GÜNÜN AYET VE HADİSİ
اِنَّ اللّٰهَ رَبّٖي وَرَبُّكُمْ فَاعْبُدُوهُؕ هٰذَا صِرَاطٌ مُسْتَقٖيمٌ
“ Kuşkusuz Allah benim de rabbimdir, sizin de rabbinizdir. Öyleyse O’na kulluk edin, işte doğru olan yol budur.”
(ALİ-İMRAN 51.AYET)
GÜNÜN HADİSİ
27-…Bize İbnu Şîrîn, Abdurrahmân ibn Ebî Bekre’den; o da babası Ebû Bekre’den ve diğer bir adamdan -ki o, kimse (yânî Hu-meyd ibn Abdirrahmân) benim nefsimde Abdurrahmân ibn Ebî Bekre’den daha faziletlidir- tahdîs etti ki, Ebû Bekre (R): Rasûlullah (S) Minâ’da Nahr gününde insanlara hutbe yaptı da:
— “Bu hangi gündür biliyor musunuz?” buyurdu. Sahâbîler:
— Allah ve Rasûlü en bilendir! dediler.
Hattâ biz, Rasûlullah bu güne eski adından başka bir ad verecek sandık.
Rasûlullah:
— “Bu, nahr günü değil midir?” buyurdu. Biz:
— Evet yâ Rasûlallah, nahr günüdür! dedik. Rasûlullah:
— “Bu içinde bulunduğunuz hangi beldedir? Bu, Mekke beldesi değil midir?” buyurdu.
Bizler:
— Evet yâ Rasûlallah, Mekke’dir! dedik. Rasûlullah:
— “Şu hâlde iyi biliniz ki, bu ayınızda, bu beldenizde, bu gününüzün haram olduğu gibi kanlarınız, mallarınız, namuslarınız ve bedenlerinizin dış yüzü olan derileriniz birbirinize haramdır (Her türlü saldırıdan korunmuştur). Dikkat edin! Bunu sizlere tebliğ ettim mi?” buyurdu.
Bizler:
— Evet tebliğ ettin! dedik. Rasûlullah:
— “Allah’ım, şâhid ol!” dedikten sonra:
— “Bunu burada hazır bulunanlar, burada hazır bulunmayanlara (yânî müstakbel nesillere) tebliğ etsin. Çünkü bâzı tebliğ edici bunu kendisinden daha iyi belleyecek olana tebliğ edebilir” buyurdu.
Muhammed ibn Kesîr: Tebliğ böyle olmuştur (yânî tebiîğ çok ker-re böyle hafızlardan daha iyi hafız olanlara yapilagelmiştir), dedi. Rasûlullah:
— ”Benden sonra birbirinizin boyunlarını vuracak kâfirlere dönmeyiniz” buyurdu.
Abdurrahmân ibn Ebî Bekre şöyle dedi: Câriye ibnu Kudâme onu yaktığı vakit, el-Hadramî’nin yakıldığı gün olunca, Câriye kendi askerlerine:
— Ebû Bekre Nufey’e bakınız; o teslîm ve inkıyâd üzere mi yâ-hud değil mi? dedi.
Askerler ona:
— İşte bu Ebû Bekre’dîr ki, o senin el-Hadramî’ye yaptığın işi görmektedir (belki o seni söz yâhud silâhla reddetmektedir), dediler.
Abdurrahmân ibn Ebî Bekre, geçen senedle şöyle dedi: Bana annem, Ebû Bekre Nufey’den: Onun (onların: Belki o seni silâh yâhud sözle inkâr etmiştir, dediklerini işittiği zaman): Eğer onlar evimde üzerime girmiş olsalardı, ben onlara karşı kendimi müdâfaa etmek için bir kamış deyneğini de uzanıp tutmazdım! dediğini tahdîs etti
(KITABU’L-FITEN– BUHARİ – 27. HADİS)
Yorumlar