sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA FETİH SURESİ 11. VE 13. AYETLER

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA FETİH SURESİ 11. VE 13. AYETLER
15.08.2022
442
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun

 

11- Bedevilerden geride bırakılanlar,(20) sana diyecekler ki: “Bizi mallarımız ve ailelerimiz meşgul etti. Bundan dolayı bizim için mağfiret dile.” Onlar, kalplerinde olmayan şeyi dilleriyle söylüyorlar.(21) De ki: “Şimdi Allah, size bir zarar isteyecek ya da bir yarar dileyecek olsa, sizin için Allah’a karşı kim herhangi bir şeyle güç yetirebilir? Hayır, Allah, yapmakta olduklarınızı haber alandır.”(22)
12- Hayır, siz peygamberin ve mü’minlerin, ailelerine ebedi olarak bir daha dönmeyeceklerini zannettiniz; bu, sizin kalplerinizde çekici kılındı (23) ve kötü bir zan ile zanda bulundunuz da, yıkıma uğramış bir kavim(24) oldunuz.
13- Kim Allah’a ve Rasulüne iman etmezse, (bilsin ki) gerçekten biz, kâfirler için çılgınca yanan bir ateş hazırlamışızdır.(25)

AÇIKLAMA

20. Burada, Peygamber’in (s.a) Umre için sefere katılmaları çağrısı kendilerine ulaştığında, iman etmelerine rağmen canlarını daha üstün tutup davete uymayarak evlerinden çıkmayan Medine civarındaki insanlar kastedilmektedir. Rivayetlere göre bunlar Eslem, Müzelne, Cüheyne, Gifar, Esca, Dil ve diğer kabile halklarıdır.

21. Bu ifadenin iki anlamı vardır:

1) Bu insanların siz Medine’ye ulaştığınızda ileri sürecekleri özür tamamen yalandan ibaret olacaktır. Halbuki niçin evlerinde kalıp sefere katılmadıklarını kendileri çok iyi biliyor.

2) Onların Allah Rasulü’nden bağışlanma istemeleri göstermeliktir, sadece dilleriyle söylerler bunu, aslında onlar bu hareketlerinden dolayı ne pişman olmuşlar ne Peygamber’e tabi olmadıklarından dolayı günah işlediklerinin farkındadırlar, ne de kalplerinde gerçekten bağışlanma arzusu vardır. Akıllarınca onlar bu tehlikeli sefere gitmeyerek çok akıllı hareket ettiklerini zannetmektedirler. Eğer onlar hakikaten Allah’ı ve mağfiretini gözönünde tutup sakınsalardı evlerine çekilip seferden uzak kalmazlardı.

22. Yani Allah (c.c) hüküm ve kararını sizin amellerinizin gerçek yönünü ve hakiki mahiyetini bilmesine göre verecektir. Eğer ameliniz cezayı gerektiriyorsa, ben sizin bağışlanmanız için dua etsem bile benim bu duam sizi Allah’ın azabından kurtaramayacaktır. Ve eğer ameliniz ceza ve azabı gerektirmiyorsa hakkınızda bağışlanmanız için dua etmesem bile hiçbir azab ulaşmayacaktır. Tercih bana değil, sadece Allah’a aittir. Hiç kimsenin sözleri O’nu aldatamaz, bu bakımdan sizin sözlerinizi görünüşe bakıp da doğru kabul etsem ve buna göre hakkınızda bağışlanmayı, mağfiretinizi dilesem bile bunun hiçbir faydası yoktur.

23. Yani, siz, Hz. Peygamber (s.a) ve iman etmiş arkadaşlarının karşı karşıya gelmek üzere gittikleri o büyük tehlikeden kendinizi kurtardığınızı zannederek çok sevinmiştiniz. Bu, sizin gözünüzde çok akıllıca bir davranıştı. Ve siz peygamber ve mü’minlerin böyle zor bir seferden kurtulup geri dönmeyeceğine sevinirken utanmadınız. İman ettiğinizi ileri sürdüğünüz halde bile bundan üzüntü duymadınız. Aksine kendinizi Peygamber ile birlikte bu tehlikeye atmadığınızdan dolayı çok sevinmiştiniz.

24. “Küntüm kavmen bura”; “Bura” kelimesi “Bair”in çoğuludur. Bair’in ise iki manası vardır. 1) Bozguncu, içinde fesat olan, hiçbir hayırlı işe yaramayan, hayırsız adam. 2) Mahvolan, sonu kötü, felaket yolunda giden.
25. Burada Allah, kendisi ve dini konusunda samimi olmayanları ve imtihan vakti geldiğinde din uğruna canını, malını, menfaatlerini tehlikeye atmaktan çekinenleri açık bir ifadeyle imandan uzak kafirler olarak nitelemiştir. Halbuki bu, dünyada hiçbir şahıs ve zümre hakkında İslam dışıdır veya İslam’dan çıkmıştır şeklinde bir karara yol açabilecek cinste bir küfür değildir. Fakat o ahirette mü’min olarak kabul edilmelerini imkansız kılan bir küfürdür. Bunun delili de şudur: Hz. Peygamber (s.a) , hakkında bu ayetin nazil olduğu insanlarla İslam dışı olmuşlardır dememiştir. Ne de onlara kafirlere yapılan muamele yapılmıştır.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.