sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

TABERİ (RH.A)’İN BAKIŞ AÇISIYLA TAHA SURESİ 131. VE 135. AYET-İ KERİMELER

TABERİ (RH.A)’İN BAKIŞ AÇISIYLA TAHA SURESİ 131. VE 135. AYET-İ KERİMELER
Aralık 16, 2025 09:56
11
A+
A-

131- Ey Muhammed, bir kısım kâfirlere, kendilerini imtihan etmek için verdiğimiz dünya hayatının süsünde sakın gözün kalmasın. Rabbinin rızkı daha hayırlı ve daha süreklidir.

Ey Muhammed, rablerinin âyetlerinden yüz çeviren bir kısım kâfirlere, kendilerini imtihan etmemiz için vermiş olduğumuz, dünya hayatımn gelip ge­çici nimetlerinde sakın gözün kalmasın. Zira rabbinin, sana vermeyi vaadettiği, âhiretteki nzıklar ve sevap, dünya hayatının gelip geçici geçimliklerinden daha hayırlıdır ve daha devamlıdır. Zira âhiret nimetleri sonsuzdur.

Ebu Rafı’ diyor ki: “Resulullah (s.a.v.) beni, birşey ödünç almak için bir Yahudi’ye gönderdi. Yahudi, rehin almadan ödünç vermeyeceğini söyledi. Re­sulullah bundan dolayı çok üzüldü. Bunun üzerine Allah Teala bu âyet-i keri­meyi indirdi. [1][137]

Bu hususta diğer bir âyette de şöyle buyuruluyor: “Kâfirlerin bir kısmına verdiğimiz çeşitli dünya nimetlerine heveslenip göz dikeyim deme. Onların akıbetlerine üzülme. Müminlere merhamet kanatlanın indir.” [2][138]

Resuluîlah (s.a.v.) her türlü imkâna sahip olduğu zamanlarda bile müte-vazi bir hayat yaşamış, kendi şahsı için mal biriktirmeyi hiçbir zaman düşünme­miştir. O bir zaman, hanımlarına öfkelenip özel bir odaya çekildiğinde kendisini ziyaret eden Hz. Ömer (r.a.) şunları anlatmıştır:

“Ben orada Resuiullah’i kuru bir hasır üzerinde gördüm. Hasırın üzerinde hiçbir şey (yaygı) yoktu. Başının altında, içi hurma Hfıyle dolu deri bir yastık vardı. Ayaklarının ucunda ağaç yapraklan dağılmıştı. Başucunda da duvarda asılı bir namaz postu vardı. Ben, hasırın, Resulullah’ın bir tarafında iz yaptığını gördüm ve ağladım. Resulullah (s.a.v.) “Niye ağlıyorsun?” diye sordu. Ben de “Ey Allah’ın Resulü, Kisra, Kayzer, içinde bulundukları bol mallarla yaşarlar­ken sen, Allah’ın Resulü bu haldesin.'” dedim. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.) şu cevabı verdi: “Dünyanın oniann, âhiretin de bizim olmasını istemez mi-sin? [3][139]

 

132- Ailene namazı emret. Sen de namaz kılmakta sabret. Biz, senden rızık istemiyoruz. Sana rızık veren biziz. Güzel akıbet takva sahiplerinin-dir.

Ey Muhammed, aile efradına namaz kılmayı emret. Sen de onu hakkıyla eda etmekte sabret. Biz bunu emrederken senden bir mal istemiyoruz. Senden, bedeninle yapacağın bir ibadet istiyoruz. Bunun karşılığında sana bol sevap ve­receğiz. Sana malı veren biziz. Onu senden elbette ki istemiyoruz. En güzel akıbet, Allah’ın emirlerini tutup yasaklarından kaçınarak ondan korkanlarındır. [4][140]

 

133- Kâfirler: “Muhammed, rabbindcn bize bir mucize getirse ya.” dediler. Onlara, önceki kitaplardakî açıklama gelmedi mi?

Müşrikler Resulullah’a karşı çıkarak şöyle diyorlardı: “Salih Peygambe­re dişi deve, İsa Peygambere Ölüleri diriltme vb. mucizeler verildiği gibi Mu­hammed de bizlere bu tür mucizeler getirse ya.” Bunun üzerine Allah Teala on­lara cevaben: “Onlara Önceki kitaplardaki açıklama gelmedi mi?” buyurdu. Ya­ni, önceki ümmetler de bunlar gibi mucizeler istemişlerdi. Kendilerine mucize­ler geldikten sonra onlara iman etmeyince helak edilmişlerdi. Bunlara da iste­dikleri mucizeler geldiği halde iman etmezlerse aynı akıbete uğrarlar. Bundan ibret alsınlar. [5][141]

 

134- Eğer biz onları Muhammcd’den önce bir azapla helak etseydik, muhakkak: “Rabbimiz, bize bir Peygamber gönderseydin de zelil ve rüsvay olmadan önce âyetlerine uysaydık ya.” derlerdi.

Şayet biz, mucize isteyen bu müşrikleri, Kur’anı indirmeden Önce veya Muhammed’i Peygamber göndermeden önce indireceğimiz bir azapla helak et­miş olsaydık bu defa kıyamet gününde kendilerine azap etmeyi dilediğimizde: “Rabbimiz, bize, sana ibadet etmeye davet eden bir Peygamber gönderseydin de biz rezil olmadan, senin Peygamberine ve âyetlerine tâbi olsaydık.” derlerdi.

Allah Teala bu âyet-i kerimede, kâfirlerin inatçı oîduklanni, iman etme­mekte direttiklerini, kendilerini imana davet eden Peygamberlerin gönderilme­lerine rağmen tutarsız gerekçeler ileri sürdüklerini beyan ediyor. [6][142]

 

135- Ey Muhammcd, (Sen o inatçılara) şöyle de: “Herkes akıbetini beklemektedir. Siz de bekleyin. Yakında kimin doğru yolun yolcusu oldu­ğunu ve kimin hidayete erdiğini bileceksiniz.”

Allah Teala bu âyet-i kerimede müşrikleri tehdit etmekte ve Resulullah’ın mâneviyatnıru güçlendirmektedir. Müşriklerin, akıbetlerini yakın­da göreceklerini ve pişman olacaklarını ve bu pişmanlığın kendilerine fayda vermeyeceğini beyan etmektedir.

Kur’an-ı Kerim’de bu şekilde uyanda bulunan âyet-i Kerimeler çoktur. Bu âyetlerde Duyuruluyor ki: “Onlar yann kimin çok yalancı ve küstah olduğu­nu bileceklerdir. [7][143] “Eğer putlara inanmada ısrar edip sabretmeseydik, neredeyse bizi ilahlarımızdan saptiracaktı.” derler. Onlar azabı gördükleri zaman, yolu sapık olan kimmiş bileceklerdi.   [8][144]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.