sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA HAŞR SURESİ 18. VE 21. AYETLER

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA HAŞR SURESİ 18. VE 21. AYETLER
09.01.2023
565
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun

18- Ey iman edenler, Allah’tan korkup-sakının. Herkes yarın için neyi takdim edip-gönderdiğine baksın.(29) Allah’tan korkup-sakının. Hiç şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdar olandır.
19- Ve kendileri Allah’ı unutmuş, böylece O da onlara kendi nefislerini unutturmuş olanlar(30) gibi olmayın. İşte onlar, fasık olanların ta kendileridir.
20- Ateş halkı ile cennet halkı bir olmaz. Cennet halkı ‘umduklarına kavuşup mutluluk içinde olanlardır.’
21- Şayet biz bu Kur’an’ı bir dağın üzerine indirmiş olsaydık, andolsun onu Allah korkusundan saygı ile baş eğmiş, parça parça olmuş görürdün.(31) İşte biz, belki düşünürler diye, insanlara örnekleri böyle vermekteyiz.

AÇIKLAMA

29. “Yarın” ile ahiret kastolunmaktadır. Yani dünya hayatı bugündür ve insanlar yarın hesaba çekilecektir. Böylesine bir üslup ile Allah Teâlâ insanoğluna bugün oyun, eğlence ile oyalanıp yarın ne yiyeceğini ne içeceğini, nerede barınacağını düşünmeyen kimsenin bir ahmak olduğunu hikmetle anlatmıştır.
Böyle bir kimse kendi sonunu kendi hazırlamaktadır. Bu tıpkı, ahiretten gafil kalacak derecede dünyaya meyleden bir adamın misaline benzer. Oysa nasıl bu günün bir yarını varsa, dünyadan sonra da ahiret vardır. Oraya ne gönderirsen, orada onu bulursun. Bu ayette diğer hikmetli bir nokta da, herkesin kendisi için neyin iyi, neyin kötü olduğunu bilmesi gerektiğidir. Çünkü kendisi için neyin iyi, neyin kötü olduğunu ayırt edemeyen bir kimse, ahiret hayatında kendisine neyin yararlı, neyin zararlı olduğunu da idrak edemez. Kendi kendine bu hayattaki sermayesini, gayretlerini, yeteneklerini hangi yolda sarf ettiği takdirde onu Cennete veya Cehenneme götüreceğini düşünmeye başladığında insan bir karar vermek durumunda kalır. Doğru karar vermesi kendi yararınadır, yanlış karar verirse gelecek hayatı tamamen mahvolur.

30. Yani, Allah’ı unutmak, insanın kendisini unutması demektir. Çünkü O’nun kölesi olduğunu unutan kimse, bu dünyadaki konumunu yanlış değerlendiriyordur. Sırf bu temeldeki yanlışlık dolayısıyla onun tüm hayatı yanlış bir yolda harcanır gider. Allah’tan başka kimsenin kulu olmadığını unutan bir kimse, Allah’a itaat etmez ve hakikatte kulu olmadığı kimselere kulluk yaparsa, sırf bu hatası dolayısıyla tüm hayatı mahvolur. İnsanın bu dünyadaki asıl konumu kulluktur. Ve o mutlak anlamda özgür değildir. Fakat o sadece ve sadece bir tek Allah’ın kuludur ve başka hiç kimsenin kölesi değildir. Bunu idrak etmeyen bir kimse, gerçekte kendini unutmuştur. Fakat bildiği halde bu gerçeği unutan kimse, zaman zaman bir kafir ve müşriğin hareket ettiği gibi davranabilir. Kişinin devamlı sırat-ı mustakim üzerinde yürüyebilmesi için hiçbir zaman Allah’ı unutmaması gerekmektedir. Bundan gafil olduğunda kendini de unutacağından, gafleti fıskına sebep olur.

31. Bu benzetme ile Allah’ın yüceliği ve kulun sorumluluğu anlatılmak istenmiştir.Yani, dağ gibi büyük bir valık bu gerçeği idrak edebilseydi eğer, Kadir olan Rabbi’ne yaptıklarının hesabını verirken, korkudan titreyerek paramparça olurdu. Ama ne tuhafdır ki insanoğlu Kur’an’ı anladığı ve sorumluluğunu idrak ettiği halde pervasız ve gamsız davranmaktadır. Allah huzurunda bir gün hesaba çekilecek olduğu halde, böylesine büyük bir sorumluluk taşımaktan korkmamaktadır… İnsanoğlu Kur’an’ı duyduğu ve okuduğu halde, tıpkı cansız ve şuursuz bir taş gibi, duymamazlıktan, görmemezlikten gelmekte ve idrak etmemektedir. (İzah için bkz. Ahzab an: 120)

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.