GENEL OLARAK İSLÂM HUKUKUNUN KAYNAKLARI
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(Celle Celaluhu)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
İslâm hukukçularının çoğunluğu İslam’da teşrîî kaynakların dört olduğunda görüş birliğindedirler: 1) Kur’an, 11) Sünnet, 11) İcmâ, iv) Kıyas.
Fakihler, hukukî kaynakları, hükümlerin kendilerinden alınmış olduğu deliller olarak ifade etmektedirler. Bu dört delilden birinin gösterdiği hükme uymanın gerekli olduğu hususu da yine hukukçuların ittifak noktasıdır. Fakihler, hukukî delilleri ve kendileriyle istidlâli belirtilen sıraya göre ele alırlar. İslâm’ın ilk kaynağı Kur’an, ikincisi sünnet, üçüncüsü icmâ, dördüncüsü ise kıyastır. Bir olayın hükmü Kur’an’da yoksa sünnete, sünnette yoksa icmâya, onda da yoksa kıyasa müracaat edilir.
İslâm hukukunun, hakkında görüş ayrılığı bulunan, diğer tâlî, fer’î kaynakları da vardır. Bazı fakihler, bunların hükümleri bağlayıcı bir teşri kaynak olduğu, diğer bazıları da böyle olmadığı görüşündedirler. Görüş ayrılığına mahal olan kaynaklar, istihsan, istishab, maslahatü’l-mürsele, örf, bizden önceki ümmetlerin semâvî dinlerinin hukuku ve sahabînın görüşüdür(203)
İSLÂM CEZA HUKUKU KAYNAKLARI
Ceza tatbik ve infaz hukukunun kaynakları ve haklarında ittifak ve ihtila bulunan, kendilerinden söz ettiğimiz yukarıdaki kaynakların aynılarıdır. Suç ve cezaları hakkında İslâm ceza hukuku kaynakları yalnızca dörttür ki, üçünde ittifak vardır. Bunlar da, Kur’an, sünnet ve icmâdır. Dördüncü kaynak ise, kıyastır ve hukukçular kıyas hakkında farklı görüştedirler. Bazıları kıyasın bir ceza hukuku kaynağı olduğu, bazıları da suç ve cezaların kararlaştırılmasında bir kaynak olmadığı görüşündedirler. Kur’an ve sünnetle diğer kaynaklar arasındaki önemli farklara iyi dikkat etmek gerekir. Kur’an ve sünnet İslam’ın ve hukukunun temelidir. İslâm hukukunun umumî hükümlerini kararlaştıran kurallar ancak ikisindedir. Diğer kaynaklar yeni hukukî temel prensipler getirmez, yeni hükümler kararlaştırmazlar. Onlar, yalnızca Kur’an ve sünnet hükümlerinden çıkarılan ikinci dereceden hükümler için istidlâl metotlarıdır. Onlarla Kur’an ve sünnete aykırı bir hüküm getirmek mümkün değildir. Zira onlar asıl kaynaklardan kuvvet almakta ve ikisinin hü-
kümlerine dayanmaktadırlar.
203) Bugünkü Ceza kanunlarının kaynakları ve açıklaması için bak, Nazarî ve Tatbikî Ceza Hukuku, c.1/19 vd, özellikle doğrudan doğruya kaynaklar için c.1/128-143, dolayısıyla kaynaklar için c.1/143-150, kaynakların yürürlüğe girmesi ve mer’iyyeten kalkması için c.1/143-150, kuralların yorumu için c.1/162-181. (m) . (DEVAMI BİR SONRAKİ YAZIMIZDA İNŞALLAH)
KÛLÛ LA İLAHE İLLALLAH, TUFLİHÛ! (La ilahe illallah deyiniz, kurtulunuz!)
ELHAMDULİLLAHİRABBİLALEMİN