sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

GÜNÜN AYET VE HADİSİ

GÜNÜN AYET VE HADİSİ
A+
A-

GÜNÜN AYETİ

وَمَٓا اَرْسَلْنَا قَبْلَكَ اِلَّا رِجَالاً نُوحٖٓي اِلَيْهِمْ فَسْـَٔلُٓوا اَهْلَ الذِّكْرِ اِنْ كُنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَ

Biz senden önce de kendilerine vahyettiğimiz erkekler dışında elçi göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, o halde zikir ehline sorun.

(Enbiya Suresi 7. Ayet)

GÜNÜN HADİSİ

15-…….Bize Ebû Hayyân, Ebû Zur’a’dan tahdîs etti ki, Ebû Hureyre (R) şöyle demiştir: Biz bir yemek da’vetinde Peygamber’in beraberinde idik. Peygamber’e bir kol ayrılıp önüne konuldu. Çün­kü Peygamber etin bu kısmını severdi. Peygamber ondan ön dişle­riyle bir lokma kopardı. Ve şöyle buyurdu: “Ben kıyamet gününde bütün insanların seyyidiyim (yânı efendisiyim). Bu neden, bilir misi­niz? (diyerek şöyle devam etti:) Allah kıyamet gününde dünyâda ön­ce ve sonra gelip geçmiş bütün insanları düz ve geniş bir sahada toplayacaktır. Öyle düz ve geniş bir saha ki, orada bakan kişi onla­rın hepsini görecek ve çağına seslenince, sesini bütün mahşer halkı­na işittirecek. Bir de güneş insanlara yaklaşacak. Bu sırada insanların bâzısı:

— İçinde bulunduğunuz, size ulaşan şu gamlı hâli görüyorsunuz! Size Rabb’inize delâlet edecek bir şefaatçi (bulmak çâresine) baksa­nız ya! diyecek.

Bunun üzerine mahşer halkının bâzısı da:

— Babanız Âdem’dir, ona gidin, der. Akabinde ona gelirler ve:

— Yâ Âdem! Sen beşerin babasısın. Allah seni eliyle yarattı ve sana kendi tarafından olan bir ruhtan hayât üfürdü. Meleklere em­retti de onlar da sana secde ettiler. Allah seni cennette yerleştirdi. Sen bizlere Rabb ‘in katında şefaat etsen ya! İçinde bulunduğumuz ve bi­ze ulaşan şu acıklı hâli görüyorsun işte! derler.

Âdem de:

— Rabb’im (bu gün) öyle öfkeli oldu ki, bundan önce bunun gibi öfkelenmemiş, bundan sonra da bunun benzeri öfkelenmez. Bu­nunla beraber Rabb’im beni o ağaçtan nehyetmiş iken ben O’na âsî olmuştum. (Şimdi ben kendimi düşünüyorum.) Vay nefsim, nefsim! Siz benden başka bir şefaatçiye gidiniz; Nuh’a gidiniz! der.

Onlar da Nuh’a varırlar ve:

— Yâ Nûh! Sen yeryüzü ahâlîsine gönderilen rasûllerin birinci-sisin. Allah sana Kur’ân’da “Çokjükreden kul” (ei-Isrâ: 3) adını ver­di. Bizim içinde bulunduğumuz sıkıntılı durumu görüyorsun, bize eri­şen musibeti görmektesin, bizlere Rabb’in katında şefaat etsen ya! derler.

Nûh Peygamber de:

— Rabb’im bu gün öyle öfkelidir ki, ne bundan önce böyle öf­kelenmiş, ne de bundan sonra bunun benzeri öfkelenir. (Ben de nef-

simi düşünüyorum.) Vay nefsim, nefsim!… Siz o şanlı Peygamber Muhammed’e gidiniz, der.

Bunun üzerine insanlar bana gelirler. Ben de hemen Arş’ın al­tında secdeye kapanırım. Sonra bana Allah tarafından:

— Yâ Muhammed, başım kaldır, şefaat et; şefaatin kabul olu­nacak; iste, dileğin sana verilecektir! buyurulur”.

Râvî Muhammed ibn Ubeyd: Ben hadîsin kalanını ezberlemiyo­rum, demiştir (Çünkü uzundur ve başkalarının rivayetlerinden bilin­miştir)

(KİTABU’L ENBİYA – BUHARİ – 15. HADİS)

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.