TABERİ (RH.A)’İN BAKIŞ AÇISIYLA ENBİYA SURESİ 36. VE 40. AYET-İ KERİMELER
36- Kâfirler seni gördükleri zaman, alaya almaktan başka bir şey yapmazlar. Birbirlerine: “İlahlarınıza dil uzatan bu mu?” derler. Halbuki kendileri, rahman olan Allah’ı anmayı inkâr ediyorlar.
Ey Muhammed, müşrikler seni gördüklerinde alaya alırlar. Zira onlar, ciddiyetten yoksundurlar. Senin hakkında aralarında: “İlahlarınızı ayıplayan, onlara dil uzatan bu mu?” derler. Halbuki kendileri her zaman, anılması gereken rahman olan Allah’ı anmayı inkâr ederler. Onu kabul etmezler. Onlar bu halleriyle seninle nasıl alaya kalkışırlar?
37- İnsan, aceleci bir tabiatla yaratılmıştır. Yakında size delillerimi göstereceğim. Onları benden acele istemeyin.
* Ayet-i Kerime’de, insanın aceleci bir tabiatta yaratıldığı beyan edilmektedir. Tefsir âlimleri bu ifadeyi çeşitli şekillerde izah etmişlerdir. Bazılarına göre bu ifadeden maksat, insanın bizzat kendisinin aceleci bir tabiatta yaratılmış olmasıdır.
Bazılarına göre ise bu ifadedan maksat, Allah Teala’nin, insanı acele olarak yaratmasıdır. Taberi bu görüşü tercih etmiştir.
Allah Teala bundan önceki âyetlerde hiçbir kimsenin, dünyada ebedi olarak yaşamayacağını beyan edince bir kısım insanlar alay ederek derhal cezalandırılmalarını istemişler Allah Teala da insanın aceleci bir tabiatta yaratıldığını beyan etmiş ve herkese layık olduğu cezayı ve mükâfatı vereceğini bildirmiş, insanlann acele etmemelerini istemiştir.
38- Kâfirler: “Eğer doğru söylüyorsanız, bu vaadedilen ne zamandır?” derler.
Allah’ın, kendilerine delillerini ve azabını acele olarak göstermesini isteyen bu müşrikler, Muhammed’e: “Eğer vaadettiklerinizde doğru iseniz bu vaa-dettiğiniz azap bize ne zaman gelecektir?” derler. Onlar da bu sözleriyle, gelecek olan ilâhî azapla alay etmişlerdir.
39- Kâfirler ateşi yüzlerinden ve arkalarından sayamayacakları ve kimseden de yardım göremeyecekleri zamanı bir bilseler…
* Allah Teala bu âyet-i Celile’de, azabın kendilerine acele gelmesini isteyen kâfirlere cevap veriyor ve cehenem azabına düşüp sahipsiz kalacakları zamanı bilmiş olsalar böyle bir istekte bulunmayacaklarını beyan ediyor.
40- Bilakis kıyametteki ateş azabı onlara ansızın gelir de kendilerini şaşkına çevirir. Bir daha onu geri çcvircmczlcr. Kendilerine mühlet de verilmez.
* Allah Teala bu Syet-i kerimede, azabın ne zaman geleceğini soran kâfirlere cevap veriyor ve kıyametin aniden kopup ondaki cehennem azabının aniden geleceğini, kâfirlerin bu ateşe karşı kendilerini savunamayacaklannı ve o
ateşe girmemek için kendilerine herhangi bir mühlet de verilmeyeceğini beyan ediyor.
Allah Teala kıyametni ne zaman kopacağını gizleyerek, mükelleflere, günahlarından tevbe etmeleri için imkân vermiştir. Zira kıyametin ne zaman kopacağı belli olsaydı, insanlar ister istemez tevbe edeceklerinden bu tevbeleri makbul olmayacaktı.
(10) Hicr Suresi, ayet: 15