B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n <\/p>\n Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/p>\n 69- Kitap Ehlinden bir grup, sizi \u015fa\u015f\u0131rt\u0131p-sapt\u0131rmay\u0131 arzulad\u0131; fakat onlar ancak kendi nefislerini \u015fa\u015f\u0131rt\u0131p-sapt\u0131r\u0131rlar da \u015fuuruna varmazlar.<\/strong> A\u00c7IKLAMA<\/strong><\/p>\n 60.<\/strong> Bu c\u00fcmle “Siz kendiniz \u015fehadet edip dururken” \u015feklinde de anla\u015f\u0131labilir. Fakat iki durumda da ifadenin anlam\u0131nda bir de\u011fi\u015fiklik olmaz. Hz. Peygamber’in (s.a) temiz hayat\u0131, O’nun ashab\u0131 \u00fczerinde g\u00f6r\u00fclen derin etkisi, Kur’an’\u0131n y\u00fcce \u00f6\u011fretileri, o kadar a\u00e7\u0131k ayetlerdir ki, peygamberlerin hayatlar\u0131na ve il\u00e2h\u00ee kitaplar\u0131n tabiat\u0131na a\u015fina olan hi\u00e7 kimse O’nun peygamberli\u011fini reddedemezdi. B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. 69- Kitap Ehlinden bir grup, sizi \u015fa\u015f\u0131rt\u0131p-sapt\u0131rmay\u0131 arzulad\u0131; fakat onlar ancak kendi nefislerini \u015fa\u015f\u0131rt\u0131p-sapt\u0131r\u0131rlar da \u015fuuruna varmazlar. 70- Ey Kitap Ehli, siz \u015fahid olup dururken, ne […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":6568,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"class_list":["post-6567","post","type-post","status-publish","format-standard","has-post-thumbnail","hentry","category-gundem"],"yoast_head":"\n
\n70- Ey Kitap Ehli, siz \u015fahid olup dururken, ne diye Allah’\u0131n ayetlerini ink\u00e2r ediyorsunuz?(60)<\/strong>
\n71- Ey Kitap Ehli, neden hakk\u0131 b\u00e2t\u0131l ile \u00f6rt\u00fcyor ve siz de bildi\u011finiz halde hakk\u0131 gizliyorsunuz?<\/strong>
\n72- Kitap Ehlinden bir b\u00f6l\u00fcm\u00fc, dedi ki: “\u0130man edenlerin \u00fczerine inene, g\u00fcnd\u00fcz\u00fcn ba\u015flang\u0131c\u0131nda inan\u0131n, bitiminde ise ink\u00e2r edin. Belki onlar da d\u00f6nerler.”(61)<\/strong>
\n73- “Ve sizin dininize uyanlardan ba\u015fkalar\u0131na inan\u0131p g\u00fcvenmeyin.” De ki: “Hi\u00e7 tart\u0131\u015fmas\u0131z do\u011fru olan yol Allah’\u0131n dosdo\u011fru yoludur. Size verilenin bir benzeri birine (\u0130sl\u00e2m peygamberine) veriliyor ya da Rabbinizin kat\u0131nda onlar (m\u00fcsl\u00fcmanlar) size kar\u015f\u0131 deliller getiriyorlar, diye mi (bu tela\u015f\u0131n\u0131z?) De ki: “\u015e\u00fcphesiz ‘lutuf ve ihsan (fazl) ‘ Allah’\u0131n elindedir, onu diledi\u011fine verir.(61\/a) Allah (rahmetiyle) geni\u015f oland\u0131r,(62) bilendir.(63)<\/strong>
\n74- O, kime dilerse rahmetini tahsis eder. Allah b\u00fcy\u00fck ‘lutuf ve ihsan (fazl) ‘ sahibidir.<\/strong>
\n75- Kitap Ehlinden \u00f6ylesi vard\u0131r ki, ona bir kantar emanet b\u0131raksan onu sana \u00f6der; onlardan \u00f6ylesi de vard\u0131r ki, ona bir dinar emanet b\u0131raksan, sen, onun tepesine dikilip-durmad\u0131k\u00e7a onu sana \u00f6demez. Bu onlar\u0131n “\u00fcmmiler (zay\u0131f ve bilgisizler veya Ehl-i Kitap olmayanlar) konusunda \u00fczerinizde bir yol (sorumluluk) yoktur”(64) demi\u015f olmalar\u0131ndand\u0131r. Oysa onlar kendileri de bildikleri halde Allah’a kar\u015f\u0131 yalan s\u00f6ylemektedirler.<\/strong>
\n76- Hay\u0131r; kim ahdine vefa eder ve sak\u0131n\u0131rsa \u015f\u00fcphesiz Allah da muttaki olanlar\u0131 sever.<\/strong><\/p>\n
\nO kadar ki, ehl-i kitap baz\u0131 zamanlarda apa\u00e7\u0131k Hakk’a kar\u015f\u0131 \u00e7\u0131kam\u0131yor ve ister istemez Kur’an’\u0131n onlar\u0131 tekrar tekrar inat\u00e7\u0131l\u0131k ve Allah’\u0131n apa\u00e7\u0131k ayetlerini g\u00f6r\u00fcp kalplerinde tamamen ikna olduktan sonra, bile bile Hakk’\u0131 reddetmekle su\u00e7lamas\u0131n\u0131n nedeni budur.
\n61.<\/strong> Bu, Medine’nin hemen d\u0131\u015f\u0131nda ya\u015fayan Yahudi \u00e2limlerinin ve liderlerinin \u0130sl\u00e2m Hareketi’nin g\u00fcc\u00fcn\u00fc zay\u0131flatmak i\u00e7in kurduklar\u0131 tuzaklardan biriydi. Onlar, sadece, gizli d\u00fczenlerle baz\u0131 m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131 kand\u0131rmak i\u00e7in \u0130sl\u00e2m’a ilgi duyar g\u00f6r\u00fcn\u00fcyorlard\u0131. Ama\u00e7lar\u0131 m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n cesaretini k\u0131rmak ve y\u0131\u011f\u0131nlar aras\u0131nda Hz. Peygamber’in (s.a) s\u00f6yledikleri ve \u00f6\u011frettikleri ile ilgili \u015f\u00fcpheler uyand\u0131rmakt\u0131. Bu ama\u00e7la Medine’ye m\u00fcsl\u00fcman oldu\u011funu il\u00e2n eden, fakat daha sonra m\u00fcsl\u00fcmanlar aras\u0131nda ve onlar\u0131n Peygamber’inde \u015fu \u015fu k\u00f6t\u00fcl\u00fckleri g\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fc i\u00e7in \u0130sl\u00e2m’dan \u00e7\u0131kt\u0131\u011f\u0131n\u0131 a\u00e7\u0131klayan adamlar g\u00f6ndermeye ba\u015flam\u0131\u015flard\u0131.
\n61\/a<\/strong> Onlar\u0131n bu zavall\u0131 oyuna girmelerinin nedeni, \u0130sl\u00e2m’\u0131 k\u0131skanmalar\u0131 ve atalar\u0131n dinine ba\u011fl\u0131 olmalar\u0131d\u0131r. Onlar \u015fu s\u00f6zlerle azarlan\u0131yorlar: “Allah sizin \u00f6nyarg\u0131lar\u0131n\u0131zla s\u0131n\u0131rl\u0131 de\u011fildir; bil\u00e2kis, O kime dilerse hidayetini (do\u011fru yol) verir. \u015eimdi de O, size verilen hidayetin bir benzerini, rahmeti nedeniyle, m\u00fcsl\u00fcmanlara vermi\u015ftir. Sizin kurnazca tuzaklar\u0131n\u0131z\u0131n, hidayeti onlardan gideremeyece\u011fini veya onun yerine sap\u0131k yolu getiremeyece\u011fini, bil\u00e2kis bu tuzaklar\u0131n Rabbiniz kat\u0131nda sizin aleyhinize bir kan\u0131t olaca\u011f\u0131n\u0131 \u00e7ok iyi anlamal\u0131s\u0131n\u0131z.” Allah bununla onlar\u0131n \u00f6nyarg\u0131lar\u0131ndan vazge\u00e7ip, ba\u015fka birine (Hz. Muhammed (s.a) ) indirilmi\u015f de olsa Hakk’a t\u00e2bi olmay\u0131 m\u0131; yoksa inatlar\u0131nda direnip m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n, Rableri \u00f6n\u00fcnde kendi aleyhlerinde kullanabilecekleri deliller ortaya koymaya devam etmesine ra\u011fmen, sadece inat\u00e7\u0131 ve \u00f6nyarg\u0131l\u0131 olu\u015flar\u0131 nedeniyle Hakk’\u0131 reddetmeyi mi se\u00e7eceklerini g\u00f6rmek istemi\u015ftir.
\n62.<\/strong> Arap\u00e7a “V\u00e2si” Her \u015feyi kaplayan kelimesi genellikle Kur’an’da \u015fu \u00fc\u00e7 durumda ge\u00e7er:
\n1) Bir toplulu\u011fun dar g\u00f6r\u00fc\u015fl\u00fcl\u00fckle uyar\u0131ld\u0131\u011f\u0131 ve onlara Allah’\u0131n kendileri gibi olmad\u0131\u011f\u0131 hat\u0131rlat\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda,
\n2) Birisi cimrilik ve hasisli\u011fi nedeniyle azarland\u0131\u011f\u0131 ve Allah’\u0131n onun gibi cimri olmad\u0131\u011f\u0131 s\u00f6ylendi\u011fi zaman,
\n3) \u0130nsanlar, kendi tahayy\u00fcl kapasitelerinin s\u0131n\u0131rl\u0131 olmas\u0131 nedeniyle Allah’\u0131n sonlu oldu\u011funa inand\u0131klar\u0131nda, onlara Allah’\u0131n sonsuz ve s\u0131n\u0131rs\u0131z oldu\u011fu s\u00f6ylenir. (Bkz. Bakara an: 116) .
\n63.<\/strong> Yani, “Allah, kimin \u015ferefli ve daha faziletli olmay\u0131 haketti\u011fini bilir.”
\n64.<\/strong> Yani, “Onlardan sadece Yahudilerle olan ili\u015fkilerinde adaletli olmalar\u0131 isteniyor ve Yahudi olmayan birinin m\u00fclk\u00fcn\u00fc gaspetmekte bir beis g\u00f6r\u00fclm\u00fcyordu. Bu inan\u00e7 sadece cahil Yahudi y\u0131\u011f\u0131nlar\u0131 aras\u0131nda yayg\u0131n de\u011fildi. Bil\u00e2kis b\u00fct\u00fcn din\u00ee sistem, \u0130srailliler ve \u0130srailli olmayanlarla kurulan ili\u015fkilerde tamamen farkl\u0131 davranmaya m\u00fcsaade edecek bir \u015fekilde yo\u011frulmu\u015ftu. Onlar\u0131n ahl\u00e2k\u00ee de\u011ferleri belli bir t\u00fcr davran\u0131\u015f\u0131 \u0130srailo\u011fullar\u0131’ndan birine kar\u015f\u0131 yapmay\u0131 yasakl\u0131yor, fakat Yahudi olmayan birine kar\u015f\u0131 o \u015fekilde davranmaya izin veriyordu. Ayn\u0131 \u015fey bir \u0130srailli i\u00e7in do\u011fru oluyor; fakat \u0130srailli olmayan biri i\u00e7in ise yanl\u0131\u015f kabul ediliyordu. \u00d6rne\u011fin Kitab-\u0131 Mukaddes \u015f\u00f6yle der: “Her yedi y\u0131l\u0131n sonunda… kom\u015fusuna bir \u015fey \u00f6d\u00fcn\u00e7 veren ki\u015fi onu ba\u011f\u0131\u015flas\u0131n…”, fakat “e\u011fer bir yabanc\u0131(ya bor\u00e7 vermi\u015f) iseniz onu geri isteyebilirsiniz.” (Tesniye, 15;1-3) . Ba\u015fka bir yerde de tefecilikle (faiz) ilgili kanun \u015fu \u015fekilde ifade edilmi\u015ftir: “Bir yabanc\u0131ya faizle bor\u00e7 verebilirsiniz, fakat karde\u015finize faizle bor\u00e7 vermemelisiniz.” (Tesniye, 23;20) . “E\u011fer bir adam \u0130srailo\u011fullar\u0131’ndan birinin bir \u015feyini \u00e7alsa, onunla ticaret yapsa veya onu satsa, bu ki\u015fi \u00f6ld\u00fcr\u00fcl\u00fcr.” (Tesniye, 24:7) . Talmud’da denilmektedir ki: “\u015eayet bir \u0130srailli’nin bo\u011fas\u0131n\u0131 \u0130srailli olmayan bir kimsenin bo\u011fas\u0131 yaralarsa, \u0130srailli’ye tazminat vermek zorundad\u0131r. E\u011fer \u0130srailli’nin bo\u011fas\u0131 \u0130srailli olmayan\u0131n bo\u011fas\u0131n\u0131 yaralarsa, \u0130srailli tazminat vermek zorunda de\u011fildir. Bir kimse kaybolmu\u015f bir \u015fey bulursa ve buldu\u011fu \u015fey \u0130sraillilerin yerle\u015fim b\u00f6lgesindeyse, buldu\u011fu \u015feyi sahibine vermek i\u00e7in il\u00e2n etsin. \u015eayet, \u0130srailli olmayanlar\u0131n b\u00f6lgesinde bulunmu\u015fsa, il\u00e2n etmeye gerek yoktur. \u0130smail’in Rabbi diyor ki: E\u011fer bir \u00fcmmi ile bir \u0130srailli aras\u0131nda anla\u015fmazl\u0131k \u00e7\u0131km\u0131\u015fsa, mahkemedeki h\u00e2kim, karde\u015finin lehine bitmesi i\u00e7in u\u011fra\u015fs\u0131n. M\u00fcmk\u00fcn de\u011filse \u00fcmmilerin kanunlar\u0131na g\u00f6re, karde\u015finin lehine bir sonu\u00e7 almaya \u00e7al\u0131\u015fs\u0131n. Ve “Bu sizin kanununuza g\u00f6redir” desin. Her iki kanundan da yararlanam\u0131yorsa, hangi yolla olursa olsun, \u0130srailli karde\u015fini kazand\u0131rs\u0131n. \u0130smail’in Rabbi, “\u0130srailli olmayanlar\u0131n zaaflar\u0131ndan yararlan\u0131n” diyor.” (Talmudic M\u0131scelleny. Paul \u0130saac Hershum. 1880, London. Sh. 37, 210-221) .<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"