sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

GÜNÜN AYET VE HADİSİ

GÜNÜN AYET VE HADİSİ
A+
A-

اُو۬لٰٓئِكَ عَلٰى هُدًى مِنْ رَبِّهِمْ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ

İşte bunlar, Rablerinden olan bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler bunlardır.

(Bakara Suresi 5. Ayet)

GÜNÜN HADİSİ

71.-…..Saîdibn Cubeyr’den; o da İbn Abbâs(R)’tan şöyle tahdîs etti: Peygamber (S) Medine’ye geldiği zaman Medîneliler’i bir gün, yânî âşûrâ günü oruç tutarlar buldu. (Peygamber: Bu nedir? diye so­runca) Onlar:

— Bu büyük bir gündür. Bu öyle bir gündür ki, Allah bu günde Musa’yı (ve ümmetini düşmanlarından) kurtardı ve Fir’avn haneda­nını da denizde boğdu. Onun için Allah’a şükr olarak bunda oruç tuttu, dediler.

Bunun üzerine Peygamber:

— “Ben Musa’ya Yahudiler’den daha yakınım”buyurdu da ken­disi bu günü oruç tuttu ve bu gün oruç tutulmasını emretti .

27- Yüce Allah’ın Şu Kavli Babı:

“Mûsâ ile otuz gece sözleştik ve ona bir on gece daha kattık. Bu suretle Rabb ‘inin ta Jyîn buyurduğu vakit kırk gece olarak tamamlandı, Mûsâ, kardeşi Harun ‘a dedi ki: ‘Kavminin içinde benim yerime geç, ıslâh et, fesâdcıların yoluna uyma!’ Vaktâ ki Mûsâ ta ‘yîn ettiğimiz vakitte geldi, Rabb 7 ona ilâhî sözünü söyledi. Mûsâ dedi ki: ‘Rabb Hm, göster bana Seni göreyim!’ buyurdu: ‘Beni kaViyyen göremezsin. Fakat şu dağa bak. Eğer o, yerinde durabilirse sen de beni görürsün \ Derken Rabb 7 o dağa tecellî edince, onu paramparça ediverdi. Mûsâ da baygın yere düştü. Aydınca dedi ki: Seni tenzih ederim. Tevbe ettim sana. Ben îmân edenlerin ilkiyim” (ei Araf: 142-144).

Şöyle denilir: “Dekkehû”, “Zelzelehû” yânı “Onu salladı”; “Ve humiletVl-ardu ve’l-cibâlu fe duketâ dekketen vâhideten = Yerle dağlar yerlerinden kaldırılıp birbirine bir çarpışla hepsi toz hâline geldi” (ei-Hâkkaa: 14), yânı cem’ ile “Dukıkne” demedi. Çünkü “Dağlar” cemi* hükmündedir; “Arz” da cemi* hükmündedir.

Lâkin Allah dağları birşey kıldı da bunun için tesniye ile “Fe dukketâ” denildi. Nitekim Azız ve Celîl Allah

“Kânetâ” da tesniye ile “Enne’s-semâvâti vel-arda kânetâ ratkan” (eiEnbiyâ: 30) buyurdu da kaaideye göre cemi* ile “Kunne ratkan” demedi. Bunlardan herbirini tekbirşey kıldı. “Ratkan”, “Multesıkateyni” yânî “Birbirine bitişik iki şey” demektir. “Küfürlerine binâen özlerine buzağıiçirilmişti” {ei Bakara: 93) “Sevbun müşerrabun” denilir ki,

“Boyanmış kumaş” demektir. İbn Abbâs şöyle demiştir:

“İnbeceset” (ei-A’râf; i6o> “Fışkırdı” demektir. “Ve iz nataknâl-cebele fevkahum” (el-A’râf: m) da “Nataknâ”,

“Rafa’nâ”, yânî “Kaldırdık” demektir.

(KİTABU’L ENBİYA – BUHARİ – 71. HADİS)

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.