sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

KALBİN KATILIĞI VE SAFLIĞI

A+
A-

Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah (C.C)’a mahsustur. Salat ve selam başkomutanımız Hz. Muhammed(s.a.v)’e, aline ashabına ve bütün müminlerin üzerine olsun.

Kula, kalbin katılığından ve Allah’tan uzak olmaktan daha büyük bir helak verilmiş değildir. Cehennem de katı kalpleri eritmek için yaratılmıştır. Allah’tan en uzak olan kalp de şüphesiz katı kalptir. Kalp katılaşınca gözdeki damlalar da kurur.

İhtiyacı kadarını aştığı zaman kalbin katı olması dört şeyle oluşur:

1 – Yemek,

2 – Uyumak,

3 – Konuşmak ve

4 – Karışmak.

Tıpkı kişinin bedeni hasta olunca yeme içme kendisine fayda vermediği gibi aynı şekilde şehvetlerle hasta olunca, öğütler de kalbine sirayet etmez.

Her kim kalbinin saf olmasını isterse, Allah için şehvetini dizginlesin! Şehvetlerine bağlı olan kalpler, şehvetlere olan bağlılıkları kadar Allah’u Teâlâ’dan uzaktırlar. Kalpler yeryüzünde Allah’ın kaplarıdır. Bu kaplardan Allah’a en sevimli olanı en ince, en arınık ve en saf olanıdır.

İnsanlar kalplerini dünyayla meşgul ettiler. Eğer Allah ile ve ahiret günüyle meşgul olsalardı, O’nun kelamının manalarına ve şahit olunan ayetlerine kalpleri akar giderdi ve sahipleri birçok faydalara ve çeşitli hükümlere kavuşurlardı.

Nitekim kalp (Allah’ı) zikretmekle gıdalandığı, tefekkür ile sulandığı ve kusurlardan temizlendiği zaman hayret verici şeyler görür ve kendisine hikmetler ilham olunur. Kalbin harap olması, emniyetten ve gafletten olur. Tamir olması ise, korkudan ve tezekkürden (Allah’ı zikretmekten) olur.

Kalpler eğer dünyanın sofralarından zahid olurlarsa, ahiret sofralarına ve davet ehlinin arasına otururlar. Şayet dünya sofralarından razı olurlarsa, ahiret sofralarını kaçırırlar.

Allah’a ve O’nunla karşılaşmaya şevk duymak hoş bir rüzgâr gibidir. Kalbe eser ve onu rahata sokar; dünyayı da yıkar. Her kim Rabbi katında olmayı kalbinde yer edinirse, sükûnet bulur ve rahatlar. Her kim de kalbini insanlara yöneltirse, kalbi ıstırap duyar; sıkıntı ve endişeler kendisinde çoğalıverir.

Şayet deve dar bir iğne deliğinden girip geçebilirse, o zaman kalbinde dünya sevgisi bulunan kimsenin kalbine Allah’ın sevgisi girer.

Allah kulunu severse, o zaman kuluna iyilik verir, muhabbeti için onu seçer, kendisine kulluk etmesi için onu muhlis kılar ve kendisiyle meşgul olmasını, diliyle zikretmesini ve azalarıyla hizmet etmesini nasip eder.

– Kalp tıpkı bedenin hasta olması gibi hasta olur. Şifası ise tevbe etmek ve O’nun (c.c.) himayesine girmektir.

Ancak, bundan sonra tevbe edip yola gelenler başka. Çünkü Allah çok bağışlayıcı ve merhametlidir. (Âl-i İmrân – 89)

– Kalp tıpkı aynanın paslanması gibi paslanır, onun cilası ise zikirdir.

Bunlar, iman edenler ve gönülleri Allah’ın zikriyle sükûnete erenlerdir. Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur. (Ra’d – 28)

– Kalp tıpkı cismin çıplak olması gibi çıplak olur. Onun giyinip süslenmesi ise takvadır.

 Ey Âdemoğulları! Size ayıp yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise yarattık. Takvâ elbisesi… İşte o daha hayırlıdır. Bunlar Allah’ın ayetlerindendir. Belki düşünüp öğüt alırlar (diye onları indirdi). (A’râf – 26)

– Kalp tıpkı bedenin susuz kalması gibi susuz kalır. Doyması ve içmesi de marifettir, sevgidir, tevekküldür, Allah’a yakınlıktır ve O’na hizmet etmektir.

 Müminler ancak, Allah anıldığı zaman yürekleri titreyen, kendilerine Allah’ın ayetleri okunduğunda imanlarını artıran ve yalnız Rablerine dayanıp güvenen kimselerdir. (Enfâl – 2)

Allah kalbini zikirle sulayan, takva elbisesi giyen ve Allah’a dayanan müminlerden olmayı nasip etsin.

Selamun Aleykum.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.