0131) vard\u0131. B\u00fcy\u00fck bir ihtimalle Allah’\u0131n bir mucizesi olan Hz. Musa’n\u0131n (a.s) asas\u0131 da bunlarla birlikteydi.
\n270\/a.<\/strong> Burada Kur’an, muhtemelen I Samuel’in 4, 5, 6, b\u00f6l\u00fcmlerinde ele al\u0131nan olaya de\u011finmektedir.
\nRabbin Tabut’u \u0130srailo\u011fullar\u0131’n\u0131n yapt\u0131\u011f\u0131 bir sava\u015fta Filist\u00eelilerin eline ge\u00e7ti. \u0130srailo\u011fullar\u0131 cesaretlerini kaybetmi\u015flerdi: “Tabut’un elden \u00e7\u0131kmas\u0131yla \u0130srailo\u011fullar\u0131’n\u0131n \u015ferefi kayboldu” diye ba\u011f\u0131r\u0131yorlard\u0131. Tabut yedi ay boyunca Filist\u00eelerin elinde kald\u0131; fakat, “Allah onlara b\u00fcy\u00fck bir y\u00fck y\u00fckledi\u011fi” i\u00e7in Filist\u00ee \u015fehirlerinde b\u00fcy\u00fck bir panik ba\u015flad\u0131. \u00d6yle ki: “\u0130srail Tanr\u0131s\u0131’n\u0131n Tabut’u (sand\u0131k) bizde kalmamal\u0131, \u00e7\u00fcnk\u00fc O bize kar\u015f\u0131 \u00e7ok ac\u0131mas\u0131z” diye ba\u011f\u0131rmaya ba\u015flad\u0131lar. Daha sonra Tabut’u \u0130srail’e geri g\u00f6ndermeye karar verdiler. “\u0130ki tane s\u0131\u011f\u0131r al\u0131p bir arabaya ko\u015ftular. Ve s\u0131\u011f\u0131rlar Beyt-\u015eemes y\u00f6n\u00fcne do\u011fru yol ald\u0131.”
\nArabada s\u00fcr\u00fcc\u00fc olmad\u0131\u011f\u0131na g\u00f6re, araba Allah taraf\u0131ndan tayin edilen melekler vas\u0131tas\u0131yla \u0130srail’e do\u011fru g\u00f6t\u00fcr\u00fcl\u00fcyordu.
\n271.<\/strong> Bu nehir, Talut’un \u0130srail ordusu ile ge\u00e7mek zorunda oldu\u011fu \u00dcrd\u00fcn nehri veya ba\u015fka bir nehir olmal\u0131d\u0131r. Talut toplulukta disiplin eksikli\u011fi oldu\u011funu bildi\u011fi i\u00e7in, korka\u011f\u0131 cesurdan, yetenekliyi yeteneksizden ay\u0131rdetmek i\u00e7in bu s\u0131nav\u0131 uygulam\u0131\u015ft\u0131r. Bir m\u00fcddet i\u00e7in susuzluklar\u0131n\u0131 kontrol edemeyen ki\u015filere, bir s\u00fcre \u00f6nce yenildikleri d\u00fc\u015fmanla kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131klar\u0131nda disiplini korumalar\u0131 konusunda g\u00fcvenilemeyece\u011fi a\u00e7\u0131kt\u0131r. Ayn\u0131 s\u0131namay\u0131 Talut’tan \u00f6nce Gideon da yapt\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in Palmer ve Rodwell burada (249. ayet) Saul (Talut) ile Gideon’un kar\u0131\u015ft\u0131r\u0131lm\u0131\u015f oldu\u011fu sonucuna varm\u0131\u015flard\u0131r. Bununla, asl\u0131nda Kur’an’\u0131n vahy\u00ee bir kitap de\u011fil Hz. Muhammed’in (s.a) bir eseri oldu\u011funu g\u00f6stermek istiyorlard\u0131. Bu iddia kendi kendisini \u00e7\u00fcr\u00fctmektedir. E\u011fer iki benzer olaydan sadece biri Kitab-\u0131 Mukaddes’te yer alm\u0131\u015fsa, bu kitapta yer almad\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in di\u011fer olay\u0131n olmad\u0131\u011f\u0131 anlam\u0131na gelmez. Bundan ba\u015fka Kitab-\u0131 Mukaddes’in \u0130srailo\u011fullar\u0131’n\u0131n t\u00fcm tarihini eksiksiz bir \u015fekilde ele ald\u0131\u011f\u0131 da s\u00f6ylenemez. Kitab-\u0131 Mukaddes’te de\u011finilmeyen bir\u00e7ok olay\u0131n Talmud’da yer almas\u0131 bunu ispatlamaktad\u0131r.
\n272.<\/strong> B\u00fcy\u00fck bir ihtimalle bunlar nehir k\u0131y\u0131s\u0131nda sabredemeyen kimselerdi.<\/p>\n

