EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA SAFFAT SURESİ 63. ve 77. AYETLER
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
63- Doğrusu biz, onu kâfirler için bir fitne(35) (bir imtihan konusu) kıldık.
64- Şüphesiz o, ‘çılgınca yanan ateşin’ dibinde bitip çıkar.
65- Onun tomurcukları, şeytanların başları(36) gibidir.
66- Artık hiç tartışmasız, onlar, ondan yiyecekler, böylelikle karınlarını da ondan dolduracaklar.
67- Sonra kendileri için onun üzerinde kaynar su karıştırılmış bir içkileri de vardır.
68- Sonra onların dönecekleri yer, elbette (yine) çılgınca yanan ateştir.(37)
69- Çünkü onlar, atalarını da sapık kimseler olarak bulmuşlardı.
70- Kendileri de onların izleri üzerinde koşturup-duruyorlardı.(38)
71- Andolsun, onlardan önce, evvelkilerin çoğu da sapmıştı.
72- Andolsun, biz onlara uyarıcı-korkutucular göndermiştik.
73- Uyarılıp-korkutulanların nasıl bir sona uğradıklarına bir bak.
74- Ancak muhlis olan kullar başka.
75- Andolsun, Nuh bize(39) (dua edip) seslenmişti de,(40) ne güzel icabet etmiştik.
76- Onu ve ailesini, o büyük üzüntüden kurtarmıştık.(41)
77- Ve onun soyunu, (dünyada) onları da baki kıldık.(42)
AÇIKLAMA
35. Kafirler bu ayeti işitir işitmez Hz. Paygamber (s.a) ile alay etmek için, bir fırsat daha ele geçirdiklerini sanmışlardı. Onlar şöyle diyorlardı : “Cehennemin kavurucu ateşi içerisinde bir ağaç nasıl yetişebilir.”
36. Zakkum tomurcuklarının şeytanlara benzetilmesi dolayısıyla bazı kimseler, şeytanları kimsenin görmediğini öne sürebilirler. Lakin bu, teşbihtir. Tıpkı güzel bir kızın periye benzetildiği veya çirkin bir kadının “cadı”diye isimlendirildiği yada nuranî bir yüze sahip olan kimseye “melek” dendiği hatta kötü huylu bir insanın şeytana benzetildiği gibi…
37. Bu ayetlerden cehennem halkının açlık ve susuzluktan kıvrandıklarında, kendilerinin zakkum ağacının ve kaynar su akan çeşmelerin bulunduğu yere götürülecekleri, orada zakkumdan yedikten, kaynar sudan içtikten sonra tekrar geriye döndürülecekleri anlaşılmaktadır.
38. Yani, bunlar atalarının yolunu tuttular ve Allah’ın verdiği aklı kullanmayarak, takip ettikleri yolun doğru mu, yanlış mı olduğunu hiç düşünmeden, bir sürü gibi yollarına devam ettiler.
39. Bu ayetin önceki ayetlerle olan ilişkisini düşündüğümüzde, bu hususun niçin zikredildiğini anlarız.
40. Bununla, Hz. Nuh’un feryadına işaret olunuyor. O uzun bir tebliğ döneminden sonra ümidini kesmiş ve Allah’a feryad etmişti :”Rabbim ben yenildim, bana yardım et.”
41. Yani, “kavminden muhalif” olanların yaptığı büyük zulümden. Burada ince bir işaret vardır. Hz. Nuh (a.s) kavminin zulmünden nasıl kurtarılmış ise, Hz. Muhammed (s.a) ve beraberindekiler de bir süre sonra Mekkeli müşriklerin zulmünden kurtarılacaklardır.
42. Bu ayet, biri, “Sadece Hz. Nuh (a.s) ve beraberindekiler kurtulmuş, kavmi ise helâk olmuştur” şeklinde, diğeri de “Tüm insanlık helâk olmuş ve sadece Hz. Nuh (a.s) ile beraberindekiler kurtularak, insan nesli onlarla devam edegelmiştir.” şeklinde olmak üzere iki anlama da gelebilir. Müfessirlerin çoğunun ikinci anlamı kabul etmiş olmalarına rağmen, bu husus Kur’an’da yeterince açıklığa kavuşturulmuş değildir. En doğrusunu Allah bilir.