EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN BAKIŞ AÇISIYLA TEVBE SURESİ 65. VE 68. AYETLER ARASI
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
65- Onlara sorarsan, andolsun: “Biz dalmış, oyalanıyorduk”(73) derler. De ki: “Allah ile, O’nun ayetleriyle ve Resulüyle mi alay etmekteydiniz?
66- Özür belirtmeyiniz. Siz, imanınızdan sonra küfre saptınız. Sizden bir topluluğu bağışlasak da, bir topluluğunuzu gerçekten suçlu-günahkâr olmaları nedeniyle azablandıracağız.(74)
67- Münafık erkekler ve münafık kadınlar, bazısı bazısındandır; kötülüğü emrederler, iyilikten alıkoyarlar, ellerini sımsıkı tutarlar.(75) Onlar Allah’ı unuttular, O da onları unuttu. Şüphesiz, münafıklar fıska sapanlardır.
68- Allah, erkek münafıklara da, kadın münafıklara da ve (bütün) kâfirlere, içinde ebedi kalmak üzere cehennem ateşini vadetti. Bu, onlara yeter. Allah onları lanetlemiştir ve onlar için sürekli bir azab vardır.
AÇIKLAMA
73. Burada, Hz. Peygamber (s.a) ve sahabe Tebûk gazvesi için hazırlanırken, münafıkların gizli toplantılarında onlarla alay edici tarzda yaptıkları konuşmalar kastedilmektedir. Bu şekilde samimiyetle ve cihada gitmek için hazırlanan müslümanların cesaretini kırmak istiyorlardı. Bu bağlamda hadislerden bir çok şey öğreniyoruz. Örneğin, münafıkların dedikodu yapıp eğlenmek için toplandıkları bir seferde içlerinden biri şöyle dedi: “Sizler, Romalıları Araplar gibi mi sanıyorsunuz? Yakında kendinizi bu “cesur” adamların ipleriyle bağlı bir halde göreceksiniz.” Başka biri de şöyle karşılık verdi: “Bağlar herbirinin vücudunu sardıktan sonra yüz kez de sopa yeseler ne kadar iyi olur değil mi?” Bir başkası da Hz. Peygamber’in (s.a) sefer için yaptığı hazırlıkları alaya alarak: Şu adama ve yaptığı hazırlıklara bir bakın! Suriye’deki ve Roma İmparatorluğundaki kaleleri fethedecekmiş” diyordu.
74. Yani, “Böyle konuşmalardan hoşlanan ve hayatta kendilerine göre ciddi bir şey olmadığı için ciddi konularla dahi alay eden soytarılar affedilebilir. Fakat iman ettiklerini söylemelerine rağmen Rasulü ve onun öğrettiği yolu (dini) gülünç buldukları için bu ciddi konularla kötü niyetle kasten alay eden kimseler de vardır. Bunların gerçek amacı, müslümanları cihada hazırlıktan vazgeçirmek olduğu için, bunlar, soytarılar değil, günahkarlardır. Bu nedenle de asla affedilmezler.”
75. Bunlar tüm münafıkların ortak özellikleridir. Hepsi de kötülükle meşgul olur ve iyiye düşmandır. Eğer bir kimse kötülük yapmaya niyetlense, münafıklar tüm sempati, tavsiye, teşvik, iyi dilek, övgü ve onaylarını böyle bir kimseye tahsis ederler. Bu kötülüğün işlenmesinde elbirliği yaparlar, başkalarını da bunda rol almaya ikna ederler ve bu işi yapanı her yönden gösterirler. Diğer taraftan eğer bir kimse bir iyilik yapmaya niyetlense, bunu duyduklarında şok olurlar, çünkü bu kalblerine acı verir, hatta onlar böyle bir işe niyetlenilmesinden bile hoşlanmazlar. Bir kimsenin bu iyiliğe yardımcı olmak istediğini gördüklerinde çok rahatsız olurlar ve onu vazgeçirtmek için ellerinden geleni yaparlar. Eğer o kimse vazgeçmezse (yardım etmeyi) başaramamasını dilerler. Tüm münafıkların şu ortak özelliği de vardır: Cimri olsun, cömert olsun hiçbir münafık hayırlı bir gaye için harcama yapmaz. Servetleri ya biriktirip stoklamak yada kötü yollara harcamak içindir. Aslında münafıklar, kötü yollar için cömertçe büyük miktarlarda paralar harcarlar, fakat hayırlı işler için zerre kadar bile harcama yapmak istemezler.