sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

ALLAH (C.C)’NUN VARLIĞINA DEĞİL SIFATLARINA ORTAK KOŞULUYOR

Kasım 22, 2025 11:59
25
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

‎اِنِ الْحُكْمُ اِلَّا لِلّٰهِۜ اَمَرَ اَلَّا تَعْبُدُٓوا اِلَّٓا اِيَّاهُۜ

Hüküm yalnızca Allah’ındır; kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir.

 (Yusuf 40)

Seyyid Kutub bu ayeti tefsir ederken, tevhidin özünü “Allah’ın hâkimiyetini kabul etmek” olarak görür. İnsanlar tarih boyunca Allah’ın varlığını değil, O’nun hüküm koyma yetkisini (yani hâkimiyetini) inkâr etmişlerdir.

“İnsanlar ilahlık davası gütmeden, Allah’ın hüküm yetkisini çalarak O’nun yerine kendi kanunlarını koyduklarında, fiilen rububiyet iddiasında bulunmuş olurlar.”

Burada Yusuf (a.s.), zindandaki arkadaşlarına yalnızca Allah’ın varlığını değil, O’nun yeryüzündeki hükümranlığını anlatmaktadır. Çünkü insanlar çoğu zaman “Allah vardır” derken aynı zamanda O’nun dışında hüküm koyuculara boyun eğmektedirler. İşte bu, Allah’ın hâkimiyet sıfatına ortak koşmaktır.

 “Hüküm Yalnızca Allah’ındır” İfadesinin Anlamı“Bu ifade, Allah’ın hükümranlığını (hakimiyetini) hem kainatta hem de insanların hayatında mutlaklaştıran bir kelimedir. Din, yalnızca Allah’ın hüküm koyduğu nizamdır; başka bir otoritenin hükmü, şirk sistemidir.”

Burada  tevhid anlayışı salt akidevi bir mesele değil, hayatın tüm alanlarına yayılan bir ilkedir. Bu ayet, sadece ibadet anlamında değil, hukuk, siyaset, ahlak ve toplumsal düzen anlamında da Allah’ın hükmünü üstün tutmayı emreder.

Eski Dönemlerde

İnsanlar çoğunlukla putlara tapar, onlardan bereket veya yardım beklerdi. Bu durum görünürde bir şirkti. Fakat o çağda bile insanlar bazen Allah’ın varlığını kabul eder, sadece hükümde başka varlıklara ortak koşarlardı. Yusuf’un zindan arkadaşlarının putlara inanışı da bu türdendir.

Günümüzde

Buna göre günümüzde “putlar” değişmiştir. Artık taş ve tahtadan putlara tapılmıyor; kanun koyucu, egemen, ideoloji, lider veya sistem şeklinde putlaştırılmış kavramlar Allah’ın hükmüne ortak edilmiştir.

Seyyid kutup bu konuda şöyle der;

“Bugün insanlar, Allah’ın hükmünü bırakıp, insan yapımı kanunlara boyun eğdiklerinde; bunlar da putların yerini almıştır. Hâkimiyet Allah’tan alınmış, beşerî otoritelere verilmiştir. Bu, çağdaş şirktir.”

Dolayısıyla Seyyid Kutub, Yusuf 40. ayeti yalnızca tarihî bir olay değil, her döneme hitap eden evrensel bir ilke olarak görür. Çünkü “hüküm yalnızca Allah’ındır” prensibi, her çağda Allah’ın yeryüzündeki hâkimiyetinin temelidir.

Tevhid, sadece “Allah birdir” demek değildir. Gerçek tevhid, hayatın bütün yönlerinde Allah’ı tek hüküm koyucu olarak kabul etmektir.

Bu bağlamda seyyid kutubun şu cümlesi meşhurdur:

“Tevhid, sadece kalpteki bir inanç değildir; hayatı düzenleyen bir nizamdır. Eğer bu nizam Allah’ın hükmüyle şekillenmiyorsa, o toplum Allah’a değil, başka ilahlara kulluk ediyor demektir.”

Bu düşünce, onun “Hakimiyet Allah’ındır (El-Hâkimiyyetü Lillah)” prensibinin özünü oluşturur.

Yusuf 40. ayet,insanlığın en temel sınavını özetler:

Allah’ın hâkimiyetini kabul etmek mi, yoksa kendi aklını ve sistemini O’nun yerine koymak mı?

“Yusuf’un çağrısı, insanlığı Allah’ın mutlak hâkimiyetine dönmeye çağırıdır. O’nun hükmünü reddetmek, O’nun varlığını inkâr etmekten farksızdır.” ‏

‎والحمد لله رب العالمين

Yazarın Diğer Yazıları
Ekim 28, 2025 11:59
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.