sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

Allah(cc)’nun Et-Tevvâb Sıfatı

Allah(cc)’nun Et-Tevvâb Sıfatı

 

Tevvab: kökünden türeyen mübalağalı ism-i faildir. Kelime olarak; tevbe etmek, pişman olmak, tevbeyi kabul etmek, günahı silmek, dönmek, çok çok tevbe etmek ve çok çok tevbeleri kabul etmek gibi manalara gelir.

Allah’ın sıfatı olarak et-Tevvab; yönelişlere karşılık veren, tevbe edenlerin tevbelerini çokça kabul eden ve cezalandırmaktan vazgeçip affedendir.

Tevbe kelimesinin asıl anlamı dönmektir. Allah’ın et-Tevvab oluşu vesilesiyle insanlar günahlarını bırakıp Allah’a dönerler. Allah (c.c) tevbeyi kabul etmek suretiyle kulu cezalandırmayıp afv ve mağfiret eder.

Kur’an-ı Kerim’de “taib” ve “tevvab” şeklinde insanlar hakkında ifade olunup, Allah için ise; et-Tevvab şeklinde zikrolunmaktadır. Bu kelime Kur’an-ı Kerim’de on bir defa geçmektedir. Bu husustaki ayet-i kerimelerden iki tanesini okuyalım;

 

فَتَلَقَّى آدَمُ مِن رَّبِّهِ كَلِمَاتٍ فَتَابَ عَلَيْهِ إِنَّهُ هُوَ التَّوَّابُ الرَّحِيمُ

 

Adem, Rabbinden kelimeler aldı. Bunun üzerine onun tevbesini kabul etti. O, yönelişlere karşılık verendir, Rahimdir.( Bakara Suresi: 37)

Allah’ın kulun tevbesini kabul etmesi ve tevbelerini emretmesi O’nun lütfundan ve merhametindendir. Kul Allah’ın emir ve yasaklarına karşı aykırı davranmaktan vazgeçip tevbe eder ve isyanı bırakıp itaate devam ederse, Allah (c.c) kulun tevbesini kabul etmek suretiyle hiç günah işlememiş gibi bir hale çevirir.

Günah işlemek kulun fıtratına müsaittir. Ancak günah işleyen kullar iki kısımdır. Birincisi; günah işledikten soma derhal pişmanlık duyarak günah halinden rücu edip affedilmesi için Allah’a tevbe eder. Hz. Adem’in ve Hz. Havva’nın cennette yasaklanan ağaca yaklaşarak hata ettikten soma tekrar pişmanlık duyup tevbe ederek Allah’dan afv ve mağfiret dilemeleri gibi. Allah (c.c) bu samimi itirafla birlikte tevbe taleplerine icabet etmek suretiyle tevbelerini kabul edip onları afvetmiştir. İkincisi; günah işleyip, işlemiş olduğu günahtan musir olarak inatla kendini haklı göstermeye çalışmak. Şeytanın malum olan durumu da bu kabildendir.

 

إِلاَّ الَّذِينَ تَابُواْ وَأَصْلَحُواْ وَبَيَّنُواْ فَأُوْلَئِكَ أَتُوبُ عَلَيْهِمْ وَأَنَا التَّوَّابُ الرَّحِيمُ

 

Ancak tövbe edip durumlarım düzeltenler ve gerçeği açıkça ortaya koyanlar (lanetlenmekten) kurtulmuşlardır. Çünkü ben onların tövbelerini kabul ederim. Zira ben tövbeleri çok kabul edenim, çok merhamet edenim.( Bakara Suresi: 160)

Yüce Allah Tevvab ismiyle tevbe eden kullarının tevbelerini kabul eder. Kul tevbelerini yeniledikçe Allah’da tevbeleri kabul etmeyi yeniler. Kula her zaman tevbe lazımdır. Bilhassa her günah işledikten sonra tevbe etmek farz olur. Bütün alemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed dahi her gün Allah’ a tevbe ve istiğfarda bulunurken, her an hata işlemekle başbaşa kalan insanların tevbe ve istiğfarda bulunmaları zaruridir.

Allah ( c.c) tevbe kapılarını belirli bir süreye kadar açık tutmaktadır. Münferit olarak kişi ölüm döşeğinden yeis haline girinceye kadar genel olarak da kıyamet alametleri tümden zuhur edip kıyametten önceki en son alamet olan Güneşin Batıdan doğmasına kadar tevbe kapıları açıktır.

Okumuş olduğumuz bu ayet-i kerimelerden Yüce Allah’ın et-Tevvab ism-i şerifiyle alakalı olarak bir hadis-i şerif okuyalım;

İbn Ömer (r.a.)’den rivayete göre, şöyle demiştir: Bir toplantıda Rasulullah (s.a.v)’in kalkmazdan önce yüz kere şu duayı yaptığı sayılırdı: “Rabbim beni bağışla tevbemi kabul

buyur şüphesiz sen tevbeleri kabul eden ve günahları bağışla yansın.”

İbn ebi Ömer, Sufyan vasıtasıyla Muhammed b. Suka’dan bu senedle mana olarak bu hadisin bir benzerini rivayet etmiştir.( Süneni Tirmizi; 3434, İbn Mace, Edeb: 27)

Allah’ın et-Tevvab ismini bilen bir kimse, ğafletten ve hatalarından derhal rücu edip bir daha işlememek üzere tevbe eder ecelinin ne zaman geleceğini bilmediği içinde tevbe halini muhafaza edip bir daha günaha dönmemelidir. Bilakis sevabını arttırmaya çalışmalıdır.

Kimileri Tevvab ismini şu şekilde açıklamıştır: “Tevvab, kullarına tevbe yollarını ve nedenlerini kolaylaştırandır. Allah, kullarının tevbe etmelerini kolaylaştırmak için onlara birçok ayetlerini peş peşe gösterir, onları çeşitli musibet ve belalarla korkutur ve kendilerine birçok uyarılar gönderir. Kullar, işledikleri günahların çirkinliklerini ve kötü sonuçlarını görünce, Allah’ın korkutmalarından korkuya kapılıp uyarılarını dikkate alır ve işledikleri günahları terk edip Allah’a itaate dönerler. Allah’da bunun üzerine kendi fazlı keremiyle onların tevbelerini kabul eder.”( Gazali, el-maksadul esna, s. 100)

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.