AZ ÇALIŞIP ÇOK KAZANMAK

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd Âlemlerin Rabbi Allah Azze ve Celle’ye mahsustur. Salat ve selam şanlı önderimiz Hz. Muhammed (sav)’e, Aline, ashabına ve O’na tâbi olan takipçilerinin üzerine olsun. Amin

Ebu İshak şöyle demiştir; Ben El-Bera (İbni Azib)’dan işittim, şöyle diyordu :(Uhud Harbi’nde) Rasululah’a (hemen) harb edeyim de (sonra) müslüman mı olayım ? diye sordu. Rasulullah (sav) : “ Müslüman ol sonra harb et! “ buyurdu.  (Sahihi Buhari)
Nihayet önce müslüman oldu daha sonra da şehit edildi. Bunun üzerine Rasulullah “ Az çalıştı çok kazandı “ buyurdular .

Rivayetini okuduğumuz bu hadiste kişide olması gereken ilk ve en önemli noktayı görüyoruz bu nokta imandır. ‘Eman’ kökünden türeyen iman güven duygusu içinde tasdik edip inanmak demektir. Lügat manasıyla iman;

Allah Azze ve Celle’den Peygamber (sav) vasıtasıyla gelen her şeyi şevksiz şüphesiz kabul etmek demektir. Şevksiz şüphesiz iman edenlere ALLAH(Celle Celaluhu) Müslüman adını vermiştir. Müslüman adını almak için öncelikle ALLAH(Celle Celaluhu)’ın istediği imana sahip olmamız gerekir. Bundan sonra Rivayet olunan hadiste geçtiği gibi Amel-i Salih gelir. Rasulullah önce harb et sonra Müslüman olursun (iman edersin) dememiştir. Aksine imanı Müslümanın önceliği kılmıştır. Peşinden Salih amel işlemesi gereken Müslümanlar imanlarını bu şekilde koruyacaklardır. Allah(C.C.) Resulü (sav)başka bir hadisinde yine imanla Salih ameli beraber zikretmiş tekrar bunların önemini ortaya koymuştur;

“ALLAH(Celle Celaluhu) katında amellerin en üstünü içinde hiçbir şüphe bulunmayan imandır “ (Süneni Darimi)

“Bir şey karışıklıktan arındığı zaman, temiz olur. Saf ve temiz hareketlere de ihlas denir” (İmam Gazza1i, İhya U’ulumi’d-din, IV, ş 379)

ALLAH(Celle Celaluhu)’ta ayetlerinde iman ve Salih ameli birbirinden ayırmamış hatta öncelikle imanı zikrederek ilk önce istediğinin iman olduğunu bizlere haber vermiştir:

“ Asra yemin olsun insan ziyandadır ancak iman edip salih amellerde bulunanlar, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna” (ASR 1-3)
Yine bir başka ayetinde:

“İman edip salih ameller işleyenler var ya, Rahman bunlara bir sevgi verecek onları gönüllere sevdirecektir.” (Meryem 96)
Ayetleri çoğaltmak mümkün fakat anlamak için bu ayetler de yeterlidir inşallah. Demek ki görüyoruz ki Müslümanın kazanması iman şartına bağlıdır. İman olmadan bir kimse ne amel işlerse işlesin kabul buyurulmayacaktır. Aksine imana sahip bir insan ne kadar az amel işlerse işlesin ihlaslı olmak üzere (amelin halis sayılması, sadece ALLAH(Celle Celaluhu) için yapılmış olmasına bağlıdır).kazananlardan olacaktır. Cenab-ı Hakk’ın rızası ihlas ile kazanılır. Bazen ihlas ile söylenmiş bir tek kelime ile kişi kurtuluşa erer ve Cenab-ı Hakk’ın rızasını elde edilebilir. Bazen bir tek adamın irşadı, bin kişinin irşadı kadar ALLAH(Celle Celaluhu) rızasına sebep olur.

Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurur: “Ben Cebrail’den ihlasın ne olduğunu sordum. Şöyle cevap verdi: Ben de Aziz ve Celil olan Allah’a: “İhlas nedir?” diye sordum o şöyle buyurdu: “İhlas benim bir sırrımdır. Onu kullarımdan sevdiğim kimselerin kalbine koyarım.”
İhlasın zıddı riya ve gösteriştir. Bu da insanı şirke sürükler.

 Hz. Peygamber(sav) şöyle buyurur: “Şüphesiz Cenab-ı Allah sadece kendisi için ve kendisinin rızası için olmayan bir amelden başkasını kabul etmez” (en-Nesai, cihad, 24).

Rivayette bahsedilen sahabe tam da bunu yapmış kazananlardan olmuştur ki bunu bizatihi Rasulullah(sav) mübarek ağzıyla söylemiş ‘az çalıştı çok kazandı’ demiştir. Peygamberler davet ve tebliğlerinde daima, Hakk’ın, rızasından başka bir gaye ve maksat gütmeyerek, ihlaslarını ortaya koymuşlardır. İnsanın kurtuluşunun tek sebebi katıksız(halis) imandır çünkü kişiyi iman cennete götürür Salih ameller onun mertebesini arttırır ve imanını korumasını sağlar. Bu demek değildir ki madem az çalışıp çok kazanılıyor bizde böyle yapabiliriz, iman yeterlidir az amel işlesek de olur. Hayır bir Müslüman bunu bu şekilde anlamamalıdır aksine Salih amellerle haşır neşir olmalı imanını pekiştirmeyi ümit etmelidir . Hadiste teşvik bu düşünceye değildir aksine imanın Salih amelden önce geldiğini insanın kazancının ona bağlı olduğunu anlatmak içindir.

“İman edip de salih ameller işleyenleri ise, altından ırmaklar akan cennetlerle müjdele! “ (Bakara 25)

Rabbim ahiretin dünyadan daha hayırlı olduğunu bilip ,bu gerçeğe göre hareket eden halis kullarından olmayı nasip etsin.Amin
Selam ve dua ile…