251- B\u00f6ylece onlar\u0131, Allah’\u0131n izniyle yenilgiye u\u011fratt\u0131lar. Davud Carut’u \u00f6ld\u00fcrd\u00fc. Allah da ona m\u00fclk ve hikmet verdi; ona diledi\u011finden \u00f6\u011fretti.(273) E\u011fer Allah’\u0131n, insanlar\u0131n bir k\u0131sm\u0131 ile bir k\u0131sm\u0131n\u0131 def’i (engellemesi) olmasayd\u0131, yery\u00fcz\u00fc mutlaka fesada u\u011frard\u0131.(274) Ancak Allah, alemlere kar\u015f\u0131 b\u00fcy\u00fck fazl (ve ihsan) sahibidir.<\/strong><\/p>\n

A\u00c7IKLAMA<\/strong><\/p>\n

273.<\/strong> Kitab-\u0131 Mukaddes’e g\u00f6re Davut o zaman gen\u00e7 bir delikanl\u0131yd\u0131. \u015eans eseri olarak Filist\u00eelerin \u015fampiyonu olan Calut \u0130srailo\u011fullar\u0131’n\u0131 tehdit etti\u011finde Talut’un ordusu i\u00e7indeydi. Calut \u015f\u00f6yle diyordu. “\u0130srail kuvvetlerine meydan okuyorum. Bir adam \u00e7\u0131kar\u0131n kar\u015f\u0131ma da onunla d\u00f6v\u00fc\u015feyim.” Bunu duyan \u0130srailo\u011fullar\u0131’n\u0131n cesareti k\u0131r\u0131lm\u0131\u015ft\u0131; fakat Davud, Talut’a: “Onun b\u00f6yle dik ba\u015fl\u0131l\u0131k etmesine izin vermeyin, b\u0131rak\u0131n hizmetk\u00e2r\u0131n\u0131z gitsin ve Filist\u00eenlilerle sava\u015fs\u0131n” dedi. Talut izin vermedi, fakat Davud \u0131srar edince kabul etti. Calut onu g\u00f6r\u00fcnce gen\u00e7li\u011fiyle alay etti ve: “Gel de senin etini g\u00f6kteki ku\u015flara ve da\u011flardaki hayvanlara yedireyim” dedi. Buna cevap olarak Davud \u015f\u00f6yle dedi: “Allah seni benim ellerime teslim edecek ve b\u00fct\u00fcn d\u00fcnya \u0130srail’in bir Allah’\u0131 oldu\u011funu anlayacak. Hatta b\u00fct\u00fcn buradakiler Allah’\u0131n k\u0131l\u0131\u00e7 ve m\u0131zrakla korunmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 \u00f6\u011frenecekler… Sava\u015f O’nun elindedir; O, seni bize teslim edecek.” Daha sonra Davut onu \u00f6ld\u00fcrd\u00fc ve \u0130srailo\u011fullar\u0131 aras\u0131nda \u00e7ok me\u015fhur oldu. Talut kendi k\u0131z\u0131n\u0131 onunla evlendirdi. Ve Davud Talut’tan sonra \u0130srail’in meliki (kral) oldu. (Daha ayr\u0131nt\u0131l\u0131 bilgi i\u00e7in bkz. I Samuel, 17-18 b\u00f6l.)
\n274.<\/strong> Yery\u00fcz\u00fcnde bar\u0131\u015f ve d\u00fczeni korumak amac\u0131yla Allah farkl\u0131 grup, millet ve partilerin belli bir s\u0131n\u0131ra kadar g\u00fc\u00e7 kazanmalar\u0131na izin verir. Fakat onlar bu s\u0131n\u0131rlar\u0131 a\u015farlarsa, o zaman onlar\u0131n g\u00fcc\u00fcn\u00fc k\u0131rar ve yerlerine yenilerini getirir. E\u011fer Allah bir milletin veya bir grubun sonsuza dek hakimiyette kalmas\u0131na izin verseydi, o zaman Allah’\u0131n arz\u0131 kar\u0131\u015f\u0131kl\u0131k ve d\u00fczensizliklerle dolard\u0131.<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"

B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M   Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. 248- Peygamberi, onlara (\u015f\u00f6yle) dedi: “Onun h\u00fck\u00fcmdarl\u0131\u011f\u0131n\u0131n belgesi, size Tabut’un (270) gelmesi (olacakt\u0131r ki) onda Rabbinizden ‘bir g\u00fcven duygusu ve huzur’ ile Musa ailesinden ve Harun […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":6283,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"class_list":["post-6281","post","type-post","status-publish","format-standard","has-post-thumbnail","hentry","category-gundem"],"yoast_head":"\n