sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

Allah (c.c)’nun Sübûti Sıfatlarından “BASAR”

Allah (c.c)’nun Sübûti Sıfatlarından “BASAR”

 

  • Basar

Görmek demektir. Allah (c.c) her şeyi görür ve Allah’ın görmesi mahlukatın görmesine asla benzemez. Görmenin zıddı olan ama’lık (körlük) hatta sınırlı görmek Allah (c.c) için muhaldir. Yüce Allah’ın görmesi için göz, ışık ve mesafe yakınlığı ve yön gibi vasıta ve azalara ihtiyaç yoktur. O her şeyi her an görür. Gizliyi, açığı, karanlıktakini, aydınlıktakini, uzaktakini ve yakındakini aynı şekilde görür.

Yüce Allah’ın görmesine zaman, mekan, mesafe uzaklığı, perde, karanlık, derinlik ve hiçbir şekilde herhangi bir şey engel olamaz. Yüce Allah (c.c) aynı anda kainattaki bütün zerreleri, bütün elektronları görür ve murakabe eder. Geçmişte ve gelecekte meydana gelecek hareketleri oluşacak manzaraları ezelden ebede kadar zamanın öncesi ve sonrasıyla görür ve gözetir.

Bazı kelam alimleri Yüce Allah’ın semi’ ve basar sıfatlarını beraber ele almışlardır. Birbirleri ile alakalarının yakınlığından dolayı bu sıfatlar ilim sıfatı ile alakalıdır. Semi’ ve Basar sıfatları Kur’an’ı Kerimde beraber çokça zikrolunmaktadır.

Yüce Allah bu sıfatlarla işitilmek ve görülmek şanında olan şeylerin hepsini ilim sıfatının muhitinde bir inkişafla keşfeder. Bütün renkler, şekiller, harfler ve sesler bu sıfatlarla münkeşif olur. Gizli ve aşikar ne varsa hepsi Semi’ ve Basar sıfatlarının kapsamı içindedir. Yüce Allah’ın işitmediği ve görmediği hiçbir şey olamaz.

Semi’ ve basar kıyas yapılarak Cenabı Hak için tatma, koklama ve dokunma gibi şeylerle tavsif etmek asla caiz olmaz.

Yüce Allah’ın Semi ve Basar sıfatları ile muttasıf olduğunu kabul etmek zarureti diniyedendir. Yüce Allah’ın bu sıfatları sarih nasslarla sabittir. Kur’an’ı Kerimde bu hususta;

 

سُبْحَانَ الَّذِي أَسْرَى بِعَبْدِهِ لَيْلاً مِّنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ إِلَى الْمَسْجِدِ الأَقْصَى الَّذِي بَارَكْنَا حَوْلَهُ لِنُرِيَهُ مِنْ آيَاتِنَا إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ البَصِيرُ

 

Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.( İsra Suresi: l)

Ayet-i kerimenin başlangıcı Yüce Allah’ın sübhan oluşu yani bütün noksan sıfatlardan münezzeh olup kemal sıfatlarla muttasıf olduğu hakikatiyle başlıyor. Sonu ise bu sıfatlardan iki tanesiyle neticeleniyor. Burada anlaşılacak önemli hususlardan bir tanesi Ulühiyet makamı ile nubuvet makamının birbirine karıştırılmaması yani nubuvetin en üstün makamı dahi sadece Yüce Allah’a kulluk çerçevesi içerisindedir. Başka bir hususta Allah (c.c)’ın yaratmış olduğu uçsuz bucaksız kainatın içerisinde bir cüz sayılabilecek bazı mahlukat sahnelerini Rasulüne göstermek suretiyle insanlığa haber vermektir. Bütün kainatın yaratıcısı Allah olduğu gibi, kainattaki bütün gizlilik ve zuhurattan Allah (c.c)’ın haberdar olup onu işiterek görmesi ve kontrolünde tutmasıdır. Yüce Allah’ın bu iki sıfatını (semi’ ve basar) böylece kulların işitme ve görme duyularıyla karıştırmamak gerekir.

 

وَاللَّهُ يَقْضِي بِالْحَقِّ وَالَّذِينَ يَدْعُونَ مِن دُونِهِ لَا يَقْضُونَ بِشَيْءٍ إِنَّ اللَّهَ هُوَ السَّمِيعُ الْبَصِيرُ

 

Allah, hak ve adaletle hükmeder. Allah’tan başka taptıkları ise hiçbir hükümde bulunamazlar. Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.( Mümin Suresi: 20)

Bütün kullarının geçmiş ve gelecek amellerini ve durumlarını bilen Allah (c.c) ancak adalette hükmeder. Allah’dan başka hiç kimse böylece bu sıfatlara haiz olamaz. Bu sıfatlara haiz olmayanlar adeleti belirleyemezler. Semi’ ve basir sıfatları Kuran’ı kerimde birçok ayet­i kerimede beraber zikrolunmaktadır. Genellikle de bu sıfatlar ayetlerin sonunda zikrolunmaktadır. Bu durum dahi kulların Allah ( c.c )’ın sıfatlarını bilip dikkate alarak hallerini bu şuur muvahacesinde kontrol etmelerini gerektiğini ifade etmektedir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.