GÜNÜN AYET VE HADİSİ
رَبَّنَا وَاجْعَلْنَا مُسْلِمَيْنِ لَكَ وَمِنْ ذُرِّيَّتِنَٓا اُمَّةً مُسْلِمَةً لَكَࣕ وَاَرِنَا مَنَاسِكَنَا وَتُبْ عَلَيْنَاۚ اِنَّكَ اَنْتَ التَّوَّابُ الرَّحٖيمُ
Ey rabbimiz! Bizi sana teslim olanlardan eyle, soyumuzdan da sana teslim olacak bir ümmet çıkar. Bize ibadet usullerimizi göster, tövbemizi kabul et. Şüphesiz tövbeleri kabul eden, merhameti bol olan yalnız sensin.
(Bakara Suresi 128. Ayet)
GÜNÜN HADİSİ
38-…….Kays ibn Ubâd şöyle demiştir: Ben Medine Mescidi içinde oturuyordum. Derken yüzü üzerinde huşu’ eseri bulunan bir adam içeriye girdi. Orada bulunanlar:
— tşte bu, cennet ehlinden bir kimsedir, dediler.
O zât, içlerinde uzatma yapmadan hafifçe iki rek’at namaz kıldı. Sonra dışarıya çıktı. Ben de onun arkasından gittim ve kendisine:
— Sen mescide girdiğin zaman, oradaki insanlar senin hakkında: İşte bu, cennet ehlinden bir kimsedir dediler, dedim.
O zât şöyle dedi:
— Vallâhî hiçbir kimseye bilemeyeceği şeyi söylemesi lâyık olmaz. Bu söz niçin söylendi, ben sana söyleyeceğim: Ben Peygamber zamanında bir ru’yâ gördüm ve bunu Peygamber’e anlattım. Şöyle ki: Ru’yâmda ben kendimi bir bahçe içinde gördüm. -Abdullah ibn Selâm, o bahçenin genişliğini, yeşilliğini zikretti.- Ve o bahçenin ortasında demirden bir direk vardı. Bu direğin alt tarafı yerde, yukarısı gökte idi. Yukarısında da tutunacak bir kulp, bir çember vardı. Bana: Haydi bu direğe çık! denildi. Ben: Muktedir olamam, dedim. Bunun üzerine yanıma bir hizmetçi geldi. Ve arkamdan elbisemi tutup yukarı kaldırdı. Bu suretle ben direğin tâ tepesinde oluncaya kadar yükseldim ve kulpu yakaladım. Bana: Halkayı iyi tut, bırakma! diye tenbîh edildi. Bu sırada ben o halka elimde olarak uyandım. Akabinde ben bu ru’yâmı Peygamber’e naklettim. Peygamber (ta’bîr ederek): “Gördüğün bu bahçe islâm Dtni’dir. O direk de İslâm Dîni’nin direği (olan tevhîd)dir. O kulp da çok sağlam olan (îmân kulpu Urve-tu’1-vuska)^//-. Sen ölünceye kadar İslâm Dîni üzere yaşayacaksın” buyurdu [39].
(Râvî:) İçeriye gelen bu huşû’lu adam Abcmıian ıon aeiam uı, demiştir.
Ve bana Halîfe ibn Hayyât söyledi: Bize Muâz tahdîs etti: Bize İbnu Avn, Muhammed ibn Şîrîn’den tahdîs etti: Bize Kays ibn Ubâd, Abdullah ibn Selâm şöyle dedi., diye tahdîs etti. Bunda “Minsaf” yerine “Vasıf” kelimesini söyledi.
( KİTABU MENAKIBİ’L-ENSAR – BUHARİ – 38. HADİS)