sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN BAKIŞ AÇISIYLA YUNUS SURESİ 69. VE 73. AYETLER ARASI

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN BAKIŞ AÇISIYLA YUNUS SURESİ 69. VE 73. AYETLER ARASI
26.05.2020
681
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

69- De ki: “Allah hakkında yalan uydurup iftira edenler, kurtuluşa ermezler.”
70- (Onlar için) Dünyada geçici bir meta (vardır) . Sonra dönüşleri bizedir; sonra da küfre sapışları dolayısıyla onlara şiddetli azabı taddıracağız.”
71- Onlara Nuh’un haberini oku.(69) Hani kavmine demişti ki: “Ey kavmim, benim makamım ve Allah’ın ayetleriyle hatırlatmalarım eğer size ağır geliyorsa ben, şüphesiz Allah’a tevekkül etmişim. Artık siz ortaklarınızla toplanıp yapacağınız işi karara bağlayın da işiniz örtülü kalmasın (veya tasa konusu olmasın) , sonra hakkımdaki hükmünüzü -bana süre tanımaksızın- verin.(70)
72- Eğer yüz çevirecek olursanız, ben sizden bir karşılık istemedim. Benim ecrim, yalnızca Allah’a aittir. Ve ben, müslümanlardan olmakla emrolundum.
73- Fakat onu yalanladılar; biz de Onu ve gemide Onunla birlikte olanları kurtardık ve onları halifeler kıldık. Ayetlerimizi yalanlayanları da suda boğduk. Uyarılıp-korkutulanların nasıl bir sonuca uğratıldıklarına bir bak.

AÇIKLAMA

69. Hz. Nuh’un (a.s) kıssası burada Hz. Muhammed’in (s.a) mesajını rededenlere bir uyarı olsun diye zikredilmiştir. Bu şekilde, onların önüne itikatlarının,, düşüncelerinin ve yollarının yanlış olduğunu göstermek üzere deliller konmakta ve onlara doğru yolu benimsetebilmek için vurucu hitaplarda bulunulmaktadır. Böylece onlar rasullerine karşı takındıkları tavırın sonuçları hakkında uyarılmış olmakta ve dolaylı yoldan peygamberlerine Kureyş gibi davranan Nuh kavminin akıbetinden ders almaları öğütlenmektedir. Hz. Peygamber (s.a) son derece uygun bir yolla onlara hata ve sapıklıklarını göstermekte ve bu yanlışlıkları düzeltmeye çalışmaktadır.Fakat onlar bunun üzerinde tekrar tekrar düşünecekleri yerde, onun ölümcül düşmanları haline gelmişler; Hz Peygamber (s.a) bu görevi yüzünden onlardan hiçbir ücret taleb etmediği, mesajını yalnızca kendi hayırlarına yaymak istediği halde onlar muhatablarının delillerine küfürle, vahşetle ve taşla karşılık vermişlerdi. O kadar ki, artık Rasulullah (s.a) onlar için katlanılmaz bir şahıs haline gelmişti. Bu onların Sırat-ı Müstakim karşısındaki önyargıları yüzündendi ve bu mesnedsiz yargılar onları o denli körleştirmişti ki, Sırat-ı Müstakim’i izleyen birinin varlığına bile tahammülleri kalmamıştı. İşte burada Allah, Rasulunden, onlara Hz. Nuh’un (a.s) kıssasını anlatmasını istemişti. Bununla kendisine karşı takındıkları olumsuz tavra bir anlam verebilmeleri gayesi güdülmüştü.
70. Bu, mealen şöyle bir meydan okumaydı: “Görevimden asla vazgeçmeyeceğim, bana ne yaparsanız yapın vazgeçmem. Zira ben, bütünüyle Allah’ı vekil edinmişim.” (Bu anlamın bir mukabili için bkz. Hud: 55) .

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.