B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/p>\n 7- Bizimle kar\u015f\u0131la\u015fmay\u0131 ummayanlar, d\u00fcnya hayat\u0131na raz\u0131 olanlar ve bununla tatmin olanlar ve bizim ayetlerimizden habersiz olanlar;<\/strong> A\u00c7IKLAMA<\/strong><\/p>\n 12. Bu pasaj, hem bir iddiay\u0131 hem de bir delili ihtiva eder. \u0130ddia \u015fudur: Ahiret \u00f6\u011fretisini inkar edenler ka\u00e7\u0131n\u0131lmaz olarak Cehenneme gideceklerdir. Delil ise \u015fu: \u0130nkar edenler ya da gafil olanlar bu k\u00f6t\u00fc amelleriyle kendilerine Cehennem ate\u015finden ba\u015fka bir\u015fey haz\u0131rlam\u0131\u015f olmuyorlar. Y\u00fczbinlerce y\u0131ld\u0131r ya\u015fanan tecr\u00fcbelerin g\u00f6sterdi\u011fi bir ger\u00e7ek vard\u0131r; kendilerini sorumlu hissetmeyen ve Allah’\u0131n huzurunda hesap verece\u011fini d\u00fc\u015f\u00fcnmeyenlerin kendilerini kontrol edememeleri, ahlaks\u0131zl\u0131k etmeleri, Allah’\u0131n arz\u0131n\u0131 zorbal\u0131k ve karga\u015fayla doldurmalar\u0131 y\u00fcz\u00fcnden yoldan sapm\u0131\u015flar, dolay\u0131s\u0131yla Cehenneme hak kazanm\u0131\u015flard\u0131r. Bu ka\u00e7\u0131n\u0131lmaz ve zorunlu bir durumdur. E\u011fer bir insan, hayat\u0131n\u0131, \u00f6te d\u00fcnyan\u0131n olmad\u0131\u011f\u0131 zann\u0131 \u00fczerine kurarsa bu d\u00fcnyadayken i\u015fledi\u011fi amellerin hesab\u0131n\u0131 verme korkusunu hi\u00e7 bir surette ta\u015f\u0131mayacakt\u0131r. Bu y\u00fczden d\u00fcnyadaki t\u00fcm amac\u0131 \u00e7al\u0131p \u00e7\u0131rparak kazanmak, refah, mutluluk, iktidar ve \u015f\u00f6hret olacakt\u0131r. Dolay\u0131s\u0131yla bu maddeci tutumlar insanlar\u0131 Allah’\u0131n ayetlerinden gafil k\u0131lacak ve onlar\u0131 cehenneme g\u00f6t\u00fcren yanl\u0131\u015f yollara sokacakt\u0131r. B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. 7- Bizimle kar\u015f\u0131la\u015fmay\u0131 ummayanlar, d\u00fcnya hayat\u0131na raz\u0131 olanlar ve bununla tatmin olanlar ve bizim ayetlerimizden habersiz olanlar; 8- \u0130\u015fte bunlar\u0131n, kazanmakta olduklar\u0131ndan dolay\u0131 bar\u0131nma yerleri ate\u015ftir.(12) 9- […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":9669,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"class_list":["post-9668","post","type-post","status-publish","format-standard","has-post-thumbnail","hentry","category-gundem"],"yoast_head":"\n
\n8- \u0130\u015fte bunlar\u0131n, kazanmakta olduklar\u0131ndan dolay\u0131 bar\u0131nma yerleri ate\u015ftir.(12)<\/strong>
\n9- \u0130man edenler ve salih amellerde bulunanlar da, Rableri onlar\u0131 imanlar\u0131 dolay\u0131s\u0131yla alt\u0131ndan \u0131rmaklar akan nimetlerle donat\u0131lm\u0131\u015f cennetlere y\u00f6neltip-iletir (hidayet eder) .(13)<\/strong><\/p>\n
\nAhiret hakk\u0131ndaki bu son delil daha \u00f6nceki \u00fc\u00e7 delilden mahiyet\u00e7e farkl\u0131d\u0131r. Daha \u00f6ncekiler akli d\u00fc\u015f\u00fcnmeyi esas al\u0131rlarken, bu sonuncusu do\u011frudan insan tecr\u00fcbesiyle edinilmi\u015f bilgiyi temel almaktad\u0131r. Ger\u00e7i burada yaln\u0131zca bir ima s\u00f6z konusudur ama ayn\u0131 durum Kur’an’\u0131n bir \u00e7ok yerinde ayr\u0131nt\u0131l\u0131 bi\u00e7imde vurgulanmaktad\u0131r. Bu k\u0131sa ve veciz bir delildir. \u0130nsanlar Allah kar\u015f\u0131s\u0131nda hesap vereceklerini y\u00fcreklerine nak\u015fetmedik\u00e7e bu d\u00fcnya hayat\u0131na y\u00f6nelik do\u011fru davran\u0131\u015flar sergileyemezler.
\nAhiret duygusunun, inan\u00e7 sisteminin zay\u0131flad\u0131\u011f\u0131 ya da tamamen ortadan kalkt\u0131\u011f\u0131 zamanlarda insano\u011flunun yanl\u0131\u015f davranma\u011fa ba\u015flad\u0131\u011f\u0131 ger\u00e7e\u011fi uzun s\u00fcren tecr\u00fcbelerle desteklenmektedir.
\nAhirete inanman\u0131n ger\u00e7e\u011fe ili\u015fkin bir boyutu olmasayd\u0131, bu inanc\u0131 red ya da kabul etmenin sonu\u00e7lar\u0131 da as\u0131rlar boyunca zuhur etmemi\u015f olacakt\u0131. Bir \u00f6\u011fretinin kabulu halinde sonu\u00e7lar\u0131n\u0131n do\u011fru, reddi halinde de yanl\u0131\u015f olmas\u0131, o \u00f6\u011fretinin do\u011fru oldu\u011funu g\u00f6sterir. Her ne kadar yukar\u0131daki delilin \u00f6nc\u00fclleri ve bunlardan \u00e7\u0131kar\u0131lan sonu\u00e7lar a\u00e7\u0131k se\u00e7ik ve birbiriyle yak\u0131n ili\u015fki i\u00e7indeyse de, bu \u00f6nermeyi kabul etmeyen baz\u0131 insanlar bulunmaktad\u0131r. B\u00f6yleleri \u015funa benzer bir de\u011ferlendirmeyi benimserler: Ahireti inkar eden ahlak felsefelerini ve davran\u0131\u015f kurallar\u0131n\u0131 bu inkar \u00fczere temellendiren bir \u00e7ok insan vard\u0131r. Ama buna ra\u011fmen onlar hala y\u00fcksek ahlaki seciyyelere sahiptirler ve her t\u00fcrl\u00fc k\u00f6t\u00fcl\u00fckten ka\u00e7\u0131nmaktad\u0131rlar. K\u0131sacas\u0131 i\u015flerinde erdemlidirler ve insanlara b\u00fcy\u00fck hizmetleri dokunmaktad\u0131r. Fakat biraz durup d\u00fc\u015f\u00fcnmek g\u00f6sterecektir ki, bu zay\u0131f bir iddiad\u0131r. E\u011fer maddeci felsefe ve sistemleri incelersek t\u00fcm bunlar\u0131n manevi kemal ile do\u011fru ameller i\u00e7in sa\u011flam temeller olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 g\u00f6r\u00fcr\u00fcr\u00fcz. Zira bu felsefeler, s\u0131rf ateist ve materyalistler itibar ediyor diye s\u00f6z\u00fcn\u00fc etti\u011fimiz kaliteleri meydana getiremezler. Ger\u00e7ekten bu felsefelerde do\u011fruluk, tevazu, hakbilirlik, adalet, \u015fefkat, kerem, fedakarl\u0131k, muhabbet, munakabe, safiyet, g\u00f6rev ve y\u00fck\u00fcml\u00fcl\u00fckleri icra, emanetleri ifa gibi ahlaki nitelikleri olu\u015fturmak \u00fczere itici hi\u00e7bir etken yer almaz. Bu \u00f6\u011fretilerin yegane alternatifi “Tevhid” oldu\u011fu gibi, di\u011fer felsefelerin salt teorik ve uygulanamaz olu\u015fu gerek\u00e7esiyle uygulanabilir ahlak\u0131 bir sistem i\u00e7in temel olabilecek “faydac\u0131l\u0131k” (utilitarianism) \u0131n da yegane alternatifi Ahiret inanc\u0131d\u0131r.
\nApa\u00e7\u0131kt\u0131r ki, faydac\u0131l\u0131\u011f\u0131n ahlak de\u011ferlerine sevkedici g\u00fcc\u00fc olduk\u00e7a s\u0131n\u0131rl\u0131d\u0131r, \u00e7\u00fcnk\u00fc ki\u015fiyi bizzat fayda kavram\u0131n\u0131n s\u0131n\u0131rlar\u0131 i\u00e7ine hapseder. B\u00f6ylece bu felsefeye inanan bir kimse ger\u00e7e\u011fi, yaln\u0131zca kendi yarar\u0131na, ailesi ve toplumu vs. yarar\u0131na g\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fc \u00f6l\u00e7\u00fcde “ger\u00e7ek” kabul edecektir ve t\u00fcm \u00e7abas\u0131n\u0131 refah\u0131n\u0131, mutlulu\u011funu art\u0131rmaya hasredecektir. Ayn\u0131 \u015fekilde manevi-ahlaki nitelikleri, yaln\u0131zca kendisinin veya halk\u0131n\u0131n \u00e7\u0131karlar\u0131na hizmet etti\u011fi s\u00fcrece benimseyecektir. Fakat bu “ger\u00e7ek”lerin zararl\u0131 olmaya ba\u015flad\u0131\u011f\u0131n\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fc\u011f\u00fc zaman, onlar\u0131 terkedecektir. Bunun nedeni faydac\u0131n\u0131n mutlak bir manevi sisteme inanmamas\u0131, yaln\u0131zca amac\u0131na uygun ve \u00e7\u0131karlar\u0131na hizmet eden \u015feyleri do\u011fru-yanl\u0131\u015f, namusluluk-namussuzluk, g\u00fcvenilir-g\u00fcvenilmez… bi\u00e7iminde “benimsemesidir”. \u0130ngiliz toplumu faydac\u0131 ahlaka, en \u00e7ok yatk\u0131n toplumdur. Onlar\u0131n ortaya koydu\u011fu \u00f6rnek, amac\u0131m\u0131z\u0131 ortaya koymam\u0131za yard\u0131m edecektir. Allah’\u0131n varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 ve Ahiret’i inkar etse bile bir insan\u0131n y\u00fcksek bir ahlaki seciyeye sahip olabilece\u011fini ileri s\u00fcrenler, iddialar\u0131n\u0131 desteklemek \u00fczere \u0130ngiliz toplumunu zikrederler. \u00c7\u00fcnk\u00fc onlara g\u00f6re genelde \u0130ngilizler maddeci olmalar\u0131na ra\u011fmen di\u011fer uluslardan daha hakkaniyetli, daha adil, daha g\u00fcvenilir ve daha m\u00fctevazidir. Oysa ger\u00e7ek \u015fudur ki, \u0130ngiliz halk\u0131 faydac\u0131 ahlak\u0131n g\u00fcvenilmezli\u011fi konusunda en canl\u0131 \u00f6rne\u011fi te\u015fkil eder. Nitekim uluslararas\u0131 ili\u015fkilerde \u0130ngiliz temsilcilerinin sefil ahlak \u015fovlar\u0131 sergilemesi bunun kan\u0131t\u0131d\u0131r. Onlar insan\u0131n g\u00f6z\u00fc i\u00e7ine baka baka yalan s\u00f6ylerler, d\u00fczenbazl\u0131k yaparlar; zorbal\u0131k, zul\u00fcm ve kaypakl\u0131k; ne ararsan\u0131z vard\u0131r onlarda. B\u00fct\u00fcn bir \u0130ngiliz ulusu bu ahlak\u0131n savunucular\u0131 olarak onlara arka \u00e7\u0131kabilmektedir. E\u011fer onlar\u0131n sa\u011flam ahlaki temelleri olsayd\u0131 bu diplomatlar\u0131n tek tek haktan\u0131r, m\u00fctevazi, adil, do\u011fru, s\u00f6z\u00fcnde durur olmamalar\u0131 m\u00fcmk\u00fcn m\u00fcyd\u00fc? Demek ki ahlak de\u011ferlerini ulus olarak terketmi\u015fler. Bu durum \u0130ngilizlerin ahlak de\u011ferlerine yaln\u0131zca kendi \u00e7\u0131karlar\u0131na hizmet etti\u011fi zaman inand\u0131klar\u0131n\u0131n kesin delilidir. Aksi takdirde gerek birey gerekse ulus olarak iki z\u0131t durumu birden benimseyememeleri gerekir. Oysa ahlak mutlak oldu\u011funda ahlakt\u0131r. Aksi halde politikad\u0131r, makyavelizmdir.
\nB\u00fct\u00fcn bunlara kar\u015f\u0131l\u0131k Allah’\u0131 ve Ahiret’i inkar edenler aras\u0131nda mutlak ahlak prensipleri oldu\u011funu savunanlar varsa, onlar bu de\u011ferleri faydac\u0131 felsefeden almam\u0131\u015flar, fark\u0131nda olmadan y\u00fcreklerine yerle\u015fip kalm\u0131\u015f olmas\u0131 muhtemel olan gizli dini etkilerden \u00e7\u0131karm\u0131\u015flard\u0131r. Bu durumda olanlar manevi-ahlaki olgunluklar\u0131n\u0131n her ne kadar sek\u00fclarizme ve materyalizme ba\u011fl\u0131yorlarsa da, ger\u00e7ekte dine bor\u00e7ludurlar. \u00c7\u00fcnk\u00fc bu felsefeler i\u00e7inde kendilerini bu de\u011ferlere sevkeden bir d\u00fcrt\u00fc (saik) g\u00f6stermeleri m\u00fcmk\u00fcn de\u011fildir.
\n13. Bu ayeti aceleyle ge\u00e7i\u015ftirmemiz do\u011fru olmaz. Zikredili\u015f d\u00fczenine g\u00f6re bu ayet \u00fcst\u00fcnde derince d\u00fc\u015f\u00fcnmek gerekir:
\na. “Allah onlara (iman edip salih amel i\u015fleyenlere) niye Ahiret Yurdu’ndaki Naim Cenneti’ni ba\u011f\u0131\u015fl\u0131yor?” \u00c7\u00fcnk\u00fc onlar, bu d\u00fcnyadayken S\u0131rat-\u0131 M\u00fcstakim’i izlediler ve d\u00fcnya hayat\u0131n\u0131n her cephesi i\u00e7inde do\u011fruyu benimsediler… Hem birey hem de topluluk olarak… Ve yanl\u0131\u015f, hatal\u0131 yollardan sak\u0131nd\u0131lar.
\nb. “Onlar nas\u0131l yapt\u0131lar da, her ad\u0131mda, her d\u00f6n\u00fcm ve kav\u015fak noktas\u0131nda, do\u011fru ile yanl\u0131\u015f, hak ile bat\u0131l, hidayet ile dalalat aras\u0131n\u0131 ay\u0131r\u0131rken sahih kriterler kullanabildiler? Ayr\u0131ca basiretlerini kullan\u0131p yanl\u0131\u015f yollardan titizlikle ka\u00e7\u0131narak s\u00fcrekli S\u0131rat-\u0131 M\u00fcstakim \u00fczere kalabilme g\u00fcc\u00fcn\u00fc nereden ald\u0131lar?” Bu g\u00fcc\u00fcn kayna\u011f\u0131, her\u015feyin as\u0131l kayna\u011f\u0131 olan Rabbleriydi; onlara hidayet ve her kritik durumda salih ameller i\u015fleme g\u00fcc\u00fc veren Rabbleri…
\nc. “Rabbleri onlara niye hidayet ve g\u00fc\u00e7 verdi?” \u00c7\u00fcnk\u00fc onlar iman etmi\u015flerdi.
\nd. “Yukar\u0131daki sonu\u00e7lara ula\u015ft\u0131racak olan iman, nas\u0131l bir imand\u0131r?” B\u00f6yle bir iman yaln\u0131zca bir ikrardan ibaret de\u011fildir. Bu iman, insan davran\u0131\u015f ve seciyesinin muharrik ruhudur; insan\u0131n manevi ve ameli yap\u0131s\u0131n\u0131 de\u011fi\u015ftiren bir g\u00fcce sahiptir.
\nBu noktay\u0131 tasvir etmek \u00fczere insan\u0131n fiziksel hayat\u0131 i\u00e7indeki beslenme, sa\u011fl\u0131k, enerji ve mutlulukla ilgili durumuna bir g\u00f6z atal\u0131m. Apa\u00e7\u0131kt\u0131r ki, beslenme denen hadisenin olu\u015fabilmesi i\u00e7in yaln\u0131zca herhangi bir besine de\u011fil, sindirilip kana kar\u0131\u015fabilen, damarlarda v\u00fccudun her k\u00f6\u015fesine ta\u015f\u0131n\u0131p, v\u00fccut i\u00e7in gerekli enerjiyi sa\u011flayabilen “besinler” gereklidir. Ayn\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcnceyle hidayet, do\u011fru tav\u0131r, salih amel ve ger\u00e7ek ba\u015far\u0131 da ak\u0131l, kalb ve nefsin derinliklerine n\u00fcfuz ettirilmi\u015f olan yahut da akl\u0131n ve kalbin bir k\u00f6\u015fesinde uyuklamakta bulunan itikatlar \u00f6ng\u00f6r\u00fclen sonu\u00e7lar\u0131 \u00fcretemez; \u00e7\u00fcnk\u00fc onlar bir insan\u0131n davran\u0131\u015f\u0131, seciyesi, d\u00fc\u015f\u00fcnce y\u00f6ntemi i\u00e7in ve daha iyi bir hayat i\u00e7in tav\u0131r alabilmesi yolunda bir etkide bulunamaz. T\u0131pk\u0131 bir kimsenin bir tak\u0131m yiyecekleri yeyip, Allah’\u0131n koydu\u011fu fiziksel yasalar gere\u011fi sindirmedik\u00e7e elde edemeyece\u011fi sonu\u00e7lar\u0131 temin edememesi gibi, sahih itikatlar\u0131 yaln\u0131zca dil ile ikrar etmekle yetinip, onlar\u0131 akl\u0131n\u0131n, kalbinin ve nefsinin bir par\u00e7as\u0131 haline getirmeyen insan da, yaln\u0131zca bu itikatlara uygun amellerle kazan\u0131labilecek olan kar\u015f\u0131l\u0131klar\u0131 elde edemez.<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"