TABERİ (RH.A)’İN BAKIŞ AÇISIYLA ENBİYA SURESİ 61. VE 65. AYET-İ KERİMELER
61- Öyleyse onu insanların gözleri önüne getirin. Olur da şahitlik ederler.” dediler.
*Bu âyet-i kerime çeşitli şekillerde izah edilmiştir.
Süddî ve Katade bu âyeti, mealde verildiği şekilde izah etmişlerdir.
Diğer bazı müfessirler ise “Siz İbrahim’i insanların gözü önüne getirin ki
insanlar bizim onu nasıl cezalandırdığımızı görsün ve bundan ibret alsınlar.” şeklinde izah etmişlerdir. Taberi de bu görüşü tercih etmiştir.
62- İbrahim’i getirdiklerinde: “İlahlarımıza bunu sen mi yaptın ey İbrahim?” dediler.
63- İbrahim: “Bilakis onları şu büyükleri kırmıştır. Sorun onlara eğer konuşuyorlarsa.” dedi.
Puta tapanlar, Hz. İbrahim’i bulup getirdiler ve ona: “İlahlarınıza bunu sen mi yaptın ey İbrahim?” diye sordular. İbrahim de onları gafletten uyararak: “Hayır ben yapmadım belki büyükleri yapmıştır. Eğer konuşuyorlarsa onlara sorun.” dedi.
* Hz. İbrahim, bu sözleriyle müşriklerin sapıklıklarını ortaya koymak ve onları uyararak hakka yöneltmek istemiştir. Hz. İbrahim’in burada gerçeği açıkça söylememesi, Allah tarafından kendisine verilen bir izne göredir.
Hz. İbrahim hayaunda buna benzer şekilde gerçek olmayan sözleri üç kere söylemiştir. Bu hususta Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“İbrahim (a.s.) üç defa yalan söylemiştir. “Ebu Hureyre de demiştir ki: Bunlardan ikisi Allah rızası içindir. Bunlarda: “Ben hastayım.”‘ ‘demesi ve “Bilakis o putları şu büyükleri (büyük put) kırmıştır.”*13^ sözüdür.
Bir de Hz. ibrahim ile Sare, birlikte zorba idarecilerden birinin yanma varmışlardı. O zorba idareciye “Burada bir adam var yanında da insanların en güzeli bir kadın bulunuyor.'” dediler. Zorba idareci ibrahim’e bir adam göndererek kadının kim olduğunu sordurdu. Adam İbrahim’e “Bu kim?” diye sordu. İbrahim “Kızkardeşimdir.” dedi. Sonra Sare’nin yanma vardı ve ona “Ey Sare, yeryüzünde benimle senden başka mümin yok. Bu adam senin kim olduğunu benden sordurdu. Ben de ona, senin, kızkardeşim olduğunu bildirdim. Sakın beni yalancı çıkarma.”
Diğer bazılarına göre ise putperestlerden bir takımı hakka yönelmiş, ibadete layık olmayan putlara tapmakla kendi kendilerine zulmettiklerini söylemişlerdir.
Bir kısım müfessirlere göre ise müşriklerin bazıları İbrahim (a.s.)a pullan kimin kırdığını sorarak onun, kendileriyle alay ettiğini ve bu sebeple kendi kendilerini küçük düşürdüklerini söylemek istemişlerdir.
64- “Kendilerine gelip içlerinden: “Aslında siz zalimsiniz.” dediler.
İbrahim (a.s.)ın kavminin kendi kendilerine “Siz zalimlersiniz.” derken neyi kastettikleri hususu farklı şekilde izah edilmiştir.
Bazı müfessirlere göre burada putperestler, pullan koruyacak tedbirleri almadıkları için kendi kendilerini suçlamışlardır. İbn-i Kesir bu görüştedir.
Bazılarına göre ise, putperestler insafa gelmişler ve Hz. İbrahime, böyle bir iddiada bulunmanın haksızlık olduğunu söylemişlerdir. Ve İbrahim (a.s.)ın
doğru söylediğini sanmışlardır. Diğer bazılarına göre ise, putperestlerden bir takımı hakka yönelmiş, ibadete layık olmayan putlara tapmakla kendi kendilerine zulmettiklerini söylemişlerdir.
Bir kısım müfessirlere göre ise, müşriklerin bazıları İbrahim (a.s.)a, putları kimin kırdığını sorarak, onun kendileriyle alay ettiğini, bu sebeple kendi kendilerini küçük düşürdüklerini söylemek istemişlerdir.
65- Sonra (mahcubiyetlerinden) başlarını önlerine eğdiler. “Bunların konuşamayacağını elbette sen de biliyorsun.” dediler.
* Bu âyet-i Kerime, çeşitli şekillerde izah edilmiştir. Bu izah şekillerinden biri mealde verilen şekildir. Diğer bir izah şekline göre ise âyetin meali şöyldir: İbrahim’in kavmi, İbrahim’i dinledikten sonra ilk anda hakka meyletmelerine rağmen tekrar eski hallerine dönüp sapıklığa düştüler ve “Onların konuşamayacağım sen de biliyorsun.” dediler.
Taberi, bu âyet-i kerimeyi izah ederken şöyle demektedir: “İbrahim’in kavmi İbrahim’in getirdiği deliller karşısında mağlup oldular ve kendi aleyhlerine delil olacak bir söz söyleyerek “Bu putların konuşamayacağını sen de biliyorsun.” dediler.
<! 2) SâfTât Suresi, âyet: 89
(13) Enbiya Suresi, âyet: 63
(14) IJuhari, K.el-Unbiya, bab: 8 / Müslim, K. el-Fadail bab: 154 Hadis No: 2371