B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/p>\n 11- E\u011fer onlar tevbe edip namaz\u0131 k\u0131larlarsa ve zek\u00e2t\u0131 verirlerse, art\u0131k onlar sizin dinde karde\u015flerinizdir. Bilen bir topluluk i\u00e7in ayetleri b\u00f6yle birer birer a\u00e7\u0131klar\u0131z.(14)<\/strong> A\u00c7IKLAMA<\/strong><\/p>\n 14. Burada da, namaz ve zekat farzlar\u0131n\u0131 yerine getirmeyen kimselerin sadece t\u00f6vbe etmekle imanda m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n karde\u015fi say\u0131lmayaca\u011f\u0131, b\u00f6yle bir vas\u0131f kazanamayaca\u011f\u0131 a\u00e7\u0131k\u00e7a ifade edilmi\u015ftir. B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. 11- E\u011fer onlar tevbe edip namaz\u0131 k\u0131larlarsa ve zek\u00e2t\u0131 verirlerse, art\u0131k onlar sizin dinde karde\u015flerinizdir. Bilen bir topluluk i\u00e7in ayetleri b\u00f6yle birer birer a\u00e7\u0131klar\u0131z.(14) 12- Ve e\u011fer […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":9048,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"class_list":["post-9047","post","type-post","status-publish","format-standard","has-post-thumbnail","hentry","category-gundem"],"yoast_head":"\n
\n12- Ve e\u011fer antla\u015fmalardan sonra, yine yeminlerini bozarlarsa ve dininize h\u0131n\u00e7 besleyip-sald\u0131r\u0131rlarsa, bu durumda k\u00fcfr\u00fcn \u00f6nderleriyle \u00e7arp\u0131\u015f\u0131n.(14\/a) \u00c7\u00fcnk\u00fc onlar, yeminleri olmayan kimselerdir;(15) belki cayarlar.<\/strong>
\n13- Yeminlerini bozan, peygamberi (yurdundan) s\u00fcrmeye \u00e7abalayan ve sizinle ilk defa (sava\u015fa) ba\u015flayan bir toplulukla sava\u015fmaz m\u0131s\u0131n\u0131z?(16) Korkuyor musunuz onlardan? E\u011fer inan\u0131yorsan\u0131z, kendisinden korkman\u0131za Allah daha lay\u0131kt\u0131r.<\/strong>
\n14- Onlarla \u00e7arp\u0131\u015f\u0131n\u0131z. Allah, onlar\u0131 sizin ellerinizle azabland\u0131rs\u0131n, hor ve a\u015fa\u011f\u0131l\u0131k k\u0131ls\u0131n ve onlara kar\u015f\u0131 size zafer versin, m\u00fc’minler toplulu\u011funun g\u00f6\u011fs\u00fcn\u00fc \u015fifaya kavu\u015ftursun.<\/strong><\/p>\n
\n“Fakat e\u011fer t\u00f6vbe eder, namaz\u0131 k\u0131lar ve zekat\u0131 verirlerse, (ancak o zaman) dinde sizin karde\u015fleriniz olurlar.” Ayetin bu k\u0131sm\u0131 “E\u011fer bu \u015fartlar\u0131 yerine getirirlerse o zaman onlar\u0131n sadece canlar\u0131 ve mallar\u0131 haram olmaz, ayn\u0131 zamanda onlar, \u0130slam toplumunda sizinle e\u015fit haklara(da) sahip olurlar. Sosyal, k\u00fclt\u00fcrel, yasal ve siyasal haklar konusunda bunlar\u0131n di\u011fer m\u00fcsl\u00fcmanlardan hi\u00e7bir fark\u0131 yoktur.
\n14\/a. “… Onlarla sava\u015fmal\u0131s\u0131n\u0131z…” belki sava\u015f korkusu onlar\u0131, yeminlerini bozmaktan ve \u0130slam’a dil uzatmaktan vazge\u00e7irir.
\n15. Metinde ge\u00e7en “yeminler” ve “ahid” kelimeleri, \u0130slam\u0131 kabul ettiklerine dair ettikleri yemin ve bulunduklar\u0131 ahdi ifade eder. Bundan dolay\u0131, onlarla yeni bir ahit yapma gibi bir problem ortaya \u00e7\u0131kmaz. Eski anla\u015fmalara gelince, bunlar\u0131n t\u00fcm\u00fcn\u00fc onlar zaten bozmu\u015f bulunuyorlard\u0131. Allah ve Rasulu taraf\u0131ndan beraatin (deklarasyon) a\u00e7\u0131k\u00e7a ilan edilmi\u015f olmas\u0131 bundan dolay\u0131d\u0131r. B\u00f6ylelerinin, kendileriyle herhangi bir anla\u015fma yapmaya de\u011fmeyen kimseler olduklar\u0131 onlar\u0131n, e\u011fer imans\u0131zl\u0131k ve \u015firklerinden t\u00f6vbe edip d\u00f6nerler ve namazlar\u0131n\u0131 k\u0131lar, zekatlar\u0131n\u0131 verirlerse ancak o zaman serbest b\u0131rak\u0131labilecekleri hususu da bu \u015fekilde ifade edilmi\u015ftir. Bu ayet, m\u00fcrtedlere nas\u0131l muamele edilece\u011fini a\u00e7\u0131k\u00e7a belirtir. Do\u011frusu, bu ayet nuz\u00fcl\u00fcnden bir bu\u00e7uk y\u0131l sonra patlak veren irtidat fitnesini daha \u00f6nceden haber verdi ve Hz. Ebu Bekir (r.a) o fitneyi ortadan kald\u0131rmak i\u00e7in bu ayette verilen i\u015faret do\u011frultusunda davrand\u0131. (Daha fazla izah i\u00e7in, l\u00fctfen, “\u0130slam Hukukunda M\u00fcrtedin H\u00fckm\u00fc” adl\u0131 kitab\u0131ma bak\u0131n\u0131z.)
\n16. Bu b\u00f6l\u00fcmde, muhatap m\u00fcsl\u00fcmanlard\u0131r. M\u00fcsl\u00fcmanlar ba\u015fkalar\u0131yla olan kan ve akrabal\u0131k ba\u011flar\u0131na, d\u00fcnyevi menfaatlar\u0131na ald\u0131rmaks\u0131z\u0131n sebat ve azimle Allah yolunda sava\u015fmaya ve m\u00fccadeleye te\u015fvik ediliyorlar. Bu pasaj\u0131n \u00f6z\u00fcn\u00fc hakk\u0131yla anlay\u0131p kavrayabilmek i\u00e7in okuyucunun, andla\u015fmalar\u0131n ilgas\u0131n\u0131n ilan edildi\u011fi zaman, durumun ne merkezde oldu\u011funu g\u00f6z\u00f6n\u00fcnde bulundurmal\u0131d\u0131r. \u0130slam, Arabistan’\u0131n hemen hemen b\u00fcy\u00fck bir b\u00f6l\u00fcm\u00fcnde hakim olup hakimiyetine meydan okuyacak daha \u00fcst\u00fcn bir g\u00fcc\u00fcn bulunmamas\u0131na ra\u011fmen, hala zahiri g\u00f6zle bakanlar, o zamanda at\u0131l\u0131yor olan nihai ink\u0131labi ad\u0131mda baz\u0131 tehlikeler oldu\u011funu san\u0131yorlard\u0131.
\nBirincisi, m\u00fc\u015frik kabilelere yap\u0131lan b\u00fct\u00fcn anla\u015fmalar\u0131n bir defada ve ayn\u0131 zamanda ilgas\u0131, onlar\u0131n hac yapmalar\u0131na mani olunarak, Kabe’nin sidanet ve siyanetinin (Kabe’ye bak\u0131m ve hizmet) de\u011fi\u015ftirilmesi ve “cahiliye” devrinden kalan b\u00fct\u00fcn dini merasimlerin iptal edilmesinin, m\u00fc\u015frik ve m\u00fcnaf\u0131klar\u0131n menfaat ve haks\u0131z yetkilerini yeniden teminat alt\u0131na almak ve korumak u\u011fruna, kanlar\u0131n\u0131n son damlas\u0131na kadar ak\u0131tacak denli tahrik etmi\u015f ve d\u00fc\u015fmanl\u0131k duygular\u0131n\u0131 alevlendirmi\u015f olaca\u011f\u0131ndan korkuldu.
\n\u0130kinci olarak korkulan husus \u015fuydu: Hac ibadetini yerine getirme konusunda m\u00fcsl\u00fcmanlara hareket serbestisi tan\u0131nan bu beyanname ile b\u00fcy\u00fck bir ihtimalle m\u00fc\u015frikler \u00f6fkelendirildi. Zira ayn\u0131 tebli\u011f ile Hac gayr-\u0131 m\u00fcslimlere yasak ediliyordu. Ayr\u0131ca hac, o d\u00f6nemde Arabistan’\u0131n ekonomik hayat\u0131nda, \u00e7ok \u00f6nemli bir rol oynamakta olmas\u0131 nedeniyle, bunun, onlar\u0131n iktisadi durumlar\u0131n\u0131 ters y\u00f6nde etkileyece\u011fi a\u00e7\u0131kt\u0131.
\nSon olarak bunun Hudeybiye Andla\u015fmas\u0131 ve Mekke’nin fethinden sonra, hen\u00fcz \u0130slam’\u0131 yeni kabul edenleri zor bir imtihana sokaca\u011f\u0131ndan korkuluyordu. \u00c7\u00fcnk\u00fc bir\u00e7oklar\u0131n\u0131n yak\u0131n dost ve akrabalar\u0131 hala m\u00fc\u015frikti ve ayn\u0131 zamanda bu yeni m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n bir k\u0131sm\u0131n\u0131n \u00e7\u0131karlar\u0131, kald\u0131r\u0131lm\u0131\u015f olan “cahili” yetkilerle yak\u0131ndan ba\u011flant\u0131l\u0131 idi. \u015eimdi ise m\u00fc\u015friklere kar\u015f\u0131 ilan edilen topyek\u00fcn sava\u015f, bu yeni m\u00fcsl\u00fcmanlardan sadece kendi yak\u0131n\u0131 h\u0131s\u0131m ve akrabalar\u0131n\u0131 \u00f6ld\u00fcrmesini de\u011fil, ayn\u0131 zamanda as\u0131rlard\u0131r zevkini \u00e7\u0131kard\u0131klar\u0131 eski yetki ve ayr\u0131cakl\u0131klar\u0131n\u0131 bizzat kendilerinin ilga etmesini istiyordu.
\nBu beklenen tehlikenin hi\u00e7birinin fiili bir \u015fekle d\u00f6n\u00fc\u015fmedi\u011fi do\u011fru olsa da, andla\u015fmalar\u0131n ilgas\u0131 an\u0131nda olaylar\u0131n ak\u0131\u015f\u0131n\u0131 \u00f6nceden hi\u00e7 kimse bilemeyece\u011fi i\u00e7in, yine de bu endi\u015feleri hakl\u0131 \u00e7\u0131karacak uygun sebepler vard\u0131. Fakat s\u00f6zkonusu tehlikeler engellendi, \u00e7\u00fcnk\u00fc gelen emirler, m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131 bu tehlikelere kar\u015f\u0131 \u00f6nceden haz\u0131rlam\u0131\u015ft\u0131. Ayr\u0131ca, bu haz\u0131rl\u0131k daha ba\u015fka g\u00fczel neticeleri de ortaya \u00e7\u0131kard\u0131. Geriye kalan “m\u00fc\u015frik”lerin reis ve idarecileri \u0130slam devlet merkezi Medine’yi ziyaret etmeye, \u0130slami ba\u011fl\u0131l\u0131klar\u0131n\u0131 belirtmeye ve kendilerine eski konum ve yetkilerini iade eden Hazreti Peygamber’e (s.a) itaat yemini yapmaya ba\u015flad\u0131lar. Bu olanlar, e\u011fer m\u00fcsl\u00fcmanlar “\u00fcltimatomun” ihtiva etti\u011fi h\u00fck\u00fcmleri k\u0131l\u0131\u00e7 yoluyla tatbikata koymak i\u00e7in ivedi harekette bulunacak \u015fekilde haz\u0131rl\u0131kl\u0131 bulunmam\u0131\u015f olsayd\u0131, \u00fcltimatomu takip eden hadiselerin daha farkl\u0131 bir y\u00f6n olabilece\u011fini ispatlamaktad\u0131r. Bundan dolay\u0131, m\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n h\u0131zla cihada sevkedilmi\u015f olmalar\u0131 gerekiyordu ve endi\u015felerini giderecek zamana ihtiya\u00e7lar\u0131 vard\u0131. Onlar\u0131n, Allah’\u0131n iradesini yerine getirirken hi\u00e7bir \u015feyin mani olmas\u0131na f\u0131rsat tan\u0131mamalar\u0131 hususunda uyar\u0131lm\u0131\u015f olmalar\u0131 bundand\u0131r. \u0130\u015fte bu b\u00f6l\u00fcm\u00fcn temas\u0131 budur.<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"