GÜNÜN AYET VE HADİSİ
وَلَا تَجْعَلُوا اللّٰهَ عُرْضَةً لِاَيْمَانِكُمْ اَنْ تَبَرُّوا وَتَتَّقُوا وَتُصْلِحُوا بَيْنَ النَّاسِؕ وَاللّٰهُ سَمٖيعٌ عَلٖيمٌ
Yeminlerinizden dolayı Allah’ı, iyilik etmeye, kötülükten sakınmaya ve insanların arasını düzeltmeye engel kılmayın. Allah her şeyi işitir ve bilir.
(Bakara Suresi 224. Ayet)
GÜNÜN HADİSİ
132-….Muâviye ibn Kurre şöyle demiştir: Bana Ebû Mûsâ el-Eş’arî’nin oğlu Ebû Burde tahdîs edip şöyle dedi: Abdullah ibn Umer bana:
— Sen babam Umer’in, senin baban Ebû Musa’ya dediği şeyi biliyor musun? dedi.
Ben:
— Hayır bilmiyorum, dedim.
Abdullah ibn Umer şöyle dedi: Benim babam senin babana:
— Yâ Ebâ Mûsâ, Rasûlullah’la maiyyetinde İslâm’a girmemiz, O’nun beraberinde hicret etmemiz, O’nun beraberinde cihâd etmemiz ve O’nun beraberinde yaptıklarımızın hepsinin bizim lehimize sabit olması ve Rasûlullah* tan sonra yaptığımız amellerin hepsi de başa-baş müsâvî olması, yânî lehimize ve aleyhimize birşey sabit olmaması seni sevindirir mi? dedi.
Buna karşı benim babam (doğrusu: Senin baban):
— Hayır (bu beni sevindirmez). Vallahi biz Rasûlullah’tan sonra da cihâd etmiş, namaz kılmış, oruç tutmuş ve daha birçok hayır ameli işlemişizdir. Ve bizim ellerimizle birçok beşer İslâm Dîni’ne girdi. Biz elbette bu amellerimizin sevabını da ümîd ediyoruz, dedi.
Bunun üzerine babam Umer:
— Fakat ben, Umer’in nefsi elinde bulunan Allah’a yemîn ederim ki, Rasûlullah’ın beraberinde yaptığımız amellerin bizim için sabit olup sevabının bize ulaşmasını, lâkin O’ndan sonra yaptığımız herbir amelden de başa baş müsâvî olarak (yânî ne lehimize, ne de aleyhimize birşey sabit olmayarak) kurtulmamızı çok arzu etmişimdir, dedi.
(Ebû Burde dedi ki:) Ben, İbn Umer’e:
— Şübhesiz senin baban Umer, Allah’a yemîn ederim ki, benim babam Ebû Musa’dan hayırlıdır, dedim
( KİTABU MENAKIBİ’L-ENSAR – BUHARİ – 132. HADİS)