EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA FURKAN SURESİ 14. ve 16. AYETLER
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
14- Bugün bir yok oluşu çağırmayın, birçok (kere) yok oluşu isteyip-çağırın.
15- De ki: “Bu mu daha hayırlı, yoksa takva sahiplerine va’dedilen ebedi cennet mi? Ki onlar için bir mükâfat ve son duraktır.”
16- “İçinde ebedi kalıcılar olarak, orada her istedikleri onlarındır; bu, Rabbinin üzerinde istenen bir vaaddir.”(23)
AÇIKLAMA
23. Kelime kelime anlamı: “Rabbinin üzerinde (yerine getirilmesinden) mesul bir vaaddir.”
Burada şöyle bir soru sorulabilir: Cennet vaadi ve ateş tehdidi, yeniden dirilmeyi ve cennet ile cehennemin varlığını inkar eden bir kişinin tavrı üzerinde nasıl bir etki yapabilir? Bu uyarı yönteminin hikmetini anlamak için bunun, başka türlü, böylesi delillendirmelere kulak asmayan inatçı bir kişinin çıkarlarına seslendiğini gözönüne almak gerekir. Sanki şöyle denmektedir burada: “Haydi tartışma olsun diye diyelim ki, ahiret hayatının gerçekliğine dair bir kanıt yoktur; böyle bir olayın meydana geleceğine dair de bir kanıt yoktur. Buna karşılık, bunun olacağına dair bir ihtimal ve imkan da vardır. Eğer ahiret hayatı yoksa, mümin de kâfir de aynı durumda olacaktır. Ama Rasûl’ün ısrarla vurguladığı gibi ahiret hayatı varsa, o zaman kâfirler tam bir helâke maruz kalacaklardır.” Dolayısıyla, böyle bir yaklaşım kâfirlerin inadını kıracağı gibi, ahiretin tüm manzarası, haşir, sorguya çekilme, cennet ve cehennem Rasûl’ün kendi gözleriyle görürcesine parlak bir şekilde sunulduğunda son derece etkili olacaktır. (Daha fazla açıklama için bkz. Fussilet: 52 ve ilgili an: 69 ve Ahkaf: 10) .