BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd Alemlerin Rabbi olan Allah azze ve celle’ye mahsustur. Salat ve selam O’nun habibi müminlerin örneği ve önderi, yaşayan Kur’an kendisine uyulmadığı sürece kurtuluşun mümkün olmadığı son Peygamber Hz.Muhammed (s.a.v)’e O’nun ehli beytine, sahabesine ve bütün müminlerin üzerine olsun…
Arapça dilbilgisinde kelimenin son harekesinin okunmasının dört şekli *(ref, feth, hafd, ve vakf)* bulunduğu gibi, kalbin de dört durumu söz konusudur: Yükselme, açılma, alçalma ve durma. Kalbin yükselmesi Allah (c.c)’ı anmakta, kalbin açılması Allah (c.c)’tan razı olmakta, kalbin alçalması Allah (c.c)’tan başka şeylerle meşgul olmakta, kalbin durması Allah (c.c)’tan gaflet etmektir.
Kalbin yükselmesinin belirtileri şu üç şeydir: Allah (c.c)’ın emir ve yasaklarına uyma, dine aykırı davranışları terk etme, Allah (c.c)’a karşı devamlı istek ve arzu duyma.
Kalbin açılmasının belirtileri şu üç şeydir: Tevekkül, doğru sözlülük, sarsılmaz inanç.
Kalbin alçalmasının belirtileri şu üç şeydir: Kendini beğenme, gösteriş, hırs yani dünyaya önem verme.
Kalbin durmasının da üç alameti vardır: Allah (c.c)’a itaat etmenin tadını bulamama, Allah (c.c)’a isyanın acılığını hissedememe, kendine neyin helal olup olmadığını karıştırma.
Allah (c.c)’ın Resûlü (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
عَن أنس بْن مالك ؛ قَالَ : قَالَ رَسُول اللّه صَلى اللّه عَلَيْهِ وَسَلَّمْ : طَلَبُ الْعِلْمَ فَرِيضَة عَلَى كُلِّ مُسْلِمٍ
{ … Enes İbni Malik (r.a)’dan. Rasulullah (s.a.v)şöyle buyurdular : İlim öğrenmek bütün Müslümanlar üzerine farzdır. }
Burada kastedilen nefesini nasıl tüketeceğine dair bilgilerdir.
Allah yolunda gitmek isteyen kimsenin nefesi ya Allah (c.c)’ın nimetine şükretmek yahut işlediği hatadan dolayı özür dilemek için harcanmalıdır. Şayet Allah (c.c) bu özrü kabul ederse lütûfkar davranmış, reddederse adaleti uygulamış olur. Kişinin hareketlerinin ve durgunluğunun Allah (c.c)’ın isteklerine göre olması, ancak Allah (c.c)’ın yardımıyla olabilecek bir şeydir. Bu ise ancak her anında Allah (c.c)’a muhtaç ve O’na itaate mecbur olduğunu düşünmekle olur. Bunun anahtarı ise ölümü düşünmektir.
~imam-ı gazali~
İşte insan ölümü yeteri kadar düşünür ve sadece nefesin kesilmesi, ruhun çıkması olarak algılamazsa bir çok hedeflediği şeye ulaşır.
Çünkü çok iyi biliyoruz ki nice insanlar vardır ki yaşarken kalplerinin ölmesiyle, aslında nefes alsalar bile imanın yuvası ve her şeyin ilk başladığı yer ölmüştür. Böyle olduğu için dinledikleri veya okudukları onlara ekti etmez malesef…İşte bizlerde kendimizi ve en önemlisi kalbimizi yaşatmak için çıktık bu yola ve ölüm bize gelene kadar vaktimiz var, bunu herkes çok çok iyi biliyor. Allah azze ve celle ilmiyle kalbimizi sonra bedenimizi diriltsin ve dirilttikten sonra sabit kalabilmeyi nasip etsin.
VELHAMDULİLLAHİRABBİLALEMİN
*İ’rabın alametleri olarak bilinen ref, feth, hafd ve vakf sözcüklerinin lügat anlamları ise sırayla yükselme, açılma, alçalma ve durmadır…*