Allah (cc)’nun Er Râfi Sıfatı
Rafı: kökünden gelen ism-i fail olarak esma-ı ef’aldendir. Lugatta; yükseltmek, yukarı kaldırmak, taşımak, nakletmek, derecesi yüksek olmak, kadri ve kıymeti yükselmek, şerefini ve itibarını artırmak gibi manalara gelir.
Yüce Allah’ın sıfatı olarak er-Rafı’; göğü yükselten, Peygamber ve Mü’minlerin itibarını, şanını ve şerefini arttıran, bizzat kendi mertebesi yüce olan, azamet ve Kibriyalık bakımından en üstün olan, O’dan üstün hiç kimse bulunmayan, yüce varlık ve mutlak üstün gibi anlamları vardır.
Er-Rafı’ ism-i şerifi Kur’an-ı Kerim’de birçok yerde geçmektedir. Genelde dereceleri yükselten manasını ifade etmektedir. Bu hususta iki ayet-i kerimeyi okuyalım.
رَفِيعُ الدَّرَجَاتِ ذُو الْعَرْشِ يُلْقِي الرُّوحَ مِنْ أَمْرِهِ عَلَى مَن يَشَاء مِنْ عِبَادِهِ لِيُنذِرَ يَوْمَ التَّلَاقِ
O dereceleri yükselten arşın sahibi (Allah, mahlukatın birbirine kavuşacağı) kıyamet gününün dehşetini haber vermek için kullarından dilediğine (Hz. Muhammed Aleyhlssalatü vesselam’a), kendi emrinden vahy indiriyor.( Mü’min Suresi: 15)
İnsanların, meleklerin, peygamberlerin bile görev ve takvaları nisbetinde Yüce Allah dereceler ihsan buyurmaktadır. Peygamberleri de faziletlerine göre derecelendirmiştir. Peygamberler içerisinde en yüksek derecede olanlar resullerdir. Resuller içerisinde en yüksek derecede olanlar “Ulul Azim” peygamberlerdir. Ulul azim peygamberler arasında da en yüksek derecede olanı Hz. Muhammed (s.a.v) dir. Şüphesiz kimin hangi dereceye layık olduğunu Allah (c.c) bilir.
إِذْ قَالَ اللّهُ يَا عِيسَى إِنِّي مُتَوَفِّيكَ وَرَافِعُكَ إِلَيَّ وَمُطَهِّرُكَ مِنَ الَّذِينَ كَفَرُواْ وَجَاعِلُ الَّذِينَ اتَّبَعُوكَ فَوْقَ الَّذِينَ كَفَرُواْ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ ثُمَّ إِلَيَّ مَرْجِعُكُمْ فَأَحْكُمُ بَيْنَكُمْ فِيمَا كُنتُمْ فِيهِ تَخْتَلِفُونَ
Hani Allah şöyle buyurmuştu: “Ey İsa! Şüphesiz, senin hayatına ben son vereceğim. Seni kendime yükselteceğim. Seni inkar edenlerden kurtararak temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete kadar küfre sapanların üstünde tutacağım. Sonra dönüşünüz yalnızca banadır. Ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim.”( Al-i İmran Suresi: 55)
Gök katlarını derece derece yaratan Allah ( c.c) cennetteki makamları ve köşkleride derecelendirmiştir. Okuduğumuz bu ayet-i kerimede Allah (c.c) Hz. İsa (a.s)’yı İsrailoğullarının arasında hıyanetleri sebebiyle gökyüzüne ” rafı’ ” isim-i şerifi ile gökyüzüne yükseltmiştir.
Hakeza dünyada ve ahirettede Allah ( c.c) insanları melekleri ve cinleri tesbih, görev, kulluk ve takvalarına göre derece derece yükseltir.
Yüce Allah’ın Rafı’ isminin manası kapsamında birçok hadisi şerifler vardır. Bunlardan bir tanesini okuyalım.
Ebu Hüreyre (radıyaUahu anh) anlatıyor: “Bir adam gelerek: “Ey Allah’ın Resulü, bizler için eşyalara fiyat tesbit ediver” diye müracaatta bulundu. Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam): “Hayır fiyat koymayayım (rızka bolluk vermesi için) Allah’a dua edeyim” cevabını verdi. Arkadan bir başkası gelerek: (Ortaklık pahalandı, eşyaların) fiyatını bize siz tesbit ediverin” diye talebde bulununca, bu sefer: “Hayır rızkı bollaştırıp, darlaştıran Allah’tır. Ben hiçbir kimseye zulmetmemiş olarak Allah’a kavuşmak istiyorum” cevabını verdi. “( Ebu Davud, Büyü 51)
Yükseltmek, değerlendirmek, derecelendirmek, kıymet vermek ve ulvileştirmek, tamamen Yüce Allah’ın yetkisindedir. Maddi ve manevi dünyevi ve uhrevi olarak derecelerinin yükselmesini isteyen ancak Allah ‘tan istesin. Çünkü Allah’ın yükseltmediğini hiç kimse yükseltemez. Allah’ın yükseltiğinide kimse düşüremez.