EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN BAKIŞ AÇISIYLA MÜ’MİNUN SURESİ 103. VE 107. AYETLER ARASI
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
103- Kimin de tartısı hafif gelirse, işte onlar da kendi nefislerini hüsrana uğratanlar,(96) cehennemde de ebedi olarak kalacak olanlardır.
104- Ateş, onların yüzlerini yalayarak-yakar da onun içinde onlar, (etleri sıyrılmış olarak sırıtan) dişleriyle kalıverirler.(97)
105- Ayetlerim size okunuyorken, yalanlayanlar sizler değil miydiniz?
106- Dediler ki: “Rabbimiz, mutsuzluğumuz bize karşı üstün geldi; biz de sapan bir topluluk imişiz.”
107- “Rabbimiz, bizi (ateşin) içinden çıkar, eğer yine (küfre) dönersek, artık gerçekten zalimler oluruz.”
AÇIKLAMA
96. Ahiretteki ‘başarı’ ve ‘başarısızlığın’ ölçüsü hakkında bkz. an: 1 ve 50.
97. “” derisi soyulmuş ve dişleri ve çene kemikleri açığa çıkmış yüz demektir. Hz. Abdullah bin Mes’ud kendisine kâlih’in anlamını soran birine şu karşılığı vermiştir: “Boğazlanmış bir hayvanın ütülenmiş kellesini hiç görmedin mi?”