Allah(cc)’nun El Muhsi Sıfatı
Muhsi: kökünden türeyen mezit fiillerden ism-i faildir. Kelime olarak; saymak, miktannı bilmek, ezberlemek, anlamak, detaylarını bilmek, iz bırakmak, men etmek, çok olmak ve çakıl taşı gibi anlamlara gelir.
Yüce Allah’ın sıfatı olarak el-Muhsi; insanların bütün söz, fil ve hallerini bütün detaylarıyla bilen sevap ve günahlarının miktarını bilen bunları hıfz eden demektir.
Kur’an-ı Kerim’de bu isim genelde “ahsa” fiiliyle ifade olunmaktadır. Bu ayetlerden iki tanesini okuyalım.
لِيَعْلَمَ أَن قَدْ أَبْلَغُوا رِسَالَاتِ رَبِّهِمْ وَأَحَاطَ بِمَا لَدَيْهِمْ وَأَحْصَى كُلَّ شَيْءٍ عَدَدًا
Öyle ki onların, Rablerinden gelen risaleti (insanlara gönderilenleri) tebliğ ettiklerini bilsin. (Allah,) onların nezdinde olanları sarıp kuşatmış ve her şeyi sayı olarak da sayıp tesbit etmiştir.( Cin Suresi: 28)
Yüce Allah’ın el-Muhsi isminin manası: bütün mahlukatın ve insanların ilim ve amellerinin kuşattığı ve de kuşatmadığı bütün olayların sayısını ve miktarını bilen demektir. O, canlıların alıp verdiği her nefesi, rızkı, insanların itaat ve günahlarını, yakınlığını, yağmur ve kum tanelerinin sayısını, bütün bitkileri, hayvan türlerini, ölüleri ve canlıları bilendir. Kısaca Allah, bütün varlıkların sayısını, kalanları ve yok olanları bilendir. Bu sıfat Allah’ın, insanlar gibi çoklukları nedeniyle varlıkların sayılarım idrak etmekten aciz olmadığını ispatlamaktadır. O, bütün varlıkları ve sayılarını bilendir. Varlığı bütün varlıkları kuşatmıştır. O’nun adı en yücedir.”( Beyhaki, el-esma vessıfat s. 42)
يَوْمَ يَبْعَثُهُمُ اللَّهُ جَمِيعًا فَيُنَبِّئُهُم بِمَا عَمِلُوا أَحْصَاهُ اللَّهُ وَنَسُوهُ وَاللَّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ شَهِيدٌ
Allah, hepsini dirilteceği gün, onlara neler yaptıklarını haber verecektir. Allah, onları (yaptıklarıyla bir bir) saymıştır; onlar ise onu unutmuşlardır. Allah, her şeye şahid olandır.( Mücadele Suresi: 6)
Ayet-i kerimelerde anlaşıldığı üzere Yüce Allah’ın el-Muhsi ismi kainattaki bütün varlıkları her zerresiyle yaptıklarım, eserlerini, sözlerini ve hallerini bildiğini, gördüğünü ve onları bir kitaba kaydedip muhafaza ettiğini, kıyamette amel defterlerinin verilmesi suretiyle bunları ortaya çıkaracağını ifade eder. İnsanlar dahi kıyamette küçük büyük her amelini bir kitapta birer birer yazılıp sayılmış olduğunu göreceklerdir.
Bu husustaki ayet-i kerimelerden sonra Yüce Allah’ın elMuhsi ismiyle ilgili olarak bir hadis-i şerif okuyalım.
Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anlı) anlatıyor:
“Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bir gözcü seriyye gönderdi… Öldürmek üzere Hubeybi, Harem bölgesinden çıkardılar. Orada: “Beni bırakın iki rek’at namaz kılayım!” dedi. (Bıraktılar namazını kılınca) geri geldi. “Eğer ölümden korktu demeyecek olsaydınız daha fazla kılacaktım!” dedi. İdam sırasında namaz kılmayı ilk sünnet kılan kimse Hubeyb idi. “Allah’ım, onların hepsini say, (dağınık dağınık öldür)” dedi. Sonra şu beyitleri terennüm etti: “Müslüman olarak öldürüldükten sonra gam yemem, Nerede olursa olsun Allah için ölüyorum. Bu ölüm O’nun zatı (nın rızası) yolundadır. Dilerse O, darmadağınık uzuvların eklemleri üzerine bereket verir. Sonra Hubeyb: “Allah’ım, Resulüne selamımı götürecek kimse bulamıyorum, sen duyur” der.( Buharı, Megazi, 38, 9, 170, Tevhid 14; Ebu Davud, Cihad 115, (2660, 2661 ), Cenaiz 16)
Yüce Allah’ın el-Muhsi ismini bilmek; kulun yaptığı bütün işlerin Allah tarafından bilindiğini, söz, fiil ve hallerden her şeyin bir kitapta kaydedildiğini ve ahirette bu hallerin müşahade edilip karşılığının verileceğine inanır. Bu yüzden dünyada daima hayr ve iyilik yapıp amel defterlerini günahla değil sevapla doldurarak ahirette mutlu olmak için bu gün ( dünya hayatında) azami gayret gösterir.