CİNLERİN ÖZELLİKLERİ | Akaid Programı – 25. Bölüm

CİNLERİN ÖZELLİKLERİ

Cinlerin; büyüklük, küçüklük, hızlı hareket etme, çeşitli şeklerde görülme ve suret-i asliye şekillerinin muhtelif oluşu gibi vasıflarından dolayı çeşitli sınıflara ayrılırlar.

            Cinlerin sınıfları  ilgili Kur’an-ı  Kerimde  ve sünnette sarih ve detaylı açıklamalar bulunmamaktadır.

          Bu hususta varid olunan hadis-i şeriflerden bir tanesinde şöyle buyurulmaktadır.

Ebi Sa’lebe Hüseniyyi!den rivayetle: “Cinler üç sınıftır. Kanatlı olup havada uçan cinler, yılan ve köpekler şeklinde olan cinler, bir yerden diğer yere göçen cinler.”[1]

         Yukarıdaki hadis-i şerifte beyan buyurulan cin sınıflarının her birisinin varlığına dair hadisler mevcuttur.

          Cinlerin gözleri, kulakları, kalpleri, akılları, nefisleri ve sair azalarının bulunması naslarla sabittir.

            Cinlerin kulak, göz ve kalplerinin insanlarda olduğu gibi mevcudiyetlerine dair Kur’an-ı Kerimde  şöyle beyan buyurulmaktadır;

“Andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır. Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidirler; hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır.”[2]

             1-) Cinlerin Mü’min veya Kafir Oluşları

Yüce Allah’a kulluk yapmak gayesi için yaratılan cinler; dünya hayatında imtihana muhataptırlar. Bu imtihanın gereğini yerine getirip iman edip iyi ameller yapanlar mü’min olurlar. Teklif-i ilahinin gereğini yerine getirmeyenler de kafir olup cehennem azabına müstehak olurlar. Bu iki özelliğe sahip olma kendi iradelerine verilmiştir.

2-) Cinlerin Muhtelif  Şekillere Girme Özellikleri

Cinler birçok kılığa girdikleri gibi, daha çok insan kılığına da girmeleri mümkündür. Cinler insan şeklinde görüldüğü gibi yılan, köpek, başka haşeratlar ve duman şekline de girip insanlara görünebilir.[3]

3-) Hızlılık Özellikleri 

Cinler maddi kesafetin ağırlığını taşımadıklarından dolayı sadece ruhani oldukları için hızlı hareket etme kabiliyetlerine sahiptirler. Bu hareket sesten daha hızlıdır ancak yinede mücessem oldukları için yine de ışık hızına erişemezler. Ancak yeryüzünün uzak bir bölgesine birkaç saniyede gidip gelebilirler.

Cinlerin hızlı hareket ettiğini belirten ayet-i kerime de  Allah(cc) şöyle buyurmaktadır:

“(Sonra Süleyman müşavirlerine) dedi ki: Ey ulular! Onlar teslimiyet gösterip bana gelmeden önce, hanginiz o melikenin tahtını bana getirebilir? Cinlerden bir ifrit: sen makamından kalkmadan ben onu sana getiririm. Gerçekten bu işe gücüm yeter ve bana güvenebilirsiniz , dedi.”[4]

            Yukarıda ayetin ifadesinde anlıyoruz ki Hz. Süleyman, Belkıs’ın tahtını Yemen’den getirmek isteyince, bir cin sen makamından kalkmadan ben onu sana getiririm. Benim buna yetecek gücüm var demiştir. Süleyman (a.s) Kudüs’te, getirilecek taht ise Yemen’dedir. Onu bir iki saniyede getirmek büyük bir hız ve büyük bir güce sahip olmak demektir.

4-) Semaya Çıkıp Haber Alma Özellikleri

           Cinler daha önceleri semaya yedinci kat gökyüzüne kadar çıkıp gizli, kuytu köşelerde meleklerin konuşmalarını dinler gelip yeryüzünde bazı insanlardan olan arkadaşları kahinlere haber veriyorlardı. Ancak bu keyfiyet daha sonra onlara yasaklandı. Hz.İsa’nın gökyüzüne çıkarılmasından sonra ikinci kat gökyüzünden yukarısı cinlere yasaklanmıştır. Hz. Muhammed(sav)’in dünyaya teşrifinden sonra semanın bütün katları cinlere yasaklanmıştır.

        Yeryüzünde vaki olacak olan olayların haberi levh-i mahfuzdan 7.kat gökyüzüne bundan sonra sırası ile dünya semasına kadar kademe kademe  iner ve sonra da dünyada vakı olur. İşte cinler henüz yeryüzünde vuku bulacak olayların vukuundan bir süre önce gök katlarının melekleri bu olaylardan kendi yanlarında bahsedince cinler bu haberleri alıp kahinlerine bildiriyorlar. Kahinler de haşa sanki geleceği biliyormuş gibi insanlara söylüyorlar. Bunu duyan insanlar olayın vukundan sonra kahinlerin  gaybı bildiklerini sanıyor be böylece sapıtıyorlar.

         Allah(cc) cinlerin bu tür fitne ve sapıklık meydana getiren hareketlerinin olmaması için  gök katlarını cinlere yasaklamıştır.

 Bu hususu beyanla Yüce Allah kur’an-ı kerimde şöyle buyurmaktadır;

“Şüphe yok ki onlar ( meleklerin sözünü) işitmekten kat’i suretle azledilmişlerdir.”  [5]

             Semavatın katlarına çıkmaları yasak olduğu halde cinlerden hazlazlık yapmak suretiyle göklere çıkıp meleklerin fısıltılarını dinlemeye çalışanlar zaman zaman olmaktadır. İşte bu yasağı çiğnemek isteyen cinlere melekler gökyüzünde ateş parçası olan meteor taşlarını atarak cinleri def etmektedirler.

  Bu hususu beyan ile Yüce Allah kitabımızda şöyle buyurmaktadır;

            “Celalim hakkı için, biz en aşağı semayı,(kandil gibi ışık veren) yıldızlarla donattık. Bir de onları, şeytanlara,(şihap=akan yıldız gibi) taş atmalar kıldık. O şeytanlara (Ahirette) çılgın ateş azabı hazırladık.” [6]

[1] Rumuz el hadis ve el- havatif, cinler bölümü.

[2] A’raf Suresi,179

[3] ŞAHIMERDAN SARI/İslam Akaidi/C:6/Yenda Yayn./Sf.376

[4] Neml Suresi,38-39

[5] Şuara Suresi,212

[6] Mülk Suresi,5