sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

Cenneti İsteyen Dünyadan hicret etsin

13.06.2017
686
A+
A-

Hamd Alemlerin Rabbi,Rahman ve Rahim,din gününün sahibi ALLAH Azze ve Celleye Salat ve Selam Alemlere rahmet olarak gönderilen Hz Muhammed (s.a.v)’e Sahabesine ve Müminlerin üzerine olsun inşallah.

Yer yüzüne Allah cc a kulluk gayesiyle gönderilmiş insanoğlunun  bu gayesinin dışında bir hayat yaşaması için onunla mücadele eden imtihan için burada olduğu halde ona imtihanda olduğunu unutturan ve bulunduğu dünyayı sevmesi ve sırf kendisine onu amaç edinmesi için her an mücadele veren ve bu sebeple asıl yurt olan ahiret hayatını mahvetmeye çalışan bir düşmanı olduğunu unutmaması gerekir. Nitekim Allah cc “Şeytan kesinlikle size düşmandır. Onu siz de düşman tutunuz. O taraftarlarını cehennemliklerden olmaya sürükler.”  (Fatır 6) buyurmaktadır. Evet dünya hayatı Allah cc ın bir çok ayeti kerimesinde de beyan buyurduğu üzere geçicidir,insana her ne kadar ebedi imiş gibi gelse de mutlaka son bulacaktır. “Dünya hayatı, oyundan ve eğlenceden başka bir şey değildir. Oysa günahlardan sakınanlar için Ahiret yurdu daha hayırlıdır. Buna aklınız ermiyor mu?” (Enam 32) “Bu dünya hayatı oyundan ve eğlenceden başka bir şey değildir. .Asıl hayat ahiret yurdundaki hayattır. Kâfirler keşki bunun bilincine varsalardı.” (Ankebut 64) görüldüğü gibi Allah cc Ayetlerde dünyanın geçiciliğinden ahiretin ise bitmeyecek olan asıl hayat olduğundan haber  vermektedir. Ancak insanoğlunun ezeli düşmanı şeytan aleyhillanenin en büyük hilelerinden bir tanesi yaşanılan dünyanın ve bu dünyada ki nimetlerin hiç sona ermeyecekmiş gibi göstermesidir. Toplumların yaşadıkları hayata baktığımız da da şeytanın tuzağına insanların çoğunun düştüğünü maalesef ki görmekteyiz. İnsanlar sanki hiç ölmeyecek burada ebedi kalacakmış gibi yalnız dünya için çaba sarf etmekteler. Sorsan ahirete inanır ancak onun için yaptığı hiçbir şey yoktur.. Allah Rasulü (sav) “En çok şaşılacak kimse ebedi alemi tasdik ettiği halde sadece geçici dünya hayatı için çalışan kimsedir.”(Beyhaki;şuabü’l-iman,7/348) buyurmuştur. Hz Ali (ra) şöyle demiştir: “ Sizin için iki şeyden korkuyorum. Uzun emel ve nefsinize tabi olma. Uzun emel size ahireti unutturur. Nefse tabi olmak ise hak yoldan ayırır. Dünya arkasını dönüp gitmekte, ahiret ise yönelmiş bizi beklemektedir. Bunlardan her birinin çocukları vardır. Siz ahiretin çocukları olunuz, dünyanın çocukları değil. Bu gün amel vardır hesap yoktur. Yarın ise hesap vardır amel yoktur. Yani bu gün çokça hayırlı ameller işleyiniz. Yarın bu amelleri işlemeye imkanınız olmayacaktır.” Mümin daima bu şuurda olmalıdır. Fakih şöyle diyor: Akıllı olan kimse dünya da doyacak kadar rızka razı olur. Mal biriktirmekle uğraşmaz. Ahiret amelleri ile uğraşır. Zira ahiret daimi yerleşme yurdudur. Gerçek nimetlerin bulunduğu yurttur. Dünya ise vefasız ve kokuşmuş bir geçici yurttur.

Dahhak (ra) şöyle demiştir: “ Allah Teala, Adem ve Havva’yı yeryüzüne indirince dünyanın kokusunu aldılar, cennetin kokusunu kaybettiler.  Her ikisi de dünyanın  iğrenç kokusundan kırk gün baygın kaldılar. Cabir b. Abdullah anlatıyor: “ Bir mecliste Resulüllah (sav)in yanında bulunuyorduk. Beyaz suratlı, saçları güzel üzerinde beyaz bir elbise olan bir adam geldi ve Resulüllah’a selam verdi. Hz peygamber de adamın selamına karşılık verdi. Sonra adam peygamber (sav)’e – Dünya nedir? Ya Resulallah, diye sordu. Peygamber (sav):

– Uykuda rüya görmektir. Orada yaşayan kimseler ya ödüllendirilecek yahut cezalandırılacaktır.

-Peki,Ya Resulallah! Ahiret nedir?

-Ebediyettir. Ahirette insanların bir kısmı cennette bir kısmı da cehennemde dir.

-Ya Resulallah! Cennet nedir?

-Dünyaya aldanmayıp onu terk edenlere verilen, ebedi nimetleri olan bir yerdir.

-Cehennem nedir? Ya Resulallah!

-Dünyaya aldananlara verilir. Oranın ehli ebediyen oradan kurtulamaz.

-Peki, bu ümmetin hayırlısı kimdir?

-Dünyada Allaha itaat için gayret gösteren kimsedir.

-Kişi dünyada nasıl olmalıdır?

-Hazırlığını yaparak kafilesinin hareket etmesini bekleyen gibi olmalıdır.

-Dünyada ne kadar kalınır.

-Kafilesinden geride kalmış bir adamın oyalanacağı kadar kalınır.

-Dünya ile ahiret arası ne kadardır?

-Göz açıp kapamak kadardır. Sonra adam gitti ve görünmez oldu . pegamber (sav) döndü ve bizlere şöyle dedi: – Bu adam Cibril’di. Sizin dünyadan vazgeçerek ahirete hazırlanmanız için geldi.”  Ali b. Ebu Talib(ra) şöyle demiştir: Şu altı şeyi yapan kimse ebediyen cenneti istemiş ve cehennemden kaçmış olur;1.Alla Teala’yı bilip (Tevhid inancına sahip olup) ona itaat etmek.

2.Şeytanı tanıyıp ona uymamak.

3Hakkı bilip ona tabi olmak.

4.Batılı bilip ondan sakınmak.

5.Dünyayı tanıyıp ondan el etek çekmek.

6.Ahireti bilip onu istemek.”

Cafer b. Muhammed dedesinden naklen Resulüllah (sav)in şöyle buyurduğunu nakletmiştir: “Ya Ali! Şu dört şey kişinin şaki/kötü olduğunun göstergesidir;

1.Ağlamayan göz.

2.Katı kalp.

3.Dünya sevgisi.

4.Bitmez tükenmez emeller.”  Yine Allah cc dünya hayatının misalini yunus suresi 24. Ayeti kerimesin de bizlere bildirmektedir. “Dünya hayatı şuna benzer: Biz gökten su yağdırdık, su sayesinde yörenin çeşitli bitkileri birbirine karıştı, insanların yiyeceği bitkiler ile hayvanların yiyeceği bitkiler içiçe girdi. Sonunda bu yöre süsünü takındı, alabildiğine güzelleşti, yöre halkı da bu ürünleri artık ellerine geçirilmiş sayıyorlardı.

Derken bir gece ya da gündüz sırasında, yoketmeye ilişkin emrimiz o yöreye geldi de orayı biçilmiş, çıplak bir arazi parçasına dönüştürdük. Sanki bir gün önceki yeşillikle-meyvalı yer arası değilmiş gibi oldu. İşte biz düşünen kimselere ayetlerimizi böylesine ayrıntılı biçimde açıklarız. “

İnsanoğlunun aldandığı ve uğruna ebedi hayatı feda ettiği dünyanın misali böyledir işte.. Rivayet edildiğine göre Sad bin Ebi Vakkas (r.a)hasta olan Selmanı Farisi’yi ziyarete gider. Selman ağlamaya başlar. Sad ona :- Ey ebu Abdullah peygamber senden razı olduğu halde vefat etti. Niçin ağlıyorsun? Der. Selman(ra) – Kesinlikle ölümden korktuğum için veya dünyayı sevdiğim için ağlamıyorum. Rasulüllah (sav) bize şöyle bir nasihatte bulunmuştu. “sizden birinizin kendine yetecek miktar yiyeceği, bir yolcunun azığı kadardır. Oysa şimdi bana ait olan bazı eşyalar var.” Sad diyor ki “onun sahip olduğu eşyalar bir  tencere bir çanak ve birde ibrikten ibaretti.” Sad ona : -Ey ebu Abdullah, bize nasihatlerde bulun, senden sonra yerine getirelim, deyince Selman:

-Ey Sad kederlendiğinde, hükmettiğinde ve iyilik yaptığında Allah’ı hatırla.”

Enes b. Malik (ra), Rasulüllah (sav)in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Allah Teala şöyle buyurdu ; “Mümin kulum dünyadan bir nimete kavuştuğunda sevinir. Halbuki bu onu benden uzaklaştırır. Dünyalık bir şey kaybettiğinde de üzülür. Oysa bu durum onu bana yaklaştırır.” Sonra Rasulüllah (sav) şu ayetleri okudu; “Onlar sanıyorlar mı ki, kendilerine verdiğimiz servetle ve evlatlarla,

 Onların iyiliklerine koşuyoruz? Aslında onlar işin farkında değildirler.” (Müminun 55-56) Yani bu durumun kendileri için bir imtihan olduğunu bilmiyorlar. Evet bu durumun imtihan olduğunu bilmeyen insanlar imtihan sebebi olan  mallar ve evlatlarla yalnızca zaman geçirip ahreti erteliyolar.Hayır hayır! Ey insanlar, sizler şu kısa süreli dünyayı seviyorsunuz.

 Ahireti gözardı ediyorsunuz.( kıyamet 20-21) Enes b Malik (ra)ın şöyle dediği rivayet edilmiştir. “Bir gün Resulüllah (sa) evinden çıktı. Ebu zer’in elini tutarak şöyle dedi –Ey ebu Zer! Seni sadece hafifletenlere ağır gelmeyen bir akıbet beklemektedir. Ebu zer:

– Ya Resulallah ! hafifleştirenlerdenmiyim, yoksa ağırlaştıranlardanmıyım? Diye sorunca aralarında şöyle bir konuşma geçti; Nebi (sav):

-Bu gün kü yemeğine sahip misin? O:

-Evet dedi.Resulüllah (sav):

-Yarınki yemeğin var mı? O:

-Evet dedi.Resulüllah (sav):

-Daha sonraki günkü yemeğin var mı? O:

-Hayır, dedi. Resulüllah (sav):

-Üç günlük yemeğin olsaydı ağırlaştıranlardan sayılacaktın, buyurdu..

Görülmekte ki Cenneti arzulayan bir insan dünyadan , sadece dünya için çalışmaktan tüm zamanını onun için harcamaktan vazgeçmedikçe arzusuna ulaşamıyor. Ve şunu anlıyoruz ki ebedi nimet yurdu olan cenneti isteyen dünya kendisini terk etmeden kendisi dünyadan hicret etmelidir… Rabbim cümlemize bu şuura erebilmeyi nasip eylesin .  HAKKA SIMSIKI SARILIP BATILDAN BÜSBÜTÜN UZAK DURAN KULLARINDAN OLMAYI NASİP ETSİN. AMİN…

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.