GÜNÜN AYET VE HADİSİ
اِنَّ اللّٰهَ لَا يَسْتَحْـيٖٓ اَنْ يَضْرِبَ مَثَلاً مَا بَعُوضَةً فَمَا فَوْقَهَاؕ فَاَمَّا الَّذٖينَ اٰمَنُوا فَيَعْلَمُونَ اَنَّهُ الْحَقُّ مِنْ رَبِّهِمْۚ وَاَمَّا الَّذٖينَ كَفَرُوا فَيَقُولُونَ مَاذَٓا اَرَادَ اللّٰهُ بِهٰذَا مَثَلاًۘ يُضِلُّ بِهٖ كَثٖيراً وَيَهْدٖي بِهٖ كَثٖيراًؕ وَمَا يُضِلُّ بِهٖٓ اِلَّا الْفَاسِقٖينَۙ
(Bakara Suresi 26 Ayet)
GÜNÜN HADİSİ
93.-……Amr ibn Evs es-Sakafî, Abdullah ibn Amr’dan, şöyle dediğini işitmiştir: Rasûlullah (S) bana: “Allah’a en sevimli olan oruç, Dâvûd Peygamber’in orucudur. Dâvûd bir gün oruç tutar, bir gün tutmazdı. Allah’a en sevimli olan namaz da yine Dâvûd Peygamber’in namazıdır, O gecenin yarısını uyur, üçte birinde namaz kılar, altıda birinde tekrar uyurdu” buyurdu [141] .
41- Bâb:
“Onların diyeceklerine sabret. Kulumuzu; o kuvvet sahibi Davud’u hatırla. Çünkü o dâima (Allah’ın rızâsına) donen bir zât idi. Gerçek biz dağları kendisine musahhar kıldık ki, bunlar akşamleyin ve kuşluk vakti onunla birlikte durmadan teşbih ederlerdi. Toplanıp gelen kuşları da (kendisine ram ettik); herbiri itaatle ona dönücü idi. Onun mülkünü de kuvvetlendirdik. Ona hikmet ve fasl-ı hitâb verdik” (Sâd: 17-20).
Mucâhid şöyle demiştir: ‘Faslu’l-hitâb”, “Hükümde ince anlayış”tır.
“Velâtuştıt”, “İsraf etme, bizi yolun doğrusuna hidâyet et”. “Şu benim kardeşim, onun doksan dokuz na’cesi var. Benim ise bir tek na’cem var”: “Na’cef kelimesi kadın için de, davar için de söylenir.
“Ekfünihâ{ = Onu bana ver)”: “Meryem’e Zekeriyyâ kefîl oldu” demek gibidir; yânî onu kendisine aldı.
“Azzenî”, “Bana gâlib geldi”, yânî benden daha azîz oldu. “A’zeztuhu”, “Ben onu hitâbda azîz kıldım”.
“Hitâb”, “Karşılıklı söz döndürme”dir deniliyor. “(Dâvûd) dedi: “And olsun ki, o senin dişi koyununu kendi dişi koyunlarına katmak istemesiyle sana zulmetmiştir. Gerçi mallarını birbirine katıp karıştıran ortakların çoğu mutlakaa birbirine haksızlık eder… ”
İbn Abbâs: “Biz onu fitneye uğrattık”, “Biz onu denemeye tâbi’ tuttuk” demektir, demiştir. Umer bunu
“Fettenâhu” diye tâ’nın şeddesiyle okumuştur. “Dâvûd bunun üzerine RabbHnden mağfiret edilmesini istedi, rükû’ ile yere kapanıp Allah’a döndü”
(KİTABU’L ENBİYA – BUHARİ – 93. HADİS)