EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN BAKIŞ AÇISIYLA NAHL SURESİ 119. VE 124. AYETLER ARASI
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
119- Sonra gerçekten Rabbin, cehalet sonucu kötülük işleyen, sonra bunun ardından tevbe eden ve ıslah olanlar (la beraberdir) . Şüphe yok, senin Rabbin bundan sonra bağışlayandır, esirgeyendir.
120- Gerçek şu ki, İbrahim (tek başına) bir ümmetti;(119) Allah’a gönülden yönelip itaat eden bir muvahhidti ve o müşriklerden değildi.
121- O’nun nimetlerine şükrediciydi. (Allah) Onu seçti ve doğru yola iletti.
122- Ve biz ona dünyada bir güzellik verdik; şüphesiz o, ahirette de salih olanlardandır.
123- Sonra sana vahyettik: “Hanif (muvahhid) olan İbrahim’in dinine uy. O müşriklerden değildi.”(120)
124- Cumartesi, ancak onda ihtilafa düşenlere (farz) kılındı.(121) Şüphesiz senin Rabbin, onların ihtilaf ettikleri şeyler hakkında kıyamet günü aralarında hükmedecektir.
AÇIKLAMA
119. “İbrahim başlı başına bir ümmetti.” Çünkü o dönemde dünyada İslam sancağını taşıyan tek müslümandı. Dünyanın geri kalanı ise küfür sancağını taşıyordu. Allah’ın bu kulu, normalde bir topluluk tarafından yürütülen bir görevi yürüttüğü için bir tek kişi değil başlı başına bir topluluk, bir ümmetti.
120. Bu, kafirlerin birinci itirazına (an:117) verilen bir cevap niteliğindedir ve iki kısma ayrılır:
1) Sizin Yahudilik ve İslâm kuralları arasında yüzeyde gördüğünüz farklılıklardan ötürü düşündüğünüz gibi ilâhî kanunda bir çelişki yoktur. İsyanlarından ötürü sadece bir kaç şey Yahudilere haram kılınmıştır. Bu nedenle başkalarının bu temiz şeylerden yararlanmaması için bir sebep yok.
2) Hz. Muhammed’e (s.a) , Yahudilerin yoluna değil, Hz. İbrahim’in (a.s) yoluna uyması emredilmiştir. Onlar da bu belirtilenlerin Hz. İbrahim (a.s) hukukunda haram olmadığını bilmektedirler. Örneğin Yahudiler deve etini yemezler, oysa bu Hz. İbrahim’in şeriatına göre helaldir. Aynı şekilde deve kuşu, yabani tavşan, ördek vs. Yahudilerde haramdı, fakat bunlar Hz. İbrahim’e (a.s) hiç bir bağları ve ilişkileri olmadığı konusunda uyarılmaktadırlar. Çünkü Hz. İbrahim (a.s) müşrik değildi, oysa Yahudiler ve Mekkeliler şirk içindeydiler. Hz. Muhammed (s.a) ve onun yanında olanlar Hz. İbrahim’in (a.s) tek gerçek takipçileridirler. Çünkü onların inançlarında ve uygulamalarında şirkin zerresi bile yoktur.
121. Bu, ikinci itiraza verilen cevaptır. Sebt (cumartesi günü) ile ilgili kısıtlamaların sadece Yahudilerle ilgili olduğu Hz. İbrahim’in (a.s) dini ile hiç bir ilgisi olmadığını söylemeye gerek yoktu, çünkü onlar da bunu biliyorlardı. Bu kısıtlamalar, Yahudiler sürekli kanunlara ve emirlere karşı geldiği için konmuştur. Bunun tam anlamıyla kavranabilmesi için Kitab-ı Mukaddes’teki Sebt günü ile ilgili emirlere bakılmasında fayda vardır: Örneğin Çıkış 20:8-11, 23:12-13, 31: 1-17, 35: 23 ve Sayılar 15: 32-36. Bunun yanısıra Sebt gününü tecavüz ile ilgili bölümlere bakmakta da yarar vardır. Bkz. Yeremya: 17: 21-27 ve Hezkiel 20: 12-24.