sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA YASİN SURESİ 70. ve 76. AYETLER

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN (RH.A.) BAKIŞ AÇISIYLA YASİN SURESİ 70. ve 76. AYETLER
15.02.2022
781
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

70- (Kur’an,) Diri olanları(59) uyarıp-korkutmak ve küfre sapanları üzerine sözün hak olması için (indirilmiştir) .
71- Ellerimizin(60) yaptıklarından kendileri için nice hayvanları yarattığımızı görmüyorlar mı? Böylece onlar, bunlara malik oluyorlar.
72- Biz onlara kendileri için boyun eğdirdik; işte bir kısmı binekleridir, bir kısmını(n da etini) yiyorlar.
73- Onlarda kendileri için daha nice yararlar ve içecekler vardır. Yine de şükretmeyecekler mi?(61)
74- Yardım görürler umuduyla, onlar Allah’tan başka ilahlar edindiler.
75- Onların (o ilahların) kendilerine yardım etmeye güçleri yetmez; oysa kendileri onlar için hazır bulundurulmuş askerlerdir.(62)
76- Öyleyse onların sözleri seni hüzne kaptırmasın. Gerçekten biz, onların saklamakta olduklarını da, açığa vurduklarını da biliyoruz.(63)

AÇIKLAMA

59. “Hayy” (diri) kelimesi ile, düşünen ve tefekkür edebilen insan kastolunmaktadır. Ancak bu tip bir insan, kendisine makul bir şey de söylense kabul etmeyen Hak ve Bâtıl’ı ayıramayan, iyilik tavsiye edildiğinde onu dinlemekten ve anlamaktan aciz olan, kendisine hiçbir şey tesir etmeyen kimse değildir.

60. “El” kelimesi Allah’a atfen ve mecazen kullanılmıştır. Neuzubillah “Allah’ın cismen bir eli vardır ve onu insanlar gibi kullanmaktadır” anlamına gelmez.” Bu ifade ile sadece Allah’ın herşeyi yarattığı ve hiç bir ortağı olmadığı kastolunmuştur.

61. Bir nimeti onu verenden başkasına atfetmek nankörlük olacağı gibi, Allah’dan başka birinden nimet beklemekte, nimeti inkar etmektir. Ayrıca verilen nimeti onu verenin rızası dışında kullanmak da nimet-i küfran olur. Bunun için, müşrik, kafir, münafık ve fasık insanların, sadece dilleri ile şükretmeleri yeterli değildir. Sözgelimi Mekkeli müşrikler, hayvanları Allah’ın yarattığında kendi ilahlarının bir katkısı olduğunu da iddia etmiyorlardı. Ancak tüm bunlara rağmen, Allah’ın verdiği nimetleri, kendi ilahlarına adıyorlar ve ayrıca daha fazla nimet elde edebilmek için o ilahlara yalvarıyorlardı. Nitekim onlar için kurban keserlerken Allah’a sadece dilleriyle şükrediyorlardı. Bu yüzden Allah, onların nimeti inkar ettiklerini ve nankör olduklarını söylemektedir.
62. Yani, bu sahte ilahlar aciz ve zavallıdırlar. Varolabilmeleri için, kendilerine tapan kimselere muhtaçtırlar. Şayet o tapan kimseler, bu çaresiz zavallılara yardım etmezse, bunlar hiçbir şey yapamazlar. Kendilerine tapan kimseler, onlara kulluk ediyorlar, yardımda bulunuyorlar ve propaganda yoluyla halkı onlara inanmaya davet ederek kandırıyorlar. Kendi gafletleri sebebiyle bu sahte ilahlar için savaşan kimseler olduğu için, bu sahte ilahlar hükümranlıklarını devam ettirebiliyorlar. Şayet bağlıları böyle çalışmasalar, hiçkimse bu zavallıların peşinden gitmez. Çünkü bunlar sahte ilahlardır ve ancak gerçek ilah Allah’dır. O kendi gücüyle tüm kâinata hakimdir. Ve O’nun ilahlığı başkalarının kendisine inanıp inanmamasına bağlı değildir.

63. Burada muhatab Hz. Peygamber’dir: “Açık ve gizli sözler” ifadesi ile Hz. Peygamber’e (s.a) Mekke’nin ileri gelen müşriklerinin atfettikleri yalan ve iftiralar kastedilmektedir. Halbuki onlar Rasûlullah’a (s.a) iftira ettikleri yalanların asılsız olduğunu biliyorlardı. Müşrikler meclislerinde başkalarına karşı, Hz. Peygamber’e (s.a) sövebilmek için şair, kahin, sihirbaz, mecnun v.s. gibi lakablar takıyorlardı. Fakat hepsinin yalan olduğunu ve Rasûlullah’ın (s.a) davetini engelleyebilmek için, hile maksadıyla böyle davrandıklarını vicdanlarında biliyor ve aralarında da açıkça konuşuyorlardı. Bu yüzden Allah, elçisine şöyle buyuruyor: “Bu yalan, hile ve iftiradan dolayı üzülme. Doğruya, yalan ile karşı koyanlar, bu dünyada da ahirette de kaybedecek ve yaptıklarının karşılığını göreceklerdir.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.