B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/p>\n 66- E\u011fer onlara “canlar\u0131n\u0131z\u0131 feda ediniz ” ya da “yurtlar\u0131n\u0131zdan \u00e7\u0131k\u0131n\u0131z ” diye emretmi\u015f olsayd\u0131k, pek az\u0131 d\u0131\u015f\u0131nda, bunlar\u0131 yapamazlard\u0131. Oysa e\u011fer onlar kendilerine verilen \u00f6\u011f\u00fctleri tutsalard\u0131, bu haklar\u0131nda hay\u0131rl\u0131 ve g\u00fcvenceli bir tutum olurdu.<\/em><\/strong><\/p>\n 67- O zaman onlara taraf\u0131m\u0131zdan b\u00fcy\u00fck bir m\u00fck\u00e4fat verirdik.<\/em><\/strong><\/p>\n 68- Kendilerini kesinlikle do\u011fru yola iletirdik.<\/em><\/strong><\/p>\n Bu sistem, her normal yarat\u0131l\u0131\u015fl\u0131, sa\u011fl\u0131kl\u0131 f\u0131tratl\u0131 insan\u0131n \u00fcstesinden gelebilece\u011fi derecede kolayd\u0131r. Normal olarak \u00e7ok az kimsede bulunan ola\u011fan\u00fcst\u00fc, s\u00fcper gayretlerin varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 gerektirmez. Bu din b\u00f6ylesine k\u00fc\u00e7\u00fck bir az\u0131nl\u0131\u011fa gelmedi, b\u00fct\u00fcn insanlara geldi. \u0130nsanlar y\u00fck\u00fcml\u00fcl\u00fcklerini yerine getirebilme a\u00e7\u0131s\u0131ndan farkl\u0131 madenler, de\u011fi\u015fik renkler gibidirler. Farkl\u0131 dereceli z\u00fcmreler olu\u015ftururlar. Oysa bu din t\u00fcm\u00fcne kendilerinden istenen g\u00f6revleri yapma ve sak\u0131nd\u0131r\u0131ld\u0131klar\u0131 g\u00fcnahlardan uzak kalabilme imk\u00e2n\u0131n\u0131 tan\u0131maktad\u0131r.<\/p>\n Okudu\u011fumuz ayetlerin ilkinde s\u00f6z\u00fc edilen “cana k\u0131yma” ve “yurttan \u00e7\u0131kma” eylemleri iki a\u011f\u0131r y\u00fck\u00fcml\u00fcl\u00fck \u00f6rne\u011fidir. E\u011fer y\u00fcce Allah insanlara bu y\u00fck\u00fcml\u00fcl\u00fckleri emretseydi, pek az kimse d\u0131\u015f\u0131nda onlar\u0131 yapabilen bulunmazd\u0131. Bunlar emredilmedi. \u00c7\u00fcnk\u00fc y\u00fck\u00fcml\u00fcl\u00fcklerin amac\u0131 insanlar\u0131n ezici \u00e7o\u011funlu\u011funun g\u00fcc\u00fcn\u00fc a\u015fmak, ezici \u00e7o\u011funlu\u011fu cendereye sokmak de\u011fildir. Tersine il\u00e2hi sistemin amac\u0131 y\u00fck\u00fcml\u00fcl\u00fcklerini herkesin yerine getirmesi, herkesin onlar\u0131n gere\u011fini yapabilmesi normal ve ruhen sa\u011fl\u0131kl\u0131 herkesin iman kervan\u0131na kat\u0131lmas\u0131d\u0131r. Fakat bu kalabal\u0131k, geni\u015f kapsaml\u0131 ve uzun konvoylu \u0130sl\u00e2m \u00fcmmeti kervan\u0131n\u0131n ilerleyi\u015f s\u00fcreci boyunca farkl\u0131 vicdanlar\u0131, farkl\u0131 gayretleri, farkl\u0131 yeteneklerin hakkettikleri yerleri alma ve bu farkl\u0131 z\u00fcmreler \u00fcmmeti, bir b\u00fct\u00fcn olarak yeti\u015ftirip ilerletmeleridirler.<\/p>\n Nitekim \u0130bn-i Cureycin, Musenna \u0130shak Ebu Ezher yolu ile \u0130smail’e dayanarak bildirdi\u011fine g\u00f6re sahabilerden Ebu \u0130shak Subey\u00ee \u015f\u00f6yle diyor “E\u011fer onlara `canlar\u0131n\u0131za k\u0131y\u0131n\u0131z…” <\/strong>diye ba\u015flayan ayet inince arkada\u015flar\u0131m\u0131zdan biri `E\u011fer bize b\u00f6yle bir emir verilseydi, onu yerine getirirdik. Bizi b\u00f6yle bir y\u00fck\u00fcml\u00fcl\u00fckten muaf tutan Allah’a hamdolsun’ dedi. Bu s\u00f6z Peygamberimizin kula\u011f\u0131na var\u0131nca O, \u015f\u00f6yle buyurdu:<\/p>\n “Benim \u00fcmmetim i\u00e7inde \u00f6yleleri var ki, kalplerindeki iman yal\u00e7\u0131n da\u011flardan bile daha sars\u0131lmazd\u0131r.”<\/strong><\/p>\n Bu arada \u0130bn-i Ebu Hatem’in, Musab b. Sabit’e dayanarak bildirdi\u011fine g\u00f6re Musab’\u0131n amcas\u0131 Amr b. Abdullah b. Z\u00fcbeyr \u015f\u00f6yle diyor; “E\u011fer onlara canlar\u0131n\u0131z\u0131 feda ediniz! ya da `yurtlar\u0131n\u0131zdan \u00e7\u0131k\u0131n\u0131z’ diye emretmi\u015f olsayd\u0131k, pek az\u0131 d\u0131\u015f\u0131nda, bunlar\u0131 yapmazlard\u0131” <\/strong>ayeti inince Peygamberimiz “E\u011fer b\u00f6yle bir emir gelseydi, Abdullah b. Revaha bu emri yerine getirenlerden biri olurdu” <\/strong>buyurdu.<\/p>\n Yine \u0130bn-i Ebu Hatem’in -halkalar\u0131n\u0131 sayd\u0131\u011f\u0131 bir rivayet zincirine dayanarak- bildirdi\u011fine g\u00f6re sahabilerden \u015eurayh b. Ubeyd diyor ki; “Peygamberimiz `E\u011fer onlara canlar\u0131n\u0131z\u0131 feda ediniz diye emretmi\u015f olsayd\u0131k…’ <\/strong>diye ba\u015flayan ayeti okuyunca eli ile Abdullah b. Revaha’y\u0131 g\u00f6stererek `E\u011fer Allah bu y\u00fck\u00fcml\u00fcl\u00fc\u011f\u00fc emretseydi, bu adam onu yerine getiren az\u0131nl\u0131k i\u00e7inde yer al\u0131rd\u0131.” <\/strong>buyurdu.<\/p>\n Peygamberimiz adamlar\u0131n\u0131 son derece sa\u011flam, derinlikli ve net bilgilerle tan\u0131yordu. Her birinin \u00f6zelliklerini, kendilerinden bile daha iyi biliyordu. Peygamberimiz d\u00f6nemi tarihinde (sirette) O’nun kendi adamlar\u0131n\u0131, bunun yan\u0131s\u0131ra sava\u015ft\u0131\u011f\u0131 kimseleri ve kabileleri, uzmanl\u0131k derecesine varan bir bilgi ile tan\u0131d\u0131\u011f\u0131n\u0131 g\u00f6steren bir\u00e7ok \u00f6rnek vard\u0131r. \u00c7evresinin \u015fartlar\u0131n\u0131 ve insanlar\u0131n\u0131 \u015fa\u015f\u0131lacak bir duyarl\u0131l\u0131kla g\u00f6zetleyen \u00fcst\u00fcn yetenekli bir komutan\u0131n bilgisidir bu. Bu konu hen\u00fcz gerekti\u011fi gibi incelenmi\u015f de\u011fildir.<\/p>\n \u015eimdi konumuz bu de\u011fil. \u015eimdiki konumuz Peygamberimizin e\u011fer a\u011f\u0131r y\u00fck\u00fcml\u00fcl\u00fckler emredilseydi, \u00fcmmetinin i\u00e7inde bunlar\u0131n \u00fcstesinden gelebilecek olanlar\u0131n bulundu\u011funu bildi\u011fi idi. Fakat Peygamberimiz bunun yan\u0131s\u0131ra \u015fu dinin s\u0131rf bu k\u00fc\u00e7\u00fck insan az\u0131nl\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in gelmedi\u011fini de biliyordu. Y\u00fcce Allah bizzat yaratt\u0131\u011f\u0131 bu insan\u0131n yap\u0131s\u0131n\u0131 ve g\u00fcc\u00fcn\u00fcn s\u0131n\u0131rlar\u0131n\u0131 biliyordu. Bundan dolay\u0131 b\u00fct\u00fcn insanlar i\u00e7in geli\u015fmi\u015f o:an bu dinde iyi niyetli, normal yarat\u0131l\u0131\u015fl\u0131, sa\u011fl\u0131kl\u0131 f\u0131tratl\u0131, amac\u0131 Allah’a itaat etmek olan, k\u00fcstah ve umursamaz olmayan herkesin kolayl\u0131kla yapabilece\u011fi g\u00f6revleri emretti.<\/p>\n Bu ger\u00e7e\u011fi vurgulamak insan\u0131 \u00e7\u00f6z\u00fclmeye, hayvanl\u0131k d\u00fczeyine inmeye ve pislik b\u00f6ce\u011fi gibi \u00e7amurda debelenmeye \u00e7a\u011f\u0131ran y\u0131k\u0131c\u0131 yaygaralara kar\u015f\u0131 koymak a\u00e7\u0131s\u0131ndan \u00f6zellikle \u00f6nem ta\u015f\u0131r. Bu yaygaralar\u0131n iddias\u0131na g\u00f6re insan\u0131n “realite”si, karakteristik yap\u0131s\u0131, yarat\u0131l\u0131\u015f\u0131 ve kapasitesi budur. Din “idealist” bir \u00e7a\u011fr\u0131d\u0131r, o \u015fu d\u00fcnya prati\u011fi i\u00e7inde ger\u00e7ekle\u015fmek i\u00e7in gelmedi, onun y\u00fck\u00fcml\u00fcl\u00fcklerini bir ki\u015fi yapabilirse yapamayan y\u00fcz ki\u015fi vard\u0131r.<\/p>\n Bu iddia yaland\u0131r, bir; aldat\u0131c\u0131d\u0131r, iki; cahilcedir, \u00fc\u00e7. \u00c7\u00fcnk\u00fc bu iddia, insan\u0131 yaratan ve ona bu dinin y\u00fck\u00fcml\u00fcl\u00fcklerini emreden y\u00fcce Allah’\u0131n bildi\u011fi, tan\u0131d\u0131\u011f\u0131 gibi insan\u0131 bilip tan\u0131ma imk\u00e2n\u0131ndan yoksundur. Y\u00fcce Allah bu kapsaml\u0131 bilgisi ile bu y\u00fck\u00fcml\u00fcl\u00fcklerin s\u0131radan insan\u0131n kapasitesini, g\u00fcc\u00fcn\u00fcn s\u0131n\u0131rlar\u0131n\u0131 zorlamad\u0131klar\u0131n\u0131 biliyor. \u00c7\u00fcnk\u00fc bu din, se\u00e7kin bir az\u0131nl\u0131\u011fa gelmedi ki!<\/p>\n Gerekli olan \u015fey s\u0131radan insan\u0131n gayretli, samimiyeti ve yola koyulmas\u0131, ilk ad\u0131m\u0131 atmas\u0131d\u0131r. O zaman y\u00fcce Allah’\u0131n, g\u00f6revini yapanlara y\u00f6nelik vaadi devreye girer. Okuyoruz:<\/p>\n “Oysa e\u011fer onlar kendilerine verilen \u00f6\u011f\u00fctleri tutsalard\u0131, bu haklar\u0131nda hay\u0131rl\u0131 ve g\u00fcvenceli bir tutum olurdu.”<\/strong><\/p>\n G\u00f6r\u00fcld\u00fc\u011f\u00fc gibi insana d\u00fc\u015fen sadece yola koyulmak, ilk ad\u0131m\u0131 atmakt\u0131r. Arkas\u0131ndan y\u00fcce Allah’\u0131n yard\u0131m\u0131, yola devam etmeyi g\u00fcvenceye ba\u011flayan<\/p>\n deste\u011fi imdada yeti\u015fir. Bunu b\u00fcy\u00fck m\u00fck\u00e2fat izler, onu da do\u011fru yola iletmek izler. Y\u00fcce Allah do\u011fru s\u00f6ylemi\u015ftir. Allah kullar\u0131n\u0131 -ha\u015fa- aldatmaz, onlara yerine getirmeyece\u011fi vaadlerde bulunmaz, onlara sadece do\u011fru olan\u0131 s\u00f6yler. “kim y\u00fcce Allah’tan daha do\u011fru s\u00f6zl\u00fc olabilir?!” (Nisa Suresi, 87)<\/strong><\/p>\n Yaln\u0131z bu sistemin kolayl\u0131\u011f\u0131 “istisnai kolayl\u0131k (ruhsat)” demek de\u011fildir. Yani bu dindeki istisnai kolayl\u0131klar\u0131 bir araya getirerek s\u0131rf bunlar\u0131n toplam\u0131n\u0131 hayat sistemi haline getirmek de\u011fildir vurgulamak istedi\u011fimiz kolayl\u0131k. Bu dinde normal emirler (azimetler) de vard\u0131r, istisnai kalayl\u0131klar (ruhsatlar) da. Normal emirler as\u0131ld\u0131r, istisnai kolayl\u0131klar ge\u00e7ici \u015fartlar i\u00e7indir.<\/p>\n Kimi zaman baz\u0131 samimi ve iyi niyetli d\u00e2vet\u00e7iler, insanlar\u0131 bu dine \u00e7ekebilmek i\u00e7in bu “istisna\u00ee kolayl\u0131klar”a sar\u0131l\u0131rlar, onlar\u0131 bir araya getirerek meydana getirdikleri toplam\u0131 insanlara din diye sunarlar, arkas\u0131ndan onlara “Bak\u0131n\u0131z, bu din ne kadar kolayd\u0131r” derler! Bir de baz\u0131 ya\u011fc\u0131lar var. Bunlar devlet yetkililerinin ve halk y\u0131\u011f\u0131nlar\u0131n\u0131n ihtiraslar\u0131n\u0131 pohpohlamak, keyfi doyuma erdirmek pe\u015findedirler. Bu ama\u00e7la \u0130sl\u00e2m’\u0131n h\u00fck\u00fcmleri ve nasslar\u0131 aras\u0131nda “s\u0131zma noktalar\u0131” ararlar ve bulabildikleri bu s\u0131zma noktalar\u0131n\u0131n toplam\u0131n\u0131 din diye ortaya koyarlar.<\/p>\n Bu din ne odur ve ne de budur. O normal emirleri ile ve istisnai kolayl\u0131klar\u0131 ile (azimetleri ve ruhsatlar\u0131 ile) par\u00e7alanmaz bir b\u00fct\u00fcnd\u00fcr. O bu niteli\u011fi i\u00e7inde insanlar i\u00e7in kolayd\u0131r, s\u0131radan insan e\u011fer gayret ederse onun gereklerini yerine getirebilir ve insan olu\u015funun s\u0131n\u0131rlar\u0131 i\u00e7inde kendine \u00f6zg\u00fc kemal, olgunluk derecesinin son noktas\u0131na ula\u015fabilir. T\u0131pk\u0131 ayn\u0131 bah\u00e7ede yeti\u015fen meyvalar\u0131n, kendilerine \u00f6zg\u00fc olgunlu\u011fa ermeleri gibi. \u0130\u00e7inde \u00fcz\u00fcm, \u015feftali, armut, dut, incir ve salatal\u0131k yeti\u015fen bir meyva bah\u00e7esi d\u00fc\u015f\u00fcnelim. Bu meyvalar\u0131n hepsinin tad\u0131 ayn\u0131 olmaz. Ama bu meyvalardan herhangi biri kendine \u00f6zg\u00fc olgunluk d\u00fczeyine erince, tad\u0131 bir ba\u015fka meyvadan azd\u0131r diye, “olgunla\u015fmad\u0131” hamd\u0131r denemez.<\/p>\n Bu dinin bah\u00e7esinde bakla da, salatal\u0131k da, zeytin de, nar da, elma da, ayva da, \u00fcz\u00fcm de, incir de yeti\u015fir ve hepsi de olgunla\u015f\u0131r. Tatl\u0131lar\u0131 ve sululuk oranlar\u0131 farkl\u0131 olur, ama hepsi de olgunla\u015f\u0131r, kendileri i\u00e7in m\u00fcmk\u00fcn olan kemal derecesinin son noktas\u0131na ula\u015f\u0131rlar.<\/p>\n Bu Allah’\u0131n tarlas\u0131nda, Allah’\u0131n g\u00f6zetimi alt\u0131nda ve Allah’\u0131n sa\u011flad\u0131\u011f\u0131 kolayl\u0131klar e\u015fli\u011finde ger\u00e7ekle\u015fen bir il\u00e2hi \u00fcretim s\u00fcrecidir.<\/p>\n S\u0131ra bu dersin sonunu olu\u015fturan iki ayete geldi. Bu iki ayette ruhlarda, g\u00f6n\u00fcllerde \u00e7ok sevilen bir nimetin, tatl\u0131 bir hazz\u0131n \u00f6zlemi, co\u015fkunlu\u011fu ve cazibesi canland\u0131r\u0131l\u0131yor. Ahirette peygamberler ile, dosdo\u011frularla (s\u0131dd\u0131klarla) \u015fahitlerle ve di\u011fer se\u00e7kin iyi kullarla bir arada olma nimeti ve hazz\u0131. Okuyoruz:<\/p>\n <\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":" B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. 66- E\u011fer onlara “canlar\u0131n\u0131z\u0131 feda ediniz ” ya da “yurtlar\u0131n\u0131zdan \u00e7\u0131k\u0131n\u0131z ” diye emretmi\u015f olsayd\u0131k, pek az\u0131 d\u0131\u015f\u0131nda, bunlar\u0131 yapamazlard\u0131. Oysa e\u011fer onlar kendilerine verilen \u00f6\u011f\u00fctleri tutsalard\u0131, […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":8016,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"class_list":["post-8015","post","type-post","status-publish","format-standard","has-post-thumbnail","hentry","category-gundem"],"yoast_head":"\n