BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
Allah (cc)’a hamd, Resulune (sav), ehli beytine ve ashabına selat ve selam olsun.
Kainatta sayısız cisimler bulunmaktadır. Ve her birinin de belirli görevleri vardır. Yaratıldıkları andan itibaren bu görevlerinden hiçbir şekilde geri durmamış ve gevşeklik göstermemişlerdir. Aslında şöyle de diyebiliriz; kainat her ne mesele olursa olsun herşeyi yaratan, Alemlerin Rabbi olan Allah cc a teslim olmuşlardır. Müslüman da Allah azze ve celle den gelen bütün emir ve yasaklara teslim olan demektir. Allah azze ve celle de bizleri de tıpkı kainat gibi teslimiyete, yani Müslüman olmaya çağırmaktadır.
İnsanlar ve cinler dışındaki kainatta ki bütün varlıklar isteyerek Allah’a teslim olmuşlardır.
Sonra duman halinde bulunan göğe yöneldi. Ona ve yerküreye: “İsteyerek veya istemeyerek buyruğuma gelin.” dedi. Her ikisi de: “İsteyerek geldik” dediler. (Fussilet 11)
Ne göğün ne de yer kürenin isyan etmek gibi bir ihtimalleri yoktur. Bu teslim oluşları Müslüman varlıklar olduğunu anlamak için yeterlidir. Ve bitkiler ve hayvanlarda bu konuda severek itaat etme zorunluluğu olan gök ve yer küre gibidirler. Yani onlarda teslim olmuşlardır.
– Senin Rabbin bal arısına şöyle vahyetti: Dağlardan, ağaçlardan ve insanların kuracakları kovanlardan kendine evler edin.
– Sonra meyvaların hepsinden ye de, Rabbinin (sana) kolay kıldığı yollara gir, diye ilham etti. Onların karınlarından renkleri çeşitli bir bal çıkar ki, onda insanlar için şifâ vardır. Şüphesiz ki bunda düşünen bir millet için, büyük bir ibret vardır. (Nahl 68-69)
İnsanlar ve cinler ise bu konuda imtihan gereği muhayyer bırakılmışlardır.
– De ki: İster misin arınasın? – Seni Rabbinin yoluna ileteyim de ondan korkasın. (Naziat 18-19)
Ya kainata bakarak kendisine gönderilen elçilere kulak verip Allah’ teslim olur, ya da nefsine, hevasına veya dünyaya tabi olur ki bu da onun için başlı başına bir felakettir ki aşağıdaki ayetlerde Kendilerine yazık etmek (neml 44), Gerçekleri göremeyecek derecede kör ve sapıklık içerinde kalmak (neml 81), Ve kurtulamayan taife arasında zikredilmek (zümer 54) olarak teslim olmayanların akıbetleri belirtilmiştir.
NEML 44- …Melike dedi ki: “Rabbim! Ben gerçekten kendime yazık etmiştim. Süleyman’ın maiyyetinde, âlemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oldum.”
NEML 81- Sen körleri sapıklıklarından çevirip doğru yola getirecek değilsin. Ancak (gönülden) teslim olarak âyetlerimize iman edenlere duyurabilirsin.
ZÜMER 54- Onun için ümidi kesmeyin de başınıza azab gelmeden önce tevbe ile Rabbinize yönelin ve O’na teslim olun. Sonra kurtulamazsınız.
Kainatta yarattığı her şeyi insana boyun eğdirip, insanın hizmetine sunan Allah cc insanı da kendisine boyun eğmesi ve kulluk etmesi için yaratmıştır.
Casiye 13- O, GÖKLERDE VE YERDE BULUNAN HERŞEYİ kendinden bir lütuf olarak sizin hizmetinize vermiştir. Şüphesiz bunda düşünen topluluklar için ibret ve deliller vardır.
Evet kainat Allah’a teslim olmuş ve insana hizmet etmektedir. İnsanında kendisine bu kadar nimeti sunan Allah azze ve celle ye teslim olması gerekmez mi?
Sen Ahmet abi! Sen Ayşe abla! Siz de teslim oldunuz mu? Bizlere inen Kitap (Kur’an-ı Kerim) bizleri teslim olmaya çağırıyor? Duymadınız mı? Dizilerden, filimlerden, maçlardan fırsat bulamadık mı yoksa? Biz Müslüman isek elimizden düşürmememiz gereken telefon ve televizyon kumandası değil, bizlere bu gerçekleri haber veren Allah’ı kitabı olması gerekmez miydi?
Yok biz teslim olmadan da kurtuluruz diye bir tartışma ortamı oluşturursanız;
Ali imran 20- Buna karşı (ey Muhammed (sav)) seninle tartışmaya kalkışırlarsa de ki: “Ben, bana uyanlarla birlikte kendi özümü Allah’a teslim etmişimdir”. Kendilerine kitap verilenlere ve (kitap verilmeyen) ümmîlere de ki: “Siz de İslâm’ı kabul ettiniz mi?” (teslim oldunuz mu?) Eğer İslâm’a girerlerse hidayete ermiş olurlar. Eğer yüz çevirirlerse, sana düşen şey ancak tebliğ etmektir. Allah kulları görendir.
Peki teslim nasıl olacağız diye bir soru gelirse o zaman da yine Kur’an-ı Kerim’den:
128- Ey bizim Rabbimiz, hem bizim ikimizi (İbrahim (as) ve oğlu İsmail (as) )yalnız senin için boyun eğen müslümanlar kıl, hem de soyumuzdan yalnız senin için boyun eğen müslüman bir ümmet meydana getir ve bize ibadetimizin yollarını göster, tevbemize rahmetle bakıver. Hiç şüphesiz Tevvâb sensin, Rahîm sensin.
129- Ey bizim Rabbimiz, bir de onlara içlerinden öyle bir peygamber gönder ki, onlara senin âyetlerini tilavet eylesin, kendilerine kitabı ve hikmeti öğretsin, içlerini ve dışlarını tertemiz yapıp onları pâk eylesin. Hiç şüphesiz Azîz sensin, hikmet sahibi Sensin.
130- İbrahim’in milletinden, kendine kıyan beyinsizden başka kim yüz çevirir? Biz onu dünyada seçkin birisi yaptık, hiç şüphesiz o, ahirette de iyilerden biridir.
131- Rabbi ona, “İslâm ol!” emrini verince, o “Ben âlemlerin Rabbine teslim oldum.” dedi.
132- Bu dini İbrahim, kendi oğullarına vasiyyet etti, Yakub da öyle yaptı: “Ey oğullarım! Muhakkak ki, bu dini size Allah seçti, başka dinlerden uzak durun, yalnızca müslüman olarak can verin!” dedi. (Bakara 128…132)
Rabbim bu ayetler üzerinde genişçe düşünüp teslimiyetin yolunu bulabilmeyi ve teslim olarak yaşayabilmeyi bizlere nasip etsin (AMİN)
VELHAMDULİLLAHİ RABBİL ALEMİN…