sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

İSLAMİ AHLAKIN MERTEBELERİ – 3

Kasım 16, 2025 11:59
17
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

 

İSLAMİ AHLAKIN MERTEBELERİ-3

Hamd âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim, din gününün sahibi ALLAH Azze ve Celle’ye olsun. Salât ve Selam örneğimiz, önderimiz, liderimiz kendisine uyulmadığı ve izinden gidilmediği müddetçe kurtuluşun mümkün olmadığı Hz. Muhammed(sav)’e âline ashabına olsun inşallah

İslam’ı Ahlakın mertebelerinden İman ve İslam’ı açıkladık. Bu yazımızda 3. Olan Takva mertebesini yazacağız.

~TAKVA~

Tafsilata girmeden takvayı ve manasını anlamaya çalışınız, gayret ediniz. Takva nedir? Belli bir elbise, muayyen bir görünüş veya belli bir yaşama şekli midir?Hayır takva; Allah korkusu ve ona itaat duygusundan oluşan nefsin bir halinden ibarettir. Hayatın her bölümünde bir görünüm olarak ortaya çıkar. Gerçek takva, kişinin kalbinin Allah korkusuyla ve ona kulluk duygusuyla nurlanmış olmasıdır. Kıyamet gününde Rabbinin huzurunda duracağını çok iyi bilmesi ve kavramış olmasıdır. Ve kesinkes bu dünya hayatının imtihandan başka bir şey olmadığını ve Allah’ın kendisini belli bir zaman için dünyaya gönderdiğini çok iyi idrak etmesi ve daimi olan geleceğinin tek bir şeye inhisar ettiğini bilmesidir. O da dünyada imtihan için elinde bulunan kuvvet ve kabiliyetini nasıl istihdam edeceğidir? Rabbani iradeye uygun olarak malik olduğu mal ve malzemeyi nasıl tasarruf edecek?Hayatının değişik noktalardan alakalı olduğu kimselerle muamelesi nasıl olacaktır? Bu duyguların kendisinde uyandığı her ferd kalbini uyandırmış, dini duygusu parıldamış ve arınmış demektir. Allah sevgisine uygun olmayan her şeyi kalbinden silip atmış ve kendisini hesaba çekebilmiş demektir. Nefsini hesaba çekip kendinde zuhur edecek rağbet ve meyillerin neler olduğunu, vaktini nasıl geçirdiğini gücünü ve kuvvetini nasıl kullandığını düşünür. Açıkca günah ve münker olan şeylerin yanısıra şüpheli şeylerden uzaklaşmaya başlar. Nefsindeki görev duygusu bütün emir ve vacibleri severek ve isteyerek yerine getirmeye icab eder. Allah korkusu onda büyük etki eder ve Allah’ın koyduğu hududa tecavüz eden nefsi hakkında korku duyunca sarsıntılar geçirir. Hukukullah ve kul haklarını muhafaza, artık adet haline gelir. Ve kalbi hakka ve doğruluğa muhalif olan her şeyi işlemekten korku duyar.

Bu keyfiyet insan hayatında belli bir şekilde ortaya çıkmaz veya sınırlı bir iş çerçevesinde görünmez. Aksine kişinin düşünce yapısına hakim olur. Hayatının bütün yönlerinde ortaya çıkar. Onun etkisi gereğince hanif bir siyret ve nezih bir ahlak ile yetişir. Değişik şekillerinin hepsinde belli bir tarzda sadece saflık ve temizlik bulunan bir nezih ahlak içinde yetişir.

Takvanın sadece bazı belli şekillere tabi olup devam ettirmek olduğunu kabul edenleri, sadece belli yollarla zahiri ve yapmacık bazı şekiller ve belli bir kalıp içinde kabul edenleri, takip ettikleri bu takva türünü muhafazada çok özen gösterdikleri, büyük gayretlerle yerine getirip nefislerinin razı olduğu bu takva türünü çok sıkı bir şekilde devam ettirdiklerini görürsün. Fakat aynı zamanda hayatlarının başka bir yönünde, takvayı bırakın, iman gereklerine muhalif olan düşünce, çalışma ve uğraşlarla dolu bir ahlak tarzı görünür. Bunlar, İsa (a.s.) ın kendi özel lisanıyla buyurduğu gibidirler: “Ey sinek kadar küçük bir şeyden boğazı tıkanıp deveyi yutan yöneticiler!” (İncil bab 23/34)

Gerçek takva ile sun’i takva arasındaki farkı anlaman için sana bir misal vereyim:İki adam düşün. Bunların biri iç ve dış temizliğine son derece riayet ediyor. Bu hususta son derece zevk sahibi. Hangi türünden olursa olsun pislikten nefret ediyor. İç temizliğini de tercih ediyor. Ona her şeyiyle sahip olmasa da olmayı arzuluyor. Öteki ise temizlik şuurundan tamamen yoksun, ama elinde bir liste var. Sağdan soldan bazı pisliklerin ismini toplayıp bu listeye yazmış. Bu listede bulunan pisliklerden son derece kaçınıyor. Öteyandan herhangi bir şekilde bu listeye girmemiş olan bir yığın pisliğe, listedeki pisliklerden daha ağır daha kötü pisliğe bulaşmış. Bu adamla birincisi hiç bir olur mu?

Sana burada anlatmak istediğim fark sadece bu değil. O şahsı, şu anlatacaklarım yanında pırıl pırıl görürsün. Takva ve veraları ufukları kaplamış olan bazıları vardır ki, cüz’i meselelerde mübalağa ile onları muhafazaya çalışırlar. Uzunluğuyla konan belli ölçüden kısa oldu diye sakalı kısa olanları fasık kabul ederler. Eteği topuklarından aşağıya sarkan herkesi ateşe girecek diye tehdit ederler. Mezheblerinin fer’i meselelerinde ona uymayanları nerdeyse dinden çıkarırlar. Bir taraftan böyle yaparlar. Öteyandan da dinin usulünü, büyük meselelerini ve temel ilkelerini yanlış göstermede son derece cömert davranırlar. Öyleki müslümanların hayatını şer’i ruhsatlar, siyasi menfaatlar üzerine bina ederler. Dinin ikamesi için çaba ve gayret sarfetmekten yüz çevirmelerine sayılamayacak kadar hileler icad ederler. Bütün gayretlerini ve mesailerini müslümanları küfrün, hakimiyeti ve düzenin emri altında “İslami Yaşayış” planı çizmeye verirler. Bunlar avam tabakasını böyle dar bir ortamda dini hayatlarını sürdürebileceklerine ikna etmiş liderlerdir. Gayri islami bir nizama hizmette mal ve canlarını verseler dahi mesuliyetleri olmaz ve bu ortamda dini bir hayat sürdürebilirler. Onun ötesinde gerçekleştirmek için herhangi bir yolda cihada gerek yoktur. Bundan daha kötüsü ve üzücü, hatta ağlatıcı olanı ise bu şahıslara birisi cüret ederek dinin gereklerini ve hakikatını anlatmaya çalışıp dinin ikamesi için çalışmaya sevketmeyi denese o şahıslar yüzlerini asıp söylenenlere aldırmamakla kalmazlar, ellerinden gelen her şeyi kullanıp bu çalışmalara engel olmaya bizzat gayret ederler. Bu zatların yaptıklarının takvalarına bir zarar vermemesi çok garip değil midir?Dini bir mantık taşıyan birisi bunların takvasından şüphe etmez mi?

Gerçek ve suni takva arasındaki fark daha değişik şekillerde zuhur eder. Eğer gerçek takvanın özünü anladıysan bunları kolayca idrak edebilirsin.

Sakın olaki su-i zan sizi benim hadislerde varid olan edeb ve ahkamı küçük gördüğüm düşüncesine götürmesin. Hadislerde varid olan zahiri görünümle ilgili elbise, giyecek gibi adabı küçük görmekten ve alaya almaktan Allah’a sığınırım. Bu kabil tehlikeli görüşlere cesaret etmek veya bunların aklımıza gelmesinden Allah’a sığınırım. Benim anlatmak istediğim takvanın gerçeği ve cevheridir, elle tutulan görünenleri değildir. Kalbinde takva gerçeği yer etmiş olan herkes doğruluk boyasıyla boyanmış ve katıksız İslam hayatı yaşıyor demektir.

İslam bütün şümulüyle o ferdin fikirlerinde, duygularında, arzularında, şahsi zevkinde, vakitlerini taksimde, gücünü kullanmada yaşama programı ve mücadelesinde, kazancında, harcamasında ve hayatının diğer bütün yönlerinde yavaş yavaş tecelli eder. Ama işi tersine çevirir de zahiri görünümleri hakikat tercih eder, görünüşlere ehemmiyet verirseniz ve fıtri olmayan suni bir yola zahiri emir ve ahkam’a suni olarak yönelir ve gerçek takvanın yetişmesi için toprağa tohum atmaz ve onu sulamazsanız daha önce zikrettiğimiz sonuçlardan başkasını elde edemezsiniz. Birinci şekilde kişi sabır, vekar ve temkine muhtaçtır. Burada netice yavaş yavaş elde edilir ve semere bir müddet gecikir. Aynen toprağa atılan tohumdaki gibi tohum yavaş yavaş fidana dönüşür kemale erer ve semeresini ve çiçeğini bir gün veya iki günde vermez. Bir ağaç tohumu uzun seneler sonra bu kıvama gelir. Bu yüzden tabiatlarında acelecilik bulunanlar bu yoldan çabuk usanırlar. İkinci şekilde ise neticeyi kolayca çabucak önümüzde şekilenmiş görürsünüz. O da tıpkı ağaca benzer bir odunu toprağa sokar ve üzerine yaprak ve meyve zannını uyandıracak şeyler asarsınız.

Bu ikinci yolun bugün revaçta olduğunu ve her yerde bunun birinci yola tercih edildiğini görürsünüz. Fakat gerçek ağacın gerçekleştirdiği ümid ve arzuların onda birinin dahi bu suni ağaçlardan elde edilmeyeceği inkar edilemeyecek kesin bir hakikattır.

(MEVDUDİ)

Rabbim hakiki takvayı kuşananlardan eylesin. Tohum olduğunu anlayıp zamanını bekleyen,acele edip yoldan dönenlerden eylemesin. Amin ecmain.

Velhamdulillahirabbilalemin ..

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.