sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA SÂD SURESİ 15. ve 21. AYETLER

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA SÂD SURESİ 15. ve 21. AYETLER
16.03.2022
490
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

15- Bunlar da, (geldiğinde) bir anlık gecikmesi bile olmayan bir tek çığlıktan(14) başkasını gözetlemiyorlar.
16- (Alaylı alaylı) Dediler ki: “Rabbimiz, hesap gününden önce (azabdan bize vadettiğin) payımızı çabuklaştırıver.”(15)
17- Onların söylemekte olduklarına karşı sabret (16) ve bizim güç sahibi kulumuz Davud’u (17) hatırla;(18) çünkü o, (her tutum ve davranışında Allah’a) yönelip-dönen biriydi.
18- Doğrusu biz dağlara boyun eğdirdik, akşam ve sabah onlar kendisiyle birlikte (Allah’ı) tesbih ederlerdi.
19- Ve toplanıp gelen kuşları da. Hepsi de onunla (Allah’ı tesbih etmede uyum içinde) yönelip-dönmekte olanlar idi.(19)
20- Onun mülkünü güçlendirmiştik. Ona hikmet ve anlatım çarpıcılığını vermiştik.(20)
21- Sana o davacıların haberi geldi mi? Hani onlar mihraba (Davud’un bulunduğu yere girmek için) yüksek duvardan tırmanmışlardı.(21)

AÇIKLAMA

14. Yani, “Tek bir patlama onları yok etmek için yeterlidir.” Şöyle bir anlam da verilebilir: “Bundan sonra onlara hiçbir fırsat verilmeyecektir.”

15. Yani, “Allah’ın azabının çok dehşetli olmasına rağmen, onlar o kadar akılsız davranıyorlar ki, Hz. Peygamber’le (s.a.) , kendisinden azabı hemen getirmesini isteyerek alay ediyorlar.”

16. Bu, kafirlerin şu itirazlarına bir cevaptır:

a) O Muhammed, sihirbazın ve yalancının biridir.
b) Allah, Muhammed’den başka peygamber gönderecek kimse bulamadı mı?
c) Muhammed’in amacı, İslam’a tebliğ vs. değildir. O’nun asıl maksadı başkadır.

17. Bu cümle “Kulumuz Davud’u hatırlayın” şeklinde de tercüme edilebilir. İlk şekildeki tercümeye göre bu cümle, “Davut’un kıssasından ibret alın.” İkinci tercümeye göre ise, “Bu kıssayı hatırlayın. Çünkü sizlerin sebretmesine yardımcı olacaktır.” şeklinde anlaşılabilir. Bu kıssanın beyan edilmesi ile iki husus vurgulanmış ve kelimeler her iki anlama da delâlet edilebilecek şekilde kullanılmıştır. İzah için bkz.. Bakara an: 273, İsra an: 7 ve 63, Enbiya an: 70-73, Neml an: 18-20, Sebe an: 14-16.

18. “Ellerin sahibi” şeklindeki ifade, “kuvvet sahibi” anlamına gelir ve mecazen kullanılmıştır. Hz. Davud’a bu sıfatlar, şu yüzden atfedilmiştir

1) Cismanî kuvvet: Hz. Davud bu kuvveti Calut karşısında göstermiştir.2) Askerî ve siyasî kuvvet: Hz. Davud civardaki tüm müşrik toplulukları yendiğinde sağlam bir İslâmi devlet kurmuştur.
3) Ahlâkî kuvvet: Hz. Davud bir yönetici olmasına rağmen, bir fakir gibi yaşamış ve Allah’ın hududları içinde kalmıştır.
4) İbadet kuvveti: Hz. Davud, devlet yönetimi ile ve sürekli cihadla iştiğal etmesine rağmen (sahihayn’in rivayetlerine göre) , gün aşırı oruç tutar ve gecelerinin üçte birini Allah’a ibadetle geçirirdi. İmam Buhari’nin Hz. Ebu Derda’dan rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.) , Hz. Davud’un zikri geçtiği yerde, “O, Allah’a çok ibadet eden biriydi” derdi.
19. İzah için bkz. Enbiya an: 71.

20. Yani Hz. Davud çok fasih ve beliğ konuşurdu. O konuştuğunda karşısındaki kimseler, ne demek istediğini açıkça anlarlardı. Hüküm verdiğinde de, açıkça hüküm verirdi. Hem ilim, hem de konuşma bakımından faziletli olmak, ancak böyle birine nasip olabilirdi.

21. Asıl maksat, kıssanın beyanı olmasına rağmen, kıssa anlatılmadan önce kıssanın kahramanının (Hz. Davud) şahsiyeti ve ne tür özelliklere sahip olduğu vurgulanmıştır.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.