GÜNÜN AYET VE HADİSİ
GÜNÜN AYETİ
فَاِنْ طَلَّقَهَا فَلَا تَحِلُّ لَهُ مِنْ بَعْدُ حَتّٰى تَنْكِحَ زَوْجاً غَيْرَهُۜ فَاِنْ طَلَّقَهَا فَلَا جُنَاحَ عَلَيْهِمَٓا اَنْ يَتَرَاجَعَٓا اِنْ ظَـنَّٓا اَنْ يُق۪يمَا حُدُودَ اللّٰهِۜ وَتِلْكَ حُدُودُ اللّٰهِ يُبَيِّنُهَا لِقَوْمٍ يَعْلَمُونَ
“Yine onu (kadını üçüncü defa) boşarsa, (kadın) onun dışında bir başka kocayla nikahlanmadıkça ona helal olmaz. Eğer (bu koca da) onu boşarsa, onlar (ilk koca ile karısı) Allah’ın sınırlarını ayakta tutacaklarını sanıyorlarsa, tekrar birbirlerine dönmelerinde ikisi için günah yoktur. İşte bunlar, Allah’ın sınırlarıdır; bilen bir topluluk için bunları (böyle) açıklar.“
(Bakara Suresi 230. Ayet)
GÜNÜN HADİSİ
110-…….Bize Ma’mer ibn Râşid, ez-Zuhrî’den; o daUrve’den; o da Âişe(R.A.)’den şöyle haber verdi: Rifâa el-Kurazî karısını boşadı ve boşamayı kesinleştirdi. Ondan sonra o kadınla Abdurrahmân ibnu’z-Zubeyr el-Kurazî evlendi. Bir müddet geçince kadın, Peygamber(Sav)’e geldi de:
— Yâ Rasûlallah! Bu kadın Rifâa’nın yanında onun karısı idi. Rifâa onu üç boşamanın sonuncusu ile kesin olarak boşadı. Ondan sonra bu kadınla Abdurrahmân ibnu’z-Zubeyr el-Kurazî evlendi. Fakat şu bir gerçek yâ Rasûlallah, vallahi Abdurrahmân’ın beraberinde bulunan erkeklik âleti ancak şu elbise saçağı gibi gevşektir, dedi.
Kadın üst elbisesinden sarkan bir püskülü elinde tutup gevşekliği gösterdi.
Râvî dedi ki: Bu sırada Ebû Bekr, Peygamber’in yanında oturmakta, Hâlid ibn Saîd ibni’l-Âs da kendisine izin verilmesi için hücrenin kapısında oturmakta idi. Kadının bu sözlerini işitince Hâlid dışarıdan:
— Yâ Ebâ Bekr, yâ Ebâ Bekr! Şu kadım Rasûlullah’ın huzurunda apaçık söylemekte olduğu sözlerinden niye men’ etmiyorsun? diye nida etmeye başladı.
Rasûlullah ise gülümseme üzerine bir şey artırmadı. Sonra da kadına:
— “Sanırım ki sen eski kocan Rifâa’ya dönmek istiyorsun. Fakat sen (ikinci kocan) Abdurrahmân’ın balağından tadıncaya, o da senin balcığından tadıncaya kadar bu dönüş olmaz” buyurdu.
(KİTABU’L EDEB – BUHARİ – 110. HADİS